30 Mayıs 1938 Tarihli Haber Gazetesi Sayfa 12

30 Mayıs 1938 tarihli Haber Gazetesi Sayfa 12
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

(Dünkü nüshadan devam) O günden sonra bir çok defalar bi- tibirimizi gördük. Bazan o bize geli- yor, bazan ben onların evine gidiyor - dum. Onların evi de kır ortasında eski bir evdi, Nimetin bâbası bir rejisör zevkiyle bu evi tiyatro dekorları gibi süslemişti. Nimette 'de tiyatro zevki vardı. Beni ekseriyetle tavan arasına sürüklerdi; orada kıyafetlerimizi de - giştirirdik, Srcak Temmuz günlerinde biz orada sıcaktan boğulur, fakat gene aşağıya inmezdik.. Orada raflara atıl mış soluk bayraklar, kâğıt fenerler bu- ur, onlarla tavan arasmı süslerdik. Sonra tozlu koca sandıkları açar, ora- dan tiyatro elbiseleri çıkarırdık. Sırma işlemeli ipek elbiselerle süslenir, ve ikimizin uydunduğu bir piyesin tuhaf sahnelerini kendimiz için oynardık Bir gün Nimetin annesi ansızın Üze- rimize geldi. Biz piyesimizde iki çoban selünü oynüyorduk. Nimetin annesi geniş düşünceli bir kadmdr. Bu halimi. Ze yengem gibi kızmadı, bizi allaışladı, hattâ piyesimizi sonuna kadar seyret- «1. Piyesimizi bitirdikten sonra her de- Tasında bahçeye iner ve bir müddet gıplak ayakla çayırlar üzerinde koşar- dk, Hemen ber koşumuzda Nimet be- nimle alay ederdi: — Bilsen Muammer yengen seni azâr Jarken ve çirkin oluyorsun. Öyle mis- kin duruşların var ki. Hiç unutmam, bir gün bana; — Senin büyük bir kabahatin var, dedi. Onu hiç affetmiyeceğim. Sen ça- murlar içerisinde koşan kızdan ziyade, şemsiyeli kibar taslağını beğeniyorsun, — Haylır, Nimet! diye protesto et- Tim. — Yalan söyleme, Sen beyaz elbiseli, Kibar kılikir riyakâr kızı serdim... Ça- meurlar içinde koşan arkaklaşın boşuna gitmiyor. Demek babamın hakkı var, #ürş; o ber vakit: “Erkekler iki türlü. dür: Memur ruhlu olanlar, ötekiler ya- ni san'atkârlar, bizler..,, der. Sen san'at- kâr ruhlu değilsin, korkarım günün bi- — Ye sen, Nimet, sen ne olacaksın? — Ben mi? Belki büyük bir san'at- kâr.. Belki sokak sokak dolaşıp fala ba- kan bir çingene karısı, Bir lâhza düşündü, sonra kahkaha - Jarla güldü: — Her halde mezarlık bekçisinin ka- rısı olamam, Bu çeşit münakaşalarımız bazan da, ha hissi bir şekil alırdr, Başka çocuk- Jarla oyun oynadığımız vakit bir tesa- düfnüş gibi ayni yeride saklanırdık. Ni- meli göğsüm üzerinde sıkmaktan, saç- Tarımı koklamaktan boşlânırdım. Öteki gocukler bizi ararken biz bir koruluğa sığınırdık. Nimetin beyaz elbisesi kirlenmesin diye mendilimi yere sererdim. Sonra ikimiz diz dize otururduk. Güneş rüz- gârla sallanan yaprakların arasında sıcak dalgacıklar halinde üzerimize damlardı. O vakit kokladığım kokunun nereden çıktığını farketmez olurdum: Nimetin saçlarından mı? Otlardan mı?, Ağaçlardan m?... Onu bu sakin saadet içerisinde mem- nun hissedersem ben de mes'ut olur « dum. Fakat Nimet her vakit dünyadan uzak, sessiz bir koruluk içerisinde ken- Bini tatmin edilmiş saymazdı. Böyle da. kikalarda kalasından geçen mübalâğalı fikirleri bana anlatırdı, Bazan kasabada gördüğü bir çingene kafilesine katılarak kaçmaktan, bazan da kasaba delikanlılariyle kötü kadınlâ- rın oturdukları bir kahvede dansetmek- ten bahseder, beni korkuturdu. Bu tasavvurları ciddi sanır, (telâş #lerdim. Telâşmi görünce! — Sin budalasın Muammer, derdi, seninle alay ettiğimi anlamıyor mu- sun?. din dibe Tatil bitti, biribirimizden ayrıldık. Ben İstanbula döndüm. Nimet İzmire gitti, O da tahsiline orada devam ede. cekti, Ayrilirken biribirimizle mek- tuplaşmağa ve fırsat buldukça görüş - İ meğe yemin etti Bir sene içerisinde on- | dan üç mektup alim, Dört sene sonra onu Değirmendere- de bir daha gördüm. Babasının ölümü Üzerinden ancak bir kaç bafta geçmiş. tü. Matem tülü altında ağır bir tavırla yengemin tadsrz etsellilerini sabırla din- Teyen bu kız, artık benim oyun arkada- gm, çılgın yarâmaz değildi. O, on sekiz yaşında idi, benide on ye- disinde.. Fokat ben hâlâ yarımaz bir çocuktum; o ağırbaşkı bir genç kız. Yalnız kaldığımız bir kaç dakikadan istifade ederek bana sordu: — Nasıl Muammer, gene çıplak a- yakla çayırlarda koşmaktan, ağaçlara tırmanmaktan hoşlanıyor musun?, Bu sual beni çok şaşırttı. Düşünme. den cevap verdim; — Bilmem.. Ya sen?. — Ben mi? o Artık onlar bitti. Ben mânasız, herkes gibi bir kız oldum. Başka bir şey söylemedi. On sekiz ?y sonra onun evlendiğini haber aldım. Bu haber beni ne şaşırttı, ne de beye canlandırdı. Artık şemsiyeli kızı unut- yauştum bile... Değirmenderedeki (o çiftlik satıldı. yengem bu mülkün elden çıkmasına ds yanamadı, öldü. Tam on sene Nimeti görmedim. ... Bir kaç sene evvel bir arkadaşın evi- ne yemeğe davetliydim.. Ev sahibi ka. dın şakacı bir gülüşle; — Söfrada kiminle yanyana otura- caksınız, biliyor musunuz? dedi. Davu- Aun karssiyle,, — Tanımıyorum. — Nimeti hatırlamıyor musunuz?. Tanıdığım bir çok Nimetler vardı. Binaenaleyh bu isim bende hiç bir ha- tarayı canlandırmadı. — Ne unutkansınız, dostum. De- ğirmenderedeki çocukluk arkadaşınız Nimet... Li ri şef sekizi Belinde Karmel? rahibelerinin manas- « fırma vd$il İşle kamya br olen geldi. Zalim ka ilesirmd, M.E Şemsiyeli kız Birdenbire uyandım. Şaşkınlığım göstermemeğe çalışarak: — Fakat siz bu eski hikâyeyi nere. den biliyorsunuz? dedim.. — O bana her şeyi anlattı, Bahçe salalarınızı, tavan arasındaki tiyatro piyeslerini, koruluktaki aşk sahnelerini, hepsini, hepsini... Kızcağız o vakit size âdeta tapınıyormuş.. Siz koca ahmak, hiç bir şeyin farkında olmamışsınız... Hah, işte o da geliyor.. Eğer haberim olmasaydı, Nimeti ta- nıyabilecek miydim. Buna şüphe yok.. Gözlerinde hâl8 © eski krv:lerm, dudak- larmda hilâ o alaylı gülüş var... Vücu- du gelişmiş, kaklınlaşmış, fakat yüzün. de hâlâ o çocukça ifade duruyor. — Muarsmer.. Sen hâlâ eskisi gibi. sin... Fakat artık tanınmış bir adam ok dun. . Arkasından kumral, güzel, fakat bi- rar iriyarı bir adam geliyordu. — Dur sana kocamı takdim edeyim? Davat.... Erkek bir Amerikalı gibi kuvvetle elimi sıktı: — Nimet sizden çok bahsetti. Şimdi sizi biraz yalnız bırakayım. Eski hat raları anmıya ihtiyacınız olur. Kocası uzaklaşmca Nimet bana sor- du; — Sevimli adam, öyle değil mi?, Soğuk bir tavırla başımı salladım. Halbuki hiç hoşuma gitmemişti. Spirada, Değirmendereyi andık, Daha doğrusu yalnız Nimet söz s8y. ledi. O hatıraları biraz değiştirerek anlatıyordu. Bir arakk sordum: — Nasıl Nimet, gene kaçmak, çılgın mâceralara atılmak arzuları besliyor musunuz? — Dostum karşmızdakinin bir ânne olduğunu unutmayınız, (Sonu yarın) İçin: 60625. Deniz ,, Sular: niye: 21708. O rıktımından, ve Tekirdağ, Beyazıt kulesi: 21996, Galota yangın kulesi: 40060. Sıhhi imdad: 44998. Müddelimumllik: 21290, Emniyet müdürlüğü: 24952. Elektrik Şirketi: Beyoğlu: 44801 - İstanbul: 24378. İdaresi: Beyoğlu: 44783. Beşiktaş: İsküdar Akdeniz poslası: Lüzumla Telefonlar Yangın: İstanbul için: 24222, Beyoğlu için: 44644, Kadıköy için: 60020, Üsküdar 30 MAYIS — 1938 PAZARTESİ Hicri: 1357 — Rebiülevvel $0 mesin dağa vana ate 432 Kabak meltemi Vak Mahan Göğe ilan aiyar demi 237 12,11 10,10 19,33 1150 2,19 Yeşilköy, Bakırkây, Bebek, Tarabya, Büyükdere,Fenerbahçe, Kandilli, Ercan. köy, Kartal, Büyüka ıda, Heybeli, Buryoz, Kınalı, için: Telefon muhabere rigmüs runâ yangın demek kâfidir. Romi itfaiyesi: 22711 20 0038. Cibali: 20272. Nuruosum. Havagazi: İstanbul: 24378. Kadıköy? 60790. Beyoğin: 44642. Taksi Otomobili İstemek İçin Beyoğlu ciheti: 49084. Bebek ciheti: 38 « 101. Kadıköy ciheti: 60447. Denizyolları İstanbul acenteliği: 22740. Karaköy: 42362. Mudsnyaya? Potar, Salı, Perşembe, Ctma günleri saat 8,30 da Topband Karahigeyaz Salı ve Cuma günleri saat 19 da Tophane rıblımından kalkar refle, Erdek, Şarköy İskelelerine uğrıyarak Karabigaya varır. rın saat İ7 de kalkacak olan vapur; pseki, Gelibolu, Çanakkale, İmroz, Bozcasda, Küçükkapı, Eğremit ve Burhaniyeye uğrıyarak Ay valığa gidecektir. Karadeniz postası: Yarın sant 12 de hareket sdesek olan vapor; Zonguldak, İnebolu, Sinop, Gereze, Samsun, Fatsa, Ordu, Giresön, Tirebolu, Görele ve Trab zora uğrıyarak Rizeye gidecektir. Wzeler Ayasotya, Roma « Bizans, Yunan eserleri ve Çinili Köşk, Askeri Müre ve sarnıçlar, Ticaret ve Sanayi Müzesi, Sıhht Müze» satl 7,25 te Sirkeciye muvasalat eder. (Bu müzeler hergün saat 10 dan 16 ya kadar açıktır.) Türk ve İslâm eserleri müzesi: Pazartesiden başka hergün saat 10 dan 16 ya kadar ve Cüma gönleri 18 dan 17 ye kadar açıktır. Topkapı Müzesi: Hergün saat 13 den 16 ya kadar açıklı Memleket Dışı Deniz Seferleri Romanya vapurları: Cumartesi günleri 13 de Köstenceye; Salt günleri 18 de Pire, Beyrut, İskenderiye, İtalyan vapurları: Cuma günleri snat 10 da Pire, Brendizi, Venedik, Triyeste, Avrupa Hattı Sirkesi İstasyon Müdürlüğü Telefon 23079 Semiplon ekspresi hergün Sirkeciden sant 22 de kalkar ve Avrupadan geleni Konransiyonel 20,30 da kalkar, 10,22 de gelir. Edirne postası: Hergün saat 8,50 de hareket eğer, 19,33 de gelir, Anadolu Hattı Hergün hareket eden şimendiferler: Sant 8 de Konya, 9 da Ankara, Eskişehir, 19,10 da Ankara ekspresi, Bu trenletden snat 9 da hareket edea Ankara muhtejiti Pazarlesi, Çarşamba ye Cuma günleri Haleb ve Musula kadar seler etmekte, GEÇEN SENE BUGÜN NE OLDU? * Hataya dair kati anlaşma bugün Cenevrede imza edildi. 15,15 de Diyarbakır ve Samsun, 15,30 ön 0 de Adapazarı, dir, * Maverayı Erdün Emiri Abdullah memleketimize geldi Grade ği Basrahile, Hayde!) ye itimad ede 2 Ve Mayledi İs — EŞ rek kardnalin zülmü, ban bir Kadından /ahseder. in odasına madam 3 Bonasyö girince : ti İntikarmını çok j e mayledi wecinâen korkunc, alacak.» dasayydl eder. kapı aşür. Mayledr se. bir feryaa 2 Kur. MUŞ m harilyal yele Geler ie, Istanbul Radyosu 30 MAYIS — 1938 PAZARTESİ 18,30 plâkla dans musikisi, 10,15 çocuk lara masal, Bayan Nine, 1955 O borsa ha. berleri, 20 Rıfat ve arkadaşları terafın- dan Türk musikisi ve halk şarkıları, 20, 45 hava raporu, 20,48 Ümer Rıza tarafın- dan arapça söyler, 21 Fasıl sazheyeti, İb. rahim ve arkadaşları tarafından (saat 4- yarı, 21,45 orkestra, 72,15 ajans haberleri, 22.30 plâkla sololer, opera ve operet par- çaları, 22.50 son baberler ve ertesi günün programı, 23 son lr lili Göz Hekimi Or. Murat Ramı Aydın Muayenehanesini Taksim-Talimane Tarlabaşı Çad. URFA Apt. nma nakletmiştir. Tel: 41553 Pazardan maada hergün: Öğleden sonra saat İkiden altıya kadar Çok ucuz fiyatla satılık köşk Kuzguncuk Nakkaş tepesinde (o yirmi heşinci ilkokul karşısmdaki 27 numara” Ik sezareti fevkalâdeyi havi çamlıklı ve bol yemiş ağaçları bulunan köşk yazlık veya yazlı kışlı olarak kiralıktır. Gör mek istiyenler içindeki sahiplerine mü" racaat etsinler, Dr. irfau Kayar Röntken Mütehassısı Hergün öğletlen sonra saat 3 ten 7 3 ye kadar Belediye, Binbirdirek Nufi- conker sokakta Aslaner apartımat No, 810 Resimli Üç Silânşorlar Bu kuponu kesip gr 26

Bu sayıdan diğer sayfalar: