1 Mart 1938 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 1

1 Mart 1938 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 1
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

* Son Posta , nin macera romanı:5B4 Ifşa eden idam olunur!,, Harb sanayi casusları arasındaki mücadele 01 SON POSTA anda garib gözlerle yüzüme bakıyordu. Birdenbire olduğu yerden kımıldadı, Bütün âzası taş kesilmiş gibi, hiçbir yerini kımıldatmadan bana doğru yavaş yavaş yürümeğe başladı. Bir an içinde Olandayı kanserli ölülere benzetmiştim iş retimden olduğum yerde âdetâ > Monte Karlo'ya gittin demek?.. — Eveti... > Prene Radziwille görüştün mü?. > Eveti,, hn, İzâhat vermekten niçin çekiniyor» iŞ Olanda?.. Beni istintak hâkimi gi- al sormağa niçin mecbur ediyor» o Çel'k kralile ne görüştü; İkinda şimdi büyümüş, garib gözler- Yüzüme bakıyordu. Sabırsızlıkla bâ- Tdi, — o b Söylesene! Söylesene!... Yakit Olanda olduğu yerden bir- ğ *re krmıldadı. Hafif sararmış yü- t bi, gözlerime takılmış gibi pe Yüzüme bakarak, bü “İk, taş kesilmiş gibi, hiçbir yerini kı- Vİ) Jatmadan bana doğru yavaş yavaş yieye başladı. İrdenbire ürperdim. Zira, bir an İ- »* Olandayı bu halile, bu yürüyü- © kanserli ölülere benzetmiştim. ta benziyordu. Tıbkı onlar gibiy- Niylerim ürpermiş bir halde, deh-| * birkaç adım geriye attım. Sonra İh, “mi toplamağa çalıştım. Bir sani- kinde geçi da terler peyda etmişti. Mer ne pahasına olursa olsun kendi- hikim olmıya, Olandayı itham et- ş “izin, fakat hakikati olduğu gibi . İetecek azami bir ciddiyetle hareket 0” karar vermiştim. İahda o garib halile tâ önüme ka- N Belmiş, garib bir surette parlıyan Tile âcaib acaib yüzüme bakiyor- İlissetmiştim ki Olanda benim bu li tayırlarımdan fena halde kuş- mış, benim kendisini terketmiye Ylanmakta olduğumdan korkmıya "2 en müdhiş hakikat bile bir sır İç * etmedikce.. bana bakikati daima yp gibi söylemelisin. ânda şimdi zekâsının en yüksek “esile yanan gözlerile yüzüme ba- edu. Birdenbire: İç Akat sen hastalığın zamanında a, leri bilmiyorsun! i, ie Ben de onları öğrenmek istiyo- NX, da garib bir tereddüdle gözleri- Keti. Sonra, birdenbire: gene Radziwill öldü! dedi, j ti, mdan boğuk bir feryad çıktı. İş "“liluk bir elektrik kablosu, sanki, bire beynime boşanmış i ş çat omuzlarından tutup sa bir sesle, hayret ve dehşetle sor- in Ap Çelik kralı prens Radziwil öldü 1, Mindan dondurucu bir soğ Üi;, Sayet tahif bir şey sö; vet, öldü! diye tekrarladı. Yalan! Yalan! Dünyanın koskoca ktahı.. bir çelik krah... Bir mil- bir milyarlar sahibi. bir prens. Ki Binayi ve servetler Allahı.. ölsün! ağaca, bu kadar ansızın. yalan!. O- May Oyunların, yalanların kâfi, Dagli yeter! Olanda, yeter!... ek benim yüzüme kan hücum €- DE bire bir buhrana düşüşü- Yet soğukkanlılıkla bakıyordu. bir anda, yüzünde bir asabiyet Yüzüme âdeta istihkarla ba- kkanlı- yormuş N « İn Nin vay zâten bu meseleyi soracağını Diy #n tahmin ediyordum... May», Zerinden fırladı. Etejerin al- iy, bir tomar gazete çıkardı ve iki AMİP önüme getirdi, masanın ü- oz Koydu: te!.. dedi.. gazeteler... Hâdiseyi Yazdılar! “me m bu garib his al-| Olandöyı omuzlarından tutup saratım pererek, elimi dokunamadan baktım. Sonra otomatik bir hareketle birbiri ü- rinden iterek sür'atle karışlırmiya şiadım. Buhlar biriktirilmiş birkaç günlük di. Filhakika hemen rına çelik Zralının koymuşlar, gayet serlevha üzerinden gezdiriyor. bana | k bir hayret ver- nin çelik kralı milyarder prens iN Monte Karlo'da ansızın ölü- vermişti. 9 ma i Radziwill Monte Karlo otelle- nde sarışın bir kadınla bir- likte geçirdiği bir gecenin sabahında ö- lüsbulunmuştu. Ve sarışın kadın orta- olmuştu. çelik kralının ölümünde bir cinayet olmadığı anlaşılıyordu. Yap» lan tahkikata kazaen öldüğü sabit olu- iki çı — Yığılan bu gazetelere öncel ölüm anlara da sürülmüş gibi ür- yordu, Kazaen zehirle: A © Gece yemeğinde yed midyelerden kazaen zehirlenmiş olduğuna kat'i su- rette hükme ordu. Yediği midye- lerde! Radzivwiil'in Y i midyelerden Z2€- hirlenerek öldüğünü görür görmez dehsetle titredim. Gazeteleri elimden attım, Tepede ğa kadar titriyerek a- ya t ve dehşetimden âde mu b ç kan hücum etmişti, Korku ve haşvetle O andan olduğu tarafa baktım. yaa Çelik kra'i zehirli mid e Tıbkı Stokholm otelindeki garson gibi. Ola â geniş odanın İ- Dine göremiyerek hayret ettim. Sonra birdenbire onun etejerin önünde eğil ünden bir sigara al- gızlığına avizenin rle ölmüş- d aydınlığın parmakları sigarayı geçirip gayet lâ- kayd bir tavırla yaktığım, benimle hiç meşgul olmaksızın, sigaranın dumanını uzun bir çizgi gibi üflediğini gördüm. Odaya sanki korkunç bir süküt birden- bine geniş bir kefen gibi açılıp serili- vermişti. Bir anda, hastanede, ateşler içinde o- nu, Olandayı bir iki defa o parlak çiz- melerile gördüğümü hatırladım. — Arkası var — Belediye mimarların müracaatına cevab verdi İstanbul şehir lânının detayları hazır İanırken şehri yakından tanıyan Türk mimarlarından da istifade edilmesi Mi- marlar Cemiyeti tarafından Belediyeden istenmişti. Şehir plânının detayları şehir- silik mütehassıs Prostun mes'uliyeti a)- tında ohazırlanacağından mimarlardan tekrar fikir alınması mevzuu bahsolmı- yacağı Belediye taralından Mimarlar Ce- miyetine bildirilmiştir. Posta paket gümrük nizamnamesi Yeni posta paket gümrük nizamname- sinin tatbikatı hakkında bazı kararlar v: ?mek'üzere dün Gümrükler Başmüdür. lüğünde bir toplantı yapılmıştır. Bu top- lantıya Gümrük Başmüdürü Mustafa Nu- ri, Posta Telgraf Umum Müdürlüğü pos- ta dairesi reisi İbrahim, İstanbul Posta | Başmüdürü Yusuf, gümrük itbalâtı mü- dürü Methi, Paket postanesi müdürü Tay- İyar iştirak etmişlerdir. Toplantıya bugün de devam edilecektir. —— ERTUĞRUL SADİ TEK T.YATROSU Pazarleşi (Kadıköy - Süreyya) da: (Bu Masal Böyle Bitti) Büyük vodvil 3 perde Çarşamba (Üsküdar ) da ; (UNUTULAN ADAM) 8 Perde 8 tablo İstanbul Defterdarlığından: üçü r: Küçükpaza: yeni 9 sayılı dükkân. Beyoğlunda: Kamerhatun mahallesinin 29 sayılı ev. Yukarıda Yi nacaktır. Kira tiplerin 9 müdüriyeti Grip, Baş ve Senelik icar bedeli Lira Sandemir mahallesinin Karakolhane sokağında eski 5, 102 Tevfik sokağında eksi 7 yeni 6 anlı malın bir senelik icarı 15/3/938 salı günü saat 14 de ihale olu. bedeli dört müsavi taksitte ve taksitler peşinen tahsil olunur. Ta. 4; 73 pey akçelerini yatırarak mezkür state defterdarlık milli emlâk inde müteşekkil satış komisyonuna müracaatları. CE) Gosr Diş Ağrıları, Nevralji, ( Artritizm, Romatizma ma > EE Tiftik ve pamuk piyasası Tiftikçilerin birlik kurmak için yaptıkları toplantılar piyasada dedikodulu akisler uyandırmıya başladı Yapağı ve tiftik satışları, bir haftadan « beri durmuştur. Yalnız eski satışlarını ta - mamlamak Üzere mal alan bazı kimseler küçük mikyasda mübayaalarda bulunmak » tadırtar. Böyle olmasına rağmen, o flatlar kendini muhafaza etmektedir. Yerli fabrikalar da, at mikdarda yapağı almağa başlamışlardır. İtalyanların tiftik almak üzere yeniden permi verecekleri haber alınmaktadır ki, (- atları tatan da budur. Yerli fabrikalar Klevland cinsi pamuk da almaktadırlar. Bahkesir ve Sakarya Klev - landları 44 - 45 kuruştan satılmaktadır. İtalya için de 7 - 8 bin balya kadar Klev- Iand cinsi pamuk 43 - 44 kuruştan satılmış Balıkçı gemileri limanda bekliyorlar Birkaç gün evvel, İlalyan ve Yunan ba - lıkçı gemileri balık almak üzere limanımıza gelmişlerdi. Bunların sayisi hemen otusü bul maktadır. Birkaç gündenberi balık hiç çık - madığı için bu otuz gemi hâlâ beklemekte - iir. Dün, balhkhaneye 2800 çift kadar olta balığı palamut gelmiştir. Balık alıcısı çoktur, Pakat havalar balık tutulmasına müsaid değildir. Bugün, yarın havanın düzeleceği ve balık geleceği tahmin edilmektedir. Bu takdirde, gemiler, balık yük iyerek memleketlerine döneceklerdir. Zahire fiatları düşüyor Ziraat Bankası Borsaya buğday arzına de- vam etmektedir, Son hafta zarfında, değir - mencilere, 750 - 800 ton kadar buğday sat - mıştır. Dün de, Ziraat Bânkası buğdayların- dan üş yöz ton yumuşak, iki yüz ton da sert buğday satılmıştır. Bu hafta, buğday fiat - larında yükseliş olmamış, bilâkis, üç dört para kadar bir düşüklük kaydedilmiştir. Misır fiatları on para kadar düşmüştür. Barı mısır 420 kurusa satılmaktadır. Kara - denize, külltyetii mikdarda misir sevkolun » maktadır. sareareraseae Uludağ mektubları tar. Bu pamukların. peyderpey, kısım kısım, ihracına başlanacaktır. Ban tiftik ihracatcıları, aralarında bir birlik kurmak Üzere toplantı ve müzakereler yapmaktadırlar. Bu toplantılardan dördün - cüsü de, dün Ticaret ve Zahire Borsasında yapılmıştar. Toplantıya birkaç ihracatcı İştirak et « mekte, diğerleri davet edilmemektedir. Da - vet edilmeyen tüccarın, işde bir inbisarcılık xokusu sezmekte olduğu söylenmektedir.» Eğer, bu toplantılar daha ilerleyip de bir- lik kurulması tahakkuk edecek bale gelirse, diğer tiftik ihracatçıları, İktırıd Vekâletine müracaatla bu birliğin kurulmasına itirez etmeğe karar vermişlerdir. Bu maksadla bir grup teşkil edecekleri de söylenmektedir. Kıbrısdan merkeb aygırı getirtilerek Vekiller Heyeti, Trakya Umum Müfet - tişliğinin, Trakya muntakas için sa? Kibris ırkından, dâmuzlik evsafını haiz o ve salgın hastalıklardan salim olmak şartile merkeb aygırları getirmesi için kontenjan müsaa « desi vermiştir. Keyfiyet Gümrük Vekâiletin den alâkadarlara bildirmiştir. Keten tohumu yükseliyor Keten tohumu #toku yerli fabrikaların ih, tiyacını karşılayamıyacak kadar azalmış bu- lunmaktadır. Bundan dolayı, atlar, az bir zamanda, 9 - 10 kuruştan 16,55 kurusa kadar yükselmiştir. N Ellerinde stok bulunan bazı tacirler de, piyasanın daha yükseleceği ümidile piyasaya mal çıkarmamaktadırlar, Frank yükselmiye başladı Prank, dün, biraz yükselmiştir. Evvelki gün Londra borsasında bir ster - Min karşılığı 159 olarak muamele gören frank, dün, bir sterlinde 1,13 yükselmiştir. Dün Lon dra borsasında bir sterlin 158,65 frank ola - rak müamele görmüş, akşam 157, 87 frank olarak kapanmıştır. ......ee. Tarihden sayfalar (Baştarafı 6 ncı sayfada) pile kaynaşmamız lâzım. Bunda güçlük çekmedik. Hepsi de pek candan, sevimli gençler... İlk yabancılık dekikalarının ak- sine o kadar samimi olduk ki Bunun için bir tek salon oyunu kâfi geldi. Ceza ve - rileceği zaman onlar birbirlerini daha iyi tanıdıkları için en uygun olanını hemen buluyorlardı. İçlerinden birine verilen ceze bizim ıçin eşsiz bir ziyafet oldu. Bu arkadaş sinemalarda filmlerden evvel gösterilen (o (sinejurnal) 1 öeslendirdi: Meselâ bir otomobil yarışını gösterirken bir taraftan fransızca izahat veriyor, di- ğer taraftan otomobillerin, çıkıştaki ho » murtularını, virajlarda, yokuşlarda ve düz yollarda motör gürültüsünün aldığı çeşid şekilleri o kadar güzel taklid etti ki gözlerimizi kapasak bir yarışta olduğu» muşa şüphe etmiyeceğiz. Bir tenis maçını da gösterdi. Sporcu - ların sıçrayışlarında; topun raketlere, ye- re, yahud ağlara çarpışlarında çıkardığı sesleri canlandırdı, General Garonun ço- lak kolile ve aksıya aksıya askeri teftiş et mesini, bunlardan birine yaklaşarak öp- mesini sanki yeniden seyrettik, Bu sırada sert bir radyo paraziti du - yuldu. Dönüp baktık. Makinede cereyan bile yoktu. Meğer bunu da yspan bir mül- kiyeli arkadaşmış. Başka birisi onun her hangi bir düğmesine dokunur dokunmaz, spiker haber veriyor: — Alo, alo! Radyo Romani: radyo Bukarest! Sl Mükemmel bir caz dinliyoruz. Şimdi Peşteden bir serenad; sonra Paristen â- jans haberleri, Tahiti adalarından bir tan- g9 ve en sonra Ankara radyosunun ala « turka şarkıları! Mükemmel bir artist Asıl radyoya bakan bile yok. a HALE OPERETİ 14 Mart Pazartesi akşamı Sast 9 da Beşiktaş Suadpark tiyatrosunda Eski Hamam Eski Tas Operet 3 perde 15 Mart Salı akşa- mi 9 da Pangaltı > Kurtuluş sinemasında - 16 Mart Çar- şamba akşamı 9 da Bakırköy Çan- kaya sinemesinda Eski Hamam 'Eski Tas Operet - Orkestra - Bale (Büştarafı 7 inci sayfada) Avrupalı askerler harbde ve cesaretle Aleksiyos askerlerine çok üstündü. Du altı bin kişinin bile şehre girdikten son « ra halkı yatıştırması, Bizans ask İ dışarı sürmesi, ortalığı kan ve ate: ması pek uzak bir ihtimal değildi. Alek. siyos bunu düşünerek ortalığı büsbütün karıştırmayı, Lâtin askerlerini başka şey» lerle uğraştırmayı düşündü! Lâtinlerin oturdukları mahalleleri ateşe verdi. Yane gın yüzlerce evi sardı. Lâtin askerleri 0- rada oturan kendi silelerini, çoluk çocuk ve akrabalarını kurtarmak kaygısına düştüler. Böylelikle Bizanslılar kat'i za feri kazandılar. Tarihte bir çok defalar çok bülyük or- dularla kuşatıldığı halde zaptedilemiyen, edildiği zaman da pek çok kan ve emeğe malolan, hattâ daha sonra Fatihin bile yüz binden fazla askerle ve elli üç gün muhasaradan sonra girdiği İstanbul bir tek adamın vakitsiz dışarı çıkarak gö » rülmesi yüzünden böyle kolaylıkla ele geçmişti. i Böyle fırsatlara kavuşmak bahtiyarlık- sa fırsatlardan istifade etmek de her - kesin harcı değildir. 'Tarihte bunun daba bir çok misalleri olduğu gibi aramizda ve günlük hayatımızda da vardır Kadi Kaf Şehir Tiyatrosu Dram kısmında Bu akşam saat 20.80 da FİDANAKİ Drum 3 perde Yazan: Pandeli Komedi kısmı bu akşam saat 20.30 da DALGA Komedi $ perde Yazan: Ekrem Reşid Çocuk kısmı bugün saat 14 de MAVİ BONCUK Sehzadebaşı «FERAH, Sinemada Bugünden itibaren 4 füm 1 — Kültür filmi 2 — Ateş Kraliçesi TÜRKCE sözlü milyonluk film 3 — Gündüz İnsan, Gece Kurd Heyecan ve korku filmi, 4 — Cinayet Yolu (Buck Jones) Amerikan kovboy filmi Her gece, cumartesi ve pazar matinelerinde: ÇİN.CİN Trupu ikinci programı

Bu sayıdan diğer sayfalar: