j._ 12 Mart SON POSTA İ F bütü 'gil.îayretimden olduğum yerde âdeta J Vilenmiştim. — Monte Karlo'ya gittin demek?.. S Eveti.., — Prens Radziwill'le görüştün mü?.. — Eveti., j î'u; İzahat vermekten niçin çekiniyor- |hi * Olanda?.. Beni istintak hâkimi gi-  %î_?al sormağa niçin mecbur ediyor- : 0'—- Çelik kralile ne görüştün?.. l_?n.da şimdi büyümüş, garib gözler- T 'hr)’llzüme bakıyordu. Sabırsızlıkla ba- — Söylesene! Söylesene!... j % jvakit Olanda olduğu yerden bir- İx bire kımıldadı. Hafif sararmış Yü- İk.” Sözlerime takılmış gibi sabit göz- - —ğ Yüzüme bakarak, bütün âzası â- taş kesilmiş gibi, hiçbir yerini kı- E datmadan bana doğru yavaş yavaş b g'meye başladı. |x "denbire ürperdim. Zira, bir an İ- » * Olandayı bu halile, bu yürüyü- 9 kanserli ölülere benzetmiştim. g Va benziyordu. Tıbkı onlar gibiy- ğ n | a Tüylerim ürpermiş bir halde, deh- İ Pizrkaç adım geriye attım. Sonra _“ toplamağa çalıştım. ,Bir sani- ON iç'îm:ie geçirdiğim bu garib his al- ' da terler peyda etmişti. (h. © ne pahasına olursa olsun kendi- h. hâkim olmıya, Olandayı itham et- İ Sizin, fakat hakikati olduğu gibi | etecek azami bir ciddiyetle hareket Oeğe karar vermiştim. O '*nda o garib halile tâ önüme ka- g.) Selmiş, garib bir surette parlıyan İj “rile acaib acaib yüzüme bakıyor- ğilsSEImiştim ki Olanda benim * bu l'leli tavırlarımdan fena halde kuş- ış, benim kendisini terketmiye |h Hlanmakta olduğumdan korkmıya K lmmştı. Belki o korkunç tavrı da bu İ *esinden dolayı alıvermişti. Ciddi- P. Oİh,. Olanda! dedim.. bilirsin ki beni M N hiçbir şey ayıramaz. Fakat ara- C _" & en müdhiş hakikat bile bir sır T; * etmedikce.. bana hakikati daima | S sibi söylemelisin.. H, da şimdi zekâsının en yüksek İy, &Sile yanan gözlerile yüzüme ba- B | Nl'du. Birdenbire: İt Fakat sen hastalığın zamanında _şeyler-i bilmiyorsun!., i, B _ bq; Ben de onları öğrenmek istiyo- | Nokl:nda garib bir tereddüdle gözleri- | __"Ptı. Sonra, birdenbire: ' AĞPrEns. Radziwill öldü! dedi. | “Amdan boğuk bir feryad çıktı. O |a *ltluk bir elektrik kablosu, sanki, b ü]bî“bire beynime boşanmış gibiydi. K, %&îah omuzlarından tutup sarstım. " "üq bir sesle, hayret ve dehşetle sor- 4 N |öw Felik kralı prens Radziwill öldü - FUN f' ,hı,_ı]“nda dondurucu bir — soğukkanlı- 'f Üyj, Sayet tabil bir şey söylüyormuş BN ' xŞ*'et, öldü! diye tekrarladı. Riy alan! Yalan!.. Dünyanın koskoca alı.. bir çelik kralh... Bir mil- y K - L':*İer ir milyarlar sahibi.. bir prens.. |8 Ğayî ve servetler Allahı.. ölsün!.. ; 'hhq“ da, bu kadar ansızın.. yalan!.. O- i Olan Kâfi.. yeter!. Olanda, yeter!... | %'ek da benim yüzüme kan hücum e- (KÇ n birdenbire bir buhrana düşüşü- R“hı—:ye? soğukkanlılıkla bakıyordu. Eı ha“a& bir anda, yüzünde bir asabiyet | Lîl*ek.l' Yüzüme âdeta istihkarla ba- ». ) Li < b""eıîexı zaten bu meseleyi soracağını Üed-en tahmin ediyordum... t)'“danl' ?el'inden fırladı. Etejerin al-_ |u t bir tomar gazete çıkardı ve iki | ıe%_utup önüme getirdi, masanın Ü- Ş koydu: 'ü'lle tel. dedi.. gazeteler... Hâdiseyi | Öyü e Yazdılar!.. Sİki ölüm onlara da sürülmüş gibi ür- İi vİr ö Sağamclı Yığılan bu gazetelere önce (B “iİfşa eden idam olunur Harb sanavi casusları arasındaki mücadele T o_!a_f!da garib gözlerle yüzüme bakıyordu. Birdenbire olduğu yerden kımıldadı, n âzası taş kesilmiş gibi, hiçbir yerini kımıldatmadan bana doğru yavaş yavaş yürümeğe başladı. Bir an içinde Olandayı kanserli ölülere benzetmiştim Olandayı omuzlarından tutup sarstım pererek, elimi dokunamadan ba%ct_ıx_ı_ı. Sonra otomatik bir hareketle birbiri ü- zerinden iterek sür'atle karıştırmıya başladım. 5l Buhlar biriktirilmiş birkaç günlük Paris gazeteleriydi. Filhakika hemen hepsi birinci sayfalarına çelik kralının muhtelif resimlerini koymuşlar, gayet iri harflerle Avrupa çelik kralının ölü- münü haher vermekte idiler. Yalnız büyük serlevha üzerinden şimşek sür'atile göz gezdiriyor. bana birdenbire pek büyük bir hayret ver- miş olan bu ölümü hâlâ gözlerime ina- namaksızın öğrenmeğe çalışıyordum. Dünyanım çelik kralı milyarder prens Radziwil! Mente Karlo'da ansızın ölü- vermişti. 9 mart gecesi, Prens Radziwill Monte Karlo otelle- rinden. birinde sarışın . bir kadınla bir- likte geçirdiği bir gecenin sabahında ö- lü*bulunmuştu. Ve sarışın kadın orta- dan kaybolmuştu. Halbuki celik kralmın ölümünde bir cinayet olmadığı anlaşılıyordu. Yapı- lan tahkikatta kazaen öldüğü sabit olu- yordu. Kazaen zehirlenmişti. Gece yemeğinde yediği midyelerden kazaen zehirlenmiş olduğuna kat'i su- rette hükmolunuyordu. Yediği midye- lerden... Radziwill'in yediği midyelerden ze- hirlenerek öldüğünü görür görmez dehşetle titredim.. Gazeteleri elimden atlım. : Tepeden tırnağa kadar tîtrîyeı:ek a- yağa kalktını. Hayret ve de_hşetımde_n âdeta boğazım bir ilmikle bogulfn?ş gi- biydi. Yüzüme kan hücum etmişti. > | “Korku ve haşyetle Olandanın olduğu tarafa baktım. elik kra'i zehirli midyelerle ölmüş- tü. Tıbkı Stokholm otelindeki garson Olandayı evvelâ geniş odanın İ- çinde göremiyerek hayret ettım Sor_ı_ra birdenbire onun etejerin o_nur?de eğil- diğini, etejerin üstünden Pır sigara a.l— dığ:m, uzun fildişi ağızlığına avizenin aydınlığında tırnakları parlıyan uzun gibi. parmakları siğarayı geçirip gayet lâ- kayd bir tavırla yaktığını, benimle hiç meşgul olmaksızın, sigaranın dumanını uzun bir çizgi gibi üflediğini gördüm. Odaya sanki korkunç bir süküt birden- 'bine geniş bir kefen gibi açılıp serili- vermişti. Bir anda, hastanede, ateşler içinde o- nu, Olandayı bir iki defa o parlak çiz- melerile gördüğümü hatırladım. — Arkası var — Belediye mimarların müracaatına cevab verdi İstanbul şehir lâninım detayları hazıt- lanırken şehri yakından tanıyan Türk mimarlarından da istifade edilmesi Mi- marlar Cemiyeti tarafından Belediyeden istenmişti. Şehir plânının detayları şehir- tında hazırlanacağından — mimarlardan tekrar fikir alınması mevzuu bahsolmı- yacağı Belediye tarafından Mimarlar Ce- miyetine bildirilmiştir. Posta paket gümrük nizamnamesi Yeni posta paket gümrük nizamname- sinin tatbikatı hakkında bazı kararlar ve- rilmek üzere dün Gümrükler Başmüdür- lüğünde bir toplantı yapılmıştır. Bu top- lantıya Gümrük Başmüdürü Mustafa Nu- ri, Posta Telgraf Umum Müdürlüğü pos- ta dairesi reisi İbrahim, İstanbul Posta Başmüdürü Yusuf, gümrük ithalâtı mü- dürü Methi, Paket postanesi müdürü Tay- yar iştirak etmişlerdir. Toplantıya bugün de devam edilecektir. ERTUĞRUL SADİ TEK T.YATRORSU Pazartesi (Kadıköy - Süreyya) da: (Bu Masal Böyle Bitti) Büyük vodvil 3 perde Çarşamba (Üsküdar ) da : ( UNUTULAN ADAM ) 8 Perde 3 - tablo Küçükpazar: Sarıd yeni 9 sayılı dükkân, Beyoğlunda: 29 sayılı ev. Yukarıda ya nacaktır. Kira liplerin 9e müdüriyet | İstanbul Defterdarlığından : Senelik icar bedeli Lira emir mahallesinin Karakolhane sokağında eski 5, 102 Kamerhatun mahallesinin Tevfik sokağında eksi 7 yeni 60 zılı malın bir senelik icarı 15/3/938 salı günü saat 14 de ihale olu- bedeli dört müsavi taksitte ve taksitler peşinen tahsil olunur. Ta- 7,5 pey akçelerini yatırarak mezkür saatte defterdarlık millt emlâk înâe müteşekkil satış komisyonuna müracaatları. 'KALMINA Grip, Baş ve Diş Ağrıları, Nevralji, Artritizm, Romatizma (F.) (1087) l EKONOMİ ftik ve pamuk piyasası piyasada dedikodulu aki Tiftikçilerin birlik kurmak için yaptıkları toplantılar sler uyandırmıya başladı Yapağı ve tiftik satışları, bir haftadan - beri durmtuştur. Yalnız eski satışlarını ta - mamlamak Üüzere mal alan — bazı kimseler küçük mikyasda mübayaalarda bulunmak - tadırlar. Böyle olmasına rağmen, — fiatlar kendini muhafaza etmektedir. . Yerli fabrikalar da, az mikdarda yapağı almağa başlamışlardır. İtalyanların tiftik almak üzere yeniden permi verecekleri haber alınmaktadır ki, fl- Atları tutan da budur. Yerli fabrikalar Klevland cinsl pamuk da almaktadırlar. Balıkesir ve Sakarya Elev - landları d4 - 45 kuruştan satilmaktadır. İtalya için de T - 8 bin balya kadar Klev. land cins! pamuk 43 - 44 kuruştan satılmış- Balıkçı gemileri limanda bekliyorlar Birkaç gün evvel, İtalyan ve Yunan ba - liıkçı gemileri balık almak üzere limanımıza gelmişlerdi. Bunların sayısı hemen otuzu bul maktadır. Birkaç gündenberi balık hiç çık - madığı için bu otuz gemi hâlâ beklemekte - dir. Dün, balıkhaneye 2800 çift kadar olta balığı palamut gelmiştir. Balık alıcısı çoktur. Fakat havalar balık tutulmasına müşald değildir. Bugün, yarın havanın düzeleceği ve balık geleceği tahmin edilmektedir. Bu takdirde, gemiler, balık yük liyerek memleketlerine döneceklerdir. Zahire fiatları düşüyor Ziraat Bankası Borsaya buğday arzına de- vam etmektedir. Son hafta zarfında, değir - mencilere, T50 - 800 ton kadar buğday sat - mıştır. Dün de, Ziraat Bankası buğdayların- dan üç yüz ton yumüuşak, iki yüz ton da sert buğday satılmıştır. Bu hafta, buğday fiat - larında yükseliş olmamış, bilâkis, —üç dört| para kadar bir düşüklük kaydedilmiştir. Misir fiatları on para kadar düşmüştür. Sarı mısır 4,30 kurusşa satılmaktadır. Kara - denize, külliyetli mikdarda mısır sevkolun - maktadır. Uludağ mektubları (Baştarafı & ncı sayfada) pile kaynaşmamız lâzım, Bunda güçlük çekmedik. Hepsi de pek candan, sevimli gençler... İlk yâbancılık dakikalarının ak- sine o kadar samimi olduk ki Bunun için bir tek salon oyunu kâfi geldi. Ceza ve - rileceği zaman onlar birbirlerini daha iyi tanıdıkları için en uygun olanını hemen buluyorlardı. İçlerinden birine verilen ceza bizim ıçin eşsiz bir ziyafet oldu. Bu arkadaş sinemalarda filmlerden evvel gösterilen — (sine-jurnal) 1 Beslendirdi: Meselâ bir otomobil yarışını gösterirken bir taraftan fransızca izahat veriyor, di- ğer taraftan otomobillerin, çıkıştaki ho - murtularını, virajlarda, yokuşlarda — ve düz yollarda motör gürültüsünün aldığı çeşid şekilleri o kadar güzel taklid etti ki gözlerimizi kapasak bir yarışta olduğu- muşa şüphe etmiyeceğiz. Bir tenis maçını da gösterdi. Sporcu - ların sıçrayışlarında; topun raketlere, ye- re, yahud ağlara çarpışlarında çıkardığı sesleri canlandırdı. Generâl Garonun ço- lak kolile ve aksıya aksıya askeri teftiş et mesini, bunlardan birine yaklaşarak öp- mesini sanki yeniden seyrettik. Bu sırada sert bir radyo paraziti du - yuldu. Dönüp baktık. Makinede cereyan bile yoktu. Meğer bunu da yapan bir mül- kiyeli arkadaşmış. Başka birisi onun her hangi bir düğmesine dokunur dokunmaz, spiker haber veriyor: — Alo, alo! Radyo Romaniya Şe radyo Bukarest! " Mükemmel bir caz dinliyoruz. Şimdi Peşteden bir serenad; sonra Paristen a- jans haberleri, Tahiti adalarindan bir tan- go ve en sonra Ankara radyosunun ala « turka şarkıları!. Mükemmel bir artist. Asıl radyoya bakan bile yok. HALK OPERETİ 14 Mart Pazartesi f akşamı Saat 9 da MN ÖPERETi » Beşiktaş Suadpark tiyatrosunda Eski Hamam Eski Tas Üperet 3 perde 15 Mart Salı akşa- mı 9 da Pangaltı e Kurtuluş sinemasında - 16 Mart Çar- şamba akşamı 9 da Bakırköy Çan- kâya sinemeslinda Eski Hamam Eski Tas tır. .Bu pamukların, peyderpey, kısım kısım, ihracına başlanacaktır. Bazı tiftik iİhracatcıları, — aralarında bir birlik kurmak üzere toplantı ve müzakereler yapmaktadırlar. Bu toplantılardan dördün - cüsü de, dün Ticaret ve Zahire Borsasında yapılmıştır. Toplantıya birkaç İhracatcı iştirak et « mekte, diğerleri davet edilmemektedir. Da - vet edilmeyen tüccarın, işde bir iİnhisarcılık kokusu sezmekte olduğu söylenmektedir.s Eğer, bu toplantılar daha ilerleyip de bir-« lk kurulması tahakkuk edecek hale gelirse, diğer tiftik ihracatçıları, İktisad Vekâletine müracaatla bu birliğin kurulmasına itiraz etmeğe karar vermişlerdir. Bu maksadla bir grup teşkil edecekleri de söylenmektedir. AĞARARAPDARARAPRLRARALARASAA Kıbrısdan merkeb aygırı getirtilecek Vekil'er Hey'eti, Trakya Umum Müfet « tişliğinin, Trakya mintakası İçin saf Kıbris ırkından, dâamızlık evsafını haliz — ve salgın hastalıklardan salim olmak şartile merkeb aygırları getirmesi için kontenjan müsaa « deşi vermiştir. Keyfiyet Gümrük Vekâletin « den âalâkadarlara bildirilmiştir. Keten tohumu yükseliyor Keten tohumu stoku yerli fabrikaların ih. tiyacını karşılayamıyacak kadar azalmış bu- lunmaktadır. Bundan dolayı, fiatlar, az bir zamanda, 9 - 10 kuruştan 16,5 kuruşa kadar yükselmiştir. & Ellerinde stok bulunan bazı tacirler de, piyasanın daha yükseleceği ümidile piyasaya mal çıkarmamaktadırlar. Frank yükselmiye başladı Frank, dün, biraz 'yükselmiştir. Evvelki gün Londra borsasında bir ster » lin karşılığı 159 olarak muamele gören frank, dün, bir sterlinde 1,13 yükselmiştir. Dün Lon dra borsasında bir sterlin 158,65 frank ola - rak muamele görmüş, akşam 157, 87 İrank olarak kapanmıştır. e4e AAA Tarihden sayfalar (Baştarafı 7 inci sayfada) Avrupalı askerler harbde ve cesarette Aleksiyos askerlerine çok üstündü. Bu altı bin kişinin bile şehre girdikten soön « ra halkı yatıştırması, Bizans askerlerini dışarı sürmesi, ortalığı kan ve ateşe boğ- ması pek uzak bir ihtimal değildi. Alek- siyos bunu düşünerek ortalığı büsbütün karıştırmayı, Lâtin askerlerini başka şey- lerle uğraştırmayı düşündü: Lâtinlerin oturdukları mahalleleri ateşe verdi. Yan- gin yüzlerce evi sardı. Lâtin askerleri o- rada oturan kendi ailelerini, çoluk çocuk ve akrahalarını kurtarmak kaygısına düştüler. Böylelikle Bizanslılar kat'i za : feri kazandılar. Tarihte bir çok defalar çok büyük or- dularla kuşatıldığı halde zaptedilemiyen, edildiği zaman da pek çok kan ve emeğe malolan, hattâ daha sonra Fatihin bile yüz binden fazla askerle ve elli üç gün muhasaradan sonra girdiği İstanbul bir tek adamın vakitsiz dışarı çıkarak gö - rülmesi yüzünden böyle kolaylıkla ele geçmişti. ç Böyle fırsatlara kavuşmak bahtiyarlık- sa fırsatlardan istifade etmek de her - |kesin harcı değildir. Tarihte bunun daha Dram kısmında Komedi kısmı bu akşam saat 20.80 da MAVİ BONCUK TÜRKCE sözlü milyonluk film Her gece, cumartesi ve pazar bir çok misalleri olduğu gibi aramızda ve günlük hayatımızda da vardır. Kadircan Kaflı ehir Illlllmlllll ş ŞSt ea i Bu akşam saat 20.30 da A FİDANAKİ Dram 3 perde TUT Yazan;: Pandeli DALGA Komedi 8 perde Yazan: Ekrem Reşid Çocuk kısmı bugün saat 14 de Şehzadebaşı «FERAH,, Sinemada Bugünden itibaren 4 film 1 — Kültür fitmi 2 — Ateş Kraliçesi 3 — Gündüz İnsan, Gece Kurd Heyecan ve korku filmi, 4 — Cinayet Yolu (Buck Jones) Amerilkan kovboy filmi, -- Matinelerinde: ÇİN.ÇİN Trupu ikinci programı ' Öperet - Orkestra - Bale h S üti arlzdlk « Alidün Âij