9 Mart 1940 Tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 8

9 Mart 1940 tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 8
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Eski bir şampiyon Tütün hastalıkları mütehassısı olmak için Amerikada çalışıyor 933 Balkan yüksek atlama şampiyonu Haydar'ın Amerikanın Duke Üniversitesindeki mesaisi hakkında bir Amerikan gazetesinin makalesi Haydar Aşam mikroskop önünde 933 senesi Balkan yüksek atlama şam piyonu Haydar Ayam bir müddettenberi Amerikada tütün hastalıkları hakkında tedkikler o yapmaktadır. . Amerikasın Durham şehrinde çıkan Durham He- rald - Sun gazetesi bu tütüncü şampiyon hakkında bir makale ve Haydarın ensti- tüde çalışırken çekilmiş büyük bir tes- mini neşretmektedir. Amerika gazetesi diyor ki: Duke üniversitesinde tütün mütehas- sisi olmak üzere tahsilde bulunan İstan- bullu Haydar Azam ile muharrirlerimiz- den biri görüşmüştür. Haydar Aşam İs- tanbul boğazını mk sk yüzerek geçmesi ve Ölimpiyad oyunlarındaki şampiyon- İuğu ile meşhurdur. Bu tanınmış sporcu- nun nasl olup da tütüncülüğü kendisi- ne meslek edinmiş olması garip görül- mektedir. Beynelmilel ahval iyileştiği gibi vatanına dönecek olan bu zat mu- harririmize harp dolayısila | İstanbuldan ancak yetmiş günde bir mektup alabildi- inden şikâyet etmiştir. Man baza Duka Üniversitesi nebatat dairesindeki mesa- isinden kendisini bahtiyar saymaktadır. Haydar Aşam slelâde bir nebatat âlimi değildir. Türkiye hükümeti fevkal- âde bir adam seçerek o Amerikaya gön“ dermiştir. Diplomatlıktan nasibi oldu- ğundan mesai” âarkadüşları ile pek hoş geçiniyor. Haydar Aşamın ihlisası tütün hasta" lıkları teşhistedir. Türkiye ince tütün liştirmekte ve bu tütünlere Amerikan “ siyara fabrikaları tarafından yüksek bir kiymet verilmektedir. Bir ziraat memle- keti olan Türkiyede tütün en mühim sühsal şubelerinden biri olmuştur. Lâkin arasıra kendisini gi talıklar tütün mabswlüne büyük zayiat Manisa (Akşam) — Her yıl kar mıntakası arayan dağcı sporcularımızın | rek kaleviyet teren has- | si veriyor. Bunun için gittikçe terakki edem Türkiye Cümhuriyeti, İstanbuldaki ene- titüden Amerikaya tötün mütehassuları ,öndermektedir. Dünyanın en büyük tütün müstahsili iki memleket arasında- ki bu fikir mücadelesi ziyadesile dikkate şayandır. Haydar Aşam tütün inhisarında yedi #ena hizmet ettikten sonra bir sene müd- detle Amerikaya yönderilmiştir. Fakat kendisi muharririmize Duke üniversite- sinden ve profesörlerinden çok istifade ettiğini ve bunun için bir sene daha kal- mak istediğini söylemiştir. Bir senelik müddeti geçmiş olduğun- dan bundan sonraki masarifini kendi cebinden ödeyecektir. Hali hazırda ma vi güve hakkında bir tez yazmaktadır. Haydar Aşam hem patalojist, hem de tabakonist olup mavi güve üzerindeki keşifleri ile cihan şümul bir şöhret kaza- nan Dr, Fred Toolf ile birlikte çalış- maktan kendisini bahtiyar saydığını da | muharririmize ilâve etmiştir Haydar Aşam muharririmize Ameri- kan tütünleri ile Türk tütünleri arasın- daki farkı şu suretle izah eder: Ameri- | kan tütünü daha ziyade hamızlı arazide | yetişmekte, Türk tütünü ise kalevi top- rakta büyümektedir. Gerek hamızat ge- | mebatın tadına tesir et | mektedir, Bundan başka Türk tütünü bol gü- heşte kurutulmakta ve kokusunu mu- hafara etmektedir. Amerikada ise tü- Hin suni vasıtalarin kurutulmaktadır. Türk tütünlerinin yaprakları küçük ve Amerikanınki büyüktür. Hülüsn Haydar Aşam tütüncülüğü spor kadar ilerletimiş bulunuyor. bu yıl kâr ayaklarıma kadar gelmiştir. Şimdiye kadar görülmemiş bir kar Manisayı kaplamış, Manisa kayakçıları iyi bir spor günü geçirmişlerdir. Gön- derdiğim yrresimiğe kayakçılardan bir grup görünüyor. Zeytinyağı fiati İzmir 8 (A.A.) — -Zeytinyağı ihra- entçilar birliği toplanınış ve 5 asit ama üzerinden rafine edilmiş zeytinyağlarının | ihraç fiatini İzmir cıhtımında teslim gar tile 56, 58 ve 60 kuruş olarak tesbit et miştir, —ağinin. Sovyetler 3679 papası Polonyadan Sibiryaya sürdü savas vas ajansının aleyhindeki icr diyorlar. Bütün, katalik cemiyetler ve mek- bepler kapatılmış ve 3079 papas Sibiryaya, sürülmüştür. £ Diğer taraftan Sovyetler Polonyada isis» Mk meselesini de bal için bir çare bulmuş- lardır. Bütün işsizler Rusyaya ve bilhassa Kafkasya gönderilerek tahkimat işlerin- ada din | ç, Beşiktaş Halkevinin koşusu Beziktaş Halkerinden: Cümhüriyet Halk | Partisi gensi sekreterliğimizin tavsiye ve dis rektifleri veçhile Beşiktaş Halkevi tarafın- dan 17 Mart 940 Pazar günü anat 15 te Be- giktaşta Akaretler caddesindeki evimiz ku- #ağindan başlamak üzere Üç kilometrelik yaya koşusu tertip edilmiştir. Koşuda birinciden beşinciye kadar dere- ce alanlara müküfatlar verilecektir. Müsa- bakaya Iştirk odacek atletler hergün öğle den sonra Halkevi idare mamurluğumuza “ederek kayıtlarını yaptırmaları ününde sant 14 te Beşiktaş Halk- hazir bulunmaları lizımdır, isabaku hükemleri: Öğretmen bayan Beniha, öğretmen bayan Mübeccel, öğretmn Mesadet Baver, bayan Neriman Tekli, bay Hamdi Baver, Adil Giray, Nalli Moran, Al Riza Süzeralp, Cemil ve Musa Kâzun Usun- oğtu, Fethi Dinçel, Melik, Stefan, Garbis, Yurusan Tekil, Faik Önem, Besim Kaşaş, Lig maçları ları Fener - Beykoz; Galata» saray - Vefa arasında olacak düşünerez fazla Karşılaşmanın sıkı olacağı tahmin odil- mektedir. Diğer stadlarda puvan oedvelinde mühim değişiklikler icra edecek derecede mühim Yarınki maçlar Taksim stadı: Beyoğluspor - Peneryılmas #ast 13 hakem Bahatün Ulula, Galataspor- Anadolu saat 14 hakem Refik Top, Gelata- saray - Vefa sani 18 hakem Adnan Akın. Şeref stadı: Kurtuluş - Alemdar saat 10 haken Sejâmi Akal, Eyüp - Kale saat 13 bakem Şazi Tercan, Beşiktaş - MUA! sak M hakem Sami Açıiköney. Penerbahçe - Baya koz saat 16 hakem Ahmet Adem. Pnerbahçe stadı: Süleymaniye - Topkapı İ ant 14 hakem Halit Ezgü. İst8por - Al tantuğ saat 16 hakem Tarık Önerengin. 4 klüp murahhası Ankaraya çağırıldı Nisanın ilk haftasında başlaması tekar- rür eden milli küme maçlarmın tallmağ- Bamesini hazırlamak Üzere evvelce gehiri- | mizde federasyon asbaşkanının ve allkadar | futbol ajanlarının iştirakile yapılan top- | lantıda ihzari surette tekarrür eden mad- deler üzerinde tekrar görüşülmek icap et- miş ve Istanbuldan milli kümeye girmek hakkını kazanan Beşiktaş, Fenerbahçe, Ga- latasaray, Vefa Klüplerinin mürahiasları futbol federasyonunca Ankaraya davet edilmişlerdir. Bu iş İçin dür akşam bölge merkerinde futbol ajanının riyasetinde bir toplantı yar pan klüp murahhasları mili küme karşı- laşmaları için aralarında düşler ve Pazar azşamı Ankaraya gitmeyi kararlaş- tarmışlardır. Galatasaray yüzücülerinin jimnastik müsabakaları Galatasaray yürücüleri tarafından ©v- veloe yapılan ve ürüidin fevkinde bir alâkk. toplayan Jimnastik müsabakalarının ikin- cisi bu akşam saat 17 de klübün merkes lokalında yâpilacaktır. Jimnastik müsaba- kalarından ayrı olarak Galatasaray baaket- bolcuları ile Kurtuluş arasında geçenlerde yapılan ve Gulatasarayın. galebesi ile ne- #eelenen basketbol müsabakasının rovanşı da Jimnastiklerden sonra icra edilecektir. Kurtuluşluların bu ikinc! karılaşmaya aza mi kuvvetle çıkmak için muntazaman çalış- tıkları haber gimmiştır. Mektep maçları Maarif müdürlüğü tarafıdan mektepleğ arasında tertip edilen futbol maçlarına bu- gün gene devam edilecek ve Taksim sia dmda Galatasaray ile Kabataş, Boğaziçi Je İstanbul, Şeref atadında Pertevniyal ile İstiklâl, Vefa ile Haydarpaşa laeleri kargi- laşacaklardır. Taksim stadındaki Galatasaray - Kaba- tanın en bu takımlar kendi gruplarında şampiyon- tuğa namzed bulunmaktadırlar, Bu eihet- ten müsabakaların çok «kı geçeceği tah- min edilmektedir. Bisiklet teşvik müsabakaları Beden terbiyesi İstanbul bisiklet ajanlı- Kından: 1 — Bisiklet teşvik yarışlarının üçüneü- sü 10/3/940 pazar günü sabahi yapılacak- tar. 2 — Yarışa tam sami 9 da başlanacaktır. 3 — Yarış yolu: Mecidiyeköy ile Kefeli- köy arasında iki dofa gidip geliş olmak Üze- re (00) kilcetredir. 4 — Yarışa iştirak edecek olan Bisiklet gilerin hasırlanmış oldukları halde muay- yen vakittan yarım sasi evvel yarış de hazır bulunmaları isimlerin! EE yerim hakem MEŞRUTİYETTE SARAY ve BABIALI Yazan: SÜLEYMAN KÂNİ İRTEM — Tercüme, iktibas hakkı mahfusdur, Tefrika No. 189 Takilbi hükümet teşebbüsü ve Mahmud Şevket paşanın itlâfı Vahideddin efendi nasi okuyordu da hükümetin tevkif için aradığı bir adamı himaye ediyordu? Bir şebsade- nin evini basmak hanedan Asasının masuniyetins bir taaruz olacaktı; hususile Sadık bey bulunamaz ise bo hareket kabineyi müşkül vaziyete sokardı. Her halde bu işe bir nihayet veri meli id. Hükümet meseleyi tedkik- ten geçirdikten sonra böyle bir teşeb- büsten hasıl olacak dağdağaya mey- dan vermemek üzere Mahmud Şevket paşanın, Efendiyi riyaret ederek İrşad ve tembihlerde bulunmasını kararlaş- tardı. Mahmud Şevket paşa şehzade ile Bu sirada Sadık bey de, damad Fe- rid paşa da burada idiler. Vahideddin, Mahmud Şevket paşa- yı yalnızca ve büyük bir resmiyetie kabul etti. bulunmadığını ifade etti. Mahmud Şevket paşa kandı; -— Hükümet bu köşkte oynanmak istenilen oyunlardan o haberdardın Miralay Sadık beyin burada bulun- duğuna polis ve emniyeti umumiye raporları ile vakıf bulunuyor. Hükü. İ mete muhalif bir harekette buluns- cak olursanız saltanat hanedanı âza- sı hakkında beslediğim büyük hür- mete rağmen zatı necabetpenahileri- ni dilgir edecek resmi muamelelere tevessül Iztırarında kalacağız! Tehdidinde bulundu. Vahideddin metanet göstermek lü- xumunu hissetti: — Paşa hazretleri! Sarayımda ka binenin emrile teslim olunacak bir şahıs mevcud değildir; six ise mer- cuddur iddiasında bulunuyorsunuz, Ben muhayyelâta ehemmiyet veren- lerden değilim. Sadık beyin burada bulunduğunu farı ve tahmin ediyor- sanız lüzüm gördüğünüz tedbirlere, vasıtalara müracaat edebilirsiniz. Mahmud Şevket paşa — Müşir Fund paşa buraya müdavemet etmek» tedir. Damad Ferid ve Salih paşalar- la Sabahaddin bey İle de temasları- nız hakkında birçok raporlar alıyo- ruz. Bütün bunlardan çok garip ne- İiceler çıkarmak mscburiyetinde kalı- yorum. Vahideddin bu hücuma karşıda tecellüd göstermekte devam etti: Ben ziyaretime gelenleri kora- mam. Siz eğer benim temaslarımı takyid etmek istiyorsanız bunu bana değil, ziyaretçilere tebliğ ediniz ve de- yiniz ki şehzade Vahideddin efendi- nin sarayı memnu muntakadır! Vahideddin bu sözünü bitirince he- men ayağa kâlk. Sert bir tavır ile salondan çıkıverdi. Mahmud Şevket paşa bu istiskal- den fena bozuldu; hiddetlendi. Bu kızgınlıkla köşkten müfarakat etti, Fakat hükümet köşkü aramağa cüret edemedi. Yalnız etrafı taraş sudla iktifa etti.) Sadık bey de nihayet Avrupaya kaçmak fırsatını buldu. Enver bey Babıâli baskını ile siyasi emeline mali olmuştu. Mensup oldu- ğu İttihad ve Terakki fırkası gene ik- ni kâçırmamak dâ İtihad ve Terakti için iktidar mevkiine gelmesi lüsü- | munu muhik gösterecek bir muvaf fükiyet rengini aldı. * Taklibi hükümet teşebbüsü ve Mahmud Şevket paşanın itlâfı Mahmud Şevket paşa kabinesinin Kâmil paşanın İttihadçılara karşı ta- kip ettiği intikam siyasetini İtilâfçı- Jar aleyhinde kullanmıyarak göster diği itidal ve hüsnüniyet lâyık oldu- ğu mukabeleyi görmemiştir. Hükü- met uğradığı felâketlerle yese kapı mış milletin cengâverane duygulârı- nı yeniden uyundırmağa, ordunun manevi kuvvetini yerine getirmeğe, Çataler önündeki Bulgar ordusunu geri çektirecek ve Edirneyi kurtara- bilecek bir kuvvet vücuda getirme- ğe, teşkil edilen (Müdafaa! milliye) cemiyeti marifetile de taraf, taraf harp vesaiti tedarik eylemeğe son gayretile çalışıyordu. Muhaliflerden cüretkâr bir grup ise bu sırada İttihadçıların Babi baskınına âyni yoldan bir mukabele ve zeyil yaparak İttihad ve Terakki kabinesini ıskat etmek ve erkânından bazılarını katlederek Nazım paşanın kanını almak zere: gizi! teşebbüslere koyulmuşlardı. Bu teşebbüslerin nasl başlayıp ne dereceye kadar İleri götürüldüğüne dair o sırada İstanbul muhafızı olan Cemal paşanın halıratında malümat vardır. Gazetelerde divanı harp tah- kikatına müstenid bir beyanname ile Mahmud Şevket paşanın itlâfı üzeri- ne divanı harpçe verilen hükümlerin istinad ettiği delilleri havi bir karar- nâme neşrolunmuştur. Burları bu meseleye karişmış olan bay Ahmed Bedevi İle divanı harp reisi Remzi beyin - paşa - bana tevdi eylemiş bulundukları ohatıratındaki izahat, İttihad ve Terakki muhalifle- rile bu işlerde alâkası bulunmuyan muharrirler tarafından vaki olmuş neşriyat, o zamaym güzetelerindeki malümat birde bizzat zapteylemiş bulunduğum ifadeler ile birleştirerek burada bu (taklibi hükümet) taşeb- büsünün ledünniyatını ve neticelerini arzedeceğim: İttihad ve Terakkinin muhalifleri iktidar mevkiine gelmesi için o kadar didindikleri KAmIl paşanın sadareti esnasında bile biribirlerini tenkid ile uğtaşıyorlardı. Her muhalif kendini bir grup lideri addediyordu; her Wder de hükümet teşkilini yahut kendine kabinede bir mevki verilmesini bekli- yordu ve bu uzadıkça arada bir hak- kı zayi oluyormuş gibi memnuniyet sizliği artıyordu. Bu emel hılsranları arasnda idi, ki Kâmil paşa kabinesi İttihadçılar tarafından iskat edilmişti. Bahâli baskını İttihad ve Terakki muheliflerinde bir noktada fikir ve emel birliği hami olmasını İntaş et- mişti; İttihad ve Terakkiyi yeniden de- virmek, Bunun için ciddi bir suretle çalış mak lâzımdı. Muhalifler paçaları &i- vadılar. Reisleri arasındaki sddiyetler yü- zünden hakikatte İnhilâl haline gel- İniş olan Hürriyet ve İtAf fırkasını benimsemiş bulunan miralay Sadık bey gizli siyasi faaliyetler kadrosu ha- ricinde tutuluyordu. Bu faaliyetlere kendini kaptırmış olan sadrâzam Tunuslu Hayreddin rilmesi elzem faaliyetten kendilerine büyük hisse düştüğüne kani bulunu- yorlardı. Ayrı faaliyet zümreleri arasında irtibatlar tesis olundu; gizli toplantı lara başlandı. Sabahaddin beyin hu susl kâtibi Satvet LOtf, doktor Nihad beyler sonra yüzbaşı Çerkes Kâzım efendi bu içtimaların mihrak nökta- İnen Üni emeline mini

Bu sayıdan diğer sayfalar: