16 Ağustos 1939 Tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 6

16 Ağustos 1939 tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 6
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

külaşacak halde değilim... “Amerika, Genub Kutbunu ilhak için bir heyeti seferiye gönderiyor Cenub kutbu havalisinde bir çok zengin madenler ve kömürler mevcuttur.Bu mıntakanın büyük ehemmiyeti var Amiral Byrd cenup kutbu buzları arasında kurduğu karargâhımda çalışırken Arzımız mütemadiyen büyümek ve | genişlemek istiyen milletlere kâfi gelmiyor. Bir kaç cesur kâşifin her tehlikeyi göze alarak ayak bastıkları, Cenubi Kutub havalisi müstesna ol- mak üzere yer yüzünde fethedilmemiş memleket kalmamıştır, Bundan on yıl evvel, Birleşik Ame- rika hükümeti, Cenubi Kutup mınta- kasını ilhak etmek arzusunu izhar etmiş, ve bu yüzden İngiltere ile ara- sında ihtilâf çıkmıştı, Çünkü İngiltere de Cenubi Kutub havalisinde Ameri- ka gibi ayni hakkı ve bu havaliyi ilk işgal edenlerin İngilizler olduğunu ileri sürüyordu. Filhakika Cenub Kutbu havalisine ilk ayak basan cesur kâşif kaptan Cook idi. Fakat kaptan Cenub Kut- bundan döndüğü zamanlar; — Cenub Kutbuna . erişilemez, de- mişti. Uzun seneler, kaptan Cook'un bu mözü bir nas gibi telâkki ediliyordu. Şimal Kutbuna seyahatler biribirini takib ettiği halde Cenubi Kutub havalisine hiç bir kâşif ayak atmağa cesaret etmiyordu. Maamafih kaptan Cook'tan sonra İngiliz denizcilerin- den James Wattel 1822 senesinde Cenupta 74 üncü arz derecesine ka dar ilerliyerek Sbilant, Orkney ada. | larmı keşfetti, 1838 senesinde Fran- sız Amiral Dumon d'Arvii Cenub Tefrika No. 40 | çıktı, Fakat bir Arjantin Kutbuna doğru bir keşif seyahati ya- parak Antel arazisini, Ludvig Filip, ve Juanvil adalarını keşfetti, Bunlardan sonra muhtelif milet. lere mensub bir çok cesur kâşifler, Cenubi Kutub havalisine bir çok seyahatler tertib ettiler. Maamafih Cenub Kutbuna doğru yapılan ilk ciddi seyahatler yirminci asırdan İtibaren başlar. 1902 senesin de İsveçli Nils Nordenskieldin riyase- tindeki heyeti seferiye, Cenub Kut- bunda çok feci bir akıbete uğra- mıştır. Antarktik namında bir vapu- ra binen kâşif Nordenskleld ile beş arkadaşı, Cenub Kutbunun buz mec- ralarında kâln donmuş bir adacığe çıktılar. Antarktik vapuru, bir sene sonra tekrar bu adaya giderek heyeti | seferiyeyi alacak idi. Fakat vapur, bir daha dönemedi. Çünkü müdhiş bir kar fırtınasına tutularak buzlara çarptı ve parçalandı. Heyeti seferi- yenin buzlar arasındaki ikameti de sekiz ay yerine iki sene sürdü. Bütün Avrupa, heyeti seferiyenin vaziyeti ile alâkadar oldu ve bunları İ bulup kurtarmak için bir çok heyet- ler yola çıktı, İsveç en İyi denizcileri. ni hamil Friâhol vapurunu Cenub Kutbuna gönderdi. Fransız büyük kâşifi Sorko da başka bir vapurla ganbotu İ Nordenskield ve arkadaşlarımı daha ViLEN KADIN — Maşallah, beyim... Bu ne bâmâ- ratlık... Böyle sabahleyin erkenden... Hem de güvey girdiğin gecenin saba- hından... - diye onu hayretle karşıla dı, - Neymiş (ne olmuş bakalım?.. Ne tarafa teşrif?... Damad homurdandı: — Hiç... Dolaşıyorum... Ya &iz?.. — Ben de mütevazi, küçücük işleri. mi düşünüyorum... Eh hamdolsun çık. mazdan çıkar gibi oldum... soktum... Bundan sonra tekâmül et- tirmek azim ve sebat İşi.. — Bence evdeki pazar pek çarşıya uymiyacak. Doktor, kelebek gözlüğünü bumun- Tıkırına | da düzelterek ve başını kaldırarak, de- rinden, boğuk bir: » » dedi, » Ne diyorsun Al- açtan evvel rette isem şimdi Ge aşağı yukarı oyum! — Haydi efene — Emin olun daktı Birük şakayı... 1, gülecek, şa bildiğim zevcenizin serveti deryadır, derya... — Zannettiğiniz gibi çıkmadı. — Gözüm kapalı, yalnız Necile hâ- | nımın emlâkini altın para iki yüz bin iraya alırım, monşer... Modem hayât yaşayıp ortaya çıkinıyan aileler böy- ledir... Zenginlikleri göründüğünden fazladır... Bilmez miyim ben?... — Bundan ne çıkar? — Ne çıkar olur mu yahu!... Nikâh. Ja aldın kadını. — Fakat serveti teminat altında... Bana karşı müthiş tedbirler almış- dar. — Yok canım? — Kasaları çifte kilidle kapamışlar... — 'Tuhaf şey! — Tuhaf değil, feci... İşte sana acı ali haber veriyorum, birader... borçların? rım beklerler lerine arada srada elden gelirim... . Kendi. Nakleden : ( Vâ -N )| AEŞAM evvel bularak kurtardı. kaptanı Scott'un, Diskoveri nun cenup kutbuna yaptığı 86- yahat, daha az heyecanlı olmamıştır. Heyet 1901 senesinde yola çıkmış ve 83,2 arz derecesine. kadar İlerledik- ten sonra 1904 Eylâlünde dönmüştür, Fakat bunların buzlar ve sisler ara- sından dönüşleri o kadar zor ve çetin olmuştur ki, heyeti seferiyeyi kurtar. mağa gidenler, bunları genç oldukları halde saç ve sakalları tamamile ağar- mış bir halide görünce hayrette kal, muşlardır. Altı sene sonra gene kaptan Scott, 'Terra Nuova gemisile tekrar Cenub Kutbuna gitmiş, 3 kânunusani 1912 tarihinde dört arkadaşile beraber, bir buz dağı üzerine çıkmış ve on beş gün si bi İ Kutbuna varmıştır. Fakat cesur kâşif, buzlar arasında nabedid olmuşt Hemen ayni Amundsen ve biraz sonra Sâekelton | cenup kutbuna varmışlardır. İşte İngilterenin Cenub Kutbu havalisi üzerinde bu iddiaları, böyle delillere dayanıyor. Ce Kutbunun son Fatihi Ami- ral Rişar Byrd'dir. Cesur hir denizci ve tayyareci olan Byrd Cenub Kutbu üzerinde tayyare ile bir cevelân yap- 1927 senesinde gene Byrd, üç le, Cenub Kutbu üzerinden Parise kadar gitmek üzere üç arkada- şile beraber Nevyorktan tayyare ile hareket etmiş, fakat yolda bengininin keş i Kalvadosta yere İnmeğe mecbur etmiştir. Bir sene sonra Amiral Byrd, Cenu- bi Kutubda ilk keşif seyahatini yap- mıştır, 1928 senesi ülünde «Nev yok daki vapurla Cenu- bi Kutba F ket etmiştir Amiral Byrd esaslı bir keşif ve ted- kikat için icab eden bütün malzeme. yi beraberinde götürüyordu. Hattâ ilk defa olarak bu keşfiyatta tayyare. yi kullanacaktı. Byrd'in bindiği va. purda 3 tayyare vard. Mürettebatı da beşi pilot, 3 fen mütehassısı, diğer- leri doktor ve mürettebat olmak üze. Te 55 kişiden ibaretti. Buzlar üzerin. de kızakları çekmek için vapurda 75 büyük köpek vardı, Amiral By:d Kânunuevvelde cenubi nısıf kürede Ros koyunda karagâhını kurdu. Buz- lar üzerinde beş baraka, 3 tayyare için hangarlar kurdurdu. 1933 sene. sinde Amiral Byrd gene cenüp kut- buna ikinci seyahatini yaptı. nar arı Şimdi de tiçüncü ve en mühim s6. — Başkaları âlâ... Olabilir. Lâkin beni?... — Ha... Evet, likanlı gülümsedi Kadri Ahmedi cidden bir telâş al- miştı. — Ben bütün hesaplarımı sizden ala | «- dedi. Zatıâliniz... “diye de. | | cağım binlerce lira üzerine kurmuş. | tum... O kadar gayret sarfettim... Mu. | | vaffak oldum... Zannederim ki, yirmi | bin lirayı ferah ferah hakediyorum... Hem borçlarımı ceste ceste ödemeyi hi Yüzde on komisyon... Değmez mi? — Sizde öbürleri gibi yaparsınız... Trink olamıyacak, — Bekliyecek miyiz? — Tabiatile. — Alay ediyorsunuz galiba... — Vallahi değil... Herşeyi olduğu gi- bi apaçık söylüyorum. Kadri Ahmed, ağız dolusu bir küfür | savurdu. — Peki amma ne zamana kadar bekliyeceğiz? - diye sordu. — Bunu bütün gece ben de düşün- düm, doktor! — Bütün gece bunu düşündün ha... da yapıyorsun, delikanlı! i Bu gtce Kİ, beni aklın. ndir... Damad or. kaşlarını çattı; homurdandı. i geceki macerası, hiç de hekimin tasavvür ettiği gibi ferahlı, keyif, sa- fali değildi, * | bile getir. i$?.. Benim de kayınvalidem nazan itibare almış... Aksi aksi: > — Anlâtın bakalım, neym MİMİ e Adl dina 16 Ağustos 1939 Sinema yıldızı olmak isteyen iki genç kızın başına gelenler Genç kızları tuzağa düşüren haydud fidyei necat koparmak istiyormuş Amerikada Miami şehrinde biri 17 diğeri 19 yaşında Ruth Dunn ve Jean Bolton namında iki genç kızın, kendilerini sinema yıldızı yapmak istiyen bir şahsın takip ettiklerini ve bir kaç gün sonra bunlardan birinin tabanca kursunile delik deşik edilmiş cesedinin bir orman kenarında ölü, diğerinin bir kulübede mahpus fakat sağ olarak bulunduğunu ajanslar haber vermişti. Bu !ki genç kım kaçıran şahıs, bir ç gün sonra Miami caddele yahatine hazırlanıyor. Bu defa Ami. ral Byrd'in maksadı Cenubi Kutub Havalisini Birleşik Amerika dev ilhak etmektir. Monroe nazariyesi Cenubi Kutubda da tatbik edilmek isteniyor. Amerikalılar, Amerika kı- tasının bir imtidadı olan Cenub Kut- bunda, başka bir devletin hâkimiye. tini kabul edemezler, İşte bu Monroe nazariyesi icabalı olarak . Amehika Relsicümhuru B. Roosevelt, Amiral Byrd'in Cenub Kutbüna yapacağı üçüncü seyahali siyasi ehemmiyeti hasebile kendi himayelerine almış ve heyeti seferiyenin masrafı olmak üze- re Amerika hazinesinden 300.000 dolar tahsisat verdirmiştir, Kutub havalisi, tayyareciliğin şa- yanı hayret terakki ve inkişafı saye- sinde fevkalâde mühim sevkulceyş bir ehemmiyet kazanmıştır. Yarın kıtalar| arasında, Cenub Kutbur üzerinde tay. yare seferleri tertib edilecektir. — Doğru söylüyorum! - dedi. - Gö- zümü kırpmadım... Aklım fikrim hep para ile, size vereceğim ve kendi key- | fime harcıyacağım servetle meşguldü. — Peki azizim, tefekkürulunızın ne- ticesi? — İşte... Doktor, dört kulak kesilmişti. Ha. 1 tasavvur edilsin. Parasını derhal alarak işlerini tıkırına koyacağını, me-| zelietten kurtulacağını, sefayi hatırla ömrünün sonuna kadar yaşıyacağını kurmüşken ve bu hayallerle bahçede dolaşıp dururken, birdenbire karşısı- na bu oğlan çıksın da herşeyi alt üst eden bir haber versin.. Çekilir şey miydi bu?... Fakat bakalım düşünce. sinin neticesi neymiş? — Azizim, ben ağızlara gelemem... - diye izahat beklemeden, terbiyesizce bağırdı. - Borcundur vereceksin. Ta- ahhüdündür, derhal yerine getirecek- | | | #in... Yoksa fena halde çıngar kopar | ha... Hem neymiş bakalım uğradığın müşkül?... Müşkül dediğin daha ev- veldi... Ben meharetler sarf detek hep- sini yendim... Şu Türkiyede âlem İ zının sulandı lar arasınd ledim, pulla bilmem te killd dered cerbe: stünc su getir eli ol, ç dolaşırken yakayı ele vermiştir. Hay- dud iki genç kızı, fidyei necat almak için bu tuzağa düşürdüğünü ve genç kızlardan birini bu maksadla öldür. düğünü itiraf Oetmiştir. Kulübede bağlı olarak bulunan genç kız, kendi. sini tuzağa düşüre n hiç bir cebir ve tecavü eketinde bulun. madığını söylemiştir. Yukarıki klişede solda sağ Olan ve kurtanlan madmazel Jean Bölteon, sağda da haydut tarafından öl dürülen madınazel Ruth Dunn görü- . Bundan başka Cenub Kutbunda buzlar yavaş yavaş € Kr. EMİ sene $ ub Kutki bugün b olan mühim toprak sal ana çıkaektır. Bu sahalarda pek zengin madenler ve kömürler mevcud. olduğu yapılan fenni tedki kat neticesinde anlaşılmı işte bu siyasi askeri ve iktisadi sebebler yü zündendir ki, Amerika Cenub Kut. bunu ilhak etmek istiy Amiral Byrd bir iki ay sonra büyük bir heyeti seferiye ile Cenub Kutbuna hareket edecek ve bu havaliyi men Amerikaya ilhak edecektir, ves. Apartıman sahipleri Boş dairelerinize iyi kiracı bulmak için KÜÇÜK İLÂNLARI'ndan #ade ediniz. hemen İsti- | mı.. Yallah, çabuk... Bir hafta bile bekliyemem. İmkânsız, — Allah belâni versin be... — Şimdi ben de ağzımı açarsam, kar. | şılıklı çingene kavgasına tutuşursak bundan fayda var mı? Yok amma, beni çileden çıkarma, kardeş... Bir gayret sarfet... Meramın elinden birşey kurtulmaz. Ben,de öyle düşünüyorum. ma ne yapayım?... — Bir sarraf bul... Sened ver, borç al. Herhalde sana şimdi kredi açarlar, — Sarrafları benden âlâ tanıyan ol. maz... Kuru lâfa müstenid zırnık bile vermezler... İyisi mi seninle anlaşalım, doktor, — Ne suretle? — Size vereceğim paranın sermaye- sini değil, gelirini aydan aya takdim edeceğim... Emin olun bu da bana ağır gelecektir amma, ne yaparsın, katla. nacağız. - Peki ya ölürsen? Ya karınla kav- ga eder de ayrılırsan? Benim garan- tim nerede? — Neler dü Yüzüme k un! Am. doktor... rşı da ölümden bahsediyor« s — Paramı isterim na borçlu musun, değil mi? — Borçlu olduğumu inkâr etir rum? Canım, Açıkcası bu... Ens

Bu sayıdan diğer sayfalar: