15 Ağustos 1929 Tarihli Hayat Dergisi Sayfa 18

15 Ağustos 1929 tarihli Hayat Dergisi Sayfa 18
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

balm Elem İNE e e ei dünyalar benimcesine sevin- Ki ifeein efendi derhal “kitabı mezkürun lisanı letatet resanı Tür- Ancak yene müellifin ifadesiyle: “İş- bu tatih denilen mecellet mergübe ülemai mütebahhirinden eşşeyh Ah- met bin Abdüddaimi esnarinin kazai mezkür hakkında mufassal bir kaside- sinin şerhile hasbelmünase e yirmi üç den bin yirmi üç senesine kadar bin senelik bazı vakayil mühimme yi havi olup müverrihi mumaileyh tahkikat ve tetkikatı pekte iltizam etmediğinden mada yirmi dört se nesinden birdenbire 540 senesine geçmiş olduğundan arayerdeki vukuat ile asrımıza kadar arkası yürüdülmek| icabâdiyor. Ve (siyerikellaiye ve ibni Nacinin maalimül iman ve tarihi ha- mis, ayaşi; mağribi seyahatnamelerile valii esbak Yusuf Paşanin hayli va- kit kitabet hizmetinde bulunan Zey- nettin ve sair zevatın kuyudatı mak bulesinden ve devairi hükümette vaki aklamdeki evrak ve o vakitlerde yetişmiş sikadan bazı mütehayyizanın ifadatı şilahiyelerinden| ikmali noksan edi- liyor. Bu kısım da kitabın telif tarafıdır. Kitabın birinci babi: ahalinin etvar ve adetlerinden bir mukaddimedir. Mukaddimeyi mü- ellif ilave etmiş. Burada kıtanın cog- rafi mevkii, mesahası, arz derecesi, hududu, arayisi pek güzel tespit olun- muştur. Sahil denilen kısmın portakal bahçelerile süslü ikametgâhı tüccar sonra şöylece LA haliyi asliye beniisral istilâsın- dan dolayı Şam'dan bılâdı magaribe hicret eden beni Kenan'dan münşeip bir taifei mahsusa olan berber kabile- sinden iselerde sonraları ecnası muh- telile karışmış ve nefsi memleket İs- olup umu- malikiyülmezhep oolduk- ları misillu, elbise ve renkçe biribi- Er az farklıdır; Çünkü cümlesi da- ma yünden mensuc beyaz ehramlara in başl rına büyük tunus fesleri giyerler, Ekserisi bugdayı renk olup ancak bir kaç senedenberi zenciye cevari istifraş eylediklerine mebni ba- ba ve oğul beyninde görülen müba- yenet şayanı r.ddü inkârdır| Lisanlarına getince: (Fasahate ka rip arabi tekellüm ederler isede esa- miyi umumiye hakkında şayanı İstiğ- rap galatı müfrita ihtiyar ederler. Ezcümle Seydi Ali ve Seydi Ömer diyecek yerde (salevi ve saamver) ve şeyh Hüseyin makamında (Şahsüne) gibi daha nice iıstılahatı acibeleri vardır). Asıl tarih 22 hicri seneeinden baş- layor. Amir ibnilas bu sene nihaye- tinde İskenderiye fethinden sonra trablusa yarım saat mesafede (Şeyh Şaap) türbesi denilen yere geliyor. Muhasara ve istilâ başlıyor. 23 sene- sinde trablus zaptediliyor. Misir fatihi ; Halife Ömere key- fiyeti haber veriyor. Halife bu seferi tasvip etmiyor; şu fermanı gönderiyor. (Fermanın kitapta arapcasıda var- dir. Biz maslen tercümesini alıyoruz. | “Sakın ol canibe gitme. Zira oralar elrikiyye degildir. Onlar dağıtıcı ve çok mağrur, çok gaddar adamlardır. Ben hilafette bulundukça gaza için oraya bir fert gitmesin. Çünkü re- sulden işittimki ahalisinin Kalpleri kapalıdır; suları ağırdır. Müslümanlar o sulardan içmesinler. Çünkü kalbleri bozulur. , Bundan sonra kitap, 25 senesinde halife Osman devrinde Aptullah bin Sandin Trablusa gelip ahalıden bir kısmını müşlüman ettiğini, 46 sen sinden it baren Muaviye ve emilir devrinde islamlığın Trablusun 132 senesine kadar Emevi valileri elinde kaldığını, badehu Ab- basilere geçip 297 ve kadar valileri tarafından idare olunduğunu yazıyor. Bu sene Übeydullahülmehdi isim- li meşhur Şii beni Ubeyde (Fatimiyr) evletihin esasını kuruyor. Bu devre 540 senesine kadar devam eder. Mü- terim ve müellif bu devre büküm- darlarının ahlak ve adetlerini ezcümle sebbi eshap ve davayı ü'ühiyet teşeb- büslerini tenkit -etmekte ve #halinin m) mantuku ni halde kaldıklarını e dır. Mü- tercim bu devreden kalma itiyadatı HAYAT,İS redienin son (günlere kadar devam ettiğini şu misalle tezyil ediyor: (Trablusta kurbanda kesilen ko- yunlardan her hane Sahibi bir baş saklayıp muharremin OOnuncu günü herkes yeni esvabını giyip biribirle- rine ifayı tebrik ve hıfzolunan kö- yun başlarını kemali mesrüriyetle ek- lermek ve bir deveyi süsleyip sokak sokak gezdirerek vık'ayı cemeli işaret ve yadetmek gibi adeti reddie vardır. ilik olsun kalkmağa baş- (540)da bu süldlenin inkırazından sonra Trabluslular müstakil yaşama isiyorlar. Hükümdar meselesinde ih- tilaf, belde ve kabileler arasında müsa- demeler oluyor; ticari ve zirai hayat Sönüyor, Bu hali fursac addeden ( Sakaliye - Sicilya nasarası, Corci Mihail nam Amiral | donanma ile (541 ) de gelip şehri kolaylıkla alı- yor. Halkın seçtiklerini vali ve kadı yapmak suretile halkı ısındırmaya çalışıyor. Bir miktar muhafız koyarak memleketine dönüyor. 12 sene bu istila devam ediyor. ö5ğde huffaseden Aptülmümin garpten şar- ka doğru istilâya laşlıyor. Halk bir » gece Sicilyalılanı kovuyor. (55ö)te Aptülmümine (o biat ediliyor. Trablus höfase elinde iken Ş Misırda bulunan Salahattin Eyübi Trablusa alâkadarlık gösteriyor. Şerefettin Ka- rakiş cumandanını gönderip 'Trablusu (o zapiettiriyor. o Eyubilerle hufase arasında muharebeler oluyor. Ve 601 de Trablusgarp yine mülükü Hufasa valileri eline geçiyor. e bu devirde, val (Ebu Mehmet Ap- tülvahit bin hafasa) ma- engin bir beldedr, Harp ve diri silah kullanmayı herkes unutmuş- tur. Bu defada İspanyollar musallat olu- yorlar. Beni hafasa evlatları arasında taht kavgalarından dolayı bu hükümet zail düşünce (916)da ispanyollar donanma göndererek şehri zabt ve yağma edi- yorlar. Bu tarihte Osmanlı İmparator- luğu da Bahri sefidin garp sahillerile alâkadar olmaya başlamiştir. İspanyol- lardan zülum gören halk, pabişahlara müracaat ediyor. İstilaya düşmiyen Tarablusgarb şehrine üç saat me-#- fedeki (Tacora) kazası valiliğine evve- la enderon ağalarından Murat ağa

Bu sayıdan diğer sayfalar: