23 Kasım 1937 Tarihli Anadolu Gazetesi Sayfa 8

23 Kasım 1937 tarihli Anadolu Gazetesi Sayfa 8
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

£bite & ANADOLU Haftanın spor hareketleri | Tekirdağlı, Hintliyi 6 dakı-l bek gözen, Botaşan, kada tuşla yendi Baştarafı | inci sı!ııledc Süleamaniyeyi yendiler. İstanbul- sporla Topkapı da 1-1 barabere kaldılar. Lik maçları Pazar günü Alsancak ve Halk sâhalatında A ve B takimlarin lik müsabâkaları yapı'dı. Müsâbakâalar, Alsancak - De- mirspor — takımlarımın — karşılaş- masile başladı. Birinci devrenin Başından nihüyetine kadar fena ve bozük öynanmasına rağmmen Alsancak takımı devreyi 3—1 gülip ölarak bitirdi. İkinci devrede de Demittpor« luların yorgunluğundan istilade ederek sua ile yedi gol dahâ altı ve oyunu 10—1 gibi büyük bir farkla kazandı. İkinci maç Doğanspor-Yarnan- latspör takımları arasında yapıl- dı. Doğansporlular yeçen hafta oytamıyan Hakkıyı takıma âl- mıişlâr; Selini de orta müdafaa mevkiine getirmişlerdi. Faâd ge- ne takımda yoktu. — Yamanlâr takımı da geçen hafta yarala- nan Hakkıdan mabrum - i OÖyun devrenin 25 inci dakil sına kadar golsuz ve her — iki takımın müsavi akınlarile geçti. 26 ıncı dakikada Doğanspor iyi bir fırsat yakaladı ve Hakkının ayağından kazandığı tek — şolle devreyi 1-0 galip bitirdi. İkinci devrede oyununu düzelte- miyen Yamanlar takımı bütün gaytetine rağmen devrenin 29 cu dakikasında berâberlik temin ettiği halde -44 üncü dakikada Doğanspot İlehne verilen bir penaltı cezasını kurtaramadı ve oyun Doğansporun 2-1 lehine bitti. Buü oyunu günün ve liğin en mühim Mmüsabakalarından Üçok- Ateşapot karşilaşması takip etti. Hakem buy Esadın güzel idaresi altındaâ geçen bu müsabâka, tam zevk Ve heyecanla seyredildi. Hür iki tâkım çıkarabilecekleri en kuvvetli kadroları muhafâaza ediyordu. Oyun avutla netice- lenen ve devtenin 4 üncü daki- kasına kadar Üçok kalesi önü- n& dayanan AÂteşsporun - tazyi- kile Başladı. 5 inci dakikada Üçok tazyikten kurtuldu ve hü- cuma girdi. Fakat Mazhar of- sayda düştüğünden akın kesildi. Bu dakkadan sonra ise öyün tam süratini buldu. Her iki ra- ekip müsavatı bozmak içiü âza- mi gaytöt — sarfediyorlar, — fakat müdaliler yerinde müdahale ile mani oluyorlardı. 13 nci dakikada oyunun ilk kotmer vürüşü oldu. - Ateş alöy- 1 Bine inkişaf eden bu kornerden Üçoklular — stifade- edemediler. Ateşin mukâbil hücümlari da muhacimlerin becerizsızliğnden setüeresiz kâliyordu. 18 nei da kikada Üçoklular tekrar iyi bir fırsat yak*ladılar, fakat çok fena aynıyan sol açıkları kalenin bir metre yakınından lopa avuata attı. Bir dakika sonra Ateş les hine körner verildi ve Ateş sağ açığı topu kalenin önüne dü- şürdü. Fakat muhacimler yeti- şemediler. 25 1nci dakitada At ş kale- sinin 18 çizgisi dışında İrikik çekildi. Topü Adnan kürtardı ve serbest — vaziyette bulunan Nurullaha verdi, Nurullah topu soliçe doğru açtı, Üçok kalee si çıkış yaparken, Ateşin soliçi ka- leciden evel yetişti, fakat fenâ vuruşla boş kaleye atamadı. Bir dakika sonra Ateş, sağaçığile Üçok kalesine döğrü akarâk oyunün Mmüsavatını bozdü. ÂAte- şih kaüzandığı bü sâyıdan söhrü Üçok takitmi Adıli soliçe ve Müstefayı ortahaf mevkiine âldi. Devre de 1-0 Ateş lehine bitiyor. İkinci devre Üçokun — temadi eden tazyikle başladı. Ve 3 &ü dakıkâda Ateş solhâfının gafle- tinden istifade edet Adil gizel bir vuruşla takımına beraberliği temin etti. Ateş bu göle mukas bele etinek için var - kuvvetile hucuma geçerek 7 ve 9 uncu dakikalarda biribiri üzerine iki korner kazandı. Fakat Ömerin kafa vurüşları, gölpostun üst diteğini yalıyarak avüt oldu. 22 inci çakikada Üçoklular bir firsat daha yakaladılar ve ikinci göllerini yaptılar, Bu sa- yıyı 30 uncü dakikada — Saidin güzel bir şütü ile 3 üncü gol takib etti. 35 inci dakikadi Ad- nan firikikten Ateşin ikinci sa- yısımı yaptı. Fakat Ateş takımı Üçakun tevali eden - hücumla: rına ve 38 inci dakikâda attığı 4 üncü gölüne mani ölâmadı ve oyun 442 Üçok lehine netice- letdi. Halk sâhasıtıda B. takımları arasında yapılan mâç ârda Aleş- Üçokü 1-0, Alsancâk-Demirspord 6-2, Doğanspor da - Yamanları 1-0 mağlüb ettiler. Hüakülüimeeilükeiliü Kontrolö>lük binası Şimdiye kadar Ticaret ve Sa- nayi odasının üst kisinihdâ ça- hşan İktısad Vekâleti kontrolör- lük dairesi memurları, bu ay nihayetinde Kardiçâlı hahında isticâr olunan yeni binalarina göçeceklerdir. Kontrolörlük dâi- resi için kiralanan yerde ufak tefek bazı tadilât yapılmaktadır. Melek ve Şeytan Hizmetçiler yodden yukarı fır- Tamtışlar fakat; © sırada arka arkaya üç el silâh patlamış. Genç kadinin: - Alçakl.. Diye haykırarak yere yıkildi: gıni, inlediğini duymuşlar. Kâpi açılmış, Ali Bey elinde, mamlusundan düman tüten taban- casıyla görünmüş ve hizmet- çilere: — Gidin polise haber verin! Dedikten sonra Zehranın ödü- #ına doğru gitmiş. Fakat Zehrayı polis de aradığı halde hâlâ bulunamamıştır. Yal- Diz komşulardan — birisi - silâh ıı*hdeı bir kaç saniye sonra Ali Beyin bahçesinden ve arka | kapıdan siyah bir. hayalin çık» — tiğini, âcele — acele karanlığa karıştığını görmüş. eZ SÜt Yazan: Kadircan Kaflı Hatice hatsaneye götürülürken ölmüş, Ali Bey de tevkif edil- miştir. Zehra aranmakladır. * ., Kabuklanmış bir yaranın in- teden inceye zonakladığ nı, sız- ladığımı duydum. Kiraz bahçeleri, beraber koş- malar, başbaşa kendimi onun kollarına bızaktığım — çocukluk zamanları, rüya, derisi gibi vü- cudüne yapışân — kırinizi parlak ipekten elbiseli Şşeytan, birer birer bayâlimden geçtiler. Uçurum kenâtitidaki derin tat, katanlık, alevli, korkütç böşlük: lara yuvarlanış.. Bunları sanki yeniden yaşa- dim. Sötra bir ölüm soğukluğu, yamaün bit hasretle yan yana, mıııde esti, » göLli Kölmek aiağ | Atat'rkün nuatukları —Baştarafı I inci sahifede— tetkik eden her akıllı insan ken- dini bütün dünyaya büyüklük Batan Ruvvetli ve asil bir ulusun içinde duymaması im- kânt yoktur. Böyle duymıyan şuttrsutlar bir tarafa birakt- dınca, hakiki insanlık tered- düdsüs Rabül eder ki Türkiye cumhuriyeti ve onun bu gün- kü sahipleri olan Türkler, bütün dünya medeniyet ve insanlığı için bir imtisal ör neğidir. Yalnız bu kadarla İGEI'İ. Tarkler; tarih'n çok eski devirlerinde beşeriyete karşı yaptıkları bu güvel vas zifeleri yeniden ve fakat bu sefer daha âlâ surelte yap: mağa harırlanan yüksek - bir varlıktır'ar, İşte doğu seyahatinden dö- nerken — Ankaraya * ulaşmak için geçen şu zaman iç'nde seyahat arkadaşlarıma ifade edebileceğim int'ba badür. Trambüs Kördönda işliyecek Belediyenin satın aldığı büyük tramibüs, bugünlerde gümrükten çıkanlacaktır. Bu trambüs de, diğer otobüsler gibi Kordon hâtında çalıştırilacak ve bu su- retle bü hattâ arabalar fazlaşlı- rılmiş ölacaktir. Macar Nazırları Ber* line vasıl öoldular Berlin, 22 (Radyö) — Macas ristan Başvekili B. Darany ile Haric'ye Nazırı Dekanüa, dün buraya geldiler ve derhal, Has riciye Nazırı B. Von Nöyrâhti, Berlin seyahati Başı | inci sahifede Pays yazıyor: *Tribunanın Maatteessüf Frah- Bba ve İtalyada çıkmış ölân İisüe m okadar - bedihi hakikatleri ortaya atmaktadır ki, bunların İtalyan makamatınca tahripkâr veyahud sâdece mevsimiz te- lâzki edilebilmiş ölmâas hay- reti mücib o'maktadır. Acaba Romada dörtler misakına tücu esasına istinad ettirilmiş olan hayaller terk mi edildi? Ve da- ha iyi bir Milletler cemiyetine isthâd edcek kollektif bir cemiyetin faydaları anlaşilmağa mı başlandı? Eğer bu hal Ber- lüde de vaki olmuş ise Uzak Şarkın — karşısında kaybetmek Üzere bulunan Avrupa ve Beyaz ırk - için bundan #e ümidler doğabilir?, Madam Tabauis Övr gazete- sinde şöyle diyör: *B. Hitlerin Lord Halifaks ile merkezi ve şarki Avrupa ile Balkânlara —müteallik mesaide Almanyanın İngiltereyi karşısın- da bulması için hiç bir sebeb mevcud olmadığını ihsas etmiş olduğu söylenmektedir. -Führe- rin bilhassa Çekoslovakya su- detelerinin muhtariyetini — istih« daf eden bir hal sureti bulma- nın kendi niyet ve maksadları arasındâ olduğunu bir az huşu- netle - söylemiş oldüğu beyan edilmektedir. B. Hitlerin Avusturya mese- lesinde pek o kadar sarih hâres ket etmediği yalnız bir plebisit icrasını düşünmek için daha çok vakit mevcüd öldüğünu — ihsas eylediği söylenmektedir., Doktor Göbelsle mülâkat ziyaret ettiler, B. Von Nöyraht, bugün B. Darany ve B. Dekanya şerefine mükellef bir ziyafet vermiştir. li, yez SS örg yiT le ÜLeRN Görning tarafından kabul edile- ceklerdir. ,Berlin, 22 (A.A.) — Per embe gününe kâdar Berlinde ikamet edöcek olan B. Dâranyi ile B. De Kanya düe akşâm beynel- milel avcılık sergisini Ziyaret etinişlerdir. İki Macar — devlet ademı bu sabah B. Von Nöyrat va B. Hitleri ziyaret edeceklerdir. Pren$ Seyfeddin Cenazesi Mısıra nakledilecek İstanbu., 22 (Hususi muhabi- timizden) — Mısır hükümeti, bir kaç gür evel velfat eden Prens Seyfeddinin cenazesini M.sıt ailei kraliyesinin yânina gömülmek üzere Mistta götürülmek için hü- kütnetimizdeh imnüsüade istemiştir. Asırdide ihtiyarlar İstanbul 22 (Hususi muhabiri- n zden)— Hazırlanan - bir ista- tistikten — anlaşıldığına — göre, mem eketimizde 100 yaşını aş- miş G241 ihtiyar vardır. Ben artk biruçurum n dibin- de İdim: Oradan kurtulüş yoktu. Gözlerim sulandı. Gazetede okuduklarımı tartak- lamiyâ vakit bulduğum — zaman kafamda gittikçe artan bir hayret vardı: Hatice ölümü bile göze aldı- racâk kadar kıskanç olabilirdi, âşıkına kafa tutabilirdi. Ali Bey de anlattıklarına bâkılırsa böyle bir Ginayeti yapabilirdi. Fakat Zebra.. O pısırık, mızmiz, hith- Bil Ve Mmölla yaradılışlı zavallı kadında ne güzellik vardi ki bir ölüme sebep oldu? Buna aklım #rmiyordu. — Âdaâm sen de, bazan öyle miskinleri seven garip erkek- ler de bulunüyor. Ali Bey de önlardan biri olacak!.. Diyördüm. O zaman bana: — Sen de önü tekrar ve çıl- dirasıya seveceksin. Onun üğ- runda ölümü bile göze alacaksıcl. Berlin 22 (Radyo)— Lord Ha» Kfaks, buradan hareket etmedeti evel Almanya Propağanda Na- zıtı doktor. Göbelsi ziyaret et- miş ve uzun müddet könüşehüşe tur. Lörd Halifaks izahat verdi Londra, 22 (Radyo) — Lörd Halifaks, bugün Berlinden dön- müş ve derhal Başvekil B. Çerm: berlayn ile Hariciye Nazırı B. Edeni ziyâtet ederek Berlinde Alman ricalile yaptığı temaslar hâkkinda izahat vermiştir. Dörtler misakı, silâhsızlanma Londra 22 (Radyo) — İngiliz gazeteleri, Lörd Halifaksın Ber- lin seyahatihden ne bedbin ve he de fazla nikbin görünüyorlar. Bu gazeteler; iki devlet arasında İleride görüşülecek olan dörtler misakı ile silâhları azaltma key- Hiyetinin derpiş - edildiğini) kay- dediyorlar . Lord Halifaks, Almanya Hari- tiye Nazırı Von Nörahtı Lon: draya davot ettiğini tekzip etmiş ve ke ine, Alman ricalinden her hangi birini davet etmek sa- İâhiyeti — verilmemiş - olduğunu söylemiştir. Deselerdi, kim inanırdı?. . ”. Günler, haftalar, aylar geçti. Hayatım “Pansiyon,la mağazam- da ve ikisinin arasında geçi- yordu. Bomboş bir fıçı gibiydiri. O kadar ümitsiz, ülküsüz ve arzu- suz yâşıyordum. Etrafımdaki herkes fena, her şey kâra, ve yarın da bugünden daha karanlıktı. Bu yüzden bir iki defa ortağımla da - istemek- sizin atıştım, Bir namluyu şakağıma daya- mak, bir tetiği parmağımla çek- mek ihtiyacını bile duydum. Gene böyle bir. gündü. Her akşam olduğu gibi güneş bat- tıktan sonra hemen — dişarıyâ çıkmadım. İçeride birikmiş hesap işlerile uğraştım. Başım ağr yordu. Sante baktım, dokuzu on geçi- yor, Kımııı Dışarı çıktım. Kapıyı HAOĞ Siği —ı—-- Ü celkadi Dunya Mmatbuur tında Türkiyeye âit akisler — Baştarafı 4 üncü sahifede— bulmakta olduğuğu — isbat et- mektedir., Curzntul — gazetesi, Türk - Rumen yeni bir iktısadi anlaş- ma başlığı altında neşrettiği bir yazıda etcümle şöyle diyor: “Hükümet reisi Tatareskonun Ankarayı ziyaretinden sonra, Ro- manya ile Türkiye arasında yeni bir ıktısadi anlaşmanın çok kısa bir müddet zarfında akdi için tarafeyn beyninde bir itilâf hasıl olmuştur. Çünkü eski itilâf, iki taraf arasındaki ticari münâse- betler noktai nazarından bir çok müşkülâtı mucip olmakta idi. Evelce Ankarada yapılması bek- lenilen bu müz1kerelerin Bük- reşde olmasına Türk hükümeti muvafakat etmiştir. Mevcüd olan — itilâfın tadili zimhiüda yapılat teşebbüs Ro- mânya hükümeti tarafındâ » yapık mıştir. Zira Rurhen menlaatleri bünu icap ettiriyordu. Filhakika Türk hükümeti 15 Temmüzdan itibaren ccnâbi mem- leketlerdet — mal ithalini tayin eden kontenjan usulünün lâğvımı istihdaf eden yeni bir hbarici tidaret rejimi kabul etmişti. Türk hükümetinin aldığı bu tedbirlerin memleketimiz için muvalık ol- mâması, Rumen — mahsulâtihın ihracâti ve bu ihraç edilen mal- ların mukabilinin temin edileme- mesinden ileri geliyordu. Çöünkü tasfiye, kliring yani tâkas sure- tlö dlüğördü. Bü 'suretle 'bu sehenin birinciteştin ayı iptida- sında Romanyanın bloke olân 2,074,300 Türk lirası mevcud idi. , Macar basını: *Paşter Loid, gazetesinden; Türk parlâmentosunun başinci devresinin üçüncü çalışma yılının açılışında Kamâl Atatürk bit nu- tuk irad ederek ezcümnle Türki«s yenin dış politikasını izah etmiş ve bu meyanda son zamanda Türkiyenin Almânya, Fransa, Büyük Britanya ve Sovyet itti« hadile aktettiği ekonomi ve ticaret anlaşmalarinı tebarüz ettirmiştir. Başkaca müşatileyh Türkiyenin diğer devletlerle birlikte dünya- da sulhün muhafazası için bütün gayret ve teşebbüslere — iştirak Henim (, hastalıkları mütehassısı 23 Teştianini Hizmetçi ariyoruz Ev işine lâyıkiyle — vakıf bi kadın hizmetgiye ihtiyacımız var: dır. Ketidisine iyi para verile cektir. Girdiği cvde rahat ede- cektir. İstiyenlerin idarehanemize Mmüracaktleri, TT Lzma dŞ Birinci gımf Mutahassıs Dr. Demir Ali); Kançı oğlu Cilt ve Tenasül hastalık- ları ve elektrik tedavisi İzmir - Birinci - beyler sokağı | Elhamra Sineması arkasında Telefon : 3479 ! edeceğ ni bildirmiş, bilhassa bü- tön Avrupa milletleri — arasında iyi münasebetlerin tekraf tesisi lâzım olduğunu söylemiş, Balkan ve Asya paktından memnuniyetle bahsederek bu paktların Avrupa cenubu şarkisinde ve Yakın şârkta birer emniyet garantisi oldüklarını ifade eylemiştir.., “Magdeburger Vaitung. Mag- debuıgî gızeigesi dahi sl Sorgı- teşrin 1937 tarihli nüshasında Atatörkün nutkunu âynen yuka» rnıdaki iütalde kaydetmekte Ve yalnız “Başvekâlette vuküâ ye'en tebeddül ile dış pobtikada bir değişiklik yapılıp yapılmıyacağır nin henüz kat'iyetle belli ölma: dığınış yazımaktadır. Avasturya basını: “Neues Froie Presse, Viyana gazetesi Atatürkün nulku- hak- kında şöyle diyor: “Kamâl Atatürk gayet mühim bir Hutuk söyliyerek iç ve diş politikaya at bütün — meseleleri izah etmiş, bilhassa bir ziraf proğram Vâzun olduğunu, fakat sıtali bakıtndan da düha Iızlı yret — ve — mesâl mek İcap ettiğini Diş politika hakkında Alnlurk Türkiyenin Milletler Cemiyetine sadakaliti tebarüz - ettiriniş ve bu gemiyelik dünya - suibunun müdafi ve mümessili — olduğunu söylemiştir. Kezalik Atatürk hut- künda Türkiyenin Balkan birliği politikasına bağlılığını teyid ede- rek bu politikanın sulh yolunda mesud bir iş birliği diye tavsif edilebileceğini, ayni veçbile Tür« kiye-İrak-İrâan ve Afganistan âra- sıtıdaki dört devlet paktının da bir Bulh tem'nati olarak tebarüz ettirilebileceğini ve yani hükü- metin bu yollardan eski hükü- metin esetini takip edeceğini bildiremiştir.., Dr. Celâl Yarkın İzmir Memleket hastanesi dahili ha&talıkları setiriyyat şefi İkinci Beyler #okağında İnhisarlar tütün satış deposu kat- şısında 65 No. l1 muayehehanesinde hastalarını kabul etmek- tedir. Telefon: 3956 Evir Göztepe tramvay caddesi Göztepe apartimanı karşısında No, 1018 Tele. kapadım. Kepengı indirdim. Bir. haftadanberi fena bir nezlem vardı. Boğazım yanıyordu. Sesim kısılmişti, iştiham yoktu. Doğ- ruca Alsancaktaki — pansiyona gidecek, yatacaktım. Birinci kordona — yaklaştıkça başımın ağrısı azaldı. Nabzim daha yavaş vuruyördü. Sert bir sonbahar rüzgârı Yar manlar dağından esiyordu. Se- rinlik yaramıştı. Tramvaya binmedim, yaya yü- rümeğe başladım. Deniz dalgalıydı. Sulek nn tımın beyaz taşlatına çarpiyor, kaderin hayata vurduğu koca mah birer tokat gibi şaklıyordu. Elektrik ve havagazı lâmbaları birbirinden uzaktı. Üstelik küçük olduklari için etrafa solgun ve dılız bir ışık serpiliyordu. Gelip geçenleri ancak göre- biliyordum. Bazan bir vapurun projektörü, bir otomobilin fener leri ortalığı birdenb.re aydınlatı- 2545 #yor, fakat bir kaç saniye sürme- den bir az evelki hüzün yeniden Ççöküyordu. Önümden, sağımdan, solum- dan tek tük çiftler geçiyorlardı. Birbitinin kollarına, omuzlarına yaslanmışlar, bir tek vücut gibi, tatlı tatlı konuşuyorlar, köpük» leheh aşkı bir ân evel beraberce içmek için yüvalarına — gidiyör- lardı. Yol üstündeki ilk lokantaya girdim. Hıncıtaı içkiden almak için kenardaki masalardan birihe oturdum. Hem içiyor, hem de derin bir hüzünle dışarıya, yarı — karânlık kordona, ara sira” fosforlarınn dalgalara bakıyordum. O akşam deniz beni çağırıyor gibiydi. * İ'. Yoldan iki kadın geçti. Kıp: kırmızi, parlak ipekten, kıvrım kıvrım, unıı!eklr ropları v. p

Bu sayıdan diğer sayfalar: