16 Şubat 1938 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 4

16 Şubat 1938 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 4
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

CUMHURİYET 16 Şubat 1938 Bulunmuş para Şekib, pencereden giren gün ışığının bile donuk, cansız bir manzaraya biiründiiğü bu sefil odada, Bayan Lutfiye ile karşı karşıya kalınca, kendisini bir kere daha tanıttı: Ben Şekib Cömerd, dedi; sizinle miihim bir iş hakkında görüşmek istiyo rum... Kadın, hafifçe başmı eğdi ve bekledi. Yüzünde beliren istifhamkâr ifade, bu ismi ilk defa işittiğini anlatıyordu. Şekib, elinde tuttuğu irice bir paketi, odanın ortasındaki masanın üstüne bıraktı; yutkundu; devam etti: İsmimin size yabancı olduğunu biliyorum. Esasen, bu ikinci derecede kalır. Mukaddeme yapmağa lüzum gör meden, derhal ziyaretimin sebebini an latacağım... Kadın ayni istifhamkâr bakışı muha faza ediyordu. Şekib, masanm üzerine bıraktığı paketi aldı; iplerini çözdü; için den deri bir çanta çıkardı. Bu, şişkin bir kadın çantasıydı. Şekib, çantayı kadına göstererek: Bu çantayı tanıyor musunuz? diye sordu. O zaman, Bayan Lutfiyenin dalgın gözlerinde bir parıltı görüldü; yüzü kan hücumile kızardı; fakat gırtlağına bir şey tıkanmış gibi sesi çıkmadı, cevab vere medi. Şekib Cömerd, sualine esasen cevab beklemediğini gösteren bir tavula devam ettit Evet, hanımefendi, dört sene ev Vel kaybettiğiniz el çantası!.. Bunu bulduktan yanm saat sonra getirip size teslim etmek kabil olduğu halde, neden dolayı dört sene beklediğimi anlatacağım. Ve ümid ediyorum ki, bu dört senelik teahhurdan dolayı bana kabahat bulmak şcyle dursun teşekkür bile edeceksiniz. Çantanızı içinde unuttugunuz otomo bile sizden hemen birkaç dakika sonra beni bindiren tesadüf beni, bir deste banknotla karşılaştırdığı zaman, itiraf eclcyim ki, ilk işim, bu parayı saymak oldu. Çantada sekiz bin beş yüz lira ve bir takım resmî evrak vardı. Adresinizi ve isminizi o evrakta okuyup öğrendim. O sırada, büyük bir buhran geçiri yordum. Birçok işlere girip çıkan her müe§ebbis insanın, hayatta bir defa olsun eçirdiği neviden bir buhran... Elimde çnk parlak bir iş vardı ve bu işi, parasızLk yüzünden kaçırmak üzere idim. Hafta'ardanberi, kapı kapı dolaşmış, en ü nv'dli girdiğim yerlerden eli boş dön müştüm. Bana milyonlar kazandırabilecek kadar parlak bir iş, göz göre göre mahvoluyordu. Otomobilde unuttugunuz çantayı bul duğum anda işte böyle ümidsiz bir va ziyette bulunuyordum. Siz de takdir edersiniz ki, benim yerimde kim olsa, yapacağı iş, ıstıkbalını kurtarmak için muhtac olduğu parayı, haftalarca aradıktan sonra, havadan gelircesine eli altında bulunca, ondan derhal istifade etmektir. Ben de öyle yaptım. Fakat, paranızı, dört sene sonra bile olsa, getirip iade edijim de gösteriyor ki, ona tamamen sahib olmak bir an bile akhmdan geçmiş değildir. Nitekim, çantayı pardesümün altında saklayıp evime götürdükten sonra, günlerce tereddüd içinde kaldım, vicdan azabile kıvrandım. Paranızı iade ermeğe günde belki on defa karar verip on defa vazgeçtiğim oldu. Nihayet kat'î kararımı vermeğe muvaf fak oldum ve parayı, sermaye olarak kullandım. Çantasmda sekiz bin beş yüz lira parası bulunacak kadar müreffeh bir kâdının, bu paradan bir müddet mah rum kalmakla birşey kaybetmiş olmıya cağını düşünüyordum. Esasen, işlerimi yoluna koyduktan ve bu sekiz bin beş yüz liranın bana temin edeceği milyonluk işi kurduktan sonra, paranızı aynen iade edecektim. Yani, sizden, sizin haberiniz vc muvafakatiniz olmadan ödünç bir para almış bulunuyordum. ortak nazarile bakıyor, koyduğunuz sermaye nisbetinde kâra hakkmız olduğunu düşünüyordum. Ancak, umumî kârdan sizin hissenizi ayırmağa henüz imkân yoktu. Ticaret işlerinden anlamadığmız için, bu noktanın inceliğini tabiatile kavnya mazsınız. Nihayet, bu imkân da husul buldu. Bugün, otomobilde unuttugunuz sekiz bin beş yüz lira ile kurduğum işin bıraktığı kân sizinle paylaşabilecek vaziyetteyim. İçinde sekiz bin beş yüz lira bulduğum çantanızı, size yirmi beş bin lira para ile beraber iade ediyorum. Lutfen saymız. Şekib çantayı Bayan Lutfiyeye uzattı. Fakat kadın, hiçbir cevab vermiyor, onun karşısında, ayni sükutu, ayni dalgınhgı muhafaza ediyordu. Şekib, hayretle başmı kaldırdı, baktı ve zihninden, anî bir düşünce geçti. Bayan Lutfiye, hiç beklemediği bir anda, birdenbire karşılaştığı bu sevincli haberle, sakın aklını kaybetrıiş olmasm? diye düşündü. Fakat bu daşüncesi fazla devam etmedi. Kadın yerinden kalkmış, masanm yanından dolaşarak odanm nihayetine doğru yürü müş, bir kapı açmış ve Şekibe, kendisini takib etmesini elile işaret ederek o kapıdan girmişti. Şekib Bayan Lutfiyenin peşi sıra yürü6'u. Şimdi, yarı karanlık bir odada idiler. Kapmın karşısma tesadüf eden duvarın dibinde bir yer yatağı vardı. Ya takta, vücudünün zayıflığı, üzerindeki yorganda bir kabartı bile yapmamasın dan anlaşılan yedi sekiz yaşlannda bir erkek çocuk yatıyordu. Rengi kızıllaşmış saçlan, incecik göğsünü paralıyarak çıl*t'ğı belli olan sık ve halsiz teneffüsü, donuk bakışh gözleri, çocuğun şifasız bir hastalıkla pençeleştiğini gösteriyordu. •Radın, Şekibe döndü; elini yatağa doğru uzatarak çocuğu gösterdi. O za man, Şekib Cömerd, vaziyeti birdenbire kavradı. Şu yer yatağında inliyen mini mini vücudün ümidsiz hali, bu evi dol duran şu sefalet manzarası, karşısında, yavrusunun ölüme doğru gittiğini gören şu âciz ve yoksul ana, bütün bu facia kendi eseri, dört senedenberi hazırladığı kendi eseriydi. Otomobilde unutulan ve bu ailenin son istinadgâhı olduğu, bu günkü sefalet manzarasından anlaşılan para, onu, Şekib Cömerdi, milyonlar toplanan yola sokarken, bu ana ile oğlunu da, derin bir sefalet içine atmıştı. Şimdi, Şekib Cömerdle kadın, hasta çocuğun kapısı Önünde, taze bir mezar başında iki zair gibi dururlarken, öbür odada, masanın üstüne atılıp kalan dolu el çantası, şişkinlikten meydana çıkan dikişlerile, dişlek bir acuze gibi müstehzi, sıntıyordu. Şekib Cömerd söyliyecek söz bulamadı, bir gölge gibi sessizce odadan çıktı ve kadına veda etmeden yürüdü gitti. Nakleden: Teşekkür Taziye İstanbul öğretmen ve tşyarları Yardım cemiyeti başkanlığından: Kadıköy kız orta okulu direktörü Feridun Üstünelin 12 şubat 938 tarihinde vefat ettiğini üvelerimize teessürle bildirir, meslektaşlara ve ailesine taziyetlerimizi beyan ederiz. Mireille Balin Canı sıkıldığı için Holivudu terkediyor Ailemizin yegâne istinadgâhı, çak sevgili zevcim ve babamız ve kardeşimiz, İstanbul Zaman Manifatura Limited şirketi sahiblerinden merhum Bay Ahmed Sabri Oğanm cezane merasimine iştirak ve çelenk göndermek husu sunda bizzat ve tahriren büyük acılanMevlid mıza iştirak etmek lutfunda bulunan Sevgili validem Bayan Fahriye Halbilumum akraba ve ahbabımıza muhterem gazeteniz vasıtasile teşekkür ve manın ve bilcümle ihvam dinin ruhlarına ithaf edilmek üzere şehri halin 17 nminnettarlığımızı arzederiz. ci persembe günü öğle namazım müte Eşi: Fıtnat Oğan, oğulları: Osman akıb Yenicamii şerifte Mevlidi Nebevî Senai Oğan, Receb Oğan, kızı: Leman kıraat edileceğinden arzu eden zevatm hemşiresi: Hafıza Seynur, kardeşi: teşrifleri rica olunur. Receb Âli Oğan M. M. V. Dz. müsteşarı Said Halman RADYO Bu aksamki prograni j ANKARA: 12,30 muhtelif plâk neşriyatı 12.50 plâk: Türk musikisi ve halk şarkıları 13,15 dahUî ve haricî haberler 18,30 muhtelif plâk neşriyatı 19 Turk musikisi ve halk sarkıları ıMakbule Çakar ve arkadaşları) 19,30 saat ayarı ve arabca neşriyat 19,45 Turk musikisi ve halk sarkıları (Hikmet Rıza Sesgör ve arkadaşları) 20,15 radyofonik temsil: (Ankara Şehir tiyatrcxsu artıstleri tarafından) 21 ajans haberleri 21,15 stüdyo salon orkestrası 21,55 yarmki program ve Lstiklâl marşı. İSTANBUL: 12.30 plâkla Türk musikisi 12,50 havadis 13,05 plâkla Türk musikisi 13,30 muhtelif plâk neşriyatı 14 son 18,30 plâkla dans musikisi 19 söasuz Turk musikisi 19,30 konferans: Doktor Salim Ahmed tarafından 19,55 borsa haberleri 20 Necmeddın Rıza ve arkadaşları tara fından Türk musikisi ve halk sarkıları 20,30 hava raporu 20,33 Omer Rıza tarafından arabca soylev 20,45 Nezihe ve arkadaşları tarafından Turk musikisi ve halk şarkıları, saat ayarı 21,15 fasü saz heyeti: Okuyanlar: İbrahim Ali, Küçük Safıye, kanun Muammer, klârinet Hamdl, ud Cevdet Kozan, tambur Salâhaddin, keman Cevdet 21,50 orkestra 22,45 ajans haberleri 23 plâkla sololar, opera ve operet parçaları 23,20 son haberler ve ertesl günün programı 23,30 son. VIYANA: 18 35 OPERA PARÇALARI 18,55 ŞAN KONSERI 19,25 karısık yayın 20,40 AKŞAM KONSERI (şan ve orkestra) 21,45 musıkıli macera 22,45 KEMAN KONSERI Haydn ve Liszt'in eserleri 23,05 haberler ve saire, gramofonla konser 24 haberler, gramofon. PEŞTE: 19 ÇINGENE ORKESTRASI 19.35 konferans 20,05 ORKESTRA KONSERI 21.25 siyasî haberler 21,40 opera orkes trası 22,40 haberler 23,05 ÇINGENE ORKESTRASI 24,05 haberler 24,15 CAZBAND TAKIMI 1,10 son haberlcr. BUKREŞ: 19,15 musiki tarihi 20,15 ŞARKILAR 20 35 gramofon 21,05 konferans 21,20 PİYANO KONSERI 21,50 gramofon, haberler, spor ve saire 22,50 GECE KONSERI 23,50 fransızca ve almanca haberler. MİLÂNO: 18,20 DANS MUSİKİSİ 18,55 haberler hava ve saire 20,45 KARIŞIK MUSİKİ 21,05 haberler, komışma ve saire 21,35 KARIŞIK MUSİKİ 22,05 komedi 23,20 büyük konser: İtalyan ve Alman eserleri 24,20 DANS MUSİKİSL PARİS [P. T. T.]: 18 35 şarkılar, konuşma, şarkılar, konuşma, amele yayını 20,35 PİYANO MUSİ KİSİ 20,50 VİYOLONSEL KONSERI 21.05 haberler, skeç, başka bir istasyondan nakil. haberler. gramofon ve saire. YER YOK; YER YOK ; Bir haftadanberi binlerce halka bunu söylemek mecburiyetinde kalan Mireille Balin Geçen sene Fransada çevirdiği «Pepe le Moko» ve «Aşkın korkunc ağzı» fi limlerile büyük bir şöhret kazanmış olan Mireille Balin derhal Amerikalı filim amillerinin nazarı dikkatini celbetmiş ve mükemmel bir kuntratla Holivud'a gö türülmüstü. Üç dört aydır orada ingilizcesini ilerletmekte ve Amerikan hayat ye âdetlerine alışmakta olan Fransız artisti tek filim yapmağa vakit bulmadan Av rupaya dönmek arzusunu izhar etmiştir. Mireille bu hususta en mühim sebeb olarak orada canının sıkıldığını ileriye sürmektedir. Fakat bu can sıkıntısı anlaşılıyor ki öyle hafif tertib keyfi yerinde olmamak filân değil.. Adeta müthis. bir melancolie, sinir bozucu, sıhhate doku nucu bir bedbinlik.. Çünkü Mireille Balin Amerikalı gazetecilere vaki olan beyanatında diyor ki: « lmkânı yok, burada yaşıyamıyacağım.. Çalışma ve zenginlik noktasın dan Holivud'u takdir etmiyor değilim.. Fakat öyle baş döndürücü bir yer ki, insan şahsiyetini, hakikî kıymetini kaybe diyor. Sinema payitahtının hayatına tamamile uyabilseydim, sonra lekrar kendime gelebilmekliğim için bir bu kadar zaman daha geçmesi lâzımdı. Bütün bu manevî endişeler maddî sıhhatim üzerine çok tesir etti. Daima neşe ve heyecana alışmış oldugum için Holivud'daki durgun hava, hep ayni mev simde sabit kalan iklim içinde boğuluyor gibi oluyorum. Belki sabredebilsem tam Amerikalı bîr yıldız olacağım. Fakat öyle bir kazanca mukabil ihtimal aklnnı, fikrimi kaybedeceğim. Hem de içimden gelmiyerekten çalıştıktan sonra makineli bebek gibi biı artist olmuşum neye yararî Holivud'un dolarlan kendinin olsun.. Ben yaşamak, sevmek, hür ve serbest olmak istiyorum. Amerikan sinema âlemi hakkmdaki fikirlerimde yanıldığımı şimdi anlıyorum. Burası sade hayaller ve hulyalar memleketi değil, Maurice Chevalier'nin dediği gibi adeta bir boks ringi... Nakavt olmaktansa, döğüşe başlamadan çekilmeği tercih ediyorum.» ALEMDAR ATEŞ BOCEGini S e a n s l a r : 1 3 0 4 6 g e c e 8.45 JEANETTE MAC DONALD'ın Temdid etti T Ü R K sineması • Muhteşem bir mizansen, güzel kızlar ve sayısız figllranlarla bUtUn dUnyada tanınmış RAY VENTURA orkestrasının iştiraklle tarafından temsil edılen ve seyircileri CHAMPSELTSEES'den yarışlara, antikacdardan en şık suvarelere ve küçük lokantalardan gece setahat mahallerine sevkeden LUCİEN BARROUX ve JULES BERRY PARİS Eğlenceli ve gayet Parisli filmini takdim edecektir. EGLENİYOR 2 saat Operet ... Viyanın biiyük muvaffakiyeti ... AŞK MANEVR AL ARI Baş rollerde : ROBERT STOLZ'un son opereti : MARTHA EGGERTH'in sahne arkadaşları IDA WÜSTLEO SLEZAKHANS SÖNKERMn en güzel ve en zengin temsilleri NÖBETÇI ECZANELER Bu akşam S Ü M E R sinemasında başJıyacak ve haftanın musiki muvaffakiyeti olacakbr. ilâveten : Ekler Jurnal dünya havadisleri. Senenin en gUzel filmi JEANETTE MAC DONALD ve NELSON EDDV nin unutulmuyacak bir şaheseri HAMDt VAROĞLU Leylaklar Açarken Kadın ruhunu tahlll eden ve Ikl saat seylrcllerl tatlı bir hls İçinde yaşatan Slmez bir aşk romanı VEFAT Vukuu irtihalini teessürle haber al dığımız eski Defterhanenin emektar veznedan Ali Rıza Özelolun cenazesi akraba ve ehibbasınm huzurile Kurban Bayramınm ilk gününe musadif 11 şubat 938 tarihinde KadıkSy Yeldeğirme nindeki hanesinden kaldırılarak Karacaahmedde medfeni mahsusunda Alla hın rahmetine tevdi edilmiştir. İstanbul cihetl: Eminonünde (Mehmed Kâzım), Alem darda (Arif Neşet), Kuçükpazarda (Hık met CemiD.^Kumkapıda (Asador), Şehzadebaşmda (Universite), Fenerde (Vitali), Karagumrükte (Kemal), Şehremlninde fHamdi), Aksarayda ıŞeref), Samatyada (Teofilos), Bakırköyde (Merkez), Eyübde (Hikmet Atlamaz) eczaneleri. Beyoğlu clheti: Maçka caddesinde (Feyzi), Takslm İs tiklâl caddesinde (Kemal Rebül), lstiklâl caddesinde (A. Cevad), Posta sokakta (Garih), Galata Topçular caddesinde (Hida yet), Kasımpaşada (Vasıf), Halıcıoğlunda (Barbud), Beşiktaşta (Vidin), Ortaköy, Arnavudköy, Bebek eczaneleri. Kadıköyde Söğudlü caddesinde (Osman Hulusi), Usküdarda (Omer Kenan), Bü yiikadada (Halk), Heybelide (Tanaş.) eczaneleri. Bir iki satırla ) Bugün matinelerden itibaren Meşhur ingiliz romancısı Teşekkür *İC «Tünel» ve «Sokaklarda altın» filimlerini yapan rejisör Kurt Bernhardt Pariste «Geceler Kahramanı» isminde bir filim çevirmektedir. "Jc Lucien Baraux, Andre Lafaur «Berbad bir meslek!» adında bir kordelâ yapmaktadırlar. •Jr Maurice Tourneur'ün idare et mekte olduğu «Patriote» filminde baş rolleri Harry Baur, Suzy Prim, Colette Darfeuille oynıyacaklardır. T^r Eduard Arnold, Cary Grant, Frances Farmer «Altm ve şehvet» is minde bir filim yapmaktadırlar. •Jc İtalyanlar birçok tarihî filimler çevirmeğe karar vermişlerdir. Bunlar büyük adamların hayatını tasvir edecektir. 1938 de bestekâr «Verdi» ye, 1939 da «Kristof Kolomb» a ve 1940 ta MikelAnj'a aid olan kordelâlar vücude getirilecektir. Verdi'ye aid olan filme dair Kazırlıklar ikmal edilmiştir. Başrolü Ben jamino Gigli oynıyacaktır. YILDIZ sinemasında başlıyor. San'atkâr •18 şubat cuma gUntl akşami' TURAN Tiyatrosunda Naşid re kumpanyası, Ertuğrul Sadl re kum j panyası iki kumpanja ve İki ojrun NAŞİD ve ERTUGRUL 8ADI Cehannem piyesl 3 perde Dengl dengine komedi 2 perde Sevgili oğlum, kardeşim ve zevcim merhum Fehmi Fetvacımn ebedî gaybubeti dolayısile, gerek şahsan, gerek yazı, telgraf ve telefonla teessürümüze iştirak eden ve cenazesine gelmek zahmetini ihtiyar buyuran akraba ve dostlarımıza ayrı ayrı teşekküre teessürü müz mâni olduğundan bu hususta muhterem gazetenizin tavassutunu rica ederiz. Validesi: Saime Fetvacı Zevcesi Kardeşi Sabri Fetvacı Şekib Cömerd, sözünün burasına gel Sabiha Fetvacı diği zaman, gülümsedi ve kendince çok Mevlid kurnazca bulduğu bu tevilin muhatabı üMüteahhidlerden Mehmed Muradoğzerindeki tesirini anlamak için onun yüzüne dikkatle baktı. Kadın, ayni dalgın lunun vefat eden eşi Bayan Haticenin ve durgun halini muhafaza ediyordu. istirahati ruhu için" Şekib devam etti: İşler çabucak yoluna girdi. Sizden öğle namazmdan sonra Beşiktaşta Sialdığım para, bana uğur getirmişti ve bu nanpaşa camiinde Mevlidi Şerif okuttuparayı, bir sene sonra size aynen iade e rulacaktır. Din kardeşlerinin teşrifleri debilecek vaziyette idim. Niçin iade et mercudur. mediğimi soracaksınız. Bunu da izah eTURAN TİYATROSU deceğim. Fakat, bu noktada da hüsnü Bu akşam nıyetle hareket ettığime inanmanızı rıca San'atkâr Naşid ve ederim. lslerim o kadar düzelmiş, kazanarkadaşları c;m o kadar artmıştı ki, sizden habersiz Hakkı Ruşen. Eyüb ce aldığım paray:, üzerine birşey ilâve etSabri, Rıfkı birlikte meden getirmek bana, ayıb bir hareket (Macar) varyetesi (Ölüm tırpanı) komedi 3 perde gibi göründü. Size, sermaye vermiş bir bütün dünya lisanlarına çevrilen ve yalnız Ingilterede 2 milyondan fazla kitabı okunan ve meşhur rejisör ALEXANDER KORDA elıle vaz'ı sahne edilen KİPPLİNG'in A'man ve Macar varreteleri, tolo, raks. fiat'arda zati yoktur. Tafsilât el llfinlanndadır H H B a a H ^ H B B a H H B V ^ | H | Bu hafta SAKARYA sinemasında ıNO ROSSı nın ile beraber büyük bir MİREİLLE BALLIN YAKAN BUSELER filmi adeta bir zafer kazamyor. Bu bir filim değil ... Bir harikadır.. Dikkat : Bu film başka hiç Beyoğlu sinemasmda gösterilmiyecektir. Suvareler için yerlerinizi evvelden aldınnıı. Tel. 41341 muvaf fak iyetle temsil ettikleri 16 ŞUBÂT BUGÜN 16 çarşamba matinelerden itibaren iki Hlim birden. Beyoğlunda 8 U M E R sinemasmda iki ayrı haftanın programmı teşkil eden iki büyük filmi beraber göstermeğe karar vermiştir. AZAK SİNEMASI Ü C R İ M 1 M ' Hissî büyük film Büyük revü filmi 2 NEWYORK DAMLARINDA %J?ÜLİ« Pek yakında PiERRE BLANCHARD'ın en güzel filmi COCUĞU Hindistanın 1500 kilometre içerisinde insan basmamış bakir ormanlarında hakıkl fil avını ğösterir büyük macera filmi U A i : u matinelerden U Vâ U N itibaren UÇ SİLAHŞORLAR filmlnin TUrkçe sözlU r CHARLES BOYER tarafından ş?hane bir surette yaratılan İlâveten : Küçük, büyük, herkesin alkışlarla karşıladığı ORA « Elephant Boy » MELEK SENFONİSİ kazandığı büyük rağbet üzerine gösterilmesı dad a b i r k B İSTANBUL ALKAZAR •• sinemasında başlıyor Ü

Bu sayıdan diğer sayfalar: