1 Mart 1938 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 5

Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

—ezuaurrm n aa yam aZ SUF A Si EZE AT - lunuyor. 2 Sayfa SON POSTA —- Hergün Devran yine ol devran, Âlem yine ol âlem! — Yazan: Muhittin Birgen B şler dönüp dolaşıp Milletler Cemiye- tinin başında toplandı. Yahud, eski bir tabir ile kabak onun başına patladı. Geçenlerde bir İsveç gazetesinin demiş olduğu gibi, Chamberlain'in son nutku, Milletler Cemiyetinin mezarının başında İrad edilmiş bir gömme nutkundan başka bir şey değildir! ç İtalya Milletler Cemiyetinden çekildi. Arkasından biraz geçti, bu defa Bay Hitler, irad ettiği son nutkunda Alman - yanın Milletler Cemiyetine bir daha av- det etmiyeceğini söyledi. Hem de «Asla! Asla«» diye teyid ve tekid ederek! On- dan galiba bir gün sonra da Ayam ka - marasındaki münakaşada Chamberlain, Milletler Cemiyetinden bahsederken en ümidsiz ve en bedbin kelimeleri kullan- | dı. Bu müesseseden hemen hemen hiç bir | NŞ şey beklemediğini, dünya işlerinin dü -| zeltilmesini gene onun haricindeki hususi faaliyetlerden beklemek lâzım geldiğini | sarih surette söyledi. Bu hâdiselerden | sonra artık Milletler Cemiyetinin bey - nelmilel hatırı sayılır bir âmil olarak. varlığını muhafaza ettiğine iİnanmaniın imkân ve ihtimali kalmamıştır. Hükmen vücudü bugün de devam ediyor; me - selâ, Hatay meselelerinin halli için baş - lanmış olan müzakerelere devam etmek üzere bir Türk heyeti bugünlerde Cenev- reye gidip oradaki beynelmilel hukuk makinesinin acıklı bir gicırtı ile dönen çarkının hareketlerini takib edecek ama, fiilen Milletler Cemiyetini «yaşamamışı saymak daha doğru olur. Bu müessese artık vefat etmiştir. Kendisini müslü - manca tezkive için «merhumu iyi bili - riz!» diye şahadet etmiş dahi olsak, mer- shum arkasında hiç bir güzel hatıra bırak- miş, <«hayırs ve «hasenat» eseri işlemiş değildir. İçimizden bunu da itirafa mec- buruz. * . Eden, genç hararetile Milletler Cemi- yetini müdafaa etmişti. Fakat, kendisi de onun varlığına ve kuvvetine tamamen inanıp İngiliz siyasetinin selâmetini onun eline teslim edemediğinden netice, , bu genç devlet adamının mağlübiyetine var- dı. Chamberlain, «Ben Milletler Cemi « yeti haricindeki müzakerelere tarafta « rıim!» diyerek işin içinden çıktı. Bu defa da Delbosun söylediği nutuk- tan anlıyoruz ki, sade Chamberlain değil, Fransa başvekili ve Fransa hükümeti de «konuşmıya» taraftardır. Son dakikaya kadar Milletler Cemiyeti haricinde ko - nuşmaktan istinkâf etmiş olan Fransa « nın şimdi «konuşmıya» taraftan olması güçtür. Bunu pek iyi biliriz. Fransada bütün zihinler yirmi senedenberi hep ayni istikamette dönerken şimdi bunla « rın birdenbire durup aksi istikamette dön- meğe başlaması kolay olamaz. Fakat, ma- demki — İngiltere dönüyor , mademki Chamberlain konuşmıya taraftardır; şu hâalde, bütün muhafazakârlar kütlesinin İngiltere siyasetine yermek istediği isti- kamete Fransanın da teveccüh etmesi za- ruridir. Yirmi senelik Fransa siyaseti - nin elinde kala kala müsbet olarak yal- niz İngiltere kaldı; Fransa ondan ayrıla- maz. Onunla beraber yürüyecek ve o « nunla beraber «konuşacaktır>. Şimdiki halde, bu konuşmaların varas cağı neticeyi merek etmemek kabil de- gildir ama bunu keşfe çalışmak beyhude bir iştir. «Bir takım şeyleri vermeğe» az- metmiş görünen İngiltere ile Fransanın «verme» sahaları kolay genişliyemez ve <«almak» zamanının geldiğini görenlerin iştihaları da son zamanlarda o kadar art- mıştır kı az şeyle iktifa edemez. Bunun için konuşmaların neticesi, belki de gene bugün «kaçınılmak istenen âkibet» olur. Fakat, netice ne olursa olsun, dünya, yeniden 914 senesinden evvelki diploma» si devrine girmek tehlikesine düşmüş bu- 914 senesinden evvelki diplomasi dev- ri, biliriz ki, neticesi harbe varan ve em- peryalist mücadele ruhundan ilham alan gizli diplomasi devresidir. Gizli diplo - mesi, karanlık diplomasi, kuvvet müva- zeneleri, kuvvet arttırma, silâhlanma, diplomasisidir. Dünyanın yeniden içine gömülmeğe doğru gittiği beynelmilel si- yaset devri işte bu karanlık âlemdir. * İşler tekrar bu istikamete dönünce İn- san müteessir oluyor ve bugün Cenev - röde ihtizar halinde bulunan Milletler Resimli Makale: NE Kuvvetten doğan benlik.. Wg İngilizlerin Avam kamarasmda muhalif meb'uslar hükü- meti Almanya ve İtalya karşısında zayıf harekette bulun « makla itham etmişlerdi, başvekil şu cevabı verdi: — «Zayıf veya küçük bir memleketin her zaman yapa - mıyacağını yapmak, yani ruh büyüklüğü göstermek ancak ancak onün elinden büyük bir memleketin kârıdır, gelir.» kâfi sayar. Siyasi hayatta olduğu gibi husus! hayatta da kuvvet in- sanı zayıf için riayeti mecburf olan bir çok kayıdlardan kurtarır, ona daha serbest, daha düşünceli hareket etmek imkânını verir. Zayıf olan kuvvetli görünmiye çalışır, fakir olan fakirliğini örtmiye uğraşır, kuvvetli ve zengin bir adam ise hem zayıf, hem de fakir görünmekten çekinmez, kuvvetli ve zengin olduğunu yalnız kendisinin bilmesini ( sSöZ ARASIN DA Küçük bir kızın şayanı Hayret cesareti Resmini gördügunuz küçük kiz, Dan yo odasının kapısını açamayınca dama çıkmış, ve yirmi metre yüksekliğinde olan bu damdan inmek için, bir su bo- rusundan aşağıya kaymış, ve yere 3 metre kalınca da hiç çekinmeden atla- yıvermiş, kendisine de hiç bir şey ol- mamıştır, Bir sinema kumpanyası vak'ayı ha- ber alır almaz, müstakbel bir Shirley bulunduğuna inanarak kızı derhal an- gaje etmiştir. * ÜHERGÜN BİR. FIKRA Resim dersi Meşhur ressam. Horaee Vernet bir gün Gönev gölü kenarında bir tablo yapıyordu. Genç bir İngiliz kızı ya- nıma sokuldu. Resmin bazı noktala- rına itiraz etti ve değiştirmesini, baş- ka tarzda boyamasını söyledi. Ertesi gün Vernet vapura binmişti. Vapurda ayni kızı gördü. Kız bu se- fer de yanıma geldi: — Ben, dedi, resme çok meraklı- yamı, bu vapura bilhassa meşhur Tes- sam Horaee Vernet'in vapurda oldu- ğunu duyduğum için bindim. Siz ta- nıyorsanız bana gösterimiz. — Resme istidadıniz olduğu —mu- hakkak, fakat herhalde çok dalgin- sınaz. — Dalgin mıyım? — Evet, Horaee Vernet'i ne çabuk unuttunuz.. halbuki daha dün siz ona resim dersi vermiştiniz. - G Almanyada genç — Kadınlar çalıştırılıyor Dört senelik Almanya ekonomi prog- Tamının tatbikını uhdesine almış olan maâreşal Göring'in emrile yirmi beş yaşın dan aşağı bekâr kadınlar eğer en az bir senc ziraat veya ev işleri san'atlerinde istihdam edilmezse şimdiden sonra ne devlet işlerinde ne de hususi müessese- lerde istihdamları caiz olacaktır. Köy- lüler ziraat işlerinde, şehirliler de ev hizmetlerinde istihdam edilmektedir - ler. * lamadığı akibetten dolayı acı ve hüzün duyuyor. Cihan harbinin kanlı faciaları içinden doğan bir insanlık duygusu, mil- letleri, bir daha böyle facialara düşmek- ten korumak için hak ve adalet duygu- ları ve insanlık prensipleri üzerine ku - rulmuş bir müessese yaratmıya sevket - mişti. Eksik doğmuş bir uzviyet halinde meydana gelcn bu müessese, kötü dadı- rek bugünkü haline geldi. Demek olu - yor ki bugün insanlık, dünkü insanlık - tan daha ileriye gidememiş, bugünkü dünya, dünkü dünyadan daha başka bir âlem olamamıştır. Hiç olmazsa ÂAvrupa insanlığı, kendisinden ümid edilen tekâ- mül derecesini bulmamış ve gene hiç ol- mazsa ÂAvrupa dünyası eski dünya ol - maktan kurtulamamıştır. Madam Curie'nin kızı | İlimden korkuyor Meşhur radyom kâşifi Madam Cu - rie'nin küçük kızı: — Bir aileye üç Nobel mükâfatı yet- mez mi? Ben ilimden, fenden korku - yorum. Daha ziyade musiki ve edebi - yattan hoşlanıyorum. Doğuştan ilme düşkün değilim, fakat büsbütün de a - lâkasız değilim, demektedir. Zaharofun servetine bir talib daha çıktı 1936 kânununda Fransada ölen ve dün- yanın esrarengiz adamı diye şöhret bu- lan PBazil Zaharofun, büyük yeğeni ol- duğunu iddia eden 19 yaşlarında Olga is- minde bır genç kız Boston mahkemele- rinden birine müracaat ederek, 50 milyon liralık servetin yegâne varisi bulundu- ğunu söylemiştir. Boston Üniversitesin- de tahsilde bulunan Olganın elinde, sıh- riyetin! isbat edecek vesikalar vardır. İddiasına göre de, Zaharofun bütün servetini kendisine bıraktığfını yazan va- siyetmamesi ortadan kaybolmuştur. 8 se- Sözün Kısası Yazı Çok Olduğu İçin Bugün Konamadı — M AAA BU NĞK | ei b | Rusy;â;'n sîyasef ve ilim adamı muhakeme ediliyo? Maznunlardan ikisi Rikof Yagadı da Buharin Rikof, Yagoda, Krestinsid Rakovski, Rosenholtz — ve İvanuof ©$ vardır. Dört doktor, Profesör Levin, Plet " nef, Kasakof ve Maksimof da suikast * cilik ve Maksim Gorki'yi Gebu reis -i liğine Yagoda'dan sonra gelen Men2 * linski'yi devlet plânları dairesi reist Kuibişef'i zehirleyip öldürmekle ithaff edilmektedir. Muhakeme aleni olacaktır. Moskova 28 (A.A.) — Tass ajansf bildiriyor: _ Sovyetler Birliği — iç komiserliği «Sağ cenah ve Troçkistler bloku» İ verilen suikastçi grup hakkındaki tal” kikatı bitirmiştir. Tahkikat, bu grupu” Soövyetler Birliğine düşman olan yabancı devletlerin casus ieşıîilât!"f tarafından tertib edildiğini göstermiş tir. n Suikastin bir çok idarecileri, bif çok yıllar bu Tasus hizmetleri- için çalı$ * mışlardır. Suikast fikrinin başında mil let düşmanı Traoçki bulunmaktadi?" Troçkinin 1921 denberi yabancı bir C8 sus teşkilâtile, 1926 danberi de diğtf bir yabancı casus teşkiâtile alâkadar * duğu sabit olmuştur. Blok şeflel'”'“rı ekserisi, Sabotaj, iftirak, tedhiş icraât * larına Troçki, Buharin, — ve Rikof' emirlerile ve bazı yabancı devletler ©” kânı harbiyelerinin hazırladıkları 8© * niş mikyasda plânlar dairesinde devâ ediyorlardı. Müttehimler, Kuüuybişef, Mejîıükî' ve Gorki'nin öldürülmeleri tertibatif idare etmişlerdir. Bu işde mahkem€ sevkedilecek olanlar şunlardır: Buharın, Rikof Yagoda, Krestin Zakovski, Rosenholtz, Feyzullah Hoc": ef, Şarangoviç, Zubaref, Bulanof, Le vin, Pletnef, Kakakof, Maksimof, * Kriuçkof. . | — Muhakemeye 2 Mart 1938 .de SoV” yetler Birliği temyiz mahkemesinin keri koöleji önünde başlanacaktır. Hitlerin İtalya seyahati resmen ilân edildi Berlin 28 (Hususi) — Hitlerin M yısın ortasına doğru İtalyayı ziyaret deceği resmen ilân edilmiştir. z Ziyaret programının teferrüatı tes bit edilmiştir. Hitlerin bir hafta kâ İtalyada kalacağı, Napoli ve Florenct” i de ziyaret edeceği an]aşümktağl_l;, TAKViM Cemıye_ti müessesesinin bir türlü kurtu- a — S lar ve sütnineler, cahil doktorlar elinde| Hakikat budur ve bakalım bu hakikat,|ne evvel milyoneri Pariste ziyaret ettiği — bir türlü büyüyüp serpilemedi ve niha -| Avrupaya nasıl bir mukadderat hazırlı-|zaman, Zaharofun bu niyetinden kendi- MART . .. * Di -4 L - * « * * —- * * j yet günden güne kuvvetlerini kaybede -| yor? Muhittin Birgen |'sini haberdar ettiğini söylemiştir. — z ua Böaş Arabi geno ” 1353 l 1356 LA a # eei T Şubat Resmi sene Kati İSTER İNAN, İSTER İNANMA! 6 —| 4938 | — se l Dün Fatih semtinde oturan bir okuyucumuzdan şöyle | ne ettiler, Tiatını sordular, on beş lira, dedim, çok gördüler, SALI ga bir mektub aldık: belki mecburiyet karşısında fiatı biraz kıracaktım, fakat GÜNEŞ “L : İMSAK «Benim küçük bir eşeğim var, arasıra biner, Edirnekapı | kendi aralarında yaptıkları bir münakaşa kulağıma geldi, ir zılh—lcce 5İ h dışına çıkar, Ramiye kadar gidip gelirim. Fakat şimdi şehir | hayvanın 80 kilo gelip gelmiyeceğini tahmin etmiye çalışı - L 35 10 | 59 içinde eşek kullanmak yasak, benim de nafile yere hayvan | yordu, anladım ki hayvanı kullanmak için değil, kesip pas- 6 | A 28 4| 8 besliyecek vaktim yok. Satayım, dedim, bir tanıdık müşteri | tırma yapmak için alacaklardır, vaz geçtim, şimdi sizden Öğle iömdi TÜ Alşamı Yatsı bulmayı vâdetti, ve baktım iki kişi yollamış, eşeği muaye- | soruyorum, bu hayvanı ben ne yapayım?» SER A Ca eT &. * J . || . - * İ « &. l 0 İSTER İNAN, İSTER İNANMA! B | e|2e| * Yssliz| e | 5 fisil VZ | aze)| —7 (|1s p87 <B | 00 $ e

Bu sayıdan diğer sayfalar: