18 Temmuz 1934 Tarihli Milliyet Gazetesi Sayfa 7

18 Temmuz 1934 tarihli Milliyet Gazetesi Sayfa 7
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Sergi bugün açılıyor EY 'u seneki Yerli Mallar sergisi geçen nelerdeki sergilerden çok üstündür üşat resmini Kâzım vekil ile Celâl B.j Mili sanayi birliğinin seneler- çeri muvaffakıyetle devam et- “Şi ve memleket iktisadiyatı zi mühim bir rol oynamak İçen Yerli mallar sergilerinin ıncısı buğün saat 16 da a alıyor, im Yerli mallar sergisinde kü i Tesmini yapmağı, bundan ey - ki sergilevin küşat resimlerini Bmuş olan Büyük Millet Meclisi isi Kâzım Paşa Hazretleri üt. Ea buyurmuşlardır. ün gece sabaha ka, i e büyük bir faaliyetle a sn ikmaline çalışılmıştı. Bucün rginin açılmasına karlar hı Em San kalmamasına çalışılmakta, Geçen senel, emmel olatı b; at resmine b; iz bando, lerden daha çok mü u seneki serginin kü | 'ugün saat 16 da de. mun İstiklâl ii. AŞİL manaya ZLE ilklâl marşını mü | ) Beri he iseri Na; | bir nutuk terli mallar sergisi Piin bir senelij, fi hakkını sana- işaf ve Faaliye- lere izahat ve- k ink la davetli ve bütün sergi dilerek gezile m Ziyaretinin so eiserliği dairesin - üfede davetliler i dilecektir. beri “devam eden | SİMA sağı takip e tir, Pavyonl la: bunda 4 Pe hazırlanan az ve ikram e Günlerden b faaliyetin “ z k dolayızile bir muh; im <7Erli mallar sergisini ç ira a Nuri Beya e “ında malümat 5 'umaileyh, demistir Mn 15 Münce yerli mali miştir. li mallar yeigisi — Müessese müstesna 5men kemiyet ”. beşinci yerli iyanah utbolcular geldi 3 Başa 1 inci sahifedey klübü ryan l İyasetinde : le ini en Profesyonel klöplerinden mi e Kİ takma begüm i, Peri Avastur “i OYuncul, > m lk maca 20 dem SE itleri sa re Maç 17,30 iliş tak slav federaşya rafından d İSTAANBY, Yugo rasyonu ta- sonra ter. Serbian Sa Gmektedin yem“ hayeri Yal Denizcilik b, 1700 mürabakaları yetime ; Pş. Hz. yapacak, küşatta Baş- n bulunmaları da muhtemel rak adedi geçen seneden fazladır. Bu fazlalık beş senedenberi de - vam eden sergilerimi: halk üze- inde teveccühkâr bir rağebt uyan ırması, âyni zamanda sergi satış larında müstahsillerimizin maddi menfaatten ziyade yerli malları - Bın nefaset ve mükemmieliyetini halka tanıtmak ve maddi bir ee le bu teveccühün tenmiyesini & min gayesinden ileri gelmektedir. Zannediyorum ki senelerdenberi yapmakta olduğumuz ve iktidarı - mız nisbetinde muntazam olnuasr- na çalıştığımız yerli mallar sergi- leri bütün Türkiye muhitinde miis bet akisler uyandırmış, mmtaka mmtaka yerli mallar sergisi açıl - mak suretile milli mamulâtın sürü mü gayesi elde edilmiştir. Milli istihsalin kuvvetli istih - lâk membaları bulması ithr'it eş- yatınm şayanı hayret derecede te nezzülünü intaç etmiş ve Türk pa Yasının kıymetine ithalât noksan- hiğile hayli kuvvet vermiştir. Sene vi 250 milyon liraya yaklaşan it - halât mikdarının son sene 90 mil- yoha inmesi 160 milyon Türk lira smmm ana vatanda kalması gibi milli iktısat noktasından memle - kete mühim bir zafer temin etmiş tir. Artık her nevi ihtiyacımızı memlekette bulmaya kendi serma yemiz, sayimiz ve zekâmızla may- dana çıkarmağa azimle başladık. Ve bu yolda kuvvetle ilerileyoruz. Tesisine başlanılan büyük fabri - kalar faaliyete geçtiği zaman ar - tık başka bir diyarın smai varlığı- na ihtiyacımız bile kalmıyacaktır. En büyük milletlerin iktısadi sar- sıntıları hâlâ devam edip durmak ta iken bizim bugünkü ziyetimiz hepimi lecek bir muvaffakıyettir ve bu- günkü muvaffak netice münhası - ran büyüklerimizin eseridir. Kuşadası hâdisesi (Başi 1 inci sahifede)) de Türk hükümetile — görüşmek için talimat almıştır, Sir John Simon, Türkiye büyük el- Göninin tafsilât aldığını ve yim hariciye nezaretine bildirdiğini ve far kat bunları şimdikk arzedemiyeceğini ilâve etmiş ve kazazedelerin ailelerine muhabbet izhar etmek suretile hâdise hakkındaki kendi toessürlerine avam kamarasmın da iştirak o eyleyeceğini söyliyerek sözlerini bitirmiştir. Sir John Simon mütemmim bir #- ale verdiği cevapta sandalın memnu rumlakada bulunmadığı halkında kat'i bir şey söyliyemiyeceğini ve doğruluğu kabili itiraz olabilecek beyanatta bulun- manm şayanı arzu bulunmadığı ifade etmiştir. Kn a ei GER Mısır tahvilatı keşidesi KAHİRE, 17 (A.A.) — Yüz. de 3 faizli ikramiyeli Mısır kredi fonsiye tahvillerinin dünkü çekili- şinde: 1886 senesi © tahvillerinden 55.596 numaralı tahvil | 50.000, 1903 senesi tahvillerinden 727.593 pumaralı tahvil 50.000, 1911 se- nesi tahvillerinden 324,358 numa- ralı tahvil 100.000 frank ikramiye kazanmışlardır. Roosevelt'ten beklenen ümit suya düşüyor VAŞİNGTON, 17 (A.A.) — Amerika birleşik hükümetleri ti- caret odası, Vaşingtonda intişar eden bir ticari o mecmuada, M. Rooseveltten beklenen ümitlere tnğmen, 1937 senesinden evvel bütçenin mütevazin ol şüpheli bulunduğunu çünkü büt- çe tahminlerinin dalma © fevkine çıkan ve bu suretle yeni istikraz- lara yol açacak olan masrafların szaltılmadığını bildirmektedir. İtalyada askerliğe hazırlık ROMA, 17 (A.A.) — Askerli | ğe hazırlama kurslarınm müddeti Z seneden üç seneye çıkarılmış- tr, Gençler, askerliğe 21 yaşında Sağrılacaklardır. Mecburi olan as- kerliğe hazırlanma gençlerin 18 ya $ına girdikleri senenin teşriniev - zel ayının birinci günü başlıyacak- ir, Alman ticareti BERLİN, 17 (A.A) — AL manya, haziran ayı zarfında 377 milyon mark kıymetinde Yapmıştır. Buna mukabil ayni ay zarfın- daki ihracatı yalnız 339 milyon olmüştur, Bu suretle bir ay zarfında 38 milyon marklık bir ithalâ - Mb vali balm. İ ithalât | Sıvasta çifte minare Selçukilerden kalan bu kıymetli eser en canlı sanat eserlerinden biridir SIVAS, (Milliyett) — Sıvasta Selçukların bırakmış olduğu en kıy, metli eserlerden birisi de İsmet pa şa ilkmektebinin işgalinde bulunar çifte minaredir. Bu (omektubumla “Mulliyet,, okurlara bunun tarihi hakkında biraz izahat vermek isti- yorum... Vezir Şemsettin medresesi diye tanınan ve halk arasında alelumum çifte minare veyahut ta sadece dr- rülhadis diye anılan burası yeni ha- yat sineması civarında ve şilaiye medresesi karşısındadır. Çifte mi- nare isminden de anlaşılacağı veç hile kapısının iki yanında iki mi- Dare vardı, Medresenin içeri kı sımları zamanla yıkılmış ve bugün eski bakayası kalmamıştır. İsmet paşa mektebinin bulundu. ğu yer sconradan çiftet minarclere ilâve edilmiştir. Minarenin kapısı ve yanlarmda lunan tertibat akıllara cüret ve recek Kadar güzeldir. Minavelerin duyanları harici tesirlerden vc 7a- işi imi in bir kısmı düşmüş ve etimiştir. Mınare- lerden bir tanesinin (resimde görül düğü veçhile) şerifesi yıkılmıştır. Medi esenin cephesi çok güzeldir. Burası eskiden © askeri rüşlye idi 19332 ten sonra ilkmektep olarak kullanılmaktadır. Bu mtdrese (670) hicri senesin- de yapılmıştır. Bu da Sıvasta mev- cut medreselerden Büruciye ve Sa- ciye medreseleri gibi (bunlardan da bahsedeceğim) Üçüncü Giyaset- tin Keyhüsrev zamana aittir. “Medrese sahibi mevcut kitabe- de kendisini sahibi âzam yani baş- vekil ve gene ayni manada sahibül divan olarak zikrettiriyor. Bundan başka kitabedeki Şem- süddünya Veddin ve Haldullah ta- birlerinin kullanılması ve Büruci- ye ve Saciye medreselerinde oldu- ğu gibi hükümdar isminin zikredil. memesi nazarı dikkati caliptir. Malüm olduğu üzere hükümdar. lar eddünya veddin terkibini isti- mal ederler. Şimdiye kadar gördü- ğümüz kitabelerde £ haldullahud devle duası ancak hükümdarlar için müstameldir. Medrese yapışı hü kümdarlara mahsus lâkabı istimal etmesi kendisini Selçuk hükümdar- larile hem mertebe addettiğini gös- terir. Gıyaseltini Keyhüsrev sahibi ânâ Fahrettin Ali bile bütün âsa- rırida Fahrettin veddin terkibini kul lanmıştır, (1) çifte minareyi vücu da getirenin Şemsettin Mehmet oldu ğu ileri sürülen — fikirler arasında en kuvvetlisidir. Şemsettin Mehmet takriben 658 yılında 4 üncü Kr kç Arslan O zamanından itibaren 683 hicri tarihe tesadüf eden zama na kadan yaşamıştır. “İbni Yibi,, Selçukname adlı eserinde Şemset- tin Mehmet Süleyman pervanenin katli esnasında sahibi divan olarak göstetrilmekte idi. Şemsettin Mehmet kuvvetli bir idareci olduğu kadar şiir sahasmda da eserlerile kendisini tanıtmağa Yukarı Boğazda Tenezzüh Şirketi Hayriyeden: p“ l | Çifte minare çalışan bir sahiat olduğu vesikalar la anlaşiıryor.. Pervane Süleyma- nın katlinden o kadar fazla müte- essin olmuş ki kendisinin içten ge- len acılarını mısralarma vererek bir iki beyit şiir de söylemiştir. Şemset tin Mehemt o zaman o Anadoluda isyan eden asileri idaresine alma- ğa mecbur kalmıştır. Gene tarih sayfalarında yazıldı. ğına göre Şemsettin Mehmedin Gı- yasettin Keyhüsrev zavanımda vu- kubulan “hicri,, o Cemri vakasmı mütcakıben İlhani hükümdarı tara fından maiyeti ile Anadoluya gön- derilerek Selçukların - İlhanilere vermekte olduğu vergilerin mülera kim kısmının tasfiyesine ve Anado- lu aşayişini düzeltmeye memur e dildiği yazılanlan arasındadır. Şemsettin Mehmett İlhaniler ta- | rafından mevkiini muhafaza etmek #artile birçok yıllar idare makine- sinin başımda bulundu. Ve birçok isler yapmağa muvaffak oldu. Şem- settin Mehmet vefat ettikten sonra idare ettiği işler o bozulmaya yüz tutacağı aşikâr o görünüyordu. Ve böylece oldu. İşte yukamda Şemsettin Mehinet hakkında bir fikir verdim zannede- rim, Şemsettin o Mehmedin bu öl- mez eseri çok kuvvetli bir sanat de- hasınm yetişemiyeceği bir varlık. tr. Karşıdan minareler ve yan taraf-| taki oyma sanatlarma bakıldıkça kelplerde öyle canalıcı izler bırakı- yor Çok orijinal bir kudreti haiz olan bu eserler; Mareşal Moltkeyi sev- giye ve bunlar hakkındaki ihtisss- larını toplamağa haklı bir surette sevkettiği ne kadar dikkatle bakı- lırsa o kadar iyi anlaşılıyor. (1) Sıvas şehri: Ridvan Nakit İsmail Hakkı beyler. | kabul ve teslim edilen azim Kayseri dokuma fabrikası gün geçtikçe yükseliyor Fabrika yedi kısımdan ibaret olacak ve mukavele müddetinden evel bitirilecek KAYSERİ, (Müliyet) — Mem- | leketimiz Cümburiyet Hükümeti - nin en feyizli ve kudretli icraatın- dan biri ve birincisi sayılmıya lâ- yk olan hiç şüphesiz (Kayseri do- kuma fabrikası) mın inşası mese - lesidir. z Yalnız ham mal yetiştiren bir memleket diye tanınan vatanımızı kısa bir zamanda yakın bir (ati) de muhakkak mamül eşya yapan bir memleket haline getireceğiz. Türkün bütün cihan tarafmdan rlığı bu neticeyi vermek için en kuvvet- li bir delildir. Kayseri muhit ve şe- rait itibarile dokumacılığa en mü- sait vaziyette bulunan bir yerdir. İnkişaf sahasını bulacağı gö nünde tutulan şehirin şimal tarafın- da şimendifer istasyonuna çok ya- kın bir mahalde Karpuzatan namı İ ile maruf bir su mıntakasının yakı- nında ve Kayseriyi o Boğazlıyan, Yozgada bağlıyan şosenin hemen kenarda 345920 metre murabi ârazi Sümer Bank tarafından timlâk edilerek fabrika mahalli o- larak tefrik edildiği günden itiba- “ren faaliyet başladı. 20 mayıs 1934 tarihinde Başv kil Ismet Paşa Hazretleri ile Nafi» a Vekili Ali ve Iktısat Vekili Mah- mut Celâl Beyler ile sair zevat bu sahayı dolduran b'r halk kütlesi huzurile fabrika binasının temelat- ma merasimi yapılırken bütün göz“ ler inşaat müteahhidi Abdurrah - | man Naci ve onun kıymetli arka - | daşt betonarma mütehasısı (o Arif Hikmet Beyde idi. Bu iki kıymetli zat bu siyasetin tahakkukunu can- dan arzu eylediklerini samimiyetle izhar ettikleri gibi Başvekil Paşa Hazretlerinin sualine cevâben de fabrika binasının taahhüt edilen müddetten evvel behemehal ikmal edileceğini ayrıca vaat ve taahhüt etmişlerdir. Fabrikanm inşaat yürüyüşü yakından takip edip efkârrumumi- yeyi de tatmin eylemeyi faydalı bu larak fabrika mahallini ziyaretle malümat aldım. Tam beş saat de- vam eden tetkikatın neticesini ar. zeylemeyi faydalı buldum: Fabrika inşaatının aksamı: Fabrika tam yedi kısımdan iba- rettir. 1 — Kumaş dokuma kısmı (asıl fabrika). 2 -— Mamül ve gayrimamül am- barı, 3 — Tamirat atölyesi. 4 — Kuvveimuharrike santrali. 6 — Su deposu. 6 — Kimyevi mmtaka başı, 7 — Su kuyuları ve tulumba da- iresi, Bu yedi kısmın inşaatı mukavele mucibince tam sekiz ayda bitecek- tir. İhale 8 nisan 1934 tarihinde ya pilmş ve mukavele 10 nisan 1934 tarihinde imzalanmış, filen işe 20 visan 1934 tarihinde başlanmıştır. Sümer Bank ile yapılan mukavele. ye göre bir mesai cetveli ihzar edil miş ve bundan her ay nihayetinde inşası ikmal edilmiş olması mat - İ Jüp olan aksam ayrr ayrı gösteril. İ mi İnşaatın seyri hakkında tama - Güzel boğazı Kavaklara kadar her Istanbullu tanır. Kavaklardan sonra yavaş yavaş genişliyen ve azametli Karadenize dayanan bir kasım daha vardır ki halkımız çoğu bilmez. Büyük Liman, Poyraz Limanı gibi eşsiz yerleri ve güzellikleri taşıyan bu. parçayı ve Kara- denizin nihayetsiz yayılıp büyüyüşünü göstermek ve bir kaç saatlık serin ve bedayile dolu bir gezinti yaptırmak işin Şirketi Hayriye Cuma ve Pazar günleri tenezzüh seferleri tertip etmiştir. Cuma günleri 14,30 ve 16 ds, rüden kalkacak olan vapurlarla bu seferler yapılacaktır. Pazar günleri 14,30 da Köp- Cumaları 14,30 da kalan vapur Rumelikavağından, 16 da kalkan vapur Alınkumdan ve Pazarları 14,30 da kalkan vapur Kezalik Altım- kumdan sonra yukarı Boğaz devrini yapacak, Rumeli ve Anadolu Fener lerine kâdar çıkıp Sütlüce iskelesine döneceklerdir. Bu iskeleden bütün Boğaz köylerine ve Köprüye derhal dönüş seferleri vardır. Ba devirler iki sat kadar devam eder. Bu devir için munzam ücret 20) kuruştur. Pasosu olan mektepliler. den on kuruş almacalıtır. Meccani seyahat müsaadesini veren pasolar bu te- nezzühler icin muteber değildir. (1184) 4284 men mutmain olabilmek için şu ka darını söylemek bile kâfi gelecek- | tir Fabrikanın şimendiferle iltisak battı en mühim işler arasında olup bunun temmuz nihayetinde bitmesi matlüp iken bu müddetten iki ay evvel ikmal edildiği görülmüştür. Bize verilen izahata (o göre bütün fabrikanın dahilinden 45526 met- re mikâp inşaattan on bin metre imikâplık kısmı tamamile ikmal e- dilmiştir. Bütün bu işler o mesai programında tayin edilen vaziyet- İten çok ileridedir. Fabrika inşaatından en mühim kısmı hiç şüphesiz asıl bina o - lan fabr'ka, yari dokuma mahalli teşkil etmektelir. 232 metre boyun. da 143 m.etre genişliğinde 9,15 met re yüksekliğinde olan bu binanın şimdiye kadargörülmemiş bir bu- susiyeti de mevcuttur, o Dokuma fabrikalarmda en mühim mesele fahrikanın içine güneş ziyasıma doğrudan doğruya Büluz ve tesir etmemesidir. Rusyada ve mütehassıslar tara- fından tertip olunan plânda bu ci- het en başla olarak nazarıdikkatte tutulmuş ve pencereleri tamamil; şimale nazır olmak üzere (Şet) nas mi verilen bir çatı usulü bulunmuş tur. Resmimizde bu çatı tamamile iarkedilmektedir. Bu kısım inşaaun tekmil beton ayakları konulmuş, heton direkleri için kalıplar dikilmiştir. 870 metre vüksekliğinde olan bu bina hemen hemen bitmek üze- redir. Bu bina dahilinde £ tekmil nakliyat elektrik ile müteharrik va- gonlarla yapılacak. tzhmil ve tah- | Üye işleri tamamıle bina dahilinde icra olunacak, yağmur ve kar faali- yete hiç bir suretle mani olamıya- caktır. Bçüncü bina. — 54 metre boy 38 metre genişlik ve 9,50 O metre yüksekliğinde olan tamirat atölye sidir. Bu kısmın temelleri tama - mile bitmiş olup, betonarme iske- leleri kurulmaktadır. Dördüncü bina. —78 metre boy, genişlik ve 9,50 metre e olan kuvveimuharri. ke santrali Makine temelleri « nin oturtulması için lâzemgelen be ton kazıklar hazırlanmış ve çatıl- İ makta bulunmuştur. Günde 6000 kilovat kudreti elektrikiyeyi haiz bulunacak bü makineler dahi Rüs- yada hazırlanacak ve mütehasıslar ri tarafmdan mahalline konulacak tır, En büyük O kuvveimuharrike santrali olacak olan buradan Kay- seri civarının dahi tenvirat husun- da istifade edeceği muhakkaktır, Geriye kalan su deposu, kimiyevi tasfiye binası ve tulumba delteleri- nin temel hafriyatı da tamamile ik- mal edilmiştir. Burada en çok ehemmiyet Veri- | Jen nokta iltisak'hattı ile mamül ve gayrimamül ambarı olduğun - dan müteahhit Abdurrahman Na- ci Bey burada her gün 561 amele beş beton makinesi çalıştırmak ve günde en az elli ton çimento sar - fetmek suretile hem iltisak hattını vaktinden evvel ikmal #tmiş hem de ambarı ikmal etmek üzere bu- lunmuştur. “Rusyadan gelen maki. neler montaji yapılıncıya (Okadar bu depoda muhafaza edilecektir. Bundan başka (fabrikanın en muhtaç olduğu suyun temin eyliye. ceği saba olan Karpuzatan mevki-. indeki bentlerin inşasına da baş « lanmış olduğundan kurak, çorak 1512 bir sahada bugün görülen kay, naşmanm yarınki hayat için saa - detler bahşedeceğine emin olarak bütün halkımız sonderece alâkadar olmaktadır. Fabrikanın inşaat safhasını ar - kası kesilmeksizin okuyucularımı- za bildirilecektir, , Giresonda yaz MT Bu sene halk serin yayla- ları neden bıraktı? GIRESON, (Mililyet) — Bura | da yaz mevsiminin sıcak günlerini, serin mahallerde geçirmek için bir çok ailelerin yaylalara | gitmeleri adet halindedir. Her sene güz yay bet vesaire gibi yerlere gidilirken bu sene hiçte mutat olmıyan Ş.Ka- rahisar tercih edildi ve şimdiye ka- dar da 65 kadar aile Ş. Karahisara gitti, Zarif çamlarla süslü O ve insan | kalbine sıhhat ve hayat saçan bu | çamlrala mekik çiçeklerinin nefis kokuları ve her tarafı birer şiir o- lan güzel ve cazip manzaralı yay- | lâlarımız varken piresile meşhur | olduğu söylenen ve yalnız kuru har vasından başka makbul bir şeyi ol- mıyan kendisini çıplak bir dağ eteğine yaslamış Karahisarm tercih edilişindeki mana ve hikmet anla- şımamıştır. Bu tercihten yaylâları- mıza mücavir köylerimiz de zarar görümüşlerdir. Bu fakir köylerimiz taze ve içildiği zaman nefis mekik j çiçeği kokan sütlerine, yoğurt ve yumurtalarile güzel kaymaklarına diğer senelerde olduğu gibi müş- | teri bulamamakta ve güzel mah- sullerini satabilmek arzusile beyhus de yere saatlerce yol yürümekte- dirler, 4

Bu sayıdan diğer sayfalar: