18 Kasım 1939 Tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 7

18 Kasım 1939 tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 7
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

4 GENÇLİGİN SIRRI Yaşları kırkı geçtiği halde elân genç görünen yıldızlar bunu neye borçludurlar? Sinema artistleri çabuk ihtiyarla- mıyorlar, Kırkına gelen, hattâ kırkı- nı geçen yıldızlar otuzdan yukarı östermiyorlar... Los Angeles tıp fa- kültesi profesörlerinden Lawrence Spangard bunun sebebini öğrenmek Üzere Hollivutta sinema artistleri rasında tedkikler yapmıştır. Profe- sör bu tedkiklerin sonunda şu neti- ceye varmıştır: Sinema artistleri ça- buk ihtiyarlamıyorlar, Çünkü sıhhi hayat yaşıyorlar ve çok spor yapıyor» Jar, Doktor diyor ki « — Sinema artistlerini birer birer tedkik edin. Hepsinin yaşına nisbef- le çok genç olduğunu görürsünüz. Bunun sebebi evvelâ pek muntazam hayat sürmeleridir, Artisiler geceleri muayyen zamanda yalıyorlar, sabah- Jarı muayyer zamanda kalkıyorlar. Gündüzleri tenbellik etmiyorlar, çalı- şıyorlar, Yemeklerine çok dikkat edi. yorlar. Hollivutta hiç kir mek yemez. En çok rağh ağır ye- edilen süt, meyva ve meyva suyudur. Hazmi ağır, şişmanlık veren, mideyi ve karaciğeri yoran yemekler Hollivutta görülmez. Artistler tatil zamanlarını da dalma açık havada geçirirler. bir kısmı bah- çesile meşgul olur, bir kısmı balık aviamakla vakıt geçirir, bir kısmı da dağlara tırmanır, Hemen bütün bü- yük artistlerin evinde yüzme havuzu, tenis kortu vardır. Artist her gün bir müddet havuzda yüzer ve tenis oy- nar» Artistler hergün tartılırlar, onlar için şişmanlık en büyük tehlikedir. Buna meydan vermemeğe çalışırlar, Bilhassa şişmanlığa istidadı olan Ciaudette Colbert gibi artistler yiye- cekierine son derece dikkat ederler. Claudette süt, meyva suyu ve sebze- den başka hiç birşeye rağbet etmez. Bundan başka her gün bir parti te- nis oynar. Hollivutun meşhur jonpromiyele- rinden Mac Murray da pek az yemek yer ve hergün bir parti tenis oyna- dıktan başka vakıt buldukça golf da oynar Genç yıldızlardan Gladys Swarthout açık havaya meraklıdır, Her sabah bahçesinde açık havada jimnastik hareketleri yapar. Akşamları atla uzaklara kadar gider. Höllivutta gece hayatı yok gibidir. Artistlerin çoğu saat onda yatağın- dadır, Erken yatmanın ve sabahları allıdan evvel kalkmanın genç kalmak üzerinde tehmin edildiğinden çok te- siri görülmektedir. Bir zamanlar geç kalkmak, fazla uyumak gençlik ve sıhhat için en birinci şart addedilir. di, Hollivuttaki artistler bunun doğ- ru olmadığını göstermişlerdir. Bir çok artistler de her gün bir ho- canım nezareti altında beden hareket- leri yaparlar, Hollivutta bu işte mü- tehassıs kimseler vardır. Bunlar ar- tistin her uzvunu ayrı «yri hareket ettirirler. Bu mütehassısların aldık- ları ücret çok yüksektir. Sinema artistleri içinde yaşı kır. ka yaklaşmış olduğu halde elân pek görünenler old i sinema artisti iken şir rTemiyen, fakat eskisi gibi y ni artistler de taravetlerini m etmeğe muvaffak olmuşlardır lâ Norma Talmadge 42, G son 40 yaşında oldukları k genç görünüyorlar. Bu 5 er Hol livuttan ayrılmamışlar ve rada mun- tazam hayat yaşamağa devam etmiş- lerdir, Norma Talmadge şimdi çalış- mamakla beraber her gün erken kal “karak unun yürüyüşler yapmaktadır. Joan Cravford tenis, Harold Lloyd golf oynuyör Hollivutun güzellik kraliçesi 17 yıldız arasındaki müsabakada Ann Sheridan birinciliği kazandı Ann Sheridan Hollivulta genç yıldızlar bir güzellik müsabakası yaj Kalabalık. bir hakem | e çevirdikleri filir rini uzun uzadıya ted ticede ittitakla Ann Sheridan ; lik kraliçesi ilân edilmiştir. heyetinden biri diyor ki; - Şimdiye kadar bu detece kus suz ve cazibeli bir kadın görmedim. Artistin vücüdü-. fevkalâde *amun! arasında | zamdır, Gözlerinde büyük bir kuvvet vardır. Ann Sheridan henüz 23 yaşındadır. Bundan evvel Texasda ya güzellik müsabakı rasında birinciliği imleri. 'Texas paye: aldıktan sonra kendisine filim çevirmesi teklif eğil. miştir. Artist zekâsı sayesinde çabuk yıldızlar sırasına girmiştir.- Ann Sheridan şimdi Hollivut güzellik kra- Haftalık piyasa Piyasada faaliyet artıyor — Ihracat maddelerimizin vaziyeti Piyasada ithalât ve ihracat işlerin. de, umumiyet itibarile iş hayatında | görülen durgunluk azalmaktadır. Bilhassa ihracat işlerinde bir inkişaf hissedilmektedir. Bütün bunlara en büyük sebeb olarak ,hükümetimi- zin son yaptığı siyasi anlaşmaların büyük tesiri olduğunu söylemeğe bile lüzum yoktur. Diğer taraftan Hollan- da ve Belçikanın sulh teklifleri piya- sada büyük bir alâka ve ümid uyan- dırmamıştır. Herşeyden evvel şunu Ga ilâve et- mek lâzımdır Ki, haftanın ekseri gün- leri bayram tatili ile geçtiği için, İş- Jer azdı, Bu yüzden, piyasada bir ha- reket olmamıştır. Maamafih tatil günleri, pek te piyasayı felce uğrat- mış değildir. Ekseri yazıhaneler, bay- ramın ikinci ve üçüncü günleri açık- | tı. Bankaların ve diğer mali müesse- lerin, gümrüklerin kapalı olmasına rağmen, tüccar bu yazıhanelerde ti- cari muameleleri takib etmeğe imkân bulmuşlardır, İthalât vaziyeti Piyasada baz ilhalât eşyasında darlık görüldüğünden evvelce bahset- miştik. Fakat bu darlık yavaş yavaş ortadan kalkmaktadır. Esasen darlık en ziyade tıbbi ecza, kimyevi maddeler ve elektrik malzemesi Üzerinde gö- rülmekteydi. Ticaret müdürli sık sık toplanan ihtikâr komisyonu, ekseriyet itibarile bu mevzularla meşgul olmuştu, bu maddelerin ek- seri Almanyadan geldiği için, bu gibi eşya üzerinde pahalılık olacağından endişe edilmekteydi, Halbuki İsveç- ten gelirilen elektrik malzemesi piya- sada elektrik malzeme fiatlerinin düşmesine sebebiyet vermiştir, Tıbbi ecza da, İgiltere ve İtalya- dan ithal edilmektedir. En mühim mesele demir ve kalay meselesidir. Henüz bu mesele, demir fiatlerini indirecek derecede halledilmiş değil dir. Esasen beynelmilel vaziyet bu şekilde devam ettiği takdirde, demir fiatlerinin inmesine imkân yoklur, Mesele, dışardan demir malzeme gel- memesidir, Çünkü harp vaziyeti dola- yısile her memleket demir ihracatını menetmiştir. Maamafih Alman fir- malarının kliring hesabile demir ve- receklerinden bahsedilmektedir. Fa- kat bu tekliflerin ne dereceye kadar doğru olduğunu tayin etmek müm. kün değildir. Piyasadaki Odemir ithalâtçıları, İngiltereden demir alacaklarını ümid ediyorlar. İngiltereden kalay ithal etmek imkânları hasıl olmuştur. Bundan başka Belçika demir fab- rikalarının peşin para ile demir sata- caklarından bahsedilmektedir. Fakat bu tarzda bir muameleye imkân Ol- madığı İçin, Belçika firmalarının tek- Mflerini kabul etmeğe imkân yoktur. Karabük demir fâbrikası piyasaya pike demir, demir boru vermekte- dir. Fakat demir ihtiyacı yalnız bu iki neviden ibaret değildir, Karabük fab- | rikası, piyasaya demir çeşidleri arzet- tikçe demir meselesi de bu şekilde kendiliğinden halledilecektir. Mayıs ortalarına doğru Karabük fabrikala- rmın çelik kısmı da faaliyete geçtiği zaman, piyasada çelik buhranıda kalmıyacaktır, Sanayi âleminde Beynelmilel vaziyetteki otahavvül Üzerine, bazı fabrikaların müşkil meye kide kaldığından bahsetmiştik. Çün- kü bu fabrikslar bazı ham maddeleri dışardan getirmekteydi. Bunların bar şında kauçuk sanayii, vejetalin sana- yil bulunmaktadır, Fakat bu fabrika- Jar İtalya tarikile kauçuk getirmeğe muvavaffak olmuşlardır. Vejetalin için kullanılan Hindistan cevizi de Filipin adalarından tedarik edilmek- tedir, Fakat sigorta ve navlunlar yük sek olduğu için ham madde tedariki daha pahalıya mal olmaktadır. Trikotaj ve çorap sanayli için de, en mühim mesele iplik meselesidir. Fabrikalar, Filistin ve İtalyadan ip- lk tedarik etmektedirler. Gemlikte- ki suni ipek fabrikası da, tam iplik buhranı zamanında çalışmağa başla- mıştı. Çorap fabrikaları, Gemlik ma- lından çorap imaline başlamışlardır. Çorap fabrikatörleri, Gemlik fabrika- Sının daha ince iplik yapmasını arzu etmektedirler. . Bu da kabil olduğu takdirde, en ince çorapları da yerli suni ipekten yapmak kabil olacaktır, İhracat maddelerimizin vaziyeti Kuru meyvalar — Ege mıntakasın- dan alınan haberlere göre üzüm ve incir satışları normsi bir surette de- vam etmektedir, En büyük alıcı İngil teredir. Fındık satışlarına gelince, alâkadarlar bu gidişle elde stok mal kalmıyacağından bahsediyorlar, vakia fiat geçen seneye nisbetls düşkündür. Fakat buna mukabil ihracatın fazla olacağı ümid edilmektedir Ceviz fiatleri geçen seneye nazaran yarı yarıya düşkündür. Kilosu 80 kuruş olan iç ceviz, bu sene 40 - 45 kuruştan yukarı değildir. Amerikalı- ların iç ceviz alacağından bahsedil mekteydi. Halbuki Amerika firmaları, son zamanlarda Romanyadan bol mik. tarda ceviz almaktadır, Yağlar — Son kararnamede zeytin- yağı ihracatına müsaade edildiği için, zeytinyağı fiatleri iki misline yakın bir surette yükselmiştir. Maamafih bunda en ziyade kâr eden zeytiny müstahsilleridir. Çünkü fiatleri: kün olduğu bir devirde, si elindeki malı piyasaya ar: Balık — Son günlerde balık ahra- catı daha ziyade artmıştır. Limanı- mızdan taze balik almak için, sekiz Yunan balıkçı gemisi, on iki tane de İtalyan gemisi bulunmaktadır. Satı- Jan balıkların ekserisi torik ve orkinos balıklarıdır. Fakat ihracat iyi orga- nize edilemedği için, balıklar pek ucuza satılmaktadır, Yunan ve İtal yanlar namına piyasadan balık alan- Jar arasında, hiç bir su yoktur. Roma radyosunun Yunanca neşriyatı Atina 17 (A.A) — Stefani: Yunan matbuatı, Roma radyosunun Yunar ca neşriyatı esnasında teatisi ile tevsik edilen İtalyan - Yu- nan dostluğunun iki memleketin yal ve kültürel hayatında sem vermesi ümidini izhar eden Propa ğanda Nazırı Pavolini ile Yunanista- nın Roma elçisinin sözlerini tebarüz ettirmektedir. son m Gönen (Akşam) — Aylardanberi ikmeline çalışılan kasabanın elektrik san- İral binasile tesisatı hilam bulduğundan Gönen medeniyet nuruna kavuş. ur. Günderdiğim resim elekirik santral binasını gösteriyorsa. vw öneli

Bu sayıdan diğer sayfalar: