11 Eylül 1939 Tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 3

11 Eylül 1939 tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

11 Eylül 1939 — — AKŞAMDAN AKŞAMA İZ Hitler ve Kayzer — Hitler söylediklerinin hepsini ti- patıp yaptı. İnsanı en ziyade hayran ; eden ciheti de, müstakbel icraatını kâhin gibi bilmesidir! - deniyordu. Hakikaten bir müddet «Mein Kampf» #simli eserinde yazdıklarını seri halin- de tatbik etti, Fakat sonra da bizzat dediklerini gene seri halinde efalile nakzetmedi mi? Meselâ bolşeviklerle anlaşmasın- dan bugünkü sözlerini yarın hiçe say- mâsına kadar buna dair kaç misal | var! En son hayranlık da şu cümle ile hülâsa ediliyordu: Hem, efendim, hrab etmeden maksadlarına eriyor. Dehasının en bü- yük tezahürü de budur. 1 Eylül 1939 tarihinden buyurun umumi harbi... Şimdi münazlüntih bir nokta kaldı, Hâlâ şöyle iddia edenler vardır: — Almanyayı nasıl büyütti terakki ettirdi. Buna da bir şe hemez a... Halbuki helm, öteyamı sile haykırıyor: — Bu harbin sonu 1918 den daha feâketli olabilir. Aman aslanım, dik- kat! — Fakat bu kadar arazi aldık! Gör- müyor musun? — Geçen umumi harpte muzaffer ordularım vasi düşman toprakları için- de iken yenilmişti itibaren ihtiyar Kayser Vi eski tecrübesinin acı- “ Zâhir, Alman nüktesi! Mareşal Göring son nutkunda şeha- metli sözler söylemekle beraber muh- telif tuhaflıklar da yaptı. Dinleyicile- rinin kahkaha atlığını radyoda işittik, Mizahının bir misali şu: «Yiyecek ekmeğimiz yok!» diyor- lar. Olmazsa da ne çıkar? Zayıflarız; bu sayede kumaştan tasarruf etmiş bulunuruz. Şayet bu nükteyi nazi muhaliflerin- den biri yapsaydı — Ne derdik, Fakat Almanların mareşali söyle yince arkadan şu mısraı ilâve etmesi de bekle, «Güleriz ağlanacak halimiye!» " Timürlenk ve yeni muharibler Aksak Timurun birçok meziyetlerini sayarlar: Büyük askermiş, Parçaları asırlarca Yi torluk kurmuş. nleri etrafına top- lamış, Kendi ırkını, memleketini ihya etmiş... ilh... Düşmanları da şu efalini - sanırım İzam ederek - Timurun kusurları di- mükemmel propaganda! - ye, nesilden nesle nakledip durmuşlar. | dır: bü leri Bir şehir isyan edince tefriksiz halkını cezalandırırmış, Asker- ap yığınlarından köprü yapıp an emsalsiz bir impara- : İnşaata bir an evvel başlanmak isteniyor Dolmabahçede eski Istablı Amire binası sahası ile civarındaki arsalar- da yapılacak Dolmabahçe stadyomu- na aid plânların İtalyaya giden mi- marlarımızdan B. Fazil ve B. Şinasi | tarafından getirildiğini ve bunların bu plândaki bazı noksanları telâfi | ederek on beş güne kadar Belediyeye vereceklerini yazmıştık. İtalyan imimarı Viyoti Vi hazırladığı bu plâna göre yeni stad binasının işgal edeceği saha kati sus rette tesbit edilmiştir. Gazhanenin mevcud tanklarına do- kunulmıyacağı için yalnız tankın önündeki bir kısım erazi istimlâk edi- lecektir. Bu ârsa ile berâber istimlâk edilecek erazinin mikdarı on bin metre murabba genişliğinde olaca» ından bunların kıymetlerinin tesbi- tine hemen başlanacaktır. Bu arada bazı binalar da mevcuddur, Arsalarla binalar için otuz bin lira kadar bir para şarfedileceği tahmin ediliyor. Stadyomun inşası için icap eden tahsisat mevcud olduğundan ötad- yomun bir an evvel tanzim ve inşa ına başlanmak isteniyor. Ilâç fiatleri Uzun müddet ihtiyacı karşı- lıyacak stok var İ Avru Dada, le ilâç fi üzerine B: tebliği bü; vaziyeti dolayısi- e görülen n yük selme hasıl etmiştir, Bu tebi e ilâç fiatlerindeki yükselme normal şekline avdet etme- ğe başlamıştır. Avrupadan gelen ilâç- lardan nevilerine göre mevcud atok- ları tesbit eylemek üzere sıhhiye mü- fettişlerinin yaptıkları tedkikler mal edilmiş ve keyfiyet Sıhhiye Ve- kâletine bildirilmiştir. Aldığımız malümata göre şehrimiz- de uzun müddet ihtiyacı karşılıya- cak stok ilâç buluduğu anlaşılmıştır. Bazı ilâç flatlerinde görülen tereffüün son hadiseler üzerine vaki olan fazla | talepten ileri gel srülmüştür. ik- Ekmek fiatinin inmesi muhtemel Hükümetin gördüğü lüzum üzeri- j me bazı yasak edildiğini gıda madde! uk dereyi bir yandan öte tarafa geçmiş- | leri... Dünkü gazetelerde bir resim vardı; bilmem gördünüz mü: Binaların üstü- ne kum torbası yerine cild cild kitap. | ları tayyarelere karşı faza siperi alıyorlar! Ve, Almanlar Çeklere: «— Biriniz kımıldarsa topunuza bir- den şöyle ederiz, böyle ederiz!» Tehdi- dini savuruyor. Asrımızın muharipleri, tenkide şa- muha. ekmek narhinı d © yeniden tanzim ede suretle ekmek fiatlerinde şüklük olacağı tahmin ediliyor. inden Timürlenge epeyce | benzediler, Bakalım © meziyetleri ne olacak? (VA-N0) ektir. rdü- inin ihracının Karilerimizin mektupları Ümraniye köyü Üsküdarda Kısıklının biraz ie- risinde Ümraniye köyü vardsr. Ahalisi hâlâ petrol âmabsile otu- ruyor. Burası güzel havalı ve iyi sulu bir yerdir. Bir çok doktorlar, bil hassa sinir hastalarinı buraya yolluyorlar. İlk fırsatta elektrik tesisatı yapılmasını dileriz. MÜ. Bir sanat mektebi mezununa böyle mi muamele yapılır? Ben 937 - 938 senesinde İstan- bul bölge sanat okulundan iyi de- mezun oldum. Altı aydır if Selüloz fabrikasında çalışı- yordum. Bir gün avans para al- mak üz Jabrikanın mensup- ları kapı önünde balık istifi bek- Hyorlardı. Biz dört arkadaş diğer bir kapıdan binaya girmek ve ezilmemek istedik. Kapıcı beni yakladı. Aramızda bi akaşa oldu geldin!» rdılar. Böyle bir Bir sanat mek- tebi mezununa böyle mi muamele edilir? İstanbulda muhtelif mü &sseselere müracaat ediyorum. «Adresinizi bırakın, lüzum olun- ca çağır: c alıyorum radığım haksızlığın tamir edil: ni isterim Sultanahmedde paşa yokuşunda 7 numarada Haki rgönül A Hamamlara verilen su Şehidmelimed Meclisin tanbuldaki sular idare i bu kararına rağmen İs- kısmı © holi olma- mıştır. Y. bazı hamamcıların - kendilerine ya- pılan tenzilâta nı asgari derecey iklerini anlaşılmıştır. ara Terkos su- inden fedakâr. yapmasına rağmen dan nın bu ha Kırkçeşme Belediyenin diye bu muktedir suyunun elinde suyu olamamı nuna ihtiyaç bir salâhiyet de bulunan alınırsa o zaman Beled yu büsbütün şehre akn a decek, yahut ta suyu Islaha teşebbüs edecektir. Bay Amcaya göre!... | tehassıs dön İ kil edilen lan tedkikler neticesinde ! Istanbulun imarı Vaziyetin inkişa- fına kadar imar işi duracak B. Prustun tehir Fransanın harbe şehircilik mütehas Türkiyeye yahatini hakkında bir haber geldiğini yazınış- tık. Belediye B, Prost ile muhebere edecek ve İstanbula yakında dönüp dönmiyeceğini soracaktır. Şayet mü- ezse İstanbul plânının hazırlanması etrafında ona göre ye- ni bir karar alınacaktır. B. ehrimıze geldi ği zaman Kadıköy ve Üsküdarın nâ- zım plânını ikmal edecek ve Nafia Vekâleti tarafından tasdik edilmiş İstanbul ve Beyoğlunun nâzım larına göre tafsllât plânlarını hazır. . Bu maksadla İsatnbullan bu tafsılât plânına göre etüdler yapılmak üzere imar şube- sinde mimar ve mühendislere tali- mat vermişti, Bu etüdlerin heps! ba- gırlanmıştır. Fakat vaziyetin inkişafına kadar geniş mikyasta imar hareketlerine geçilmiyecektir. Yalnız, meydanının tanzimi, Gazi köprüsü- nün her iki başının tevsii ve köprü- ye ulaşacak Azapkapı - Meyityokuşu, Unkapanı - Şehzadebaşı yolları açıl ması işi ikmal edilecektir. Bebek - Istinye İstimlâk i işi çabuk bitirilecek olân- Bebek - İsti zı binaların İst dığı için yolun apılan tadi- ameleler de geri nan mi yeni tadilâtin kabulü üzerine kalmıştı. Kanur nun tadili üzerine teş- ymet komisyon- larından biri sırf Bebek ile İstinye arasındaki yol üzerinde mevcud bu- lunan binaların İstimlâki muamelele- rile meşgul olacaktır. Bu yolun bir an evvel inşası isten- diğinden komi: konan kıymetlere göre mal sahiplerini da- vet ederek takdir edilen kıymetleri kabul edip etmiyeceklerini sora Muvafakat edenlerin parası derhal k, aksi takdirde mümkün ol- duğu kadar yeni kıymetler konacak ve istimlâk muamele k- yol anda tamamlana- yon evvelce iratle mal edilecektir. Bunda inşası kısa İ caktır. nsonra Ölçü ve ve tartı kontrolü ARM SA larda dikkat etr dükkânlarla seyyar esnafın kull birer birer kontrol edecekler ve hileli, lanları derhal müsadere ede- ananlara ceza vereceklerdir. —a ktar. tetiği | ındıkları ölçüleri | | yeri ile birde Bahire 5 İSTANBUL HAYATI Odada muharebe Yemekten sonra ev sahih radyoyu açtı, kayın wide gözlükleri bur. nunun ucuna iliştirip torununun eli- ne gazeteyi verdi: Okü bakalım, şu muharebe işlerin- den ne var ne yok". Çocukcağız harp Tİni okurken kayın içini çekti: — Hayır, hayır. Ben bu sefer mu- harebenin gidişatını pek iyi bulmu- yorum. İngilizler böyle ağır davran- dıkça işler fena olacağa benziyor. Bay damağ pürhiddet radyoyu ka- padı, kaynanasına dü Hâlâ kendi bildiğini iddia ediyor- sun. İşler hiç te öyle değil — Öyle değil olur mu canım?. Baksana gazeteler ne yazıyor... Bay damad yerinden fırladı: — Yoook... İhtisasa hürmet etmeli, Bak, ben sizin mutfaktaki işinize müdahale etmiyorum. Siz de böyle şeylere müdahale etmeyiniz. Bu işle ri ben sizden iyi anlarım. — A oğlum, mutfak başka, muha- rebe başka. İşle, olanı biteni ceride ler yazıyor. — Canım, efendim. Bırakınız ceri- de işini. Benim söylediğime bakınız. İngilizlerin ağır davranmalarının hik- metini siz anlıyamazsınız. — Eh, biz anlıyamazsak, sen anlat ta öğrenelim. Damad yumruğunu masaya vurdu; — Oooof... Gene canımı sıkmağa başladınız, Yahu, her şey size anlat labilir mi?.. Onu sonra göreceksiniz. Münakaşa kızışıyor, kaynana ile damad iddialarında ısrar ediyorlardı. O sırada odaya gelen kızı da annesi- ne iltihak ederek İkisi birden bizim ahbabı lâfa boğmağa başladılar. Bir aralık kayın peder de pijamasının kuşağını düğümliyerek odaya girdi. Bereket versin o, damadının tarafımı tuttu. Odanın içinde, harp münakâ- şası üzerinde başlıyan ağız muhare- besi, cephedeki kadar hararetleniyor, iki taraflı cepheler kuvvetleniyordu. Damad yerinde hop hop hopluyor: — Romanya isterse Lehlilere öte- beri satabilir. Kayın valide (gazeteyi çocuğun elinden ahıp odanın ortasına fırlatı- yor: — Lehlileri mehlileri de nereden çıkarıyorsun?.. Sen şimdi muharebe edenlere bak. Polonyaya yiyecek ve- rebilir mi, veremez mi?. Kızı ân annesinin eksiğini tamam- hıyor, kocasına ateş püskürüyor: — Zaten sen her xaman böyle ya- parsın. Bir şeyden bahsederken ara- ya başka lâflar katarsın. Biz şimdi Polonyayı konuşuyoruz. Lehlileri de ne diye lâfa karıştırıyorsun?. Kayın pedrele damad ağız ağın bağrışıyorlar... İş fenaya varıyordu. Araya girdim, zorlukla iki tarafı yatıştırdım. Fakat beni yolcu ederken çatık kaşla bir- birlerine bakışları gösteriyordu ki, mu at bir mütareke yaptılar. Zannedersem ben çıktıktan sonra ağız muharebesi yeniden alevlendi tebliğlerinden bi- valide derin derin Cankurtaran durak yerinde kapalı bekleme yeri yapıldı Devlet demir resi, Sirkeci ile Kumkapı arasında «Cankurta- n> İsmi altında bir durak yapmıştı. İdare bu durakta kapalı bir bekleme gişe yapmış ve halkı açmıştır. — Ahvali âlem belli olmaz bay Amca. Ne olur, ne olmaz, ihtiyatlı bulunmalı... ... Dört teneke gazyağı alıp köşe- ye almalı!... Amma evvelâ insanın parası bol olmalıl,, B. A. — Hayır, Türkiyede olduğu- nu unulacak kadar aklı kıt olmalıl..

Bu sayıdan diğer sayfalar: