March 1, 1938 Tarihli Haber Gazetesi Sayfa 5
ABENiN TARİHİ TEFRİKASI: |1 X: SOY Bey Muzatfer beyin arkasın . B uzun : İi biş e Uzün baktı. Müzaffer bey ne | _wl:i:ı.uaı. Vazifesine düşkün, , |e Çok itina eder, sözünde , ı.,u'._““l namuslu bir zabitti, İşte ) ah a Höralı zamanda vazilesini yap- R'U“ Kösterdiği telâş ve çabukluk B büyük bir deliliydi, L.—W!u ikincisi hakkında böy- n Üürken merdiyene dağrı iler , v 'a..—'""" koşarak geldi, zabiti- Ökar gelen bir, hürmetle selimla - s " 3 Ü y,, 'Mdim, dedi, Hamidiye süvari- ÖT bey geldi. | Nj nerede ? Gemide mi şimdi? | efendim, buraya, kamaranı | » '.Mim R;'l buyursun, koş yol göster. N_ı:' Befer süvarinin yarından ay- Vasıf beyin vür sesi duyuldu: X Netedesin Rauf beyf.. q:'“mm Vı::ıl bh:.burıiıyıı! Beşiçdtnla! Mrtund.ın. Bst güverte son basamaklarını çıkan Beyin iri vücudü, uzun - biyikli * başladı: î.:'mhm Vaşıf bey? kaptan, dalma şen tavrıyla __"l'fdl: —ı.-“v'm demek calİzse ve yerinde M, Oğleyım işte! Sen nasılsın : ive ..:::ıı bakalım ? #lup ü aber . &f_“mp biten şeylerden haber » Yen, Şöyle böyle kanma bir iİki ş::mm. Esaslı malümatı şimdi Va, , Otrim! NC dey, gülerek gaka etti: H .ğ:— Yağma yok. biz sabahtanbe —"4!—. tabalıyalım, tertibat alalım, KN İt burada keyif catamlar, son, N_"'" Malümat edelim olup biten. <3 bey de gülerek mukabele etti: .* AYIr Ganım, estağfuru'lah, öy- Mj Hkir ve makaatla söylemedim. K, İ daha teerübeli, daha kulağı b.,:*"hmıu da!. NLi de gülüştüler!.. Maamafih, Va. '— bu zahir! nesesine rağ : N.:'hd-_ gözlerinde derin bir te. Nlı Manası asikâr sekilde belir - Nh Auf kaptan misafirini kamara: p t etti: K V. , kamaraya gide'im de.. Af bey, sizi biraz endişeli gö KŞ ,.’:-— Sey, canım... Tubif biraz N o, Baksana birader, karada *—:'moı!.. Bu hal karataında N düymamak isin ya ahmak, 0 ğ": olmak lâzım! —_Mıın afendim, önu de M:uı—ı Haklı oarak endiğe » ! SA #fendimiz? ş%' Beni hie sorma Vasıf bey... duşiilitem büyük. Fakat, kendim heç b Z bey, k tavır. :—“. yine şaka eder bir tavır. L binm ağzün'i kesti; ğz:.“—ıı İçin beyefendi! Hat... Su, karadaki kara gözlü'er, N'hhı. fildinliler... filân iein, Diraa çölüştüler! Rauif bev, cehre- ç.__hıvm vererek İlâve etti: v— ::n weml'er ne Alemde?.. İ L filâma ile hepinizi a- hxq'"h Veren olmadı! »N.;."“ biz gemi zabitleri. x__m. görmemisin, Haber Kğtin a) Olacaklar! Nevse, ben ne- $ , biliyor musun | “b.u—ıaımv beyden; Asarıtevfik Yazan: A. Cim Vesikaları veren: Donanma Komodorluğu Raşkâtibi Binbaşı İhsan 5ıf ve Rauf kaptanlar Asarı- “Tikte bir hâdise çıkmasından Ve bunun diğer gemilere de Sirayetinden korkuyorlardı süvarisi! Dün biliyorsun beraber git. miştik, ona hareketlerini biraz tadil etmasini Röyliyecektik. Biliyorsun ya, tekrar hangi vaziyette bulduk onu! Rauf kaptanın merd manalı gözle » rinde de endişe gölgeleri belirdi... — BEvet, eldden düşünü'ecek mesele. Acaha şimdi ne yapıyor? Bir. adam göndersek, ne dersin ? — Ben sabahleyin işi öğrenir öğren- mez. ona bir mektup yazdım. Kabuli bey kardeşim, vaziyet gu merkezde, a. man kendini kullan ve hareketini tan- sim et... Bu mesele uzun sürmez: ça. buk baztırılır. Yalnız dikkat etmek 14- zım, Allah yardımermız olsun diye! Ce- vab vermemiş, sade agarfi imzalamıs, götüren neferle İade etmiş, 6 kadar. Na fere gordum: süvariyi gördün mü, ne yanıyor. dedim. Nefer İstemiyerek an: Tattı: mektubu götürdüğü vakit süvari zabitlere cıkışmyor, efradı divana top. Tamaya günderiyormuş. Mürettebat ise güvertede toplu-bulunuyor, fakat deh- setli dedikodu İle meşgul bulunuyor - mUŞ.. — Cörürsün Vasıf bey, Kabulfnin sert hareketleri, Nizumsuz asabiyet , leri Asarıtevfikte bir hâdise cıkarır! — Evet, görünlüşe göre öyle ama!... Canım. hayra yor da iyi olsun! — Kaç defa söyledik hirader; son defa bazı tavsivelerde bulunmak icin beraber gitmedik miydi? Daha dün canım. biliyorsun ya; 6 en naz'k za mamda bila kilyülr hir asahlyella mll - rettebatı kaarp kavturuyordu! — Evet, öyle.., Allah hayırlı neti « ce'er versin! Şimdi, iki süvari kargı kargıya du- Puyorlar; ve derin bir düşünceye dal. mış bulunuyorlardı. Temiz yürekli Ka- bull kaptanm akıbeti, mühtemel bir hryanet teşahbüsü bu iki samim! dos. tu müteessir ediyordu, Sonra Kahuli kantana kargşı yanılacak bir. hareket Bteki gemilerin mirettebat'nı da uyan- Adrmafa, bu sekide bareket etmeğe sevketmez miydi ? Zihni bu noktaya Lakılmea, Vasıf bey umın uzun düsündü. Can sıkan, üzücü sükütun (h'âlinden ikisi de çeki- niyor gibi duruyorlardı. Vasıf bey da. vanamadı; atır ve tecsslir ifade öden bir seste sükütu bozdu; — Peki, Rauf, sen ne vantın? Ha xrelikları var mı? Bir şeyler düşündün mü? — Rvet; iki filika ile devriye gıkar, dem Nöbeteileri arttırdım. Gemiyle kara arasındaki irtihatı kestim, Fifrndı gah'tlerinin sıkı tarassudu altına bu- handuruyorum. Üstelik - bölüklerin er sayanı İtimat, ev namuslu neferlerin den serme bir kıtal muntasırayı da *i. l lâh basımda bulunduruyorum! Şimdi eğer sen gelimeseydin, ben sana gele gektim. Bu tertibatı aldıktan sonra seninle görüşmek, ve diğer arkadas . larla ne sekllde hareket etmemiz 14 - atmgeldiğini kararlaştırmak istiyor - dum, — Alâ şimdilik aldıfımız tertibat bundan baska bir gey olamaz... Fatat bu muvakkat bir tedbirdir. Hüdise simdiki seyrini takip ederse, bunlar kâN a'dolunur, fakat değicen vasi , vet'er karşısında ne yapmamız lâzım! Hep avni verde, avn! gekilde ve ayni tereddild işinde mi duracağir3? — Pehi, sen na yapmak fikrindesin? l — Bilmoni; ya son".. — Ben de bilmem! şimdilik düşüne- bildiğimi yaptım! Onları da sana an. ; Tattım. ' — Alâ! K .| Bu sırada kamaranın kapısı vürül- dü.. — Buyrun! (Devamı var) HARFER — Aksam oostast I Günün mesetesi j I Vapur navlunlari niçin pahalıdır ? Armatörlere göre; malzeme ve iptidaf madde fiyatlarının yüksekliği buna sebeptir FHayatı ucuzlatmak için evvelâ n mühim tenzilât yapılması çare- teri bulunmalıdır Hayatı ucuzlatmak İçin çalışan hü. kümetin, muhtelif gıda maddelerinin fiatlarını ucuzlatırken, umumi nakli- yat tarifelerinde de halk lehinde tadi. lât yapmak karariyle harekete geçti- ğini yazmış, bu arada son iki sene İçin- de çok yükselmiş olan kabotaj hatla, rında çalışan şilep navlunları işiyle de ehemmiyotle meşgul — olduğunu ilâve etmiştik. Memleketteki hayat pahalılığı üze- rinde umuml bir tesiri olduğu herkes. çe teslim edilen bugünkü vapur nav. Tunlarının yükseklik âmillleri tetkik & dilir ve bulunan sebebler bertaraf e- dilmeye çalışılırken, biz de bu mühim mevzu üzerinde alâkadarların fikir ve mütalealarını neşretmeyi faydalı gör- müş, bunun için bir anket açmıştık. Bu anketimiz için, bu işte ihtisas ve tecrübesi olan armatörlere, kömür şir. ketlerine deriz ve tarife mütehaasıs. larma miüracaat ettik. Anketimize ilk oevab veren armatör (Hakkı Deniza- şan) ı mütalealarını, 24 şubat 938 ta- rihli nülshamızda neşretmiştik, Anketimize Ikinçi cevabı veren Türk vapurcularından, Kalkavanzade İama- il oldu. Bu armatör; 1 Bugünkü vapur navlımları ne. den bu kadar yüksektir? 2 — Navlunları makul hadlere irça etmek için ne gibi tedbirler almak V. zamdır? Şeklinde hulâsa edilebilen sualleri mize şu cevabı verdi; — İtiraf etmek lâüzımdır ki, vapur navlunları pahalıdır. Fakat, bu nav - lun pahalılığı yalnız bize münhasır bir gey değildir. Umumddir. Yalnız bu sö- sümüzle bizdeki navlun — pahalılığının yalnız beynelmi'el navlunların yüksek, liğinden ileri geldiğini söylemek isti. yoruz. Bizdeki vapur navlunlarınım yüksekliğinde daha ziyade dahil! bir- takım tesirler âmil olmaktadır. Bu â- millerin en mühimmi de tahmil ve tah- ye işlerindeki rttıratsızlık ve intizam. sışlıktır, Size bunu kendi işimiz Üze- rindeki bir tecrübemizle ispat edebili riz. Biz vapurlarımızla ekseriya kömür I KADIN .—.—.—[ vava gn yakame nn enne ka a ran ee e kemmnane n mce geny aa Bu triko elbise elle yapılmıştır. Ron. gi kırmısıdır. İçine pemhe ven!: blüz giyilir, Şapka ve eldivenlerin üst tara- fi da trikodndır. * aOyar Vapurlarımısa en Hlzumlu iptidai Zonguldak Timanından taşırız. Bir vapurumuz, Zonguldaktan kömür yükliyecek bunu hilfarz İzmir. de boşaltacaktır, Teamüle göre, sefer müddetleri muayyen olur, Yanj vapur gu kadar günde gider, malını yükler, gelir ve boğşaltir. Fakat bizim işleri . mrz iş hheminin fazlalığı karşısmda ve- lamıyor. Tahmil ve tahliye zumanları- mız iş heminin fazlalığı karşısında ve. saltin azlığı, llmanlarımızm vaziyeti. liman vasıta ve tesisatınımn noksanlığı gibi sebeblerden dolayı gayrimuayyen. dir. Bunun için, en fazla ot günde ya- pilması mümkün olan Zonguldak - İs. tanbul seferi, çok defa bir buçuk ay sürmektedir. Hattâ, çok defa vapurla. irımız, Zonguldakta'bir. Ey Yahmilât için nöbet beklerler. İşte mnavlunları yükselten mühim sebehlerden biri... Çünkü o vapurun bu bir, bir buçuk ay zarfında yaptığı masraf, bittabi, o se. ferde taşıyacağı malm maliyetine yük- lenir, Vapurcu, yaptığı masrafa göre Ücret istamekte elbette mazurdur. Büşününz ki, bizde bir İstanbul . Zonguldak seferi yapılıncaya kadar, ecnebi vapurlar, İtalya ve Almanya gibi uzak lilmanlara gidip goeliyorlar, Beferlerimizin müddet itibariyle gay- ritabil derecede uzun ve gayrimuayyen olması, masarifatın © nispette yüksel mesine sebeb olduğu için bu işi bir yo. Milyoner bir kızı milyoneri Anni zenciı Amerikanın ilk zenci Malan adlı bir kızdır. Bu kız, yirmi gdoküz yaşındadır. 19 yaşında iken bir çifilikte çalışıyor, günün birinde Nevyork zenginler rusına geçece Ü keli in aklına gelmiyordu, Çifilikte çalışırken, urkinın bütün kız 'arı gibi yalmız bir arausu — vardı: Beyar slmak., Günün birinde bu hülyasını — hakikate evirmek çaresini buldu. — Kimyevl bir nadde seyesinde kıvircik — saçlarına yü- muşaklık verdi. Xonra kalın dudaklarını ineeleştirdiz. burmumun basıklığımı gider Adi. Az çok beyaz kadınlara benzemeye baş Hdı. Eâcr bir temdüf olmasaydı, şüphe yak ki Gömrü oldukça memlekelinde, çift BFğtode vaşıyacaktı. Halbükl yerlilerden birisi, zenci — kın, arkadaşlarından Lir kızın saclarını üzet- tirken görmüş ve dükkânında onu bir hir met vermiştir. Kor, usulünü burada dahu zivade tekemmül ellirmiştir. Bir gün, bir tesadüf daha — imdodıma yelişmiştir. (Neyyork) un büyük mağaza larından birisi, genç kızın keşfettiği usulü taklit etmiştir. Kız hemen mahtemeye baş vurmuş, davayı karanmış, mühüm bir tağ minat almıştır. Dü para ile (Nevyork)ıda büyük bir güzellik mücssesesi açmış, an sene sönrn da milyaner oalmuştur. Zenci milvoner, Nevyorkun — gencller mahallesinin kralicesldir. Kendisine Har lem Metetti finvanı verilmistir. Harlem ma hallesinin hurafata Haanan halkı, hu kızın tabintin üstünde bir kuvvele malik oldu- ğu kanaalindedir. avlun ücretlerinde FY madde olan kömürü temin eden bir görünüş... luna koymadıkça navlunları İndirmeyr imkân bulunamaz. | İkinci mesele, gemilere ait malşeme ve iptidaj madde flatlarınım pahalılı- ğıdır. Harici tesirlerle malgeme fiatla. Fi yükselmiştir. Buna gümrük resime lerini de ilâve edilirse armatörlerin ta. mir için lüzumundan fazla para sarfet- tikleri meydana çıkar. Bu yetişmiyor. muş gibi alâkadar makamlar tamir iş. lerini çok sıkı tutmaktadırlar, Esasın. da mevcut talimatnameye istinat eden bu sıkı tutuş, bizi çok defa lüzümu ol- mıyan masraflara sokmaktadır. Bu seheblerle, vapurlarımızın tamir mas - rafları çok yükselmekte ve seferlerine de beher nakliyo tonasına yarım İira isabet edecek dereceyi bulmaktadır. Bizim — kanaatimizce, navlunların yüksekliği en ziyade bu sebeb'lerden ileri geliyor. Eğer yükleme ve boşalt. ma işlerinde sürat ve intizam temin e- dilir ve yükgek tamir masrafları tah- fif edilirsee navlunlar tabiatiyle mü - him surette ucuzlamış olur, İ Istanbul radyosu 1 MART — 1998 SALI 17 inkılâp dersi, Üniversiteden naklen, Mahmut Esat Bozkurt — tarafından, 18,40 Ulusal ekonomi ve artlırma kurumu namı- na könferans, Ziraat bankası müdür mus avinl Neşat, 19 Nebil oğlu — İsmall Hakkı tefakatile Türk musikisi ve halk şarkıları, 19,30 Konferans, Beyoğlu Halkevi namına, Muharrir Nacl Sadullah (Hayvan sevgisi) 19,35 Borsa haberleri, 20 Klâsik Türk mur sikisi, okuyan Nuri Halil, Keman Reşat, Kemençe Kemal Niyazi, Tanbur Dürrü Twu- ran, Kanun Vecihe, — Tevfik Ney, Nısfiye Salâhaddin Candan, Ut Sedal, 20,40 hava Paporu, 20.33 Ömer Rıza tarafından arap- ça söylev, 2045 Vedla Rıra ve arkadaşları tarofından, Türk musikisi ve halk şarkıları (sont ayarı), 21,15 Tahsin ve arkadaşları tarafından Türk musikisi ve halk şark ları, 21,50 orkestra, 22,65 ajana haberleri, 23 pllikla solalar, öpera ve öperet parcala. F, 23,20 son haherler — ve ertesi günün programı, 23,90 son. BÜKREŞ: 18,20 plâk, 20,25 fransızca şarkılar, 20,45 radyo orkestrası, 2245 kafekonser. BÜD PEŞTE: 10,30 karsaval programı, örkesira ve aş- keri müzık, 20,35 siğin — örkestrası, 1.10 enebant, 125 sigan örkestrası, 1,35 cat- bani, 140 sigan erkestrası, 9, cazbani. BERLİN: Hürik, 20,10 bando, 21 karnaval neş- 23,80 dans orkestrası. HOMAT 18,15 garkılı konser, 20,30 radyo örkes- olrası, 32 konser, 24,15 cazbant, PRAĞ: 20,15 karnaval programı, 22,20 radye örkestrası, 23,40 plâk, VARSOVA: 18,,15 bando, 19,30 şarkılar, 21,15 radyo orkeslrası, 22 enebanl,
