15 Ağustos 1929 Tarihli Hayat Dergisi Sayfa 5

15 Ağustos 1929 tarihli Hayat Dergisi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

ri 2rrisle- 'rika'nın afet ve gotik del arıy le e ap biraz ezi- altnda iyor. Şüphe yoktur ki kırmızı tuğla murtantan kütlesi ile inşa edilmiş binaların ihata er mekte oldukları yeşil avlularda için de bazan sincapların Sıçramakin, ve altında da John Havard'ın tunç hey keli sanki hâysle dalmış gibi görün - mekte olan büyük ağaçları havi o avlularda her halde iatafat. vardır. kezalik, Darülfünunun garp cihetine doğru yayıl.n ve müderrislerden bir çoğunun mahalli ikameti olan şehir kısmı dahi zarafetten ari değildir. Gölgeli uzun yollar boyunca uze- nan Dedi mütenevvi marzaralı güzel evler ağaçlar içinde ve yem: veşil şüküfezarlar arasında yük elmek- çe irler; bunlardan bir çoğu XVİlI ci asrın “ Müstemlikât üslubu, denilen üslubunda inşa olunmuştur, Bun başka O Havard'ın iberindali w 5 Cenin nehir boyunca bütün bir yeni mahal- le teşekkül etmiştir. sat resmi icra Geçenlerde kü- güzel. bir YOL Elhas (l he taraf latiitir, hava var, vüsat var, yeşillik ve aydınlık var, Hem rahat ve sükünu, hemde ilmi iştigalata muktezi olan vessiti geniş geniş temin eden bu cesim beldei mesai dahilinde ne eyi yaşanılır. Fa- kat Hovardın asıl ehemmiyeti Cema- hirimüttefika'nın başlıca irfan merkez- erinden biri olmasındadır. Bir Amerika darüllünunünü Ziya- ret eden bir alamın nazarı dikkatine çarpan şey yeni inşaat vücüde getr- mek hususunda layenkati görülen faa- Hovard şu son senelerde ha- , İnşası 1015 sene- sinde biten veni kütüph ne, mevcw dünün Zenpiile) ve taksimatının oTa- sühuleti ille “Bildiğim kiküpteçlerii en güzelidir. Havi ol- e kitapların adedi cihetiyle şimdi- ünyanın yalmz iki kütüphanesi ona tefevvuk eder; zannederim k Her onları dı yakında geçecekür. hâlde bundaki vaşaiti mesai hiç bir şeyle kıyas kabul etmez, temin ettiği sühuleri mesaiye cidden doyulmaz. Her müderrisir, sâde ve rahat, umu- miyetle en ziyade tetkikine muhtaç olduğu kitapların yakınında, bir odası var, hususi tetkikatta bulunan bazı talebe Kütüphanenin dahilinde çalış maya mezun olup, kendilerine en lâ- zım olan kitapları havi rafların yanın- da 300 masa onlar için tertip olun- muştur. Ketoloğun serbestçe (elde edile ilmesi, müamelatın sâdeliği, iâre keyfiyet nin genişçe vaki olması, bü- tün bunlar pratik bir duyguya delalet cd r ki başka yerlerdede buna imti- sal edilm si nekadar faideli olur. Son iki sene zarfında başka bina- lar dahi inş: olundu. 1997 senesi ha- ziranında Graduate Sohool of Busi- ness adminiştration denilen mektebin veni ve geniş binal rı küşat olundu. Bir nevi yüksek ticaret tedrisatı mek- tebi olan bı mektep 1008 senesinden beri Hovard'ta mevcut idi Burada maksat Darüliünuna dört sene devam ettikten sonra işe atılmağa hazırlanan talebe filan veya Plan sanayiin husu- si ve ameli teknikini ant değil, iktisadi büyük hâdisatı, umumi pren- sipleri, mâli, tü.cari ve til hususat- ta mevcur olan esaslı meseleleri ted- ris ve talim etmek, hülasa c.i bir iş adamına lâzım olan umumi irfan ve malümatı onlara vermektir. Filvakı eski darül ünün binası dahili de bu- nun yeni bir şey olduğu âşikârdır. Bu “iş mektebi, hüsnüsabule nail ölmuş- tur; bugün bin kadar talebeyi istap edecek vechile pek muhteşem bir surette tertibatı havidir. line o haziran ayınde Fogg mindeki yeni müze dahi küşat olundu, çünkü eski bina gerek koleksionlarına ve gerek buna merbut bulunan Sana- yü Nefise mektebine dar gelmekte idi. Br kaç hafta sonra Fen Fakülte- sine lâzım olan geniş kimya Jaboro- tuvarlarının inşasına başlanacak idi. Daha sair bir çok projeler dahi tetkik olunmaktadır. Varidat ve teberruat Şüphesiz bütün bunlar haylı pa- raya tevekkul e Şu halde Darül- fünunun mssarifi ve buna nasil Kar şı konulmakta ii hakkında pi fikir edinmek için onun en son bi wi yözden geçirmek faideden ii değildir. Hovard, malüm olduğu üzre, bir Da eN olmayıp Prince- gi gibi, Columbia gibi isektaline' oldukça merbut ve müpte HAYAT, 5 ladır. Malik olduğu serveti ona bu serbestliği temin ediyor, Darülfünunü teşkil eden arazi ve mebani hariç ol- mak üzre Hovari 1926 senesinde 86.540.356 dolara mâlik idi. Senevi masarifı sekiz milyon doları bir 2 geçi- yor idi. Bu rakam'ı ise Collere ile Graduate school, yani edebiyat ve fen fakülteleri e ait olan maaşların o 1.140.062 <adar azim bir mikdara baliğ Shi kar- detmekte ( İaideden değildir, ticaret o mekteplerile Darülfünunu terkip eden sair müesse- seler dahil olmayıp bu ların da maaş- ları takriben ona müsavi bir meblâğa varır, akat bir nokta varki b ikide daha ziyade dikkate şayandır. oda Darülfünuna her se e vaki ola, atiy- yeler ve yeni yeni vasiyetleris bıraki- lan paral rdır. 1025-1026 . senesi ivin bütçenin bir faslında 7 milyona yakın bir meblağ mukayyet bulun .yor. Hem- de bu rakamda “ darülfünunun maili hidematını tevsi için, vaki olmuş olan hususi davet ve müracaat netice: sinde toplanıl 15 olan mebalığ dahil değildir. Bu da bir az evel sel- tiğim Bus ness Sehool ile Fogg mü- zesi ve kimya labor-tuarla ının inşası için idi: Talep edilen meblağ 10 mil- yon dolar kalar azm bir rakam teş kil ediyordu. Bu parayı Zahmetsizce buldular. Business Sıhoolin inşasi için Newyork şehrinden George F. Baker isminde bir banker tek başına yalnız beş milyon dolar vermiştir ki bütün masarıfa kifayet edecek ıadde- de id. Bu atiyei nasıl yapmış ol- duğu hakkında pek hoş bir hikâye an- latiyorlar ki tam Amerikalilara layiktir. Mumaileyhten mecmun yedi mily na balığ ola ak olan umumi masarıla iştirak etmesi rica edildi ve şayet ya- Inız 500.000 dolar verecek olusa bunun mucibi sendet olacağı ME ima olundu. Cevaben: “Teessül ede m, dedi: size 300,000 dolar di e Ve tebessüm ede- rek şunu ilâve etti: “Lâkin beş mil- memnuniyetle şad resmi icra olunduğu gün M. Baker

Bu sayıdan diğer sayfalar: