13 Eylül 1935 Tarihli Haber Gazetesi Sayfa 10

13 Eylül 1935 tarihli Haber Gazetesi Sayfa 10
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

| A B E R lk barm Sıçanlı tuyüda, daklar, aç fare. lerle boğuşuyor. piayk her şeye Pe ğı Tarafa “eril, ğ em, ah Kayma alal < Dinamitin imeada #oja- hh yanarken, yım. eta 4 (Em ginemiğ imaad is. İlyen bir i Ses duymuş. | lar pallıyacak ö- lörsüm! ayk deklerla pekaz u- Taklaşmışlıki grnamıf PaTladı.. ve. 7 m PE ma Ş in cayı berhava e zeri hamlışını yakala! ME Nişantaşında: Tramvay ve Şakayık emmi Leyli ve Nehar Şişli Terakki Lisesi Boğaziçi Liseleri ANA -iLK -ORTA -LiSE Eski FEYZİATİ Lisesi 57 Yıl ö; Selânikte kurulup 1919 da Istanbula ş Türkiyenin en eski özel okuludur. Resmi Liselere me deMii ; durum “ pirelli “düzgünlüğü maarliçe saptanmıştır. a ii e li al ve Ee Kız ve erkekler içim: Yanyana ve geniş bahçeli iki binada ayrı yatı na drake ulusal bir islak —» daireleri vardır. Fransızca, Almanca, İngilizce kurlarına dokuz yaşından başlıyarak her Yıllardanberi kazandığı muyaffakı yetle tanmmış olan mektep kayıt. talebe girebilir. Yabancı dil öğrelmeğe ve her bakımdan talebesini iyi yetiştirmeğe önem verdiği lara başlamıştır. Kayıt için hergün saat ondan on altıya kadar mektep için gınıflarına çok talebe oturtmaz. . saat 10-17 arasında açıktır. Kayıt işlerine önetimine başvurulabilir; | lere mektep tarifnamesi gönderilir. Te. MERE tesi. çarşamba “CUMA günleri belalı Telefon! 12517 imieni teen PARDAYANLAR 8 6 PARDAYANLAR Yücuunun ağırlığını sol ayağınm Üze-| rine vererek (harap evin müthiş bir tekme indirdi. Tik tekmede, ahali işi anladı. Ve ku- durmuşçasına bir homurtu ile Hügno kraliçesini kurtarmak için harikalar kapısına gösteren bu budalanın üzerine atıl -| mak istedi, İki üç kişi yaralanarak yere yuvarlandı. Ve Jihulenin göz ka. i maştırıcı bir parıltı ile dönmesi bir saniye kadar herkesi şaşırttı. İkinci tekmeyle sarsılan kapı gı - cırdadı. Ve demirlerinden biri düştü. Üçüncü tekmede ise şiddetle ardına kadar açıldı. Jan Dalbre, sakin bir sesle; —Gel Al edi. Ve arkadaşivle be. raber eve girdi. Avlarınn bu suretle ellerinden kaç. tığını gören ahali, evi temelinden sar. sncak kadar kuvvetli bir velvele ko - pardı. Şimdi artık Kruse, Pezu, Kere . viyer bu kalabalığın önünde bulun - mıyordu. Halkın arasında kaybolmuş. lardı. Son derece coşan halk şiddetle hücum etti. Fakat, biribirini ezen, iten kakan, yere düşenlerin üzerinden &€. çen bu kanlı sürü kapanan kapının Ö- nünde soluk soluğa durmağa mecbur- oldu. ... Kraliçe eve girer girmez Şövalye «a. Za sola dönerek kılıcını (o gelişi güzel birkaç kere salladı ve sekiz on kişi daha devirdi. Sonra saçtığı dehşetle şaşıran halkın bir anlık tereddüdün . den istifade ederek geriye (o sıçrayıp kapıyı kapadı ve etrafına bakındı. Bir marangoz veya dülgerin eski e- vi olan bu yerde bir çok kalas ve tah, ta vardı. İ Şövniye bir dakika içinde bu kalas- lardan beş altı tanesini (o yakalıyarak kapının arkasına dayayıp sağlam bir set yaptı, Kapı ise dışardaki kalaba- lığm saldırışiyle menteşelerinden ko. parak devrilmek istediyse de kalaslar hem bu düşüşe hem de halkın saldırışı na karşı koydu. Jan Dalbrenin ilk sözü: , — Siz de protestan dininden misi- niz Mösyö? oldu. — Madam, ben yaşamak dinindenim. Bilhassa bu anda en fena tüccar, de. rimi beş paraya satm alacak kimsedir, Jan Dalbre, üstü başı yamalı, sıy - rılmış elleri kan içinde olduğu halde gülümsemeğe devam edenbudeli. kanlıya hayret ve takdirle baktı. Bu dakikada Şövalye hakikaten gü. zel görünüyordu. Navar kraliçesi tekrar söze başladı: — Eğer ölmekliğimiz mukadder ise evvelâ size teşekkür etmek ve hayatı- mın son anında, şimdiye kadar misli- ni görmediğim bir kahraman Tantiyo. mu tanıdığımı söylemek isterim, — Oh, heniz ölmedik. Daha üç beş dakikalık vaktimiz var. Sonra kapıya dönerek halkın hay - kırışlarıma cevap verdi: — Susunuz köpek yarruları.. Biraz sabırlı olunuz! Kulak zarlarımızı pat. lattmız! Kunun'a beraber bir saniye bile kay betmeden bulundukları yeri gözden ge çirdi. Burası büyük ve taransız bir o- da idi. Odayı örten çatı Üç tane çok kalm olmıyan direk üzerine dâyan » mış bulunuyordu. Gayet az bir zaman içinde Pardayan Bu anda Katerin dö Mediçi ile Rene Rüjjiyeri pencereden Dük dö Giz atım Üzerinden görülmemiş bir şey şeyrettiler. Genç bir delikanlı, ahaliyi yumru - ğuyla, dirseğiyle ve başiyle yararak ve çivi gibi halkın içine o sokularak, omuzlariyle etrafını açarak ilerledi. Bir anda iki kadının dayandığı ha . rep evin karsıyle kuyumcu, kasap ve kitapçmın başkanlık (riyaset) ettiği azgın halkın arasında yarım daire şek linde bir boşluk hasıl oldu. O vakit dalikanlı parlıyan uzun kı. lıcını çekerek hızla sallamağa ve rast- gele vurmağa başladı. Bu halden hay. ret ve dehşete düşen ahali (o geriliye - rek bu yarım daireyi genişlettiler, Katerin: — Rene, bu delikanlıyı gebertmeli, yahut diri olarak bana teslim edilme- 1i! dedi. Müneccim : — Ben de öyle düşünüyorum! ce . vabını verdi, Dük dö Giz de: — Sen Megren!.. Bu kudurmuş he. rifin kim olduğunu çabuk öğren.. Vay şeytan herif vay.. Bakne kadarda şiddetli ve ustaca dövüşüyor. Bak nasıl vuruyor. diyordu. Hanrinin kudurmuş, şeytan dediği bu kahraman, Şövalye dö Pardayan . dı.. Kruse ve arkadaşları seğiyeye hü. cum ettikleri sırada Şövalye bu sodi - yede iki kadınım bulunduğunu gör - müştü, Atılmak istedi. “Fakat bir el kolunu tutmuştu. Az . mine engel olmak İstiyen biraz evvel kendisine izahat vermiş olan kibar adamdı, Bu adam sert bir sesle; — Bırakınız! İşini bitirsinler! Vazi- fesini yapan halkın işine karışmak doğru değildir. Yox Populi Yox Dei!, Pardayan: — Mösyö, size biraz evvel ingilizce bilmediğimi söylemiştim, o diyerek bu lâtince bilginini Cilimini) bir itişte ye. re yuvarladı sonra başımı eğerek hal. kın arasma daldı. Yere yuvarlanmış olan adam bir «- VWiyle acıyan çenesini tutarak: — Vay kahrolası herif! Eğer bu Hergülün kendisi değilse ben de asrın en büyük şairi olan Jan Dora değilim! değilim! diye bağırdı, NAVAR KRALİÇESİ Hemen yarım dakikalık bir dövüş. ten sonra halk küfrederek ve bağıra « rak tekrar Pardayanın etrafını sar « mağa başladı. Kereviyer, Kruse, Pezu onuadam akıllı tedit Oetmeğe başlamışlardı. Pardayan dişlerini sıkarak parlıyan Jibuleyi sallıyor ve mütemadiyen sal, dıriyordu. Bununla beraber bu (suretle uzun müddet kudurmuş halka karşı koy » ması imkânsızd, Birinci srranin gerilemesine rağmen yarım dalre yavaş yavaş küçülüyor. du. Arkada bulunanlar öndekilerini i , tiyorlardı. Pardayan artık ayaklar altında ezileceğini anladı. Jan Dalbre ile ar- kadaşına bir an için başını döndüre - rek: —Diziliniz! diye bağırdı. İki kadın bu emri yerine getirdiler. O zaman kendisini uzun kılıcıyla koruyan Şövalye ileriye doğru eğildi.

Bu sayıdan diğer sayfalar: