1 Mart 1938 Tarihli Haber Gazetesi Sayfa 10

1 Mart 1938 tarihli Haber Gazetesi Sayfa 10
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

ok EE —70— ÜTÜN tafsilâtile karakteri Sa e alinir niği; meziyet ve kusurlarınızı; ati |, genç, orin n ve orta ğ Boyda bir gaisınız. Biraz ildincısımz: İm sizi hayrete düşürecek kadar vazıh tizama temayülünüz — kuvvetlidir"Awmeli. | Ve sarih olarak hususiyetlerinizi; tut- işlere de kabiliyetiniz vardır. Ve bu ka | tuğunuz veya düşündüğünüz işte mu- biliyet daha fazla inkişafa müsulttir. He | vaffak ölup olmıyacağınızı; nihayet müz tatumlu değilsiniz ve belki de bumunla |. rezil — size söyliyebilirim. Bana bir gazeteden, bir kitaptan Vve- Cevapları veren Profesör Sanerk Grafo oji ve Grafoneiri mütehassısi sebebi aramalısınız. Aceleci ve inatçı olma Ba da temeyülünüz vardır. —11— A.K.1905 Orta bünyede bir zatsıaız. İmzanızı 0- Kuyamadığım için lam bir tahlile erişme- ğe imkân bulamadım. Bu itibarla açık harf lerle imzanızı bildirmenizi, sol o elinizle yazacağınız bir yazıyı da göndermenizi rica ederim. Dikkat ve vüzüh basmanız in kişnfa muhlaçtır. Bildiğiniz bir şeye her kesin de bileceğini tehmin ederek (azla küllele girmek ( islemezsiniz. Zekânıza ve kendinize de büyük bir itimadınız var dır. Başkalarını o beğenmekte de müşkül pesentsiniz. Bütün bunlarin yanında iyi: liği sevdiğiniz de muhukkaktır. —n— fazlaca da meşgul olmuyorsmaz. Kendini si göstermek ve temayüz etmek, kafanın dalma İşgal eden hususlardır. o Maysa | ya aklınızdan yazacağınız dört satır. her ne pahasına olursa olsun muvaffak ok | hk yazıyı; son aylardaki i mak; kararınızdır. Zeki ve dikkatli olma- dan ikisini gönde niza rağmen, İşlerin asıl içine kadar nü riniz. fuz etmediğiniz tamanlar nadir değildir. | emma amam aa Harici tesirlere çabuk tabi ( olbbilmeniz | Mmesaleyi de bilditmemişsiniz. İmzalarınız vakidir, Mesleğinizi tayine çok uğraştım, | da eksiktir. Büyle oleasına (o TağMmep size ya henüz bir meslekte değilsiniz veyali Şimdilik şunları söyliyebilirim: Zekisiniz bulunduğunuz işte yenisiniz. Siz ne di.| ve hayatta muzyyen kanaatler (o edinecek BENT RAZ yorsunuz? hidiselerle karşılaşmışsınız. o Tablatiniz nik v —1— esasında şen vimlikle berober belki hâdi- e a lke N Harsiye Eşref sani? selerii neticesi bedbinliğe doğru bir tema- | çadır, Biraz tereddüde o meyliniz olduğu Müracaatların çokluğu ve gazetede Gra- folojiyo daha fazla yer ayırmağı (Oimkin bulunamaması cevapları isler islemez ge gikfirmektedir. Bundan dolayı mazur gö receğinizi ümit ederim, Size gelince: Mü rTacantınız maalesef tam bir tablil yapmak içim muklazi unsurları havi değildir. Sol el İle yazmamışsınız, elinizin şeklini gös- 'dermemiş ve dirsekten bileğe kudur olun yy yg yg yay cektik., Madem ki istemiyorsun, peli biz... Göle güle canım, elğerim. Ge- yül şörünüyor. Evvelce muhakkak ki daha sabir idiniz ve vukımlar o önünde daha dik ve hukavim duruyordumuz. o Kafanız| işlektir, yalnız bildiklerinizi yerinde kul- lanmaya poli dikkat etmediğinizden Miyık olduğunuz dereceden daha az bir mevkide ve hallâ kıymelie o görünüyorsunuz. Sixe yaraşan mertebeyi bulamısmnakta daima bu için tereddüt doğuracak vaziyetlerde dik- kadi bulanmak #detinizdir. Çabuk yoptı- Ânız İşlerde eksiklere tesadilf etmek müm ktindür. Sıhhntiniz iyidir. Bünyece dolgun olmağa ve kolaylıkin şişmanlamağı müsa- siniz. El işlerine kabiliyetiniz o vardır. Tutumlu olmak da sizin için pek zor ek mıynenktır. Okur ve yazarken biraz eğik diğinizi tahmin ediyorum, bü bal gözleri- nizde ileride zâfiyete sebeb olabilir. İn- hap eltiğiniz meslekle muvaffak olacak kabitiyetleri balzsiniz. Yalnız gözlerinizi, sayıflatacak hallerden kaçınmayı, dikka. nizi çoğullacık çareleri ithimsl elmemeli- sinir. öyle olsun.. Çocuklara bahşiş ver ba- | cen hayrolsm.. Şimdi arkadaşlar bırak- kalım.. Oğlum 'ben de bozukluk yok, İ mazlar ki. Bıraksalar seninle gelmek arkadaş veriyor. Açıldın değil wi? İ isterdim. Haydi m irlemiş., Si a yürü bakalım. Heva serimlermiş.. Rica e dur. ma hiç? b sen şimdi ayrılacak mun? Vallahi | Gay, çü N üle güle canım, beklerim. Güle gü- İmzanızı okuyamadığım bu geceden ben bir gey anlamadım. Dil için İst imi ic... Biz bakalım arkadaşlarla nereye tahlil için istifadeye imkân o bulamadım. Yarın da buluşsak.. İşin mi var. Ben « Tam şekilde yeniden bir o müracaslımza Beni Bulurum canımı, Evine kadar gö. | #:9eC9ğİZ?- Bana müsaade et te şun- | batizmren şimeiden bunları söylüyebiirime kürseydim seni.. Niçin zahmet olacak- — Mi serkan —— pdeyar anl heye er MN i oi di bul anl ne şişman ve ne de sayıl) İyi bir muş efendim. Canciğer dostlar arasın ii liken iş adam olmak kabiliyetimiz nazarı dikk“- da teklif tekellüf mü olur. Yarın akşam len bilir de, bilmiyen de benden | çi celbelmektodir. Bir şeyin esasına nüfuz nerede buluşalım? Cevap versene ya. | Kaçiyorlar sanır. Yarın beklerim. Mu- | edecek evsufınız vardır. Yapacağımzı ve hut, yorgun musun?. bakkak gel. Ben her zaman Beyoğlun- buna göre alınması icap «den o tedbirler Ooo Haldun nereye? Ben de beraber | dayım..Güle güle canciğer dostum, gü- Sham İpe ral bei geliyorum.. Şimdi Maksimden çıktık ! gül -n— için bundan müstaiisiniz. Team (mâracnatinizle birkaç imzanın da rica ederim. 46k KAHRAMAN RIX KAHHAMAN RTE. 363 m «—— im camaa gözleri, bomboş nazarlarla bakı- — yat k#ömtüdyacdannın #ant htyecan- — Bakın!, larından duha mühiç hir şeydir, Huiak sürükedi. Birdenbire düşesin Rişliyö tekrar etti: — Size diyorum ki, çok geç. Düşes inler gibi bağırtlı: — Hayır, bayır! Hem de, kendirine tabi olduğumu krala söylemeden evveli. Rişliyö dehşet ve hayret içinde —Ne? Dedi. Düşes te ağaltacak bir tebes- sümle şöyle dedi * -— Baralan onu göreyim, Bu, krella ve sizinle konuşmam.. Onu kurtaracak sözler bulmam için bana kuvvet verir. Rişliyö heyecan içinde soluyarak ba gırdı: — Görmek istiyorsunuz! Kimi gör mek istiyorsunuz? Genç kadın inliycu bir sesle devam eti: — Onu!, Mahkümu !. Mönsenyör, bunu reddetmeyin, yoksa sizin insanlar tarafından olduğu gibi, Tanrı tarsiın- dan da tel'ine uğradığınıza zabip ola- cağım!, Rişliyö, bu son sözlere, kin dolu bir nazarla mükabele et. Ayağa kalktı ve içine dehşet çöktü. — Monsenyör, monsenyör, nereye gidiyoruz?. —Şaleyi görmeğe 1. Gelini. Şatonun avlusunu ve asma köprüyü geçtiler. Rişliyö, sert adımlarla, köprü nün karşısındaki küçük taht eve doğru «yürüdü ve şiddetle kapıyı vurdu. Genç kadın kekeledi; — Monsenyör, monsenyör, yiz? Kardinal kısaca cevap verdii — Lüwinyinin evinde, nerede- Gariptir ki bn sözler genç kadını te- min etti. Lüvinyinin evinde! Her şeyi anlaşılıyordu. Şaleyi, Lâvinyi tevkif etmişti. Onun aşkı, İçini, kendisini gar- diyan haline getirmişti. Köcdinal, Lüvinyinin, Şeleyi herkes- ten daha iyi muhafaza edebileceğini bi- Myordu. Evet, mesele bu idi ve her şey izah edilmiş oluyordu. Hem de, hük- mün İnfazı da, Drue'nun eöylemiş ol- duğu veçhile, bu kadar çabuk yapıla- bir an tereddüt etti, Genç kadın heye- dı. can içinde bekliyordu. Onun sarardığı- nı ve kendisini korkutan bir tebetsüm- le gülümsediğini gördü. Rişliyö nihayet başmı sordu? — Demek Şaleyi görmek istiyorsu- nuz, öyle mi? Bunu mu İst'yorsunuz?. kaldrarik rin bir nefes aldı. mazdı, Çünkü bu takdirde, Şale mah. kümlara mahsus bir hücreye kopatılır- Bu düşünce üzerine, genç kadın, de- Rişliyö, kapıyı Sütün şiddetiyle vu- kapının arkasından, sert, korkunç bir ses bağırdı: ruyordu. Cevap verilmiyordu. Nihayet tehditkâr, — Kim o? kimsin? Yoluna devam et, yordu. Elinde tuttuğu bir meş'ake, çehresini aydınlatıyordu.. Birdenbire düşes soluyarak bağırdı: — Ya Rabbim! Ya Rabbim! Lâvinye! Bu hakikaten Lâvinyi röidir? Rişliyö sert bir sesle: — Lüvinyi, dedi, madam dö Şevtöz Şaleyi görmek istiyor. » Lüvinyinin mânasız nazarla hiç bir boytet ifade etmedi, ve şüphesiz, hiç bir hayret duymuyordu. Dehşet içinde kal mış olan düşes, gerilemek istedi. Fakat Rişliyö onu kolundan yakaladı ve eve doğru soktu, Sonra yavaş yavâş gerile- yerek, dışarıya çıktı, Lüvinyi evin ka- pısını açık biraktı; — Gelini. Mânasını fade eden, garip bir $e$ Çi- kardı ve düşesin, kendisini takip edip etmediğini anlamağa lüzum görmeden, yukarıya çıktı. Düşes Ohu takip etti. Artik kendisine hakikaten malik değil di, kalbinin çarptığını da hissetmiyor - du, başma ne geleceğini bilmiyordu, fa kat bunun korkunç olacağına emindi. Lüv'ayi, ilk kattaki küçtik bir odaya geldi ve şamdanı bir mâtanm üzerine birüktr.. Sonra, bir kapınm perdesini aralayarak, yandaki odaya geşti.. Dü- şes olduğ uyerde, donmuş bir vaziyet- te kaldı ve dehşetle açılan gözlerini bu perdeye dikti. Birdenbire bir ses, tam- madığı ve kendisini titreten bir ses şöy- Je dedir Ona hiç kimse, hiçbir şey cevap VE” medi. Bunun Üzerine, uzanmış olan nin ucunda (karı kafayı tutarak 3” ağır ilerledi ve hep ayni vahşi sordu; — Buna görüyorsunuz, değil mi Bu Şaleğir! Şale!.. A1. Nerede?. DÜŞ” nerede? Eyvah! Galiba kaçtı! görmek iktedin, öyle mi? Onu sini. ! Birdenbire ayakları bir şeye taklö” Gözlerini indirâ: ve düşes'dö Şevröz'Ü” çehresi sapsarı ve gözleri kapak old” ğu halde, en küçük bir bareket yal dan, yerde yattığını gördür At kafası onu şimşeklemiş, bir tek çığlık bir tek bila çıkârmasna vakit bri” imada onu arkası üstü yere yığını” Lâvinyi, onun krmıldamadığını E” rünce, inler gibi bağırdı; — Olât! Ben öldürdüm! Aşım duğu gibi, onuda ben öldürdüm! Büyük bir müşkülâtla - çünkü şi yanı karılmış gibiydi - eğeldi ve o“? Yine dokundu. Düşes buz kesif” Bunun üzerine doğruldu. Gerileme” başladı. Artık hiç bir şey söylemi vede Onda artık canlı bir şey yoktu. zit“ nin arkasında kayboldu. Boğuf darbe, döşemeleri sarstı. n . ” * * a . Ertesi sabah, Kral, irardinal Gö Tiyö, kraliçe, dük d'Orlean ile LA 3 a i Düşes, parmaklarını kararcasna vr yoksa gebertirimi. . — Mademki onu görmek istediniz, ve bütün saray erkân, tekrar “oy karak cevap verdi: Rişliyö de ömirane bir tavırla bağır- görün. yolunu tuttular. Nart şehrinde © i ve Bvwelâ bunu, sörirs da affınıt. ör; Ve Lüvinyi ayakta kalabilmek ve yü- gük bir alkışı en küçük bir yali, © — Ve eğer buna mümanant edersem, — Aç! Elendin ikördinel d8 RişEyö rümek için, büyük gayretler sarfederek dası duyulmadı. Rişliyö mazaffe” : ş insanların İânetine Omaruz kaldığım gibi, Tanrınm da lânetine uğrayaca- ğem, öyle mi? Doğrusu, hiç te bana lâ- net edilmesini istemem, Gelint, Omurlarma bir manto attı, Yestlerin- geli. Düşes sendeledi. Saçlarının diken di- ken olduğunu hissetti. Sert ve hırçmn olduğu besbelli olan jestlerle, içeriden birisi sürmeleri itti, Sonra kapı açıldı. ve sendeleyerek perdenin arılığından göründü. Sağ el'nde mahkümun kafesent tutuyordu. Bu kalayı saçlarından tutu- yör ve, sabehleyin cellâdım yapmış ol- duğu veçhile, buna kaldırmoğa çalışr- Hmmm mm amm mmm, gn ye Kardinal, şatodan gikerken. eve doğru bir nazar #tfetti ve açık kaldığını gördü. Bir an, bf vermek istiyormuş gibi, terejdöt 3 i 7 de bir nevi hiddet iadesi verdı. Bet- Ayni zamanda, hüyalete benzer bir yordu. Böylece içeriye girdi ve ancak Sonra, omerlarını silkerek yola ii” baht kadın bu hiddetten hayrete düşü- mahlük göründü. Düşes onu evvelâ ta- duyulabilen vahşi, boğuk bir sesle hır- du. Herkesin ve her şeyin, e nıyamaldı.. Saçları beyazlanmıştı, Ke oladıs rediği bu-anda'Lârinyiyle ii ii

Bu sayıdan diğer sayfalar: