26 Haziran 1938 Tarihli Haber Gazetesi Sayfa 2

26 Haziran 1938 tarihli Haber Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

HABER — Akşam postam ge asim; “İDARE EVİ: istanbul Ani e rr “Ei-Atem-El- Arabi,, ile bir müsa abe Yazan: Nizametuu Nazil Hatay Milletler cemiyeti namına, ba- şına musallat olan mahut komisyondan kurtulmuş bulunuyor. Usbeciler, Taş- naklar ve Yobazlarla elele verip hakem. ! lik etmek için gönderildiği o yerde hay.| dolaşan Vestman, boynunu kırıp defol- | duktan sonra, elbette, Hataydakl iş daha | müsbet bir salhaya girmiş olacak. Fransızlar bize mütemadiyen Suriye. den demvuruyorlar, Suriyenin mülki ta. mamlığını korumağa mecbur olduklarını söylüyorlar. Bunu niçin söylemeğe lüzum görüyor- lar? Bize öyle geliyor ki “sureti haktan görünerek,, aşırma bir endaht yapıyor. lar; “kızım sana söylüyorum, gelinim sen anla kabilinden, Suriyelilere: — Türklerin kasdı, topraklarınızı adım adım istilâdan ibarettir. Türklerle tek başınıza kalırsanız, su (Obaşında kurtla karşılaşmış kuzuya dönersiniz.,, Gibilerden bir gözdağı vermeğe çabalı yorlar, Müstemlekeci Fransanın bu “sar'a,sr- rı, salâhiyettar devlet (adamlarımızın, muhtelif vesilelerle nasıl defetmiş olduk. ları malümdur. Birkaç gün evvel meclis. te Dışbakanımız tekrar bu mevzuu ele aldı ve esaslı surette tenvir etti, Bizde, bu sütunda, müstemlekeci Fransanın bu müzmin hezeyanını, üstüste birkaç defa karşılamış bulunuyoruz. Bununla bera- ber Fransız propagandasının Suriyeyi a. şarak bize dost ve hattâ müttefik Arab muhitlerini de yanlış düşüncelere sevket meğe çalışmış olduğu görül! bu çalışma beyhude olmuş, dost muhit. leri bulandıramamıştır. Fakat dost, kar- deş ve müttefik İrakın rinden “El - Âlem - El. Arabi, bile, Suriyeyi doğrudan doğruya bizimle te. masa girip anlaşmağa teşvik eden, İyİ niyetle yazılmış bir makalesinde, — Ve», rit addetmemekle beraber — böyle bir temayüle temas etmiş bulunuyor. Gönül isterdi ki dost İrakm bir gezetesi, velev red ve cerh etmek için olsa dahi, böyle bir iddiayı ele almasın. “El . Alem . El - İraki,, diyor ki: “bugün Suriyenin şimal hududu karanlık ise Akdenizde ve orta şarkta mühim bir siyasi mevki bulan bir mül- letle dost olması bu karanlığı yok €. der, Türkiye de Suriye kadar bu dos!. Xa muhtaçtır. Çünkü Türkiye bilir ki Şam hükümetiyle anlaşmak ona bü tün Arapların sevgisini ve dostluğunu demin edecektir, Suriyeye fenalık et- mek bütün Araplara o fenelik etmek demektir. Türk dostlarımız bu haki. kati bilmez değiller. Muhakkaktır ki Türkiye Suriyeyi bir koloni haline sok makla kâr etmez. Dost ve müstakil bir Arap devletinin komşu bulunması onun için daka hayırlıdır. Elbette... ve bunu istemekte olduğumu. za inanmamak İçin hem ortada da bir sebeb yoktur, hem de son (yirmi yıllık “Türk neşriyat tarihinden (gafil olmayı kabul etmeden böyle bir tavsiyeye kal- kışılamaz. Suriye istiklâli, Türk matbu. atının ve Türk milletinin yirmi vi, de vami: bir samimi temennisi oolmuştur. Suriyenin istiklâline yaklaştığı günü, An karalı, İstanbullu o ve İzmirli de tıpkı Şamlı gibi tesit etmiştir. Evvelki yıl İz. mir fuarını ziyaret etmiş olan Suriyeli tacirler, seyyahlar ve gazeteciler; bu hâ. dişenin şahitleri arasında, bilhassa sayı. labilirler. Araplar bizi unuttular m bilemeyiz. Pakat biz Arapları asla unutmadık. On. ların İstiklal ve refaha kavuşmaları, mil, li ve medeni her inkişaf bamleleri mem. leketimizde sadece sevinçle karşılanmış- g İngiliz donanması, geçen gün, Veymavt açıklı kruvazöründen takib etmiştir. Manevralarda içinde kimse bulunmıyan bir tayyare telsizle idare edilmiş ve gemiler bu tayyareye ateş etmişler. dir. Bir mermi tayyarenin motörüne isabet etmiş ve pilotsuz tayyare denize düşmüştür. Soldaki resimde anavatan ikinci kruvazör filosu manevra esnasında görülüyor. (İlk plânda arkaya doğru): Satan- ton, Glasko, Şefild, Niyukasi, Kornvol. Sağdaki resim, Veymavt manevralarında kralın bulunduğu Nelson kruva- zörüdür. Roterdam'daki Bombayla havaya suikast uçan adam! Albay Konovaletz meğer Amerikada müstak- ordusunun esasını kurmuş! bel Ukranya Ukranya istiklâlini istiyen milliyet. perverlerin relsi albay Konoveletzin bir suikaste uğradığını, bombayla par. çalanarak feci bir surette öldüğünü o- kuyucularımız . elbet hatırlıyacaklar- dır. Vaka 23 mayıs 1938 de bir öğle üze- ri Roterdamda geçiyor. İki adam, A. lanta kahvesinde karşılaştyorlar; ko. nuşuyorlar. Saat on ikiyi yedi dakika geçe, bu adamlardan birisi arkadaşı- na iki paket veriyor;hızlı hızlı uzak, laşıyor. Paketleri alan adam da onun arkasından kahveyi terkediyor, Kal « dırımlarda Iki Uç adım atar atmaz, bir infilâk duyuluyor. Paketli adam, derhal parçalanarak ölüyor, Bir suikast mı? Bir kaza mı? Öllüinün hüviyeti anlaşılınca, Lehis. tanda, Romanyada, Rusyada ve Çe. koslovakyada oturan 40 milyon Uk - raynalı, zaptolunmaz bir heyecanla çırpmıyor. Öldürülen, Ukrayna istiklâlini isti- yen milliyetperverlerin reisi albay Konovaletzdir. Bu adam ayni zaman. da Avrupada bir asırdanberi mevcut olan gilzi ihtilâlciler teşekkülünün de en kudretli âmiridir. On senedenberi müstakil bir Uk. rayna yaratmak için ber çareye baş- vurmuş, her vasıtaya müracaat etmiş. tir. Bu cemiyet şimdiye kadar Lehis- tanda 54 küçük memur ve 189 büyük memur öldürmüştür. 1934 te Varşova. pm en büyük caddelerinden birisinde güpegündüz öldürülen Lehistan dahi. liye vekil Peratez de öldürülenlerin arasındadır. Evvelce de yazdığımız gi- tır ve karşılanmaktadır. El Alemel Ara. bt emin ve mutmain alibilir: Hatayda gözümüze ( İlişmiş olan bazı kötü Suriyeli nümuneleri, hakiki Suri. ye hakkındaki iyi temennilerimizi bize terkettirmemiştir. e Suriyenin meşru her hakkı, İrak efkâr, umumiyesini ve mat- buatını nasıl ve ne şekilde hassas eder. se Türkiye efkârı umumiyesinde ve Tür. | | Meselâ ben artık çalışamıyacağım. kiye matbuatında da ancak o şekilde ve mutlaka müsbet bir hassasiyet uyandıra- bilir. Kemalist Türkiye, o siyasa kadro. sundan hergün böyle bir terbiye ve di. rektif almaktadır. Fakat Hatay?.. O. değişmez. unutulmaz ve ihmal edil mez bir şarttır. Nizameddin NAZİF imz SÜZER... izi, Bu resim swikastten bi, Konovaletze infilâk öden paketleri veren, Lehistanda Novak ismi altın. da oturan ve Çek pasaportunu hâmil Baluk isminde bir Ukraynalıdır. Bu ik! adamım tesadüfü ve Albayın ölümü, siyasi muhitlerde son ayların en mühim İsyas! vakalarından birisi sayılmaktadır. Bir Fransız gazetecisi, bu teşkilâtın ileri gelenlerinden birisiyle konuşmuş, ondan bu cinayet ve cemiyet hakkın- da şu malümatı almıştır: “Cinayetin niçin ve nasil yapıldığı. nı biz de pek iyi bilmiyoruz. Çünkü re. isimiz kimseye emniyet etmez, yapâ- cağı işler hakkında hiç izahat vermez- di. Baluku tanırım. Bu adamla reis 1936 da Bernde tanışmışlardı. Baluk bir aralık Rusyaad mühim bir mevki işgal etmiş, 1933 de Rusyadan ayrıl- muştı, Ayrılışının sebebini soranlara: “Ruslar, Ukraynanın Rusyadan ayni. masına Tazı olmıyacaklar. Bunu ürla. yınca Rusyadan çıktım., demiştir. Biz bu adamm maksadında ve sözle- rinde samimi olduğuna inanmıştık. Bu hâdise çalışmamızı çok bozacak, Bir müddet ortadan kaybolmam lâzım. Eskiden Amerikada teşkilâtımızın ya- nına gitmeyi düşünürdüm. Fakat bu gün buna cesaretim kalmadı. Reis yakmda bir Avrupa harbinin patlıyacağını muhakkak görüyordu. Bu harb Ukraynanm istiklâlini kurta- racaktı, Onun için Amerikada müsta, el biraz sonra alınmışlır kil Ulranya ordusunun esasını kur. maya kalkışmıştı. Bu ordu harb ha - İinde Avrupaya naklulunacaktı, Ame- rikada bu ordunun teşkilâtı hayli iler- r, Bunlar nişan ve atış cemiyet. leri halinde kurulmuş kıt'alardır. Bu kıt'alara zabit yetiştirmek için Kana. dada altı mektebimiz vardır. Üçü pi- yade, üçü de topçu ve süravi yetişti. riyor. 1957 de general Kapunsteski bu kıt'aları teftiş etti. 1938 şubatın- ğa Kanadada bir de tayyare mektebi açtik. Almanlar da Ukraynadaki harekât. la çok alâkadar olmuşlar, Münihte bir Ukrayna enstitüsü kurmuşlardır. Ja. ponlar da bu barekâtla alâkadardır- lar. Hattâ bir Avrupa harbi vukuun- da Japon gemileri Almanyadaki Uk- raynalıları slarak nzak şarka götüre. cekler vö orada Japon ordulariyle be. raber harbe sokacaklardır. Fakat reisimizin etrafımdakilerden bazıları bu anlaşmaları Ukraynanın menfaatine tamamiyle uygun görme- meğe başladılar, Bu ihtilâflar üzerine, teşkilâtın ileri gelenleri 7 nisanda Mo- nakoda bir villda toplandılar. İngiliz ler ve Amerikaltların da maksadımıza teveccüh göstermeye başladıkları bir devirde yapılan bu içtima aradaki ih- tilâfı ortadan kaldıramadı, hattâ art. tırdı, Bu vaziyet karşısında düşünüyo. rum, acaba bu suikastin sebebi bu ih- tilâflar mı?,, KURUN Ucuz eğlence AKKI Süha Gezgin hükümetin son kararından bahsederken diyor ki: “Eğlenceyi ucuzlatmak, devlet vazifele- ri arasına girince, bir buşka (nokta da, kendiliğinden belirir: — Eğlenme de, insan haklarındandır. Bu bükme, belki dudak bükecek, gülüm- siyecek adamlar bulunabilir. Fukat dava, hiş de özle değildir. Hükümetin, eğlenmek istiyen halkı, bir takım insafsızlara O soydurmamağu çalış- ması, çekiştirmeğe değil, © sevindirmeğe değer. Bugün, İstanbulda en masum geçirilen babasının haftalık böt- çesinde geniş bir yaradır. Bütün hafta çalışan bir adam, bir tek gün de mi eğlenmesin! Bütün gün en ağır kafa ve gövde işlerile yıpranan bir İnssü akşam üstü bir behçede amcik dinlenme- sin, soğuk bir şey içerek © yorgunluğunu sidermesin mi? “Sırf eğlenceye mahsus yerleri şöyle bir tarafa bırakalım, Fakat ya şu lokan. talardaki azgın pahalılığa ne diyeceğiz? Açlık, durmadan kendini (o ihsas eden bir belâdır. Midesinde onun © pençesini taşıyan Oadam, mutlaka yiyecektir, böyle olduğu halde lokantaları (o başıboş bırakmak, istedikleri gibi liste yapmaları» na İzin vermek olur mu? Görülüyor ki İstanbulda bu işlerle etddi surette uğraşmak lizımdır. o Bu lüzumu, hattâ eğlence İçin bile duyan hükümet, el- belle meseleyi kökünden O budayncaklır. İnsan haklarının pahası, akla yakın nisbet ler içinde olmatıdır., TAN Teneke mahallesi M ZEKEHİYA Serial yarıyor: . “Bu sırada hiç Taksim bahçesine gitti, niz mi? Gittinizse mulıskkak © yüreğini£ sızlamıştır. O semtin, biricik hava (alacak, akşam üzeri oturup dinlenecek yeri olan bugü” zel ve şirin bahçe şimdi harap-bir halde- dir ve gazinolar orasını teneke bölmelerle teneke mabalelsine çevirmişlerdir. Rar vandallığa ve zevksizliğe o müşâade etmemelidir. Biz şehri güzelleştirkiiğe fi. bışıyoruz. Onu zerksizlikleri o şüzündem” çirkinleştirenlere karşı da uyanık bulun malıyız, Bu da para meselesi değil ya? CUMHURİYET. Sakın aldanmayın! BİDİN Daver, İngiliz. o kumaşı diye” seyyar bir satıcı tarafından saflar yerli kumaşları değerinden fazla / fiyatla nasıl aldığını anlatarak şöyle devam edi- vor: “Kumaşı dün terzime götürdüm. Hikâ. yeyi anlattım. — Bu kumaşlar, dedi, £ yerli mensucat fabrikalarında yapılıyor; dört buçuk be$ liraya maloluyor. İngiliz, kumaşlarından nümune vererek aynını, yalnız biraz daha hafif, yaptıran bazı büyük kumaş ticarel- haneleri, böyle çenesi kuvvetli bir takım damlar tutmuşlar, onlar vasıtasile İngi- iz kumaşı diye bunları tatturabildikleri | fiyata sattırıyorlar. Siz bir kostümlük ku. pona 19 lira vermekle çok aldanmışsını Fiyat itibarile herhalde bir miktar si danmişız. Ben aldandım; hiç olmazsa © kuyucularım aldanmasın diye İngiliz ku maşı diye yutturulan bu yerli kumaşların macerasını yazmağı (oOmünasip gördüm. Böyle teklifler karşısında kalırsanız, yer- li kumaş aldığınıza kel'iyyen (emin ölür nuz ve ona göre fiyal veriniz.,, YEN! SABAH Saz, caz ve yağlıboya EN SABAH,, sütunu muharriri yoz yor: Şirketihayriyenin bu yaz | Boğuzı şe- lendirmek maksadile aldığı tedbirler & sında “Çalgılı vapur, — seferleri de var: Galiba (71) numaralı vapurda caz, (74X numarada da süz çalsetkmış, Şirket yeni Larifesinde, bu sazlı ve carlı © vapurları" hareket ve muvesalat saatlerini uzum uzâ- dıya tesbit ederken sazlı ve carlı vapuf” ların büfe fiyatlarını da tayin ediyor. Dikkat ettik, sazlı vapurun büfe tarife sinde 'Altınbaş,, “Kulüp,, o nevinden raki fiyatları sıralanmış. Mezeler | listesi hep rakı ile yenecek ekşili, tuzlu çerezlerden seçilmiş. Carhı vapurun büfe tarifesine gelince 608 da “viski, “sodalı vermut,, kabilinden İç- kilerle hep Avrupal “ordövr,ler göze çar“ pıyor. Şirketihayriye biraz boğazı, bir hayti d€ gişelerini şenlendirmek için böyle rakı viskili, sazlı cazlı seferlerini reklâm hu susunda bu kadar realist davranırken bif cumartesi günü öğleden sonra Üsküdar is kelesi gibi en kesif bir yolcu kütlesi top- ıyan iskelelerini o yoleularının üstlerine başlarına akıta nkıta boyalmanın uygun WE Devami 4 üncüde

Bu sayıdan diğer sayfalar: