23 Aralık 1939 Tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 6

23 Aralık 1939 tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 6
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Cenubi £ Amerika suların- daki deniz muharebesi Bütün Selürmele 6 İngiliz vapuru batıran Graf Spee nin deniz harbi tarihine bıraktığı hatıra parla olmadi! Bu ayın on üçüncü günü Uruguay açıklarında üç İngilir kruvazörile Al- man Cep zırhlısı Admiral Graf Spee arasında vuku bulan muharebe ve korsan gırhlısının İltica etiği Monte- video Imanından çıkışı dünya efkâ- rumumiyesini büyük merak ve beye- cana sevketti. Bu hadise ne Finlâdi- yada cereyan etmekte olan kanlı sa- raşları, ne de Garp cephesindeki gö- Büs göğüse müsademeleri takibe fır- #at verdi, Dört gün her yerde halk radyö ve ajansların bu vakaya dair verdiği haberleri merakla dinledi. Bu busustaki münakaşalar hâlâ devam | elinektedir. Esrarengiz harekâtile nazarları üze-| rine çeken Graf Spee, Almanların üç Cep zırhlısından birisidir, 935 sene- sinde donanmaya iltihak etmiş olan bu gemi diğer eşlerinin en yenisidir. Almanyayı büyük mrhli yapmaktan meneden Versay munhedesinin şart- larına bağlı kalarak Inşa edilmiş olan bu Up arlılı yalnız Alman bâhriye- sinde bulunmaktadır. Bunlar safharp kuvveti olmaktan ziyade Okyanuslar- korsan harbi için vücude getirik tekim harbin ilânile bera- Almanya Cep sırhlılarından İkisi. hal korasn harbi yapmağa gön. ş ve bir tanesini de ihtiyat ola- Tak saklamıştır. İki Cep zırhlısından biri (Deutschland) adasi Okyanusu- nun şimalinde diğeri (Admire! Graf Spce) bu Okyanusun cenubunda ve kismen Hind Okyanusunda faaliyete başlamıştır. Her iki gemi müttefik devletlerin ! deniz ticaretine ve askeri nakliyatına büyük tehlike teşkil etmekte idi. Bun- lar ticaret yollarına zaman zaman akın yaparak İngiliz ve Fransız ge- milerini batırdıktan sonra enginlerde İzlerini kaybediyorlardı. Bilhassa Graf Bpee İngiterenin Avustralya ve ce- nubi Amerikadan yapmakta olduğu ham madde nakliyatına taarruz et- mekle olduğundan son zamanlarda daha büyük bir tehlike olmuştu. İn. gililer her iki korsan sırhlıyı yaka Yamak için tertibat almışlar ve her şeyden evvel nakliye gemilerini harp gemilerinin himayesine koymuşlardı, Diğer taraftan cenubi Amerika ve Avustralya sularındaki harp gemile- rinden bir kısmını Graf Speeyi ara. mağa tahsis etmişlerdi. Bundan baş- ka anavatan filosunun kuvvetli cüzü- tamlarımdan Renoon dritnotile yeni tayyare gemisi Ark Royal'ı bu mo dern korsanın taharrisine göndermiş- lerdi Pilvaki Okyanusun vasi sahaların- da donişan süratli bir korsan gemi- $ini yakalamak çok güç bir işti. Bu. run için yalnız takip filosunun kuv- vetine dayanmak kâfi gelmezdi. Çün kü vurgununu yaptıktan sonra tenha ufıklara sıvışan korsanı bulmak an- cak bir tesadüfe bağlı idi. Bu arama plânında casus Oteşkilâtından ve yemlik vapurlar kullanmak gibi hi. lelerden de istifade edilmek Itzımdı. Bu itibarla bile bile Alman korsan sarhlısının önüne bir kaç ticaret va- puru yem olarak atıldı. Graf Sper'in cenubi Amerika sularına gridiği se- silmişti. Derhal Exeter kruyazörile Ajax ve Achilles küçük kruvazörleri şüpheli mıntakaya tahrik edildi. Bu iç seri kruvezör komodör Hardıood'un emrinde keşif hattına açıldılar, Cep zırhlısı kendisinin üç İngiliz kruvazörü tarafından tehalükle aran dığından bihaber yeni avlar bulmak sevdasile cenubi Amerikanm büyük ticaret Ilmanları açığına doğru gidi- yordu. 13 birincikânun sabahı ufukta bir duman görünce derhal ona tevcih etti. Bu bir Fransır vapuru İdi. Bir ihlar topu atarak onu durdurdu ve batırmak Üzere iken direk çanaklı- dondaki gözçü bir harp gemisinin tam Graf Speeye en büyük darbeyi yolla yaklaşmakta olduğu haberini verdi. Bunun bir düşman kruvazörü | olması ihlimallle Graf Spee'in alarm zilleri mürettebatı süratle top başına ve savaş yerlerine çağırıyordu. Biraz sonra ufukta iki duman sütunu daha belirdi. Bunlar Exetere biran. evvel iltihak etmeğe koşan Ajax ile Achilles Kruvazörleri idi, İngiliz keşif hattı aradığı düşmanı bulmuş olduğundan kruvazörler komodür gemisine doğru toplandılar, Saat 6,15 de 45 derece cenubi ara ve 49 derece garbi tulde başlıyan te- mas takriben yarım saat sürdükten sonra evvelâ Axeter kruvazörü ateş menziline girer girrnez korsan xırhlı- sına 8-pusluk altı toplle birden ateş açtı. Buna Graf Spee'in li pusluk topları cevap vermekle gecikmedi. İki düşman gemisi ateş teatisine baş- ladığı sırada küçük kruvazörler de top menziline girmiş bulunuyorlardı. Onlar da altı pusluk sekiz toplariile muharebeye karıştılar, İngilizler düş- | | rında ve topçularının Alman topçu” manın baş ve kiç omuzluk istikamet- lerinde mevki alarak onu yanlardan ve geriden sarmak suretile grup ta- biyesine geçtiler ve yakaladıkları avın Üzerine salvo ateş yağdırmaya başla- dılar, Graf Spee ağır toplarile Exeter'i hakiamaya uğraşırken vasat batar. yasmı da diğer İki kruvazöre tevcih etmişti. Maksadı bu Üç düşmandan İlk önce mühimmini batırdıktan son- râ diğerlerini birer birer tepelemekti. Fibakika 11 pusluk altı Krup topu, Exeter'in 8 pusluk ali OArmistrong topunu iskat edecek kifayette İdi. Fa- kat Armistrong topları kullanmasını İyi bilenlerin elinde bulunuyordu. Şimal rotasına doğru devam eden muharebe sant 10,17 de bir taraftan Exeter'in hasara uğramasile süratin. den kaybederek gerilemesini intaç ederken âi taraftan Graf Spee'in Üç toplu bir tareti ateş edemiyecek halde sakatlanmıştı. Bu vaziyette Ajax ve Achilles seri manevralarla Cep zırklısının her Iki yanından saj- dıriyoria Korsan gemisi sunl sis yapmağa başladığı zaman bü iki kru vazör bazan düşmanın bir oil yaki. nine kadar sokuldular, 6 pusluk on altı İngiliz topu işte bu cesurane kü. cumlarda Graf Spoo'in gövertesini ve Köprü üstünü tarıyarak süpürdü. Exeter de sürati 6 mile indiği ve miü- teaddid yaralar aldığı halde ateşi kesmemişti. Mermi yağmuru altında bunalan Alman zırhlısı saat 17 de Uruguay sahiline yaklaşmak Üzere iskeleye dümen kirdi. Muharebe Montevideo şehrinden 170 mil mesafede başlamış hâlâ de. yam ediyordu. Graf Spee'in birdenbi. re sahile dümen kırmasından vaziye- tinin ciddi ve tehlikeli olduğu anlaşı- liyordu. Belki de küçük kruvazörlerin attıkları otropidolardan biri isabet etmişti, İngilizler takiplerinde anu- dane İsrarlar ediyorlar ve ateşlerine İ hiç fasıla vermiyorlardı. Bu hal va Yalanmış ava Nâzlleri; saldırmasın: o andırıyordu. Suni sis perdesinin de fayda vermediğinl an. hıyan Gref Spee , sahile iyiden iyiye sokuldu. indiren Exeter İngiliz kruvazörü Montevideodan görülen muharebe grup esnalarında bir ricat ve takip halini almıştı. Artık dövüşmeğe ime- cali kalmıyan Cep zırhlısı selâmet çaresini bir limana sığınmakta aradı. Ve en yakindeki Montevideo bitaraf mana saat 23,50 de girerek demirle- dı, Muharebe esnasında İngiliz gemi- lerinden uçurulan tayyare Gra! Spee- ye otuz kadar isabet vaki olduğunu müşahede etti. Günlerdenb inleri işgal eden bu hadisede gi bir Alman gemisile Üç İngiliz gemisi karşılaşmış ise de bir deniz muharebesinde düşman ge. misini batırmak için esâs unsur olan ağır top, atış tanzimi ve kontrolü ba- kımından olduğu gibi tekne zırhının kalınlığı ve mukavemeti cihetinden de üstünlük Almanlarda idi, Bu bariz üstünlüğe rağmen Graf Spee'in mağ- Yübiyeti ederek firar etmesinin bakiki ni; İngilizlerin taar- ruz rühile cesürane hareket 'etmele- rinde, mahirane manevra yapmala- suna falk olmasında aramak lâzım. i Gr. Filhakika Alman gemisinde ha- yatl aksamın büyük hasara maruz kaldığı muharebeye devam etmek İs- tememesinden anlaşılmaktadır. Mu- harebeyi moral bakımdan bitarufane tahil edersek üsten ve yardımdan mahrum Almanların üç bucuk ay gi- bi uzun bir zaman Okyanus dalgala- rı üstünde heran yakulanmak endi- şesile dolaşmal, ın asapları üzerine yaptığı menfi besirala mukabil İngi- liz bahriyelilerinin yakın Üslere ve yardıma koşacek kuvvetlere malikiyet rüchanını teslim etmek tir. Bu sebepten materiyal üstün! ü mekte mortal kuvvetin büy olmuştur. İnsanca zayiata gelince: Graf Spee'de 36 ölü, 60 yaralı Exeter'de > 3 ; Ajax'da YS İğ a Aehli!es'de 4“ 5 » Bu hadisenin ilk muharebe safla- $ı bü tatzdâ bitmiş ikinci safhası baş. lamıstır, Graf Bpre Montevideoya sı- gırırken Exter'de yaralılarını bir Ar- jJantin limanına çıkardıktan sonra mu. harebe sahnesinden pek uzak olm yan Fulkland adasındaki İngiliz üs- süne yollanmıştır. Diğer iki kruvazör Montevideo önünde korsan zırhlının tekrar denize açılmasını beklemişler. dir, İlk 24 saatlik normsi mühletin hitamında Uruguay hükümeti tami- yatın: yapmak için Alman gemisine 72 saatlik bir mühlet daha vermiştir. Ve bu müddet zarfında - İngilizlerin Renoon dritnotile Ark Royal * büyük tayyare gemisi Montevideoya yetiş. miştir. Şimdi muharebedeki mahirang #evk ve idarenin yerine İngiliz diplo. masisinin maharetli manevrası kaim olmuş ve korsan zırhlı verilen mühle- tin hitamında limandan çıkmıya ic- bar edilmiştir. Cep zarhlısının ya M- manda kalarak silâhten tecrid edil | meğe rax: olması veyahud denize açı- mütemadi | larak tekrar muharebeyi kabul etme- si şıklarından birini tercih edeceği beklenirken mürettebatının kısmı âzamını sahile çıkardıktan sonra )i- man önünde İntihar elmesi cidden Bu haftanın en mühim hadisesi Ticaret Vekilimiz Nazmi Topçuoğlu- nun Ticaret odasında, muhtelii (ca- ret sümrelerine mensup tacirlerle görüşmesidir. Bu görüşmelerden, her gün bahsettiğimiz için, bu mevzuları bir daha tekrar edecek değliz. Yalnız şu noktaya İşaret etmek lârımdır ki, ihlikâr hadisesinden, yalnız bir kaç tacir değil, Hcaretle hiç alâkası olmi- yan bir çök kimseler mes'uldur. «Pa- halılık olacak, diye bir çok kimselerin mal alması, talebi artlırmıştır. Bunu evvelki gün, bir çay taciri bir kaç cümle ile ifade etti. #Bir telâştır oldu, diğer taraftan tüccar olmıyan kim. selerin bile mala hücuni etmesi bü ne- ticeyi doğurdu,» “Bu zahala göre, piyasadaki pahalılık, lüzumsuz bir te- lâşın ve tüccar olmiyan bazı kimse- lerin eserinden başka birşey değildir. Mazlesef halkin bü telâşından istifa- de ederek, bir çok kimseler zengin ol muşlardır, Piyasad. bu spekülâsyonun önüne geçmek için bir çare vardır: Piyasaya mal vermek... Nitekim Ticaret Vekili Nazmi Topçuoğlu da bu usulü takib etmektedir. Fakat piyasaya yeniden mal gelirse, tekrar ihtikâr olmıyacak mı? İhtikârm ör mütemadiyen dışardan döv mal getirmek he dereceye kadar müm- kün olabilir? Bütün bunlar ayrı ayrı meselelerdir. «Piyasada pahalılığı tevlid eden malın azlığıdır. Mal çoğalırsa, ucuz. luk başlar» deniyor, Fakat bu kaide- ler hormal zamanlara mahsus kaide. lerdir, Bu kaidelere belbğalıyarak piyasayı başıboş bırakmak doğru de- ğildir. Bu itibarle ihtikâr yapan ve fırsattan istifade ederek zengin olan- lara ceza vermek Jâzımdır. Halbuki şimdiye kadar bu yolda hiç kimseye ceza verilmemiştir. Çünkü ihtikâr kanunu yoktur. Yalnız umumi harp senelerinde ta edilen iaşe karar- namesinin dokuzuncu maddesi mu- cibince, ihtikâr yapan kimsenin ma- gazası kapatılır ve mağaza sahibi de divanı harbe verilir. Halbuki bu ka- rTamameye göre de, hiç bir mağaza ve dükkün kapalılmamıştır. Harbin ilk günlerinde, ihtikâr ha- disesini bu kadar genişletmemek için, iaşe kararnamesnin dokuzuncu mad- desine göre hareket etmek © kabildi. Halbuki Ticaret müdürlüğünde top- İ Janan ihtikâr komisyonu böyle bir ha- rekete girmemiş, teferrüatia meşgul olmuştur. İhtikârın önüne geçilme- diği için, iş umumi bir mahiyet al mıştır. Hadisenin hududlarını bu de- | rece genişletmemek lâzımıdı. İhtikâr tedbirlerinin tesirleri Bir kaç gündenberi Ticaret Vekili Nazmi Topçuoğlu her ticaret zümre- sile temas etmektedir. Bu temaslar- da miktarı ar olan mallar için döviz verilmesi temin edilmiştir. Bu bare ket deri, çay, kahve gibi mallar Üze- AŞ hayreti mucip olmuştur. Acaba ya- yalarım tamir için istediği mühlet verilseydi muharebeyi kabul edecek miydi? Gerçi bu keyfiyet tamir im- kânına bağlı ise de Almanların müh. leti uzatmak istemelerinden müuha- rebe ümidinin henüz sönmediği an- Jaşılmaktadır. Maamafih kendisini bek'iyen ağır İngiliz toplarının ateşi altında muharebeyi kabul ederek bal- ması daha şerefli olurdu. «Modern deniz korsanları» başlık'ı bir yazımızda Alman Cep zırhllarının sıkı takibat neticesinde yakalanma. larının yakın olduğunu zikretmiştik, Okyanuslarda başka Alman korsan- ları dolaşıyorsn onların da âkibeti böyle elim olacağına hükmedilebilir. Hülâsa; 939 yılı birincikânununun 13 üncü günü yirminci asrın deniz korsanlığı tarihine bir seamet ve kor- sanlaria mücadele eden Britanya im- paratorluğu bahriyesine bir zafer kay- detti. Denizlere hâkim olan bir mil- let için böyle zaferlere erişmek elbet- te mukadderdir. Bütün seferinde 6 İngiliz vapuru batıran Graf Spee'in deniz harbi tarihine bıraktığı hatıra herhâlde parlak olmadı. A.B. kim eskisi gibi ucuz mal gidemiy 33 Künunuevvel 1939 | Haftalık piyasa İhtikârla mücadele-Hariçten gelmiyen eşya fiatleri de neden yükseliyor ? | rinde tesirlerini! göstermektedir. Diğer taraflan buğday ve wrpa gk bi mallarınızın ihrasına müsaade edilmesi de, bu malların fiatlerini ar- tırmıştır. Malâmdur ki, beynelmilel vaziyetteki tahavyül tizerine, bir Wd- bir olmak üzere, buğday ihracı men- edilmişti. Halbuki Türkiye buğday ihraç eden bir memlekettir. Mevsim başından eylüle kadar ihraç eğilen buğdayların yekünu 23 tonu bulmuş tu. Bu seneki buğay istihsal miktar- na göre, dışarıya 200 bin ton kadar buğday ihraç edebiliriz. Bize fazla gelen bu mahsulü elimizde muhafaza elmekte ne mâna vardi? Buğday ih- racatı; bu sene için bize 900 bin ii Jiz'lirası kadar bir gelir temin eârbi- lecektir. Diğer taraftan pamuk iliracatı da artınakladır. Harp yüzünden beyn&- milel “pamuk fiatleri gün geçtikçe arttığına göre memleketimize daha gok para girecektir. Hasılı zirai mahsullerimizin fintleri artlığı için, bu yüzden daha cok pi ra temin edilecektir. İthalât maddelerinin zaviyeti Zirai mahsullerimizin Kıymeti art- tığı gibi, ayni şartların tesirile de it- balât maddelerinin pahalılaştığını kabül etmek lâzımdır. Pannk ik! misli pahalı olursa, dışardan gelen pamuk- lu bezlerin finti de o nisbette p. olacağına şüphe yoktur. Bu ihtikârla ne kadar mücadele edilirse edilsin, piyasada harpten ucuzluğu bulmak mümkün d Fakat bu pahalılığı karşılam p İhtacat imaddelerimize güveniyoruz. Pahal: sattığımız gibi pahalı mn cağız, Bu mübadele münasebet den en ziyade, sabit kazanç! lerin mütecssir olacağını iti liyiz. İhtikârın önüne geçmek için, « dışardan mal geleceğinden oçvvejee buhsetmiştik, Bugünkü şerait alymda an eşkisi gibi ucuz mal gelece- bul etmek doğru değildir NWa ceği gibi... Yiyecek maddelerindeki pahahlık Dışardan gelen mâlların pabahlaş- masına hak verebiliriz. Fakat fasulyesi de meden pahalhıl; Bu suali soranlar çoktur. Pas nohut gibi maddeleri pahablaştırın sebebler dış piyasalardır. Şimdiye ka- dar bu gibi maddelerin ihracı müm- kün-değildi. Fakat son bir karama. me ile bu gibi maddelerin ihrarına müsaade edildiği için, Bu malla piyasalardaki fiat seviyesine yi miştir. Bu malların ihracı kabi! ol. duğu için fintleri de astımıştır. Fakat öyle maddeler vâr ki, be dr şarıdan gelmiştir, ne de dışarıya ii- raç edilebilecek vaziveltedir. Bunlisrın pahallaşmasına sebeb ne o Fiatler umumiyet itibarile zincir gizi birbirine bağlı olduğu için bi seldiği zaman, diğerleri de or kasına bağlanmakladır. Gıda ide leri ihtikârile de alâkadar olup bu zincirin daha ziyade uzamasın dan vermemek lâzımdı, Bu vi Belediye iktismd müdürlüğüne « bir vazifedir. Halbuki simdi Belediye İktisad m maddelerle hiç bir suretle alâ kadar olmamıştır. Meselâ, bu sene sima ve portakal ihracatı olmadığı halde, el- ma ve portakal fiatleri geçen stneye hisbetle pek âz ucuzdur. Mesele top- tan fiatlerle perakende fiatler arasın- da büyük bir fark bulunmasıdır. Mey- va hâlinde 6 kuruşa olani bir elma, perakendecilerde . 25 kuruştan asan değildir. Toptan fiatle,. . perakende fiat arasındaki farkı mümkün oldu. ğu kadar kısaltmak icab eder. Bunun için çareler bulunduğunu zânneden- ler vardır. Meselâ: Meyva koope lerine aid satış yerleri yapmak ç Bu de tecrübe edilmiştir. Bu gi tış yerlerinde, manavlardan daha ucuz meyva satıldığına şahid ol'amı- yoruz. Bir malı ucuza satmak için kooperatiften başka bir usul heva gelmez mi? Hüseyin Avn

Bu sayıdan diğer sayfalar: