23 Şubat 1936 Tarihli Haber Gazetesi Sayfa 9

23 Şubat 1936 tarihli Haber Gazetesi Sayfa 9
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

emlekei ei mektupları Tekirdağında öycülük hareketlerive kir çocuklara yardım Tekirdağ muhabirimiz yazıyor? Bu yıl “Tekirdağ bölgesinde hatrı bir kış görülmemiş, zaman za. İbtikâr yapan kömürcülerin yüzü i. Buna rağmen havaların! Sk renk değiştiren yüzü birçok il zı nezle ve gribe arkadaş yap.| geri kalmamıştır. Geçen gün ve çevresinde saatlarca yağan Yeşil Trakyamızı da beyaz örtüler. yin karın meyvalara zarar vereceği | te, ekinlere faydalı olacağı w. ır, İki gündür Trakya ufuk. ın kopan soğuklar ilimizde de varlığiyle hissedilmekte ve kışın yi baskını, vaktiyle evine odun kö. atamayan yurddaşlarımızı aci acı edir. İ Taki çocuklara yardım haftadanberi ilimiz “Çocuk Esir. | Kurumu, Tekirdağ okullarındaki 125 fakir ve yoksul yavru. N emi vererek karınlarını do. » Çocuk Esirgeme Kurumu. Ker olilün “Çodük söfeüliriz Mes Bösterdiği fedakârlığı takdir et. ,gönül isterdi ki: Her bir sebeple okula gidememek 20. aç sokak çocuklarına da edilebilsin. © Ön biraz keselerinin ağ. Mtta'ardı hiç işkilimiz yoktuki ba İzler daha önemli bir şekilde X nen okul yavrularınm 200 e ANT düşünülmektedir. he Hasta'ık ka'madı iz Yil en çok bu aylarda görülen talığının önünü almak için Sağ kale ve Şarbaylığın karşı - leriyle bütün halka tifo ve 4 Yapılarak hastal'fın genişle. im, YARN. verilmeden ortadan | Yozgat Bayındırlık direktörlüğü Tekirdağ mafia mühendislerinden Lütfi Göze Bayındırlık Bakanlığınca Yozgat ili bayındırlık direktörlüğü işle. rine de bakmak üzere naklen Yozgat Nafis mühendisliğine atanmıştır. o Ya. kında yeni ödevine gidecek olan Lütfi Gözeye Yozgatta da düzenli başarılar dileriz. Köycülük çalışmaları Tekirdağ bölgesinin hel alanda kal. kınması, düzenli, dirlikli ve kültürlü bir ülke olması için ilk akla gelen düşünce Evvelâ köy'ülerimizi geçim yolundaki ve sosyal bayatm bilgilerini, sevinçle. rini vençberlerimize ulaştırmaktır. Bu mutlu duygular “Büyüklerimiz in ideali olduğu gibi köylümüzü bilgili, köv'erimizi (o düzenli, rencperlerimizi nikbingörmek bizim de gönlümüzün biricik dileğ'dir. Tek'irdağmda saltana. tm, düne kadar, 30 — 40 evlik harap ve bakımsız bıraktığı 289 köy vardır ki bunlar Curmuriyetin değerli savaşlarıy la sündensüne büvüverek 150 — 200 evlik olmakta, nüfusları çoğalmakta ve bu vüzden bayındırlık ve kültür ihü . yaç'arı da o nispette artmaktadır. Kövlümüzün yaşayışmı düzenli ve kültürlü bir duruma getirmek amacıyla bu yıl bütün Tekirdni bölgesinde baş layan devamlı calışmalar henimizi se. vindirmekte, Trakva bölmesi o il'erinde açılan “Köv büroları, , kurulan “kredi koonerstifleri,, bize iyi vaadlar müjdele. mektedir. Bu hafta Telird-$* Köy Bürosu ve merkeze bağlı “İnecik,, komununda 2. Habeş Imparatorunun isteyip yapamadığı şeyler Güreş yapmak, sakalını sinek kaydı traş ettirmek ve lâcivert bir elbise giymekmiş! Amerikada çıkan Baltimur ga- zetesinin Adisababalı muhabiri ya. ztyor? Habeş imparatoru HaileSelâs - sienin en büyük emeli bir lâcivert kostüm satım almak, sakalını sinek kar" traş eltirmex ve güreşebil mektir. Bunlar size kolay gibi görünür. se de Habeş imparatoru için hiç bir vaj t »lemiyecel emellerdendir. Haile Selâsiye sa - kallarını taşıma ğa mecburdur. Çün kü onun vazifesi icap'larından bi- ridir; o sert kıvırcık sakalın her bir kılı olduğu yerde kalacaktır. İşte böylece Habeşistan mukadderatı- nı idare eden, daha doğrusu Ha- beşistanm bütün beyni, iş ve siya- sa kabiliyeti olan kısa boylu, kah ve renkli adam yaşadığı müddetce sakalını kesip atamıyacaktır. Çok sevdiği, sırtına geçirmek için can attığı lâcivert kostümü geyip halk arasında gezemez. Ken- disinin beş kat lâcivert elbisesi var- dır ve bunları güve yemesin diye bol naftalinler arasında saklamak tadır. Çünkü Habeşliler sırtında i- ki metre murabbaı beyaz keten ve üstünde de birkaç kilo ağırlığın da sırma ile nişan olmayan bir a- clan 41 kredi kooperatifi de köylünün | damı imparator sayamıyorlar vesse derin ileisiy'e işe başlamıştır. ve devletin kontrolü altmAs #örmenle re gereken vardılar vanlmaltadır, A. HİLMİ YUCEBAŞOĞL lâm! Bundan bir sene evvel Ha'le halk arasına lâcivert elbise ile çık mağı denemişti. Sırtında gayet şık kruvaze bir ceket geymiş ve büyük 1 bie iltihapları, bronşit ve soğuk algınlıkları f enin bilhassa bu 05 ek hasta'ıklar pek çektur. Pek sik olduğu gibi, boğaz kar” bronşitler gın'ıkları o orta'ıktan le te İN m Ki sille“ üvaların biç a efmesiden ileri ge- “n o'unca, ve berrak N Kl Bilir iyek” dik Yağmur, bir gin soğvk, ak oldu mu, işte bövle ii “dır. Kışın Böntermesi lâzım olan bu - i ) Yy ılık ve rutubetli a tipinden bu'a » “çel şok yayılır; don RE : müsait değ'liir ihanlar'na cok dikkat ei B-nlar ba-an rin basta'ılların baş - iya da maha'li e Malinde kalarak fazla ihtimali vardır. 'N La E Yani "en haf'f şekli “Farin. m 2 reve ve selrk *n voj 5lt“ hap'aşarak in Fazla Ağrı ve sızı ve- Nu *hen En'lensa gi : Nami değ'lse, ha. ez vee ve iŞ ahaterehıle ki etmez ve wemi bir bu. F hafif olmak i üzere sıt- dam umumiyetle gargara yapar; fakat bu dalma en iyi olan tedavi değildir. Gargara yumuşak dama- ğı ihtizaz ettirir, bu da işi büsbü - tün kötüleştirir. Adi ve hafif boğaz iltihaplarm da tuzlu su gargavası iyidir Ağır iltibaplarda gi'serinle kar'şık ha- fif tentürdiyodu içeriden sürmek lâzımdır. Eğer iliharla b'ri'kt- vücrdün hararet derecesi yükselirse yata - ğa girmek gerektir. Boğaz iltihabı ekseriva badem. ciklerin şişmes'nden “leri gelir. Bademcik ilk önce b'r tarafta şi - şer, sonra öbür tarafa sirayet eder. Balemcik yüzünden olan ilt hap- larda evden çıkmamak, dektora görünmek ve yutması zor rİmrvan g'dalarla perhiz etmek lâzımdır. Hararet de-eces* düşünceye kadar en iyisi yalnız süt ve mevva suyu içmek ividir. Baöaza rcek fan'lâ sarılmalıdır. Tedaviye kuvvetli bir müshil ile başlamak fera olmaz. Boğaz meselesinde dik'-a*li ve titiz davranmak el-emdir. Olabi . lir de ilt'hap kuşpalazmdan iler' gelir; bunun tedavisi ise anak vaktinde davranma'la katildir. Boğazda olan hastalık yalrız kuşpalazı değildir. Kızıl humma da orada baslar. İste bun“n iri” doktora görünmek her türlü tehli. kenin önüne geçer. Boğaz iltihab:na uğrayan a . | Nisan ayı ile b'rlikte srcacık güneş ışığı avdet edinceye kadar keskin, sert şimal ve şark rüzgâr - larının getird'ği soğuk alğınlıkla. rı ile öksürüklere hazırlıklı dav - ranmalıyız. Bilvassa zavif c'ğer'ilerle müz. min öksürüklerden ızti-an çeken - ler bu ayların sakat havalarınlan çok korunmalıdır. Bu gibi adamlar çok sert hava. larda hiç dışarıya çıkmarakla daha iyi davranmış olurlar. Vai. fe başma koşmak gayretiyle bir iki hafta yata'nta k»lma''tın-a bir iki gün işten olmak daha iyidir. Hele kan cerevanları kış'n şi1. det'ne mukavemet edemiven ihti - yarlar bu söz'ermize bil'assa balmumu yapıştırmaldır. Zaten kaloleri lüzumundan f-z'a ca'ış - maktan yorgun olan bu gibia damlarm sokakta kalp rektesin . den birdentire düşün ö'dükleri çok görülen vakalardandır. Evde de odaların #ıcak'ığrra çok dikkat edilmelidir. S-cak ola dan birenbire s-ğ“k sofava çk . mak tehl'kel'd'r. Kaloriferli apar- trmanlar kışın çok iyidir. çünkü her taraf avni sıcakl'kta olur. Bronşitli adama bol bol temiz hava lâzımdır amma hararet de - recesinin birdenbire d'işmesi, ya- ni sıcaktan s0”u?a erkrrermek ök- sürük ve aksı kri”lerine sehep olur. Sobalı odalarda soba yanar." sarayının Avlusuna çıkmıştı. İlk karşılaştığı adam Habeş a- silleri arasında en iyi arkadaşı o- lan Dejasmasa oldu. İmparator güldü ve kolunu Dejasmasa uzattı. Bu arkadaş ise uzaktan baş eğe rek hiç yaklaşmadan yürümeğe başladı. Haileyi tanımamış gibi davrandı, Bunun üzerine kahve renkli küçücük boylu imparator hemen s&râyma döndü ve o gü - nün mütebaki kısmını aynanm ö- nünde ileri geri gidip gelerek lâ civert elbisesine bakmakla geçir- di. Elbise çok güzel görünüyordu; fakat ahali anlamıyor ki! Bundan sonra Haile lâcivert elbiselerini a8. tı ve beyaz kılığından bir daha vazgeçmedi. Lâcivert elbise hâdisesinden sonra imparator sakallarını traş etmek sevdasından büsbütün vaz geçti. Avrupa elbiselerile onu ta- nımâayan arkadaşları sakalsız bir imparatorun yüzüne bile bakmak ' Şehirden Görünüşler istemiyeceklerdi. Saka', imparator luğun ayrılmaz bir parçasıdır. Her ne kadar parmakları ara sıra bun- ları tatlı tatlı kaşımakla impara- toru avutmakta ise de pek sevdi- ği asriliği ustura kullanmak sure- tile katiyen tatbik edemiyecektir. Nitekim imparator güreş sev- dasını da bir türlü avutamıyacak- tır. Ara sıra güreşmek için can a- tar. Bu spora çok merakı vardır. Fakat halk bir imparatorun böy: le münasebetsiz meraklara saplan- masını havsalalarına sığdıramadık larından zavallı adamcağız sara - yında gizli bir odada ekseriya ge- celeri, çok güvendiği bir uşağile güreş ekzersizleri yapmaktadır. İmparator çok iyi bir pehl'van- dır; fakat dünyaya ne kadar güzel güretebildiğ'ni göstermeğe hiç bir fırsat bulamamıştır. Boks spo- Tuna da çok özenir, fakat Habeş- Tlerin bu yumruklaşmaya akılla- rrermediğinden boks edecek adam bulamamaktadır. Karşıyakada Türkçeye hasret mi kalacağız? Yurtta Türkçe konuşmak işi gene amma da tavsamış ha! Gala. ta, Yüksekkaldırım, Tünelbaşı, Tünel dibi, Tünel içi... Sonra Beyoğlunun bütün caddeleri ya - “bancı dillerle çın çın ötüyor. Ge çen gün (Vâ - Nü) Haberde dört. te üç buçuğu Fransızça ve yarımı Türkçe bir züppe kadınlar hikâ - yesi yazmıştı. Ben de geçen akşam Eminönünlen Taksime gidinceye ve Taksimden Eminönüne dönün. ceye kadar yollarda bircok genç kadmlarla kızlarm ve delikanlıla- rın baştan başa yabancı milletle rin dillerini konuştuklarmı duy - dum. Diyeceksiniz ki: Bu senin duy duğun baştan başa yabancı dil ko- nuşmalarınm arasında (Vâ . Nü) nun (hikâyesindeki kadar olsun Türkçe sözler yok muydu? Vallahi, benim, sezebildiğime göre, bu duyduğum baştan başs yabancı dillerle konusmalar ara - sında gecen tek tük Türkçe keli - ken temiz hava cereyan'nı temin için icap ettiği vakit yalnız kapı açık bırak'lma'ıdır. Bronşitli adamlar bile günde muayyen ekzersizler yapma'ıdır “Ev işleri kadınlara bu husuta hayli yardım eder, Fakat eve ka - panmağa mecbur olan bir erkek bu işte bir zorluk çek-bilir; bu - nunla beraber evde vücudünü ha reket ettirmek için kendine mu - hakkak bir iş bulmalıdır. ... Bronşit, geçirilmesi erk zor o- lan rahatsız'rardan bi'idir. Hele müzminleşirse, yanısır kalır; iyisi mi yakalanmamak iç'n elfen gel. diği kadar ca'lşmalı”ır. Nezle ve öksürük başladı mı hemen sa5'ık tedbirlerine baş (o vurulmalıdır. As: tnkdirde yaşamanm tadı tu- zu kaçar. DOKTOR meler yalnız bazı edatlarla bazı isimlerdi. Hani meselâ, bundan yirmi beş, otuz sene önce yollarda gezgin su satan bazı Rum çocuk - larımın bardakları biribirine vura- rak: — “Haniya Kanli kavaki kırı. yo meraki meto kaymaki!,, (Haniya hem soğuk, hem kay. mak gibi Kanlıkavak suyu) cüm- lesindeki (Haniya (Kanlikavaki) (Kaymaki) kelimeleri ile yahudi. lerin bir portakal alış verişinde: “ — Esta portakal nosta boy « nol,, (Bu portakal iyi değil) cümle. sindeki portakal kelimesi ve ge - ne Yahudilerin yaz akşamları Ye- miş iskelesinden vapura binerler. ken biribirlerine karşı söyledikle- ru « — Enel vapur ay muçu kals balık, haydi vamoz kom sandal!,, (Bu vapur çok kalabalık, hay- di sandalla gidelim!) cümlesinde ki (vapur) (sandal) kelimeleri gibi. Eminönünden Taksime ve Tak simden Eminönüne kadar, hele par zar günleri, pazar akşamları bir ta» kım genç kadmlarla kr-larm ve de likanlıların konuştukları bu yaban cı diller arasında bazan acemicelir lerine, gülünçlerine de rastlanıyor. İstanbulun surasmdn burasın. da “Türkdili ve Türk kültürü yazma,, kurumları ne yapıyorlar acaba? Ben, son günlerde İstanbulun bazı muayyen semtleriyle karşıya. kasında her zamankinden fazla ya- bancı dil konuşulduğuru görüyo. rum. Bu konuşulan yabancı dil eski İspanyolcanın yerine konu şulduğu için bu (ayvaz kasap hep bir hesap) gibi bir şey oluyor. Gezgin Haberci

Bu sayıdan diğer sayfalar: