26 Temmuz 1934 Tarihli Haber Gazetesi Sayfa 7

26 Temmuz 1934 tarihli Haber Gazetesi Sayfa 7
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

||Bana gökte yıldızlar elini uzatacak; |İ#Tayyarem bulutların kucağında yatacak; |İSesimi duyanların kalbi sık sık atacak... | ldıracak başlarını havaya, Ben böyle yükseldikçe yaklaşacağım aya. 'İ Bugünkü Bilmecem İ dan fazladır. Bu baca- | - ön metredir. Fabrika - pesine çıkmak için in- ir demir merdiven vardır. Sarki Anadolu denilen Erzurum ki Anadolu ’:.:l. Anadolunun en soğuk yerle - sayılır. Arazi denizden 2.000 :— kadar yüksektir. Yazın pek şid- sıcaklar olmaz. Fakat, kışlar, çok üdir .Erzurumda kış sekiz ay ka- 'üru 'Toprak senenin yırıunduı Ünde karla örtülü kalır. ) Erıımım, Eskişehir, Ankara, Balı- 4," hemen bir arz derecesi üzerinde Ukları halde Erzurum hepsinden da- | Ebd — Bugün henüz yerdeyim; örenler £ Talebenin dertleri: Kamp hayatı Gazetenizdeki (Çocuk haftası) in- | da biz mekteplilerin defglerififin bir köşe ayırdığınızı memnujmiyetle gör x düm. Bir kaç seneden herİ m:ıı&pmmı tatil mevsimlerinde' İçümp — hayatınım memleketimizde Ae Yeşisi işim bir ta - kım yazılar yaştlır. “Fakat, hiç birisi, ne tatbik edilif,; ne 'de Nüzarı dikkate |—7t alınır. Ben birigrte mektep - Yalebesiylin: İmtihandad eTi birf salıverdiler. Ne | olurdu? Neeselik Biğ daz M karpa iştirale etileyi Arzu eden tele” beleriyle bişlikte bir tarala gidip hiç ol- mazsa birüğiy 'M Aı:hk - den uzakfbrir Kahıpı bayatı yaşasaydık.. BudarPumuzu - gelecek söne bari nazazadIkkâatc aisalar! Havanın sıcaklığı ve soguldıı['u xlıı memleketlerde kışlar pek so- 4 yazlar pek sıcaktır. Baz: memle- | p trde ise kışlar, yazlar az sıcaktır. | c:bın yerlerde yağmurlar fazla, | | yerlerde az, bazı yerlerde hemen Yoktur. ! Bir çok yerlerde rüzgârların estik- (Ç tepheler bir değildir. Bütün bun- | h* yerin iklimidir. Biz şimdi iklimi İ le getiren sebepleri öğreneceğiz. nllıvı gözle görülmediği için pek kimse bunun varlığından bile ha- böz değildir. Halbuki Bava vardır K, mühim şeydir. Onsuz ateş yân- ! İnnn, hayvan, nebat yaşamaz. ltlı suda boğulmak demek su- İ x'îlne girmek ve orada havasız kal- h nefes almamak demektir. Bu hâdise, havanın görülmemekle | —hı hakikaten mevcut bir şey ol - u h pekâlâ isbat eder. Havanm | su girer.” hareketi rüzgâr denilehdiseyi vilcur da getirir. O halde rüzgr birshaya ae kıntısıdır. Bu, bazan pek şiddetli o -— lur. Ağaçları devirir, evleri yıkar. Havanın mevcudiyetine ve bütün | boşlukları doldurmuş olduğuna bir mi- sal: “Ağzı açık bir şişe alın, suyun içi- ne daldırın, şişe yavaş yavaş batınca ağzından gürültülü bir sada ile su habbeleri çıkar. Bunlar şişenin içinde- ki havadır. Su içeriye doldukça bunla- rı dışarı çıkarır. Bu hava nereden ge- liyor, şişe niçin birden su ile doluver - miyor? Su şişenin içindeki havayı itip çıkarmadıkça içeriye giremez. Zira bir kabın içinde ayni zamanda, © kabın alabileceği miktarlarda iki cisim bir - den bulunamaz, İşte böylece bir taraf- tan hava çıkar, diğer taraftan yerine İki boks şampiyonu ş ğ '"n terede kedi beıluııılı ve terbiye ehne.l( merakı ıu.ı.. memleketlerden Y * Geçenlerde boksa alıştırılan yirmi kadar kediden ikisi berabere kalmış- | 'da resmini gördüğünüz — biri İskoç, diğeri Şark kedisi — 1924 8 şamp'yonu olarak İlân edil miştir. çünkü ufaktır. yasım, fakat yarın olacak bulutlar arkadaşım.. Tayyarem yükseldikçe, göğe değecek başım... ı çük kuşlar, havada akıp giderse nasıl, Ben de öyle semada uçacağım muttasıl!.. Muharebe olursa Kanatları altmda Böş barfli bir kelimeyira; Beni gün- e bir kaç defa elinize ve-ağzmıza x- hrsimiz! 3,4,5 harflerim hepinizin gax yei emelidir. Bunt terşine çeviritse - niz üşürsünüz! 4,3,4,5 harflet aydım » (lik ifade eder. 2,3,5 hastalığına tütulma mMamkhızı tavsiye ederim. 2,3 harile> tim hepinize hayat verir. 1,2,3 harfles rim [İ:llıü:îin üstündedir. Biliniz bon 5 Lira Yukardaki bilmecemizi doğrı halledeğlerden — birinciye beş: Ya, ikinciye bir büyük. paket çi kolıu, üçüncüye bir yazr takımı ve ayrıca 150 kariimize de muh- telif hediyeler veriyoruz. — (Bilmece müddeti 18 “gündür) Tecrübesi kolay Bir kâseyi su ile doldurunuz. Kâ - seyi pencereye koyunuz. Bakalım su ne kadar zamanda tebahhur edecek? Bir testiye buzlu su koyunuz, der- hai testinin üstünde su damlaları bi - riktiğini göreceksiniz. Bu damlalar odada bulunan su bu- harıdır. Kırık bir bardak parçasını o suret- le güneşe koyunuz ki, ziya duvara ak- | setsin. Duvarda göreceğiniz renklere | dikkat ediniz. Muhakkak yedi renk tesbit edeceksiniz! Kısa yol! | Köylünün biri yolda duran bir çocuğa sorar: — Oğlum, hapishaneye giden | en kısa yolu tarif eder misin?.. Şeytan çocuk, köylüye şu ceva- bı verir: — Sağdaki sokağa saparsın! Soldaki çarşının başında bir mü- cevherat mağazası vardır. Ora - dan birkaç mücevher çalınca, sorduğun yolu çabuk bulursun! HABER Çocuk Sayfası Kuponu 26 Temmuz 1934 Mavi boşluk içinde sü Yer yüzüne daima kuş gibi bakacağım, Kocaman gözlüğümü gözüme takacağım. Sırtıma giyeceğim ceketimi meşinden, Daima koşacağım bulutların peşinden. Küçük Tayyareci ülüp akacağım: ai Ç Pervanemiz durmadan hep çalışır, çabalar, savururuz bombhalar. Tayyareci yapacak çocuğunu babalar.. Düşman! Artık bu küçük Tayyareciyi tanı, saklayacak vetanı... Açık muhabere: AA UŞU GT * M. Neşet Beye — Şiire istidadı. nız var. Biraz daha çalışınız! (Vezin we kafiye) şiirin temellerini teşkil e - der. Temelsiz bina kurulmaz. 4 Mıırıtlıdı Raif Necdet Beye — Hı*ı posta ile gönderilmiştir. Hüsnü Nejat Beye — ı.ehhnndcn bir kaç | l::ııı w:, bir lçfı okuya » Wmı nqn —Hiç a zi ilmal şmeden örkktinizi öldürmeyi - | Avn.ı pa hayvanat bnh(ılorındı gör- düğümüz uzun boyunlu ve uzun ba - caklı hayvanların yedi metre irtifada olanları çok görülmüştür. Halbuki Af- rikadan bir Alman sirkinin getirdiği deve kuşu nevinder vahşi bir hayva- nin yalnız boynu beş buçuk metre u- | zunluğundadır. Gövdesi ve bacaklari- le beraber bütün uzunluğu dokuz met- yeden fazla imiş. Bilmediklerimiz Anadoluda bilmediğimiz bir çok şeyler vardır ki, çok meşhurdur: Kü - tahyanın çinileri gibi, Eskişehirin tuğ- la ve kâremitleriyle (deniz köpüğü) denilen yumuşak beyaz maden eşyası, Sivasın çakıları, Tokadın bakırcılığı, Erzurum ve havalisinin silâh işleri ve savat tezyinatı ve kuyumculuğu, Bur- sanm şeftalisi kadar bıçakçılığı da meş- hurdur. Erzurumda kürkçülük ve demirci- j lik te bayli ilerlemiştir. Bir pazarlık Mur hasislerden Turgut ışı Beyoğlunda - geçirdikten a bu yaz Boğaziçine gitmeğe karar vermişti. Eşyaları vapur is- kelesine nakletmesi için bir araba çağırdılar. Turgut bey ırabncıyal sordu: | — Bu eşyaları köprüye kaçai götürürsün?, | — 4 Küğut.. — Burada ne eşya var ki dört kâğıt oluyor?. İ — Çook dolap, sandık, mandık, ayna, mayna, karyola, maryola... Daha ne olsun?. Turgut bey arabacıyı dikkatle dinledikten sonra: — Pek iyi, bu eşyaların yarısını iki liraya götürür müsün, dedi, — Pek âlâ.. — Öyle ise sandığı al mandığı bırak, dolabı al, bırak, aynayı al, maynayı bırak, karyo- layı al, maryolayı bırak. molabı Iki köpeğin muvaffakıyeti Kınıdıdı av lmpeldırl ırıımdı sık sık koıxuı, yüzme, ıllıma mııbıhl. rı yapılmaktadır. Yukarda resmini gör düğünüz köpekler (Yüksek atlama) ya- rışlarında birinci gelmiştir. Yakında koş ma ve atlama yarışları yapılacaktır. Bu (yarışlara iştirak eden köpekler cins ve boylara ayrılmaktadır.

Bu sayıdan diğer sayfalar: