1 Mart 1938 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 11

Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

8 Sayfa SON: POSTA —x —raraer— MA — Askerlik Bahisleri : 4 Alman harb tâbiyesinin son icadı : Şimşek harbi İspanyadaki muharebeler Alman nazariyecileri için mükemmel bir tecrübe tahtası yerine geçti Hafif Alman tankları son sür'a tle bir yokuşu tırmanırlarken İspanya harbin - den askeri dersler çı- karmak çok güç bir iştir. Bir — taraftan harb sahnesinden ge len haberlerde ek - seriya objektiflik ve * kat'iyet yoktur, di- ğer taraftan da mü - cadelenin hususi şart — larını gözönüne al - & mak, vasat derecede | mücehhez bir mille - j tin dahili çarpışma - ’ $ sını meselâ Fransa | ve Almanya gibi iki büyük askeri devle - ğ tin yapacakları harb- lerle mukayese et « mekten çekinmek lâ- zımdır. Bununla — beraber İspanya — harbinde her iki tarafın da | kullandığı — Materie. | bakımından oldukça kat'i neticeler çı - karmak mümkündür ve şimdiden biliyo- ruz ki İspanya bu itibarla bir çok Avruü- pa devletleri için bir tecrübe sahası teş « kil etmiştir. * Bu şerait altında «tank» larla tankların amansız düşmanı oları «tanka karşı» si- lâhlarin ne netice aldıklarını tedkik et - mek bilhassa enteresandır. 16 mart 1935 tarihindenberi, yani Al- manyanın kendisini askeri kayıdlardan kurtardığı zamandanberi ve hele hafif Alman tanklarınım meydana çıkışlarından sonra Alman nazariyecileri büyük - tank kıt'alarına gittikçe artan bir ehemmiyet vermiye başlamışlardı, hattâ müstakbel muharebenin hiç değilse başlangıçta sa - dece hava kuvvetleri ile motörlü kıt'alar tarafından yapılacağını ve bu sahada ani bir hareket yapanın zaferi elde etmesi muhtemel olduğunu söyliyecek kadar ile- ri gitmişlerdi. «Bir şimşek muharebesi olacak» diyor- lardı, bu nazariye Avrupada ve bilhassa Fransada oldukça büyük bir tesir yaptı ve istikbali fazla cesaretle keşfetmiye çalışanlar arasında bir zırhlı Alman fır » kasının Majino hattını yararak bir gece içinde Paris kapılarına dayanacaklarını tahmin edenler bile görüldü. * Halbukı hafif Alman tankının İspan - yada geçirdiği tecrübeden sonra Alman- yada askeri mecmualar seslerini hissedi- lecek derecede hafiflettiler. Zira İtalyan Kiat - Ansaldo tankları gi- bi hafif Alman takları da asri «tanka karşı» toplarla örtülü olan bir harb - sa- hası için hem silâhça, hem de zırhça gayri kâfi görüldüler. * Bu makinelerin sür'atleri saatte 50 ki - lometreydı ve 15 milimetreden eksik olan zırhlarının kifayetsizliğini sür'atleri ile telâfi edeceklerdi. Halbuki tecrübede tanka - karsı topların sür'atleri tankla - rın sür'atlerinden fazla çıktı, diğer ta - raftan tankların 50 kilometreyi bulan sür'atleri de harbde istifade edilmez bir Hafif Alman tanklarından birinin yakın dan görünüşü sür'at olarak meydana çıktı, çünkü ne et- rafı görmiye, ne de ateş etmiye müsaid değildi. Ve bu tankları bu sür'atle kul - lananlar ya yollarını şaşırıyorlardı, ya - hud da azim bir yorgunluğun tesiri altın- dan makinelerini idareden âciz kalıyor « lardı. İspanyol harbinden şu netice çıkmış görünüyor ki tanklarda ağırlığı sür'ate feda etmek manasına bir harekettir. Bilâ- kis zırhın mukavemetini arttırmak lâzım- dır. Zira asri bir harb sahası ağır mit - ralyözden başlıyarak 13 ile 47 milimetre arasında değişen az çok otomatik topla- ra varıncıya kadar (tanka - karşı) bir çok silâhlarla doludur. Ve bu silâhlar İs- panyol hükümetinin ordusundaki Rus modeli tanklara karşı müdhiş bir düşman olarak çıkan Alman materieli de dahil olmak şartile fevkalâde müessir görül - müştür. Her iki tarafın yaptıkları tank hücumlarının kücük bir ilerleyişi mütea- kib akim kalmaları, bunun bir neticesi « dir. * Almanların tahminleri hilâfına tank - lar yalnız başlarına harekete geçemiyor- lar. Mahvolmamak için topçunun ve pi- yadenin müzaheretine muhtaçctırlar. Şu halde İspanya harbinden ne netice çıkarmalı? Evvelâ modern tankda hem silâh, hem de zırh fevkalâde kuvvetli olmalıdır. Bu takdirde dahi tank müstakil bir silâh de- Bildir. Kendisinin ölüm düşmanı olar tanka - karşı topların önünde biricik mü- zahiri gene topçudur. Topçuya dayan - madıkça kullanılamaz. Almanlar kendilerine çok ' pahalıya malolan bu tecrübeleri gözönüne almiş - lar ve şimdiden gerek tâbiyelerini, ge - rek materiellerini Ğoğ:ştirmişlerdir. Bi- naenaleyh 1936 yılından kalma zırhlı Al- man fırkaları şimdi Fransa için pek kor- ! kunç görünmiyebilir. Fakat bu fırkaların İspanya harbinden alınan neticelere göre değistirilmis olarak gayet kuvvetli bir şekilde meydana çıkacakları gün uzak değildir. * (Jour gazetesinden) B Apartımanların parası — Sizin birçok apartımanları- nız vardı, onlar ne oldu? — Kaça? — Kaça sattığımı şimdi - ha- tırlamıyorum ama onların para- sile karım kendine yirmi tane manto, elli tane şapka, kırk tane elbise, on iki tane çanta yaptir- mıştı. İnci gibi — Karımın dişleri inci gibidir. * — Yok canım, şimdi uyuyor da öyle söylüyorsun.. uyandıriıp bakamıyacağımız için değil mi? Baş ağrısı — Meşhur kutub kâşifi bir gi bir dostuna baş ağı'ı.'—:ılldıfgl yet ediyordu; dostu g'üldu' y — Birader sen de M şine yaramıyacak kutbü k, deceğine, bir baş ağrısı ıff keşfetseydin daha iyi olma WF dı?.. Hem serin, hem de sin işine yarardı. Bit remeciler Bayan hizmetçiye Safîguw' — Balıkların suyunu din mi? — Hayır bayan! $ — Uyandırmaya ne hacet.. ya- tarken komodinin üzerine bi- rakmıştır.. şimdi getirir, göste- ririm, bilsem.. — Areş gihi “yanan”kalbimi ayaklarınızın altına koya- — İyi edersiniz, ayaklarım çok üşüyor. — Neye değişt.irnrıe'fm'l gel — Lüzum yoktu bğfln'bitir" dün koyduğum suyu içip mediler. / İkisini birden Hizmetci evi o gün iki defa temizlemiş- ti, bayan, bunun farkına vardı, me- Tak etti: — Bugün, dedi, evi niçin iki kere süpürüp sildin? -. — Yarm izin gü- nüm —bayan. — silip süpüremiyeceğim & o Vestiyerde — Bu sizin mantonuz değil mi bayan? — Benim man- : şı'ı'â_(ş.pğ tom ama, hani 'vğ l başka bir manto y : Ş bırakmışlardı. Kür S” kü hakiki astra- kandıi. Onu verir- seniz daha iyi olur. Ilem size on kurüş da fazla bahşiş veri- rim. o Müjde desenize — Gülsüm bu etin hali ne? — Ne olmuüş ba«- yan?.. — Daha ne oölâ« : cak, kömür olmuş,. [' — Müjde, dese- nize bayan.. ben de kömür bitti, pilâvı ısılamıyacağım diye korkuyordum: Şimdi onu kullanirim, e Dilsiz Dilenci, kadının peşi sıra yürüdü: ü — Allah rızası 1e yafı ğ aH çin bana bir sadâ- üş! ,w-'r.;î'ka verin! üz ! Dedi, kadiın al- dırmadı; — dilenci G4 tekrarladı. Kadın gene aldırmayınca dilenci sordu: — Söylediğimi duymadınız mı? Kadın arkasına döndü: — Ben hem dilsiz, hem de sağırım., ©o Lokantada — Garson. — Efendim. — Bu piliç bir genç kız kadar güzel, — Öyledir bay. — Evet, tabağın içinde bir tutam kıv- rılmış saç bile var. ÇN ; l T İ Hü hi “'E“";'TIİ'Ğ“ | « çe — Şu getirdiğine kuzu eti deyip de beni abdal yerine koyma! — Emin olun kuzu etidir, bayım!.. — Haydi çocuğum, şu başındaki maskara külâhını çıkar. — Evvelâ siz buyurun.. — Olmaz, tTica ederim siz buyu- run! - mobil radyoludan Şarkı söylerim Taksiye binecekti, şoföre sordü: - — Sizin otomo- Eefi, | bilde radyo var Ai mıdır? AÇ — Yoktüur ama bayan, bizim oto- Ben -— yle daha - iyidir. 4 otomobil kullanırken daima şark! rim, -) — Kızımla evlenecek erkeğe bi vereceğim; — fakat bu bin lirayı beş bin liraya da çıka- rırım, ama y bir şartla,.. — Şartınız ne- dir? ö veEsi v — Kiızımın annesini de berabe götürmesi lâzım, o FHafif şeyler * jli — Çantan da çok yüklü.. kim t kadar — yoruluyor- sundur? — Merak etme- İ yin —hanımefendi, yorulmuyorum, —Anlaşıl- dı, Çantandaki : ' mektublar hafif şeyler alacak.. aşk tubları filân gibi.. Saçmalamak — Kocanız geceyi nasıl geçirdl' — Gene hasta idi doktor. Hem bu sefer çok fazla | saçmaladı. kendi kendine: «Hele bir iyi olayım, sevgili, $ güzel — karıcığıma * e y.,)’; iki manto, dört şapka, altı çift z Ü, yaptırayım» dedi. Sonra da, lî'rtı iH maz, eski borçlarını ödiyeceğ etli. o İsraf K Kadın — Gene bir paket Sigı'flı mışsın, artık bu kadar israf fa q' Erkek — Sen de içiyorsun Y& “,-" Kadın — Ben senin gibi parâ r,:ı' Kkaktan almıyorum.. Senin sigır.” dan içiyorum. Kasa kap nmış Adam, tabancasını kasadarın — göğsüne dayadı: — Kasadaki parayı bana ver. Kasadar duvardaki saate baktı: — Saat dört. Kasa kapanmıştır. — Yarın gel! Lokantadı Müşteri bağırdı: — Garson bu piliç sade deri ile kemik. Garson sordu: — Tüylerini de ge- tireyim mi bayım? Erkek — Küarım da istasyonda bekliyor. En iyisi şimdi imdad işaretini çekip treni durdurmaktır.. istasyona kadar olan yolu yaya yürürüm.. ririm.. yaparsın! Sakıll ) h çok bcnzlyenm dama rastlad! İ | — Sakın b’nu .;P’ beş lira bortü” ödemiyesin!

Bu sayıdan diğer sayfalar: