28 Mart 1938 Tarihli Haber Gazetesi Sayfa 14

28 Mart 1938 tarihli Haber Gazetesi Sayfa 14
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

MKE RBGL YUD —H— Byüp. 9 P. L: Sıhht vaziyetinizden şüpheliyim. Öyle sannedi yorum ki, bildiğiniz veya bilmedi. #iniz bir rahatsızlığınız vardır. Bunu bir doktor muayenesi anlatabilir. Yaşınız 30- 35, boyunuz uzuncadır. Bünyece de ol. dukça yayıfsınız. İyiliği sever bir yara. diliştasınız. Rahatsırlık — hakkında siz ne diyorsunuz? —0t— 8. N. B: Boyunuzu ve bünyenizi siz yazmış oldu- ğunuz için bu hususta bana söyliyecek bir şey kalmamıştır. Yaşınızı kat! olarak tayin edemedim, fakat yazınızın bazı hususların dan anladığıma güre sinniniz 30 dan yuka. rı olacaktır. Faal. ve.hareketli bir zatsı. mız, Fakat bu faaliyet ve bareketiniz dere- sesinde hayatınızdan bir randıman ala. mamışa pek I;cnılyunnııuı. Bunun bir se. bebi 'kendinize pek fazla güvenmenizdir. Zekâ ve tahsiliniz yidir. Böyle olmakla be- vaber zaman zaman kendini gösleren ih- malkârlığınız menfi neticeler hasıl eyliye. tektir. Seri iş görür ve İşten beklediğiniz moaksadı gözönünden ayırmazsınır. Kusur- Tarınızdan biri.de, hayatta neye — kıymet vevip neye kıymet vermiyeceğinizi hakkile ftayinde uğradığınız müşkülâttır. Bu tah. KI hakkındaki mütaleanızla eski yazıları- muzı gönderirseniz başkaca şeyler de söy- Vyebilirim. —508- Mdidin C. Z: Hayale kendinizi kolaylıkla kaptır - mak istidadında bir gençsiniz. Yaşınız 20 etrafındadır. Boyunuz ortadır. Bünyece normalsiniz. Hayat ile gözlerinir arasında vakalara ve hâdiselere birçok renkler ve- ven bir menşur var gibi. Bir bakımdan bir tabtakurusunda bir bülbül busustyetleri ÜTÜN tafsilâtile karakterinizi; meziyet ve kusurlarınızı; siri hayrete düşürecek kadar vazıh ve sa- rih olarak hususiyetlerinizi; tuttuğunuz veya düşündüğünüz işte muvaffak olup olmryacağınızı nihayet beş farkla yaşı- nızı size söyliyebilirim. Bana bir gaze. teden, bir kitaptan veya aklımırdan ya- zacağınız dört satırlık yazıyı; son ay- Tandaki imzalarınızdan ikisini gönderi. niz. ——— — — — — —— görmek fevkalâde sayılmayabilir, fakat tahtakurusunun tahlakurusu olduğunu bil- mek şartile! Maddi vaziyetiniz iyidir. Faz. la nazlı büyütülmüş olduğunuz da muhak. kaktır. Görüşlerinizin, düşündüklerinizin hedefi, hakikat! görmek olmalıdır. Buna çalışınız. — 509 T.RIT.K: Bazı adamlar vardır. Hareketlerini ruya e tayin ederler, Bunların kafalarının u- yanık olduğuna Inanmak hayli güçtür. O. Tacakları tek mi, çift mi Hle tahmin ve ta. yine kalkışmak da ciddi bir görüş sayıla- mar. Bu sözlerle ne demek istediğimi an. lamış olacaksınız. Çünkü haddızatında ze. kisiniz. Yaşınız 28 otrafındadır. Tahsiliniz iyldir. Fakat eski telkinlerin tesiri altın- dasınız. Zihnt melekeleriniz, — âdeta bir medresenin küf kokan duvarları arasında çalışıyor gibi. Zamanın icaplarına uyma- Ba mecbursunur. —600— P. H. — bst: İmrzamızı okuyamadım. Açık şeklini gön Germeniz, tam bir tahlile imkân verecek. tir, Yaşınız 30 etrafındadır. Zeki, fanl bir zafsınız. Maddi vaziyetiniz sizi tatmin e- Profesör Sanerk Grafoloji ve Graftometri mütehassısi debilmekten uzaktır. Bakmakla mükellef olduğunuz kimselerin de çok — olduğunu söyliyebilirim. —601- Bakırköy - 76: Tuturahu olmamak yüründen Bulanduğu. nuz vaziyet, herhalde hayatınızda ağır bir yük olarak sizi sıkmakta olsa gerektir. Ar- rularına gem varmayanlara, bâdiseler gem vurur. Yaşınız ortadır. Şışman olacaksımız. Atıldan karakteriniz yazımızdan anlaşılı- yor. Eski yazlarınızdan parçalar gönde. rebilirsintz. —H- M.C.Şk: Yaşınız 25-30 dur. Bünyece — ortasınır. Boyunuz uzuncadır. Bugünkü bhayat dere- eenizi beğenmediğiniz için ilerinlzi hazır. lamak üzere çalışmaktasınız. Ecnebi bir H- san öğrenmekte olduğunuzu tahmin edi. yorum ki çok iyidir. Memur - olduğunuzu da tahmin etmekteyim. Başkaları hakkında daha çok samim! olmanırz, şahsınıza olan itimadı arttıracaktır. Fazla hareket etme- mekte olmanız şişmanlamak — istidadınızı arttırıyor. —603— Maçka - Eylâ! - 30; Parayı çok seven ve her şeyi para ile ölçen bir zatsınız. Fazlletlerin blle değeri para ile ifade edilmek gerektir. Bu kadarı elbette çok fazladır. Gençsiniz. Ününüzde uzun seneler var, Hayatınızda en büyük kıymeti, bir tek Amile inhisar ettirmek doğru değildir. Birçok işlerle bir zamanda meşgul olmak istemeniz de işlerden temin edebileceğiniz muvaffakiyet — dercesini çok azaltıyor. Rakiplrinizin kuvvetli olma. sı ihtimali, daha metodlu bir çalışmanıza Yözum göstermektedir. SİRKİ YOKSULLARIN #PAMİS İN e BiZİN DE HAMİMİZ RALIMIZ. B8 MARKIZ DÖ FOMPADUR — —M———————————. -- Bunun olmaması lâsmmtır!, Fran- sanım selâmeti namına ve, bilhasta, 2a- ten bunca ıstırap çekmiş olan ve ken - disine son derece hürmet beslediğim zavalk kraliçenin selâmeti namına, Lü- inin bu yeni hatayı yapmasına mâni o- Tunmalıdır! Kraliçeyi bu kadar ağlatmış olan, krallığı neredeyse mahva sürük- Temesine ramak kalan sefil düşes dö Şatoru'nun, yeni bir metresle istihlâf edilmemesi lâzımdır. Bilhassa ki, bu metres, güzelliği ve gençliğinden dola- yıdaha tehlikeli olacaktır! D'Assas, bir hıçkırığı, gırtlağında * güçlükle boğdu, mösyö Jak da mem - derin bir merhamet meske- vi altında gizledi, Bu mahirane maskeye aldanan çöval- ye sordu: — Bana acıyorsunuz, öyle mi?, — Bütün kalbimle, size kim acrmaz? Aşkınırda o kaclar gönç ve o kadar sa- mimtsiniz ki!. . D'Assas, kısa bir süküttan sonra, — Gelip sizi görmek fikrini mi? Ken- Gisi! Jant, . Şövalye çılgın bir sevinçle bağırdı: —OL. — Siz de takdir edersiniz ki, ilk ha- teketimin onu gözetlemek, onun söy- lediklerini, onun düşündüklerini anla- mak olacağı pek tabilydi. İşte böylece öğrendim ki o, bir kaç gündenberi ve bilhassa düğünü arifesinde, hep şöval- ye HAssas adında birisinden bahset miş, onu görmek istemiş.. Genç erkek ürperiyor ve vecid içinde — Benden bahsetmiş! Beni hatırla - mrşl. — Malümat topladım.. Mevzuu bahis Şöyalye fAssas'ın meçhul bir kabahat- ten dolayı Bastiy'de bulunduğunu öğ- rendim. Kralım ağtını aradım, o da ba- ta, bu d'Assas'ı hapisanede muhafara etmeğe hiç te niyeti olmadığını, sadece ona bir ders vermiş olmak için böyle haüreket etiğini söyledi. Bütün dostla cımt tahrik ettim. Bilhassa kont dü Barri.. Sizin yaralamış olduğunuz, fa- kat size bundan dolayı kat'iyyen kızma» yan dü Barri çok uğraştr.. Hülâsa, si- zin tahliyenizi elde ettim ve işte gel- dim!.. Şövalye gayri guvri bir gekille: — İşte geldiniz!. , Diye tekrarladı ve hemen tecessüls ve endişeyle sordu: — Fakat benden ne istiyorsunuz? — Bunu anlamıryor musunuz?. — Beni mazur görün.. Deli gibiyim., Çok rica ederim, açıkça konuşun!.. — Mesele gayet basit, Janın, kısa bir zaman içinde kralı seveceğine eminim., Fakat ayni zamanda eminim ki, Jan gi- bi ihtiyatlı ve zeki bir kadın bu ser- güzeşte ancak kalbi boş olduğu tekdir- de atılacaktır. Eğer bu kalbi o, başka- sına verirse, bir Sşığr, kralm metresi olmak gururuna feda etmiyecek kadar mağrurdur.. Onun bu Sşığı, olmak ister misiniz? Janla on beşinci Lül arasında- ki aşılmaz mânla olmak İstemez misi> niz? D'Assas ürpererek bağırdı: — Bu rol için beni düşündünüz, de- mek!.. Mösyö Jak tatlı bir tavırla: — Bu işin tehlikeli olduğunu itiraf ederim, dedi. Ebediyen sevilmek için.. Perestiş ettiğinir kadını, lekeden ve ümitsizlikten kurtarmak için.. Krala kargı mücadele etmek.. Mahvolmak tehlikesini göze almak lâzımklır! Te- reddüdünürzü haklrı buluyorum! Bütün aşkınıza rağmen, gençeiniz ve hayat si- zin için kıymetlidir.. Aşkmımızın ilk hümmasr içinde, sevdiğiniz kadmı bir tek defa bir an görmek için ölmeğe ha- zır olduğunuzu söylüyorsunuz.. Sonra da, tehlikeye maruz kalacağınızı düşü. nüyorsunuz. Ba gayet tabif bir şeydir: Sizi haksız bulmuyorum. Sonra da ga yet haklı olarak düşünüyorsunu ki, ne de olsa hayat, gençliğin bir ihtirasın- dan çok daha kıymetlidir. .Bunda hak- kısınız.. Fakat esefle görüyorum ki, ha- yatımda ilk defa olarak teşhisimde al- danmışım.. Sizin çok cesur olduğunuzu zannediyordum.. Ehi., Artık — mesele anlaşıldı!., Zavallı kraliçe gene ağlaya- cak, on beşinci Lüi yolu üzerinde, ce- #sur bir şövalye bulamıyacak ve.. Jan le- kelenecek!.. Elveda, mösyö!.. — Durun!.. Durun diyorum!.. D'Assas, kapıyla mösyö Jakın ara- ana atıldı.. Bu adamın son sözlerini, tasvir edi- lemez bir dehşet içinde dinlemişti.. Ja- mı, ön beşinci Lüinin kollarında görür gibi oldu.. Korkunç kehanetin tahak - kunu görmektense her şeye, her şeye Tazıydı! :. Bitkin ve mağlüp bir vaziyette, so- Tuyarak sordu: — Ne yapmak lâzım?. — Hiç bir şey.. Sadece Janı kurtar- mak lâzım!.. Çünkü Janı kurtarmak, kraliçeyi yeni bir elemden, kralı tehlike H bir — ihtirastan, memleketi —de yeni bir sefaletten kurtarmak demektir! D'Assas eğilerek boğırdı: » Siz hakikaten mukaddes bir in- sansınız! Beni affedin, çünkü ben bir an.. pazarlıktan şüphelendim.. Mösyö Jak mahzun bir tavırla: — Bunun için de, vicdanınız isyan etti. Pakat görüyorsunuz ki, bunda hiç bir pazarlık yok., Her şey meydanda - dır, ve yapacağinız iş, muhakkak ki en şerefli işlerden birkdir.. — Evet, evet! Öleceğimi bilsem so- nuna kadar gideceğim! . . —— Şu halde, çocuğum, beni bekleyin. fcap eden formaliteleri yaptırayım. Ya- tım saat sonra serbest kalacaksmır. D'Assas, vecd içinde mırıldandı: — Serbest kalacağım?.. Oht, Hürri- 'yeti. KİMSE KUME ZET PARA VER. . İNYN Şagri ESKI Nfzutl I::fğ AA | — Ve aşkl... Mösyö Jak, bunu söyüyerek hemen dışarıya çıktı ve şövslyeyi, biribirlerine zıt bin bir düşünceyle başbaşa nefsiyle mücadele halinde bıraktı.. KA M LA Ve te © Büsi KA Müösyö Jak hücreden çıkınca, —hep ayni gardiyanın refakatinde hapisane müdürünün dairesine gitti. Bu hapisane müdürünün adı Lü! Marki dö Makol- du., Bu adam gayet kurnaz, iyi bir nedim, tehlikeli bir diplomattı. Bu devlet ha- pisanesindeki bu mevkii, bir nevi gör- iden düşmeydi, bunu ise, o zamanlar her istediğini yapan madam dö Şatoru yapmıştı. Marki dö Makol, murahhas olarak gittiği Berlinden avdetinde, bü- yük Fredrik'in on beşinci Lüinin met- resine Kotiyon 111 ismini taktığını söy- Temek cesazetini göstermişti.. Bunun üÜzerine madam dö Şatru, krala şikâyet etti. On beşinci Lül de sordu: — Onu ne yapmal, mı istiyorsunuz? — Onu Basti'ye gönderin, Sir!.. — Nasıl olur, sevgilim! Bu kadarcık şey için aldamlarımı hapisaneye attırır- sam... Düşes iktidarının elden gittiğini gö- rür gibi olarak dudaklarını ısırdı, ve: — Fakat size, mösyö dö Makol'u hapisaneye attırmaktan bahsetmiyorum ki, sir.. Onu Bastiy müdürlüğüne teyin edin, buna kat'iyyen İtiraz etmez ve ge- ne de hapisanede sayılır!. . Kral kahkâhalarla gülmeğe — başladı ve derhal'mösyö 85 Makol'un hepisane müdürlüğüne tayin emrini imraladı .. Mösyö dö Makol'a gelince, o, bu tayin- den memnun olmamakla beraber, zeki bir adam olduğu için, bu vazileyi te- şekkürler ve memnuniyet sözleriyle ka- bul etti. Fakat yeni vazifesine tayin € ditir, edilmez, Şatoru'ye karşı dolaplar çevirmeğe başladı. « ”

Bu sayıdan diğer sayfalar: