18 Kasım 1939 Tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 8

18 Kasım 1939 tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 8
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Ankara ve spor Bayram maçlarının tafsilâtı Bayram tatilinden istifade ederek Ankara tekaüdlerile bir maç yapma- ğa giden Matbuat takımında ben de bulundum. Bu fırsattan istifade ede- rek Ankara sporu hakkında esaslı bir malümat edinmek imkânını elde et- tim, "Türkiye sporunun idare makaniz. masını elinde bulunduran genel di. rektör general Cemil "Taner, yaptığı icraallar, almağı düşündüğü tedbirler hakkında fikirlerini söyledi. Üç gün bu sıcak ve samimi spor muhitnde günlerimizin nasıl geçtiğini anlıya- madık. Bu seyahatimde kali olarak bir kere daha kanaat getirdim ki An- kara, spor bakımından İstanbulu fersah fersah geçmiş ve durmadan büyük hatvelerle ilerlemektedir. Hangi tarafına baksanız bir spor tezahürü ile karşılaşmakta ve sporun her şubesine mahsus hareketlerle 6por zevkiniz tatmin edilmektedir. Senelerdenberi beklediğimiz çeşitli sporun hummali faaliyeti karşısında sporcu olup ta büyük bir haz duyma» mak kabil değildir. Bir zamanlar Ankara ve İzmire yük- sekten bakan İstanbul sporcularının bu uykularında devam ettikleri tak- dirde hiç bir spor şubesinde değil tefevvuk, rakip olmaktan bile çıka- caklarına şüphe yoktur, Eğer eski mevkilerini muhafaza et- mek istiyorlarsa çok çalışmağa ve dur. madan çalışmağa mecburdurlar, Ak- $İ takdirde sporun baş mevkilni pek haklı olarak Ankara elinde bulundu- racaktır, Üç gün bayram büyük stadı doldu- ran binlerce seyirci önünde yapılan spor hareketleri arasında birinci de- recede mühim hareket, Ankara - İs. tanbul muhtelitleri maçı oldu. Anka- ra muhteliti temiz ve üstün bir oyun- dan sonra maçı l- 0 kazandı Bu mağlübiyeti İstanbul takımının zayıf- lığına, yorgunluğuna atfeden baz arkadaşların fikrine iştirak edemiye- ceğm, 90 dakikalık maçın 60 dakika- ını İstanbul kalesi önünde oynadı- lar, Fazla gol atamadılarsa bunu doğ- rudan doğruya eşsiz kaleci Cihadin güzel oyununa medyunuz. Ankara. nın haf hattını teşkil eden üç Genç- lerbirliği oyuncusunu takdir etme- mek kabil değildir. Bu maçta gözüme çarpan İki nok- taya bilhassa işrate etmeden geçemi- yeceğim, Futbol federasyonu resi B. Danyal Akbelin de fikrims iştirak et. tiği noktalar şunlardır: 1 — Maçı büyük bir hüsnü niyetle idare eden hakem B. İhsanın kıya- feti, 2 — Kale ağının yırtık olması, Dünyanın her tarafında olduğu gibi bizde de hakemlere mahsus bir kıya- fet mevcut ve İstanbulda bu kıyafet müsamahasız bir şekilde tatbik edil- mektedir, “Temsili mahiyeti haiz bir maçı ida- re eden bu arkadaşın lâciverd don, golf çorabı ve iskarpin İle sahaya çık- ması doğru değildir. Bilhassa hakem ceketi elzemdir. 30 uncu dakikada İstanbuldan Melih kaleye muvazi bir şüt çekti, Top içerde... Bir kısım halk kın gol avazeleri stadı inletirken kale ağının yırtık olduğu ve topun dışars dan girdiği anlaşıldı. 19 Mayıs stadı gibi Tür in en büyük stadında ağların yırtık olması şayanı af değil | İstanbul kalecisi Cihad'ın bir kurtarış Bayramın ikinci derecede mühim müsabakası Matbuat takımı ile Anka» | ra tekaüdlerinin maçı oldu. Büyük bir zevk ile devam eden bu karşılaş- madan Ankaralılar 3 - 2 galip çıkt lar, İstanbul Eğitmen kursu talebe- leri ile Ankara Gazi beden terbiyesi enstitüşü arasında yapılan hendbol maçı yine Ankaranın bariz bir sayı farkiyle ve galibiyetile nihayetlendi. Bayramda yapılan bütün spor hare ketlerinden yalnız bayrak yarışını İs- tanbul Eğitmen kursu talebeleri ka- zandılar ve İstanbulun kazandığı ye gâne galibiyet de bu oldu. Yukarıda da kaydettiğim gibi Ankara sporun her sahasında büyük bir hızla terak- ki etmektedir, Ve bu gidişle Türkiye sporunda kendilerile boy ölçüşecek rakip bulamıyacaklardır, Kısa bir za- manda bu terakkiyi gösteren Sporcu- ları ve idarecileri hararetle tebrik ederiz. ŞAZİ Tezcan Yüksek hakem komitesi başkanlığı Beden terbiyesi genel direktörlüğü yüksek hâkem komitesi reisliğini yapmakta olan Nüzhet Baba vazife- sinin çokluğunu ileri sürerek istifa et- miştir. Komite başkanlığına futbol federasyonu reisi Danyal Akbel geti- rilmiştir. Bu haftaki maçların programı Beden terbiyesi İstanbul bölgesi futbol ajanlığından : Cumartesi Şeref stadı: Feneryılmaz - Galataspor a at 1430 hakem Nuri Tunalı, yan hakem | Muhtar - Müeyyet, Taksim stadı: Beylerbeyi - Yeniyıldız öö at 1030 hakem Bahaettin Uluöz, yan ha- kem Neşet Şarman ve Sabahattin Yara- man, Galatasaray - Altıntur saat 1230 ha» kem Necdet Gezen, yan hakem Muhteji Güredin, Müayyet Güredin, Beşiktaş - Ve- fa saat 14/30 hakem Tarık Özerengin, yan hakem Necdet Gezen, Bahaettin Uluğz. Şeret stadı: Eyüp - Kala saat 1030 ha- kem Selâmi Akal, yan hakem Ziya Kus yumlu, Fikret Kayral, Fenerbahçe - İstan» bulspor saat 14,30 hakem Şazi Tezcan, yan hakem Halid Özbaykal, Fahrettin Somer. Fenerbahçe stadı: Süleymaniye - HWAJ saat 12,30 hukem İzret Apak, yan hakem Samih Duransoy, İhsan Bajrı, Beykoz « Topkapı saat 1430 hakem Adnan Akın, yan hakem Samih Duransoy, İhsan Bayri, Ecnebi takımlar İki İngiliz takımı getirilecek Fenerbahçenin yıldönümünde Tür kiyeye gelen İngiliz takımının gördü- ğü rağbet ve oyuncularımız üzerinde bıraktığı iyi intiba göz önünde tutu- larak futbol federasyonu tarafından Türkiyeye yeniden iki İngiliz takımı getirilmesine karar verilmiş ve bu İşe 4 tavassut etgnesi için İngiliz sefaretha- nesine müracaat edilmiştir. Lig maçları nihayetinde ve ayrı ay- rı tarihlerde Türkiyeye gelecek olan Bir Yugoslav takımı gelecek Futbol federasyonu tarafından eo nebi temaslarına büyük bir ehemmi- yet verildiği cihetle önümüzdeki ay içinde Türkiyeye bir Yugoslav klübü davet edilmiştir . Sport klübü ismini taşıyan bu ekip 9 - 10 birincikânun tarihlerinde An- karada iki, 14 birincikânun tarihinde İstanibulda bir maç yapacaktır, Milli küme maçlarında değişiklik Milli küme maçlarının Türk fut- bolüne büyük bir faaliyet zemini ha» zırladığı ve müsabakalara karşı gös terilen alâkanın gittikçe fazlalaştı ğını göz önünde tutan futbol fede rasyonu bu maçların bu sene de tek- rar edilmesine karar vermiştir. Yalnız şimdiye kadar tatbik edilen programın şekli değiştirilmiş, teknik hususatın futbol federasyonu tarafın- dan mali hususatın da bölge başkan. lıklarının nezareti altında iştirak eden klüpler tarafından tedvir edil- mesi faydalı görülmüştür. Müsabakalara iştirak edecek klüp- lerin adedi hakkında henüz bir karar verilmiş değildir. Bu hususta futbol federasyonu tarafından işin esasları üzerinde tedkikat yapılmaktadır, Balkan futbol turnuası Atinada yapılan Balkan oyunları esnasında toplanan kongrede on bi- rinci Balkan oyunlarını Türkiye at- letizm federasyonunun organize et. | mesine ve bu müsabakaların Ankara» da yapılmasına karar verildiğini ey- velee bildirmiştik, Haber aldığımıza göre Balkan oyun larının daha alâkalı olmasını temin maksadile Beden terbiyesi genel di. rektörlüğü tarafından âyni tarihler. de birde Balkan futobi turnuas tertip edilecek ve bu müsabakalara Balkan milli takımları davet edile. cektir, LUPEN EE lm yil Bu seri 6 büyük ve resimli cilddir. Beher elldin fiati 80 kuruş. 6 Cildlik takımı birden alanlar için fiati: 4 liradır. İTevzi yeri: AKŞAM matbaası Tel: 20681 Yüzde yirmi iskonto kuponu Bu kuponu kesip «Akşam mafbans kitap servisines getirir veya gönderir. seniz fiat üzerinden size yüzde 20 iş konto yapılacaktır. EMİNÖNÜ HALKEYVİNDEN: Açılacağı evvelce ilân edilen türkçe (A) ve (B) kurslarına talebe kaydına devam edilmektedir. Yurttaşların işlerine mâni ol- mamak için kurslar geceleri yapılacak ve sonunda devam edenlere birer şahadetna. me de verilecektir, Bu kurslara yazılmak iş. teyenlerin Cağaloğlundaki evetmiz bürosu- ha iki vesika fotoğrafı ile müracaatları ron olunur. YENİ NEŞRİYAT 'TANIDIGIM BÜYÜK ADAMLAR., Üstad AM Pundın bu çok kıymetli osgi çıkmak üzeredir, MEŞRUTİYETTE SARAY ve BABJÂLI Yazan: SÜLEYMAN KÂNİ İRTEM — Tercüme, iktibas hakkı mahfuzdur, 'Tefrika: No. 119 Sultan Reşadın terbiye ve nezaket dersine Abdülhamidin oğullarının mukabelesi Abdülhamidin kendi evlâdından başka şehzadelere, sultanlara kıymet vermeyişi uzun süren saltanatında oğullarile kızlarında - umum hano- dan âzasına şamll gurura münzam olarak - diğerlerine karşı kendilerin- de bir tefevvuk hissi yerleşmesine sebep olmuştu. Evvelce yazdığımız gibi Abdülha- nid #adelerin hepsi amesleri sultan Reşadın nazarından kaçmak tavsiye- lerile büyütülmüştü. (Hattâ bir defa iftara davet ettiği kardeşinin göreceği çocuklarına na- zâr isabetine mâni olmak üzöre mavi taşlı boyunbağı iğnesi, broş gibi şey- ler taktırmıştıl) Fakat işte Abdülhamid evlâdının tevehhümlerine göre babalarının sal. tanstına, kendi hususi debdebelerine nihayet amcalarının nâzarı değmiştil Bundan dolâyı onlar talihlerine de- gl, amcalarına karşı küskün duru- yorlardı. Hattâ aralarında sultan Re- şadın gönderdiği yemekleri bile ye- miyenler oluyordu. Abdülhamid aile si efradı sultan Reşad takımile gö- rüşmekten hoşlanmıyor, padişah sa- ie Aayakçekmiş gibi yaşıyor. Sultan Reşad onların gönüllerini almak, ayni zamanda hsm tesliye et- mek, hem kendilerine bir terbiye ve nezaket dersi vermek üzere hal ve hatırlarını sormağa mabeyin başkâ- tibi Halid Ziya beyi memur etmişti, Halid Ziya bey Abdülhamidin İs tanbulda kalan ailesi efradını ziya- rele büyük şehzade Selim efendiden başladı. Selim efendi mâbeyin başkâtibini hayli beklettikten sonra konağının en Üst katında ayak üzeri kabul etti. Resmi denilebilecek tekayyüdle gi- yinmiş olan Selim efendi siyaretin s0- bebini anlayınca ne sesinde, ne yü zünün İfadesinde mütehassis olduğu- na delâlet edecek bir emare görün- meden muhtasarca bir teşekkür etti. Bu kadar| Vaktinden evvel yıpranmış, sinirli olan bu kısa boyhü şişman adam için- den kimbilir neler düşünüyordu! İttihadçılar kendisini sevmiyen ba- bası zamanında çektiklerinin mükâ. fatını ona vermemişlerdi!. İnkılâp günlerinde saltanatta veraset kaide- sini değiştirmeğe iktidarları mı yok- tu? Neden kendisine taht ve saltanat ümidi verilmişti? Sultan Reşad bu nüvaziş ve nez ketile Abdülhamid hanedanına mu- zafferiyetini mi izhar etmek istiyor. du? Gösterdiği bu şefkat eseri acı bir istihza değil miydi? Babası zamanında belki acıdığı, fa- kat şimdi hiç çekemediği sultan Re- şadın taht üzerinden lütfen gönder- diği bir selâm ile hal ve hatır sualine karşı o böyle hararetsiz, hattâ soğuk davranmakta kendini pek haklı bu- Tuyordul Belim efendinin Halid Ziya beyle mülâkatı ancak üç dakika sürdü! Abdülkadir efendi pudralı yanak- larile, şakaklarından aşağıya epeyce sarkan traşile, Ahmed efendi azame- tavır varken bu ikisi daha serbes dav- ranıyorlardı. İklai de amcalarının gönderdiği me- muru ayak üstünde kabul etmiş idi- ler! Teşekkürleri de ağabeylerinin te. şekkürlerinden uzun ol Bir şeye ihtiyaçları olup olmadığı sualine karşı cevap vermeğe bile Jti- zum görmemişlerdi. Babaları kendilerini düşünmüştü; amcaları beyhude zahmet ihtiyar edi- yordu! Burhaneddin efendi ise kardeşleri gibi hareket etmemişti. Halid Ziya beyi Nişantaşındaki konağının bir sa- lonunda nazikâno ve sevimli bir tarz- da kabul etmiş, onunla karşı karşı- ya, Adeta ahbapça oturmuştu. Amca- Sınm bu tekayyüdüne karşı uzunca teşekkür etmişti. «Sayei şahanede hiç bir şeye ihti- yacı olmadığın: Söylüyerek zalrini birkaç adım teşyi ile ve: — Merınün oldum! Hitabile veda eylemişti. Halid Ziya bey: «Okur, yazar oldu. Buna pek emniyet» hasıl etmemekle beraber Burhaneddin efendiyi kar- deşlerinden pek farklı bulmuştu. Abdülhamidin bu şehzadesini di- Zerlerine tercih etmesindeki sebepler bâriz görünüyordu. Ziyaret sırası Ab- dülhamidin kızlarına gelmişti. Halid Ziya bey güzelce bir lândo- ya binmiş, yanına sultan Reşadın baş müsahibi Enver ağayı almış idi Enver ağa bu ziyarete iştirâkten pek memnun görünüyordu. Arada, sırada bir tebessümle: — Hey Allahım! Bize bugünleri de gösterdin! Gibi cümleler sarfediyordu. Abdülhamidin kızları türedi bir padişah gibi addettikleri amcaları tarafından gelen bir memuru huzur- larına kabul elmeği muvafık bulma dılar. Enver ağa bu sultanların baş ağa larile görüşerek padişahın hal ve ha» tır sualini tebliğ etti; onlarda te- şekkürle beraber bir şeye ihtiyaçları olmadığını ayni vasıta ile bildirdiler. Yalnız Şadiye sultan (doğumu H. 1304) kız kardeşleri gibi hareket etmedi. Halid Ziya beyle Enver ağayı hiç bekletmiyerek yanına çıkarttı. Araya konulan bir paravananın bir tarafında sultan İle bir ağası, diğer tarafında zairler durdular. Bir ihtiyacı olup olmadığı sualine Şadiye sultan pek güzel lisanile hiç tereddüdsüz ve fütursuz şu cevabi vezdi; — Evet, bir ihtiyacım, tek bir ihti- yacım var,.. İzdivacıma karşı gösteri- len mümanastın ref'i Şadiye sultan Zülüflü İsmali pa şanın bir oğlunu istiyordu. Fakat hi, kümet, ciheti askeriye, saltanat ma- kümı buna muhalefet ediyorlardı, Şa. diye sultan bir defa dili a, tün söylemek istediklerini söyledi Halid Ziya beyle Enver ağa da bun- ları Hünkâra arzettiler, (1) Fakat boşuna! Sonra Dağıstanlı Şahin beye mey- lettiği söylenilen Şadiye sultan niha- yet Evkaf Nazırı Galip paşanın toru- nu Fahir beyle evlerimiştir. Abdülhamid büyük şehzadesi Selim efendiyi hiç sevmezdi. Saltanatında iken bir gün serasker Rıza paşaya: — Evlâda emniyet caiz değildir, Hele ekberi evlâd babaya hasımdır, demişti. Mehmed Selim efendiyi saray hark cinde çokları akıl ve dirayetile müm- taz, hamiyetli, âlleenab bir şehzade addederlerdi,. Tarih ve siyasi fenlerde fevkalâde vukuf ve behre sahibi sa- yarlardı. Babasının hareketlerini yüzüne karşı tenkid ettiği, milletin selâmetini düşündüğü yolunda 76- hablarla hakkında gıyabi teveceühler hasıl olmuştu. Babasile arasında çıkan gürültü. den sonra (2) Selim efendi birkaç se- ne dairesinde kapalı kalmıştı. Araba- sı İçinde mniyetsiz, yalrız olarak s6- lâmlığa gelmesine müsaade edilince de daima kardeşlerinden ayrı durur du. Bu halin sebebini soran yabanc lara: Ameliyat oldu! Ata binemiyori 'evabı verilirdi Davulun sesi uzaktan hoş gelir! Selim efendi saray dahilinde hiç de fetanet, cerbeze, dirayet ile mevsut bilinmezdi! Bilâkis bazan abdallık derecesinde sayılacak halleri, hare- ketleri anlatılırdı. (Arkası var) AÇIK MUHABERE — Bay Sudi Kartal; Vadinizin incazına memnunen ve müteşek. kiren intisar etmekteyim. $. Kâni İrtem (1) Halid Ziya Uşaklığil: (Saray ve ötesi) (2) Abdülhamid sarayı hakkında Izahağ verirken bunu anlatmıştık,

Bu sayıdan diğer sayfalar: