9 Ağustos 1939 Tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 5

9 Ağustos 1939 tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

POLİTİKA Danzigde gerginlik azaldı Avrupada siyasetin sıklet merkezi Orta Avrupadadır. Çünkü Almanyayı her suretle tatmin edecek servet menablini haiz saha buradadır. Şimalde Al manyanın hedefi bir Alman şehri olan (Danzig) i almak ve ikiye ayrılmış bu- lunan memleketleri arasında karada bir geçid tesis etmek olduğundan, bura- daki menfaati, geniş hayat sahası elde etmek düşüncesi İle alâkadar bulun. muyor, Bunun için Almanya bu mahdud ve mevzii gayelerini daha ziyade nin halefi Ordu Umumi müfettişi mareşal Smigiy Ryds yirmi beş sene evvel Pilsudski'nin Lebistanın istiklâl uğrunda Ruslara karşı harbetmek için Era- kovi'de teşkil ettiği lejyonum hareketi yıldönümü münasebetile (Krakovi) de Danzig hükümeti, kati cevabını bildirmezden evvel, Lehli gümrük me- murlarının yalnız siyasi işlere karışmasına« mani olacağına, iktisadi ve tek- nik işler ile alâkası devam edeceğine şimdiden işaret etmiştir. Bu suretle aradaki vaziyet bir derece tenevvür ettiğinden, Şimali Avrupadaki gerginlik te azalmıştır, Salihlide biber, domatesin kilosu 1 kuruş AKŞAM Üç Alman seyyahi Salihliye yumurta ve üzüm yemeğe gitmişler “Türkler ne mesud insanlardır ki istedikleri kadar pirzola yiyebiliyorlar,, diyorlar Jidir. Sebze ve meyve fiatleri bir çok vilâyetlerimizi imrendirecek derecede ucuzdur. Dolmalık biberin, domate- sin kilosu 1 kuruştur. 20 patlıcanı 5 kuruşa almak kabildir. En birinci katkısız tereyağın kilosu 60 70 kuruş arasındadır. En iyi çekirdeksiz üzüm 5 kuruştur. Çarşamba günleri kuru lan pazardan bütün yiyecek madde- lerini daha ucuza almak mümkün- dür. Koyun eti 30, sığır 20 kuruştur. 6 yumurtanın 5 kuruşa satıldığı olu. yor. Bir araba karpuz elli kuruştur. Geçenlerde Salihli köylerinde gez mekte olan 3 Alman seyyahı, Mani- saya sevkedilmişlerdir. Muntazam pasaportla seyahat Yep a genç dıya bahsederek bir çok memleketler dolaştıklarını fakat Türkiye kadar ucuz ve rahat bir memtieket görme diklerini söylemektedirler. Bunlardan birile görüştüm bana: — Siz ne bahliyar insanlarsınız, 5 kuruş verince 8 yumurta alabiliyor- sunuz, istediğiniz kadar pirzola yiye- biliyorsunuz. dedi. Ankarada yapılmakta olan ; İzmir - Alaşehir hattında mektepler Ankara 8 (Akşam) — Ankara elek- trik şirketinin önündeki sahada yap- tırılmakta olan Atatürk lisesi ile Hamam önünde yaplırılmakta olan üçüncü orta okul binası ve İsmet paşa enstitüsü yanında yapılmakta oaln dil, tarih ve cografya fakültesi binalarının inşaatı bitmek üzeredir. Her üç binada da önümüzdeki ders yılından ilibaren tedrisata başlana- caktır. GÜNÜN ANSİKLOPEDİSİ Bisikletin Bisikletin yüdünmü kutda- nuyor. Bu modern spor Âleti 1869 yılı ya- zanda Parisin bir Jimnazında ok «ima, kılıç ve moç oynanın temrinleri yapıldığı ve emsali marifeller gösterildiği arada dikkati o celbelmiş; Oboğu döğüşlerinde torerolar bunu binmeğo başlamışlardır. $lk revacı böyledir. Ba son yetmiş «me rarfında bisiklet öyle taammüm etti Ki, sanayi şehirlerinde amelenin başlıca nakil vasıtası oldu. Sporların &n mühimleri arasındadır. Bi- sikletin ne derece eğlenceli bir gezinme yamlam olduğunu bir Fransiş muharriri şöyle tasvir eder: «Atlı yahut piyade veya şimendilerdeki, otomobildeki bir adamın gidemiyeceği meçhullere gitmek, mesafeler içinde ge- zinmek bisikletliye nasip olur. Bisikleti kuvveti kendi vücudünden alır; muhay- yilesinin tavsiyelerini dinler, Modem in- #ânlar ilk devirlerden kalma serserilik meyillerini bisiklet sayesinde tatmin ede- bilirler» Bisikletin büyük babam Selerifer (edlâ- rifer) dir. Ayni yükseklikte vo yekdiğeri önüne konulmuş iki tekerlekten ve bun- ların Üzerine çıkarılmış oturmağn mahsus bir eğerden ibaret arabadış ki, buna sö- varisi ata binen gibi biner; Iki tamftan ayaklarımı yere vurmak suretile harekete geçerdi. 1790 senesinde Sivrae tarafından iend edilmiştir. Orutaracak yer bir hay- van şeklinde süslenerek tekâmül geçirdi. 1818 de bisikletin babası olan dreayen siena doğunca bu iptidai araba AN yeni vagonlar Salihli (Akşam) — İzmir - Alaşehir arasında işliyen otortay servisi kaldı. rılmış ve bunun yerine eski vagon. lardan mürekkep bir katar teşkil edil. mişti. İdare son zamanda, bu eski arabaları kaldırarak Avrupadan yeni getirilmiş son dereced? çık ve lüks vagonlardan mürekkep bir banliyo katarı tesis etmiştir. Bu değişiklik bu havali halkını son derece memnun etmiştir. Tarihçesi yerini ona terk etmiştir. Mucidi olan baron Denis do Sauer- bron'un adı dolayısile Drozyen diye İsim- lenen bu âlet, ön tekerleğinin gidon şek- linde bazı ilâvelerle tekâmül ettirilmesi gnyek ile pednl tekerleğinden ayrılmıştır. Pedal darb (çarpay) ameliyesile bir dönüşte te- kerleği mütenddid seferler döndürür. Fakat 1889 senelerine kadar bisiklet an- enik - şimdi umumiyetle bizde olduğu gi- Ingiltere ve Ingilizler: 11 PARTİLER İngilterede parlâmenio devlet ma- kanizmasına hâkim olmağa başladı. ğı gündenberi partiler hasıl olmağa başlamıştır. İlk iki büyük parti on ye- dinci asırda teessüs etmiş ve teşkilâ. tani yapmıştır. Birincisi Whig'ler. dir, (1). Zamanla Liberallere inkılâp etti, İkincisi Tory'lerdir (2). Zamanla Conservotiye yani Muhafazakârlara inkılâp etti. İngiliz parti sistemini tedkik eden her .ecnebi mahsus tarafını anlıyabilmek için iki noktayı gözönün- de tutmalıdır: I — İngilterede her parti geniş mâ- nasile muhafazakârdır. Yani derece derece maziye, ananeye bağlılık bil. hasen halkın hürriyetlerinin muha- fazası mizaçlarından doğan birer haslettir. TU — İngilterede her parti Avrupa- da anlaşılan mânada Liberaldır. Ya- ni az çok başkalarının kanaatine hür- met etmeğe mecburdur. İngilterede Li- beral denildiği zaman daha ziyade ik- tisadi siyasette serbest Ücarete taraf. tar, harici ve dahili siyasette muayyen esasları olan parti demektir. Bu iki noktayı anladıktan sonra bu İki partinin de tuttuğu siyasetlerin za- mânla çok değiştiğini de hatırlamak Yizımdır. Bu iki partinin her tarihte biribirine karşı tuttuğu meseleler büş- ka başka şeylerdir. Din teceddüd ve im kılâpları bu iki parli arasında epey- ce mesele olmuştur. Muhafazakâr. lar müessesesi (o kiliseyi O tutmuş, Liberaller kiliseden ayrlan odis- senler ismini alan müstakil kili- selerin teessüsüne yardım etmiştir. Fakat bundan dolayı Liberaller din meselesinde dalma geniş düşünür diye telâkki etmek doğru değildir. Dissen- terlerin, yani müesses kilise hari- cindeki hıristiyanların reyine istinad eden meşhur Liberal Giadsfonun Türk ve Müslüman düşmanlığına, dissenter- lerin müteassıp hıristiyan ve müslü- man âleyhtarı olmaları başlıca sebep- lerden biridir. İngilterede Muhafazakârlar umumi yelle büyük ekseriyete sahip ve ikti. dar mevkiini daha uzun müddet işgal etmişlerdir. Bugün de iktidar mevki- indeki parti Muhafazakârdır. Bu par- tinin iktidarı ve ekseriyeti umumiyet- le muhafazasında ben şu âmilleri gö- rüyorum: Uzun müddet hükümet et- mek onları tecrübe sahibi etmiş, ara- larında çok kabiliyetli devlet adamla. rı yetiştirmiştir; en çok onlar içtimai bakımdan mühim kanunlar geçirmiş- tir, yani, hattâ mizaçlarına muhalif dahi olsa realite ve Mtiyacı hissetmiş ona göre vaziyet almışlardır. Tekrar ediyorum İngiliz htreten ide- olojiden çekinir. Sebebi idare denilen şeyde uyuşmak (cornpromise)in lü- zumuna İnanmaları, ve ideolojinin zümre hâkimiyetine müncer olması korkusudur. İngiliz bütün münasebet lerde eben ve sen» denilen unsurun mevcüdiyetini kabul etmiş bir mah- lüktur. «Ben» denilen unsur daha kuy. veti ve karşısındakini ezmeğe muk- tedir olduğu zaman bile ihtiyaten «sen» denilen unsurla uyuşması İngi- Uz için bir esastır. İmparatorlakları- nır dağılmamasına, yani Avustralya, Kanada, Cenubi Afrika gibi parçalara kendilerinden ayırmadan İstiklâl ver. meleri, hattâ Hindistanın hfif idare- lerinde kalması, mecbüriyet hasıl ol. dukça onların yavaş yavaş haklarını tamımalarından ileri çelmiştir. Fakat İngiliz uyuşurken daima karşısında. kile biraz da mütekabil; menfaat üze. rine uyuştuğunu göstermekten çekin- memiştir. Muhafazakârların dahilde ve hariçte en muhalif göründükleri meseleleri, İktidar mevkitne gelir gek mez müzakere etmeleri hattâ bazen bu kuvvet göstermek yahut uyuşmak fillerini zamanında yapmağa muvaf. fak olmalarından Neri geliyor, Bu kabili. yet her İngiliz partisinde olmakla be- raber Muhafazakârlarda en çoktur, İngiliz sisteminin istinad ettiği iki esas mesuliyet ve kontroldur. Mesuli. yet tam bir salâhiyet ve (otorite) ile beraber olmazsa sahiplerini âcze ve te- reddüde sevkeder, İngiliz hükümeti gok otarite sahibidir. Kontrolu ölmi. yan otorite mutlak istibdada gider, Yazan; HALİDE EDİB trol arasında muvazene yapabilecek bir tarz bulmağa mecburdur. Bunu Dasıl yapmıştır? 1 — İngiliz sistemi iki büyük parti ve kudretli bir Kabine esasına days- nır, Kral ekseriyet partisinin liderini Kabine teşkiline memur eder ve Baş- vekil olacak zat arkadaşlarını intihap eder, möelisin tasdikine arzeder. Kral bu hareketile halkın itimadını haiz, hal kın vekâletini almış bir fırkaya hükü- meti tevdi eder. Fakat bunların kon- trolumu taahhüd eden kuvvtli ve için- den Kabine yapmış ve yapmağa muk- tedir bir muhalefet partisi vardır. Yeni muhalefet partisi de halkın kendine tevdi ettiği kontrol va zifesini görür. Muhalefet liderinin hü- kümetten mâaşı vardır ve hayati me- selelerde hükümet onunla İstişare eder. Kabine bir bakımdan meclisin ic- rai bir encümeninden ibarettir. Fa kat aldığı mesuliyetin büyüklüğü de- recesinde salâhiyeti vardır, Beş sene için memleketin mukadderatı elinde- dir. Yani beş sene nihayetinde umur- mt intihap olur ve memleket tekrar ekseriyet ve iktidar partisini intihap eder. Maamafih müddet bitmeden hükümet parlâmentoyu dağıtıp halk kın reyine müracaat edebilir. Bu za» hiren halkın reyine müracaati elzem kılan buhranlı ve çok münakaşayı mucip olan hayati bir mesele etra- fındadır, Fakat hakikatte bazen iktidar partisi müddeti bitmeden evvel hal- kın gözünde olduğu ânı kollayıp tek- rar intihap edilmek için yaptığı bir manevradır. Halkın müdahale ve İtiram mevzuu bahis değildir. Fakat parlâmento dahilinde her biri hal kın hakiki mümessili olan mebus- larının müdahalesinden, yani parlâ- mentoyu icral kuvvetini felce uğrat- maktan menetmek için hükümet parti inzibatına dayanır. Bu inzıdatı başlıca muhafaza eden kuvvetlerden biri partilerin whipleri- dir (3). Hükümetin whipleri, bil- hassa başlan aylıklıdır. whipler bir içtima devresinde müzakere edi- lecek meselelerin zamanını tayin eder, öteki partilerin whiplerile mü- nasebete girer, Itilâf yölile muhale- fetle halledilecek noktaları bulur, en ziyade parti &zalarının İnzıbatım te- min etmeğe çalışır. Hükümetin âzasını serbest bırakmağa karar ver- diği meseleler haricinde âza daima ekseriyetle rey verir. Kanaati değişen yahut partinin her hangi bir karar- nı kanaatine muhalif bulan âza par. tiden çekilir. ” İngiliz parlâmentosunda bütün kanaatler ve fikirlerin iki parti hu- dudu dahilinde kaldığını düşünmek doğru değildir. Eskidenberi zaman zaman (serbest ticaret), (alkol aleyh- darlığı), (o (İrlanda (omuhtariyeti), (amele meselesi) ve saire gibi bir tek mesele üzerine toplanmış gruplar, yahut küçük partiler vardı. Bunlar kendi noktalarını terviç eden her hangi iktidar partisine rey verirdi. Fakat böyle tek cepheli bir parti hiç bir zaman kendibaşına resmi mu- halefet paritsi olmak, yani milletin hükümetini halk tarafından kontrol etmek mevkiine gelmemişti, Harpten sonra amele partisi çok küvvetlendi. 1924 de Hiberallerle umumi intihapta teşriki mesai ettiler, muhafazakâriar (o ekalliyette kaldı. Makdonald bir amele partisi hükü- meti kurdu. İlk defa dokuz ay sür dü. Üçüncü bir partinin, hattâ libe- ral muavenetile mevkii iktidara geçmösi İngüterede Iki parti anane sini sarsan bir realite oldu. Bu res- lite hangi kudrete istinad ediyordu? Geçen makalede 1832 ıslahatını vücude getiren, sınai inkılâptan doğ» muş yeni ve zengin bir orta sınıftan bahsetmiştik. Bu orta sınıfı umumi- yetle Wberai partisi temsil ederdi, İşte amele partisi bu smaf inkılâbın müdafaa için teşekkül eden 'Trade « unlon, yani sendikalar o kadar kuv- vet kesbetmiştir ki, bunların vücu- dile ve yeni doğan ihtiyaçlarına İn- giliz sistemini uydurmak mecburf- yeti hasıl olmuştur. Maamafih dik- kat edilceck nokta amele partisinin iktidar mevkiinde iken amelenin menfaatine olan cezri kanunlar g&- çirmiş olmaması ve idaresinin anâ- hatlarında öleki partilerden ayrılma» masıdır. Sebep olarak şunlar göste- rilebilir: Çünkü muhafazakârlar başılca iç- timai kanunları geçirmiş ve ıslahat yapmıştı. Amele partisi sırf tek sını- fın menfaatini gözeten, bilhassa ame- le sınıfına hâkim mevki verecek ka nun geçirecek kuvvette değildi. Bu- gün olamamasının sebebi kısmen muhafazakâr ve liberallerin nisbeten adamakıllı liderleri, büyük siyasileri olmaması, kısmen de İngilizlerde esü- sı tek sınıfla dayanan her hangi pâr- tlnin ekseriyeti alması mümkün ol- mamasıdır. Bundan dolayı amele partisi dalma liberallerle teşriki mesat ederek iktidar mevkiine gelmiştir. Dikkat edilecek başka bir nokta da İngiliz sisteminin üç büyük partiye mü. tehammil olmamasıdır. Liberajler amele partisinden sonra yavaş ya- vaş erimiştir. Bir kısmı muhafaza- kâr, bir kısmı amele partisine iltihak etmiştir. Buna rağmen hâlâ çok faal ve kudretli kafaları ve siyasileri olan bir ekalliyet fırkasıdır. Siyasi temayül İngilterede sola doğrudur. Fakat bundan dolayı ikti- dar mevkiine mutlak amele partisi geleceğini kimse iddia edemez. Çün- kü muhafazakârların en sola doğru kanunları geçirdikleri gibi hâlâ da geçirmeleri muhtemeldir. İngilterede devletçilik hariçte far- zedildiğinden çok fazla ileridedir. Fakat mutlak surette devletçi olur- lar mı, olmazlar mı bunu kestirmek mümkün değildir. Her halde İngil- terede her hangi iktidarda olan parti tegayyür eden zaman ihtiyacına gö- re ahkâmını değiştirecektir. (1) İskoçrada at sürenlere verilen bit #simdir. Halk ve kral arasındaki mücade- lede halkın hukukunu Utizam eden parti bu ismi aldı. (2) İrlandada, İngiliz harpleri esnasın- da kralın tarafını tutan partinin ismi, İsimlerini bu esnada soygunculuk eden yarı siyasi bir gruptan almışlardır. (3)Kamçi münasına gelir, Av tabirinden alınmıştır. Yani avı içeri süren demektir. Viyana, Belgrad ve Selânik sergilerine komiser ve komi- ser muavini olarak gidecekler Ankara 8 (Akşam) — Hükümeti mizin; eylül ayı içinde Viyana, Bef- grad ve Selânikte açılacak beynelmi- Jel sergilere resmen iştiraki kararlaş- tırdığı yazılmış. Bu sergilerde ko- miser ve komiser muavini olarak va. zife görecek zevât ayin edilmişiir. Bu zevat şunlardır: Ticaret Vekâleti sergiler şefi B. Mazlum Ataman, Nurullah Tulun, müşavir Zeki Doğanoğlu, Necmed- din Mete, Nizameddin, Hakkı Arman ve raportör B. Recai. AT p Ankara bira fabrikasi müdürlüğü Ankara 8 (Akşam) — Ankara bira tayin edilmemiştir. Müdürlük işleri Ankara İnhisarlar baş müdürü tara fından vekâleten görülmektedir. Fabrikanm İnhisarlar (İdaresine devri üzerine evvelce burada çalışan memurlardan yedisinin vazifesine ni- hayet verilmiştir. Bu memurlara hizmet müddetlerine göre tazminat verilecektir. Vazifelerinde ipka edi. Jen memurların maaşları da yeni barem kanununa göre yeniden tesbit edilmiştir. y Maliye zat işleri şube müdürlüğü Ankara 77 (Akşam) — Maliye Ve kâleti zat işleri müdür muavinlerin den B. Cafer mezkür müdürlük şubâ müdürlüğüne terflan tayin edilmiş tir, Eski ve değerli bir maliye me muru Arazi B, Cafere yan yesin şi emin e t

Bu sayıdan diğer sayfalar: