6 Haziran 1929 Tarihli Hayat Dergisi Sayfa 5

6 Haziran 1929 tarihli Hayat Dergisi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

iç tta eri a mecbür mudur ? Sayı : 132 Fantezi: anan Aristo'ya Hürmet Geçenlerde kulaklarıma çaldı diyorlardı ki, bir çok hararetli bir münakaşa olmuş; ve münakaşanın mevzuu da, O mec- liste bulunan kimselerin, Aristo'dan daha âlim olup olmadıkları mes- eleleri imiş. Bir kısmı, her halde mütevazıları olacak, Aristo'nun müazzam şahsiyetine karşı duy- dukları hürmetin tesirile «haşa; haşa |» derken, mes'eleyi ortaya atan zat «ben, bunu tale- belerime bile söyledim»? diyince bütün meclisi, bir an süküt kap- lamış; fakat bir azdan, mes'ele mecliste asıl tekrar eski hâraretini oiktisap ederek devam etmiş. Neticenin ne olduğunu bilmiyorum, her halde, ekseri münakaşalarda olduğu gibi, neticesiz kalmıştır. Alimlik ilim ile uğraşanlar için, hatta bir nevi füsunkâr tesir yaptığından, bahusus Aristo gibi bütün “handa ilim ile tanınmış bir kimseden daha alim olmak gururumuzu &pice okşayabilir. Yalnız, birde ilmin bizden talep ettiği bir şey vardır ki oda, hiç bir zaman e kapılına- mak ve hakikatı şey'i bir surette araştırmaktır. Bundan odulayı tetkik edelim, bakalım biz acaba Aristo'dan daha alim miyiz? Bu gün liselerde ve yahut Darülfünunda okuyan talebe, acaba Aristo'dan daha alim midir? Bu suale cevap verebilmek için, bir diğer sualin halli Bir alim, alim olmak için , bir cahilin ilim hakkın- daki fikirlerini O öğrenmeğe Eğer bir çok kimseler, Aristo'dan daha âlimse- evvelâ lâzımdır. — —— ler, âlim olmak için neden onun iş ei a e grey gn fikirlerini O öğrtenmeğe (o mecbur olsunlar? Meselâ farzedelim ben nebatat hakkında ilim sahibiyim ve ağaçların büyümesi, dikilmesi aşılanması nasıl olur biliyorum. Şu halde; bahçevan diyen, cahil bir kimsenin fikirle rini dinlemek lüzumsuz olduğu gibi, hatta muzırdır. Öyle ise kenfilerinden daha cahil olan bir kimsenin (Aristo'nun) fikirlerini talebe neden ka- olsun ? kendisine öğrenmek için, fa patlatmağa Eğer hakikaten bu günkü talebe Aristo'dan daha «âlim» ise, artık onlara Aristo'yu okutmak mana- sizdır ve neticede, dünyadaki da- tülfünunlar ve liselerden bu Zat hakkındaki derslerin kaldırılması icap eder. Fakat bana diyebilirsiniz ki, bazı cahillerin fikirlerini öğren- mek, onların haleti ruhiyesini an'amak için meraklı bir şey ola- bilir; biz de Aristo'yu bir nok tadan tetkik edebiliriz. Lâkin böyle bir tetkik için oAristo'yu okumağa değmez ve şimdiye kadar garp âlimlerinin, Aristo hakkında, sarfettikleri mesai bo- şuna gitmiş demektir. Zira cahil haleti ruhiyesini araştırmak için eski Yunanistana kadar gitmeğe neden lüzum olsun? mecbur Farzedelim, şimdi, bu anda bir tufan oldu; mitekim bir Za- manlar böyle bir şey olmuş ve hazreti Nulı bir gemi içinde kur- tarabildiğini kurtarmış ve gemide bulunanlardan başka yer yüzünde taş ve topraktan başka bir şey “kalmamış. Biz de aynen böyle farzediyoruz! Amerika'nın muaz- 1 zam 30! maları, Avrupa'nın Hayat kütüphaneleri, hatta İngiltere'nin. donanması da mahvolmuş! Het nasılsa, tufandan sonra tabii hali: ne gelen dünya yüzünde, mev- zuubahs ettiğimiz meclisteki mes” eleyi ortaya atan zat ile Aristo ka'şı karşıya kalmışlar, (Bu zate N.N. diyelim). N.N. Aristo'ya hitaben: «ey Aristol senin vela- tindan bu güne kadar 2210 sene kadar bir zaman geçmiştir ve biz insanlar bu zaman zarfinda o kadar ilerledik ki senin ilmin! artık beş para etmez. Benim tu-' fanda (Omâhvolan talebem bile senden âlimdir.» Aristo: «Azizim, benden 2240 sene sonra yaşayan | bir zat ile konuşabildiğim içi evvelâ Zeus'a çok şükür; Lâkin senin son cümlendeki manayı afi- layamadım. Eğer senden feyzaları Bi taleben benden alim ise senin ev- Gi leviyetle benden âlim olman icap eder. Oyle ise söyle « madde» ve «suret» hakkında ne düşüniyor sunuz, Platon'un İdem larının yan; lış olduğu hakkında ne gibi yi deliller buldunuz?» N.N.: «Ben bunları ne biley&İ mi sen bı. mes'eleleri felsefe tarih Gsinden sorl Bak bizler nelef bulduk, elektrik keşfi, tayyare, tahtelbahir yaptık buharlı gemi lerimiz deryaları aşıyor, otom billerimiz bizi Atina'den Pire'yej “beş dakikada götürüyor. Sen bul lara ne dersin?» Aristo:“Hleki dediğin şey ne oluyor? Tayyar 'Tahtelbahir velhasıl bana bu is lerini saydığın şeyler hak malâmat ver.» N.N. «Elek ri meselâ bir parça kehlibarı 1 çuha parçasına sürtecek olu 0 zaman kehlikirini üstünde

Bu sayıdan diğer sayfalar: