4 Ocak 1935 Tarihli Milliyet Gazetesi Sayfa 4

4 Ocak 1935 tarihli Milliyet Gazetesi Sayfa 4
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

#aftan 1 — Laval Roma'da ransız Dişler Bakanı Laval, Barthou'mun ölümü ile şim- diye kadar geri kalan bir iş üzerin de yürümeğe başlamıştır. Fransa-ltalya tin de birleştiği ve ayrıldığı noktalar vardır. Avusturya'nın istiklâlini koru- mak noktasında birleşyorlar. Ancak Halya, Küçük Itilâfı bir dereceye kar dar kendi aleyhine müteveccih telâk- bir onlaşmada rolü olduğunu kabul ekmek istem yor. a sa ile arasında ülrtilf Avunturyu'ümi 'bizditimri ve Gebizli kefalet altıma almacağı gibi, bunu ko fast altma alanlar arasında buluna cak olan Küçük itılâf devletlerinin de hudutları kefalet altma alınsın. Ger- çek böyle bir anlaşma Orta Avrupar yıllardan beri dovam eden budut- zundır, Geçen yıl içinde Sovyet Rus- ya'nın yaptığı gibi. alya bunu yapmağa hazır mıdır? Bunu bugün bilmiyoruz. Ancak bir anlaşma zemini bulunmadıkça La- vaj'in Roma'ya gitmemeğe karar ver- diği malüm olduğuna ve nihayet git mek için yola çıktığına göre, bu mok- ta etrafında bir anlaşmağa varıldığı neticesi çıkabilir. Bununla beraber, bugünler içinde Roma'dan gelen ha- berieri beklemek lâzımdır. 2 — Sar meselesi ar plebisiti için de arada bir hafta on gün kadar bir za- man kaldı. Plebist 13 ikinci kânun pazar günü yapılacaktır. Uluslar Der- neğinin kararile İsveç, Holanda, Ital- ya ve İngiltere askerleri Sar'a gideli bu mıntakada vaziyet hayli sakinleş miştir, Pleb sitin intizam ile yapılaca- ğından şüphe edilemez. Artık Sarın bü- yük bir ekseriyetle Almanya'ya iltihak lehine rey vereceği herkos tarafından kabul edilmektedir. Böyle bir netice- den de barış namma memnun olmak Tâzundır. Çünkü Sar, del, din ve hare baxımından Almandır. Gerçi şimdi bazı Almanlar Hitler aleyhine olduk- larından Sar'ın Maziye Şe kali iltihakı- Bı istemiyebilirler. Ancak Almanlar arasında bir aile kavgasına benzeyen bu .hülâf ortadan kalktıktan sonra Sar'ın Almanya'ya iltihakı zaruret ha- ini alacaktır. Bum. i şimdiden kökünden kesip atmak daha iyidir. Dünya yeni bir Alsas Loren meselesi ile karşılaşmak istemez. 3 — Almanyanın silâhlanması ji; peliz Deer Bakanı Johm Simon, Noel yortularını ge- girmek üzere comubi Fransa'ya gıder ken, Pan ste azacık durdu ve Fransız duğu üğere Almanya dernekten çeki- leceğini 14 teşmmievvel 1933 ilk bildirmişti. Çokilmenin O kat'ileşmesi için aradan iki yıl geçmek lâzımdır. Binaenaleyh 14 birinci teşrin 1935 ta- rihine kadar Almanya geri gelmezse kat'ileşecek demektir. İngiltere de Fransa da Almanya'- nın geri gelmesini istiyorlar. Ve iki yıl içnde vaziyet o kadar değişmiştir ki Almanya'nın Uluslar çe kilmesine amil olan sebeplerin mana- 4 kalmamıştır. Almanya, silâh nokta- smdan müsavatı tanmmadı diye silâh- W'IH tefrika: 59 * “Aliyi yakalayacak... Ve ona bu genç ve zehirlemesine müsaade edemiyeceğini söysüyecekti.,, Kızın asabiyetini Aliye olan de- rin aşkına hamlediyordu. Böyle korkunç bir iddia karşısın- 'da zavallı kız, ne yapacağını şırmış olmalıydı Aşk bu... bel de kendini tutamaz, bile bile ate- şe atılırdı. Ali kizı bir arabaya © bindirdi. Gümrüğün önünden yavaş yavaş Sirkeci garına ulaştılar. Bir banli- yö treni hareket etmek üzere idi. Kız birinci mevki bir kompartima- na binerken lokomotif ilk soluğunu koyuverdi. Ali (o mendilini bir iki kere salladı. Sonra düşünceli adım- larla gar lokantasına girdi. Balkan treninin hareket saatini bekliyen yolcular bütün masaları doldurmuş lardı. Oturacak bir yer bulamaym- ca Ali texnâh basına gitti ensesin- tiöesine bağlı tutmaktadır. Çün eğe rilmiştir. Aylardanberi böyle bir vazi- yet emrivaki olarak kabul edildiğinden Japonyanın hareketi hiç bir tarafta hay» ret uyandırmamıştır. Fakat hayret w- yandıran bir tarafı şudur ki bir taraf. tan Japon sefirleri Vaşimgton ve Lon- drada munhedenin — feshedileceğini bu hükümetlere bildirirken, diğer taraftan da Tokyoda Japon bahriye — nazırınn bunun Japonya tarafından dünya bar- şina yardım © için yapılmış bir hareket olduğunu © söylemesidir. Japonlar “o kadar sulh taraftarıyız ki ellerimizi si- lâhurzlanma mukavelelerile bağlayama - yız,, demek istiyorlar. Hazır ol cen- ge eğer ister isen sulh ve sâlâh sö- zünü Japonlar aynen £ kabul etmişler, sulh taraftarı olduğumuzdan harp ge mileri yapacağız diyorlar, 5 — İtalya - Habeşistan abeşistan « Italya âhtilâğı de- vam ediyor. Habeşistan biri» biri arkası uluslar derneğine yolladığı potalarla Italyanın Habeşistan içlerine doğru yürüyüşünün © raporlarını ver- mektedir. Son verilen bir notada İtal hâlâ ilerlemekte olduklarını, hattâ bir de otomobil yolu yaptıklarını bildirmişlerdir. Italyaya gelince; Musuolini hâlâ tar. een diyor, Oteki taraf, “ilk önce tarziye ve tazminat ver de sonra raber, Habeşistan henüz Italyayı ulus- lar derneğine resmen şikâyet etmiş de- üöldir. Şikâyet ederse, derneğin Mam gurya meselesi çıktığı seralarda olduğu gbi, müşkül bir vaziyette kalacağı şup- hesizdir. Neticede bir şey yapamıyaca- ğı da şimdiden kabul edilebilir. ei dir 6 — Yevtiç kabinesi kuvvetleniyor ugoslavyada Yevtiç kabinesi gittikçe kuvvetleniyor. Ger - çek geçen hafta da anlattığımız. gibi, bu kabine bir fırka kabinesi değildir. Ancak bugün © Yugoslavyadaki fırka vaziyeti hayli karışıktır. Bir milli Yu- goslav fırkası vardır ki bu, kral Alek- #andrın müttehit, mütesanit bir Yugos- lavya yaratmak için kurduğu farka di. Yeni vaziyette bu fırsanm mânâ- #1 kalmamıştır. Diğer fırkalar da res- Müsli: Nölsi Şehap den ayrılmayan Nazmi hemen om yaklaşmıştı. Hademe; —Bir rakı! Derdemez; — Çift olsun! — dedi — mezesi de bol... — Oo... siz misiniz Nazmi Bey? “— Benim ya... — Abidin bey sizi dün ve bugün bir kaç defa sordu. — Nasıl olur? sendün ve bu- gün Büyükadada değil miydin ? — Evet cumadanberi Adada i- dik. Ama ben dün sabah ta bu sa- sabah ta daireye indim. — Güzel.. Tezgâlar rakıları © uzatmıştı; Nazmi kadehini onun o kadehine Öz Türkçe ile Bilmecemiz çektiğimiz kurada birinciliğin Orman mektebi talebesinden Bay Ceçen defaki bilmecemi- zin halledilmiş şekli 1234567891011 NJAlM'UJZ(MA| MRİOL MA'DİF KITMAK'AR Osmanlıca karşılıklarını yazdığımız kelime- lerin öz türkçe karşılıklarını şeklimizin boş hanelerin yerleştirerek kesiniz. ve (Müliyet bilmece memurluğuna) gönderiniz. Doğru halledenler arasında kura çekiyor ve kazanan lara hediyeler veriyoruz. Hal müddeti: Pazat- tesi günü akşama kadardır. Yeni Bilmecemiz 1234567891011 SOLDAN SAĞA — Kolay değil, kuvvet (3) Sarsam. (5) 2 Ali, ein şakkat 2, Bizde de- 3. Çek değil 2. ml bir evla & oyva 3, rabıt edatı Kai e ee KB ED bayım, dam & 1. Kehle (3) Mabet edatı 2. YUKARDAN AŞAĞI 1 — Tavla oyununda bulunur (34. Şalaal mevsimi & Yama 2. İman, kanani & 4— Him 5 — Nola 2. Akar bir sw 5 Nota 2. s alâler,, Hiddet 3, Valide 3 Bap & men lilmiş 'evtiç'in yaptığı i- timat kazanmış alk ila bir bü. kümet teşkil etmek olmuştur. Esasen kendisi de fırın » adamı değil, Hattâ mebus ta değildir. Fırkası içine aldığı aahsiyetlerden bir kısmı eski forkalara mensuptur. Bunlar arasında Sırp Ra- dikal fırkasma mensup olan Stoyadi- noviçin hükümete (girmesini bu fırka resmen tasvip etmiştir. Milli Yugoslav fırkasının da yeni kabineye muhalefet etmeğe cesaret edemiyeceği | anlaşılı yor. Bununla beraber, Yevtiç kabinesi” nin daha müstakar bir kuruma geçmek için bir istihale kabinesi olduğu hak- kmda kanaat vardır. Belki bunda da Yevtiç en başlı rolü oynıyacaktır, Fa kat Yugoslavyanın iç politikası | vazi- yeti henüz tamamile durulmamıştır. ve a 7 — Rasya'daki idamlar oxyet Rusyada Kirof'un katli. le husule gelen o galeyan on üç suikastçinin idamile azacık sakin- leşti, Sovyet Liderinin katli etrafında- ki tahkikat bunun çok dallı budaklı ol dağa ve Troçki, Zinovief ve Kame- gibi eski bolşeviklerin muhalefet- ee kadar dayandığını göstermiştir. — dedi ve bir yu- Sonra gırtlağını yakan alkolün şiddetinde gözleri yaşarır gibi ho- murdandı. — Abidin beyi bir tarafa bıra. kalım. Sen nasıl bir genç kızı alıp , Adada günlerce beraber kalabili- yorsun? — Neye kalamıyacak mışım? — Açık konuşalım... senin yap- tığına düpedüz cinayet derler... — Aman neler söyliyorsun Naz- mi bey... — Evet.. pist! tezgâhçr.. İki rakı daha. sun? — O günden sonra üç defa daha gittim. Muntazam devam ediyo- rum. — Peki doktorun söylediklerine neden kulak © asmıyorsun? Yazık değil mi ya? Bu genç kıza da bu- Alinin birdenbire o kadar güle- ceği tuttu ki, az kalsın boğulacak- te. . doktora gidiyor mu. — Aman bey... sus, susl — de di — Ona bir şey olmaz. — Hele iç şu rakımı dai. şerefi- nel Öz dilimizle | Tan yeri ağarıyor! Sözlük üzerindeki çalışmaların ilerlediğini sevinçle öğreniyoruz. Türkçenin çatısını yeniden kurmak | işi kendilerine verilenler, dilimiz- de yer edecek kelimeleri, bir da- ha değişmemek üzere bize bellete- ceklerdir. Artık önüne gelen, eline yazga- & alarak, gelişigüzel söz uydurma ğa kalkışamayacaktır. Her ne ka- dar, ilk günlerin hızı arasında, bir takım kelimelere, kendiliğimizden | can vermek istedik. Ancak, bu ilk hız, suların büyük fırtınalarda bu- lanmasına benziyordu. Bulana bu- lana en sonunda durulmağa yüz ta- tunca, biz de yavaş yavaş kendimi- ze gelmeğe başladık. Dilimizin özüne “karışmış, klişe olmuş kelimeleri oradan o çıkarıp yerlerine, Türk dilinin varlığına ay kırı ses veren sözleri koymanın bir yararlığı yoktu. Netekim, “her, hep, şey, kelime,, gibi bir takım sözlerin t5-hçe ola- rak ele alınması da gösterir ki, ilk günlerin karışıklığından, anlaşa - mamazlığından kurtuluyoruz. “Tarama dergisi, karanlık dil yolumuzun üstüne çıkan ilk ışıktı. Bu ışık, bizi düşmekten kurtardı. Fakat, şimdi bakıyoruz ki tan yeri ağarıyor. Aydınlığa doğra gidiyoruz. Der- giyi elimizde bir fener gibi tutma- ğa sebep kalmadı. Yeni sözlük; dil yolunu büsbü- tün aydınlattığı gün, tarama der. gisi de, devrimlerimizi gösteren müzede yerini alacaktır, Dil biliminde varlık gösterenleri. mizin, önlerinde açılan yeni alan (saha)da, bizi yormadan, ardları sıra sürükleyeceklerine kimsenin işkili kalmasın! M. Salâhaddin GÜNGÖR — baca — Pay ve bir deniz adı 4. Parlak değil 3 — Emare, ener 2. Afrikada bir mahir 3. cüretkâr 4 Bu muhalefet, sön on yer hâdiseleri hatırlayanlarca malüm olduğu üzere, Stalin'in komünistlik prensiplerinden ayrılarak idaresi maslahat siyaseti takip etmekte olduğu hakkındaki (o iddiadan şıkıyordu. Troçki, Zinovief ve Kame mef'e göre, Sovyet Rusyadaki idare Le- nin'in kurmak istediği komünizm de- ğildir, Bu itibarla Oo muhalefet bugün Sovyet Rusyadaki rejimi Ortodoks Ko- münizm prensiplerinin hudutları içine davet etmektedir. Yani (o Rusyada ko- münistliğin kuruluşundan on gır yl sonra komünistliği tekrar kurmak için bir harekettir, Ancak bütün Rusya Stalin'in arka- smdadır. Bir taraftan Japonya (ağzını açmış, diğer tatilin Almanya ve Le. histanm hırsları kabarmış, Ukraynada da milliyetperverlik hareketi alıp yü- rümek istidadı göstermiş iken, Rus balkı çok müteyakkız olmak mecburi- yetindedir. Söylemeğe hacet yoktur ki Türk milletinin bütün sempatisi Sovyet halkı ve onu temsil eden Stalin iledir, Bunun içindir ki Sovyet Rusyayı zayıf. Jatabilecek olan bu kımıldanmanın kö- künden kazınması Sovyetler kadar bize de bir emniyet hissi vermiştir. A. Şükrü ESMER emek siz bundan telâşa düş tünüz. Keşki Nazmi beyciğim bu telâşa bundan iki ay evvel benim için düşseydiniz de gençliğim mah volmasaydı! — O zaman düşüp kaldığın pis karıyı görseydim, elbet kulağını bükerdim. Ali acı acı güldü: — Büyük söylemeyin.. çünkü a pek anlayamıyorsu- Duz. — ye ip ğer anlamış olsaydmız.. pisti ee daha! Evet Nazmi Bey... Eğer anlamış o olsaydınız... Fahrünnisanm nmasından korkmazdınız.. — Muammalı konuşuyorsun... — Apaçık söyliyorum.. Nazmi beyi berim felâketime sebep — Ni diyorsun ? Nazmi ağzı açık kalmıştı. Bir tek kelime fazla söylemedi, ne de Ali- nin başka sözlerini dinledi hesabr gördü, gardan çıktı. Sersem sersem yürürken saati- ne baktı. Sekiz buçuğu geçiyordu: — Tereza çoktan evine gitmiş-- tir... — diye söylendi — keşki Ada- da bea «Sri Mariyi kimle, nasıl çağırtabiliri; ÜR isi Diğ İBüğüzİN'RL EK Maamimmla BRİGİTTE HELM - PİERRE BLANCHARD ALTIN Sinema tekniğinin ölmez bir eseri. FRANSIZCA SÖZLÜ U.F.A. Bugün saat ilde tenrilâtlı matine TARZAN SR ve SEVGİLİSİ Miu Bu harikalar filmini görebik meniz için ii li BUGÜN İPEK Siasmavıza koşunuz. Proğram yarın akşam değimesktir. İM Turkuaz Müdiriyeti altında 6 Kümunusani Pazar günü Bayram ve Rus Noeli GALA SUVARESİ alarös taam 200 kuruş etile Bugünkü program Tarışık'ımusiki, plâk. 18, Çay vw Oil Ga 'katliyandan nakil, 1920, Çocuk hikâ ij 20, Bayan Sabahat le, 200 Navayen hitar kadaşları, 21, Keman Solo Viyolonist Nej 21,20, Sem haberler » salar, 71,30 Radyo orkestrası. 22 Radyo caz Asrm umdesi “ MİLLİYET” tir. RR Türkiye içim Hariç için LE LK llinaz.— Müddeti geçen münhalar 10 kuruştur.— Gasate ve galaya pit geler. için müdüriyene müz edilir. Gazetemiz ilânların mas's- 18,15: Oda musiki yene hancer. Slzler, 03 — Aktünlile. 20,30: Dans plâkları Mi. 21,16: Filârmeni tarafından senfemik kon ser. 23,8 Şiirler. 23/40: Reklim, 24,05: Dans 031 Kr KÖNİGSBER G2 17: Plâk, 18: Muhtelif, 20,10: Piyano. - ke- man konseri, 20,3: Şiirler, 21: Haberler. 21,101 Mozarum #Kigoren hochnelt uaporam. 23: Ha- barlar, 23,30; Gece konseri, İiyetini kabul etse, , 688 Kir. BELGRAT, AT. 1945: Plik, — Reklâmlar. 20/05; Plik. Ha berler. 20,30; Milli neşriyat. 2İ: Opera par çaları 2130: Zagreplen makil 23; Haberler. 2320; Yabanc merkezlerden sakil. de 740 Km. MUNİ MH, 405 m. kimlerimizdendi. Kederdide ailesine ta- ziyetlerimizi beyan ederiz. e — Hafit musiki. 21: Haberler. 21,0: Neşali meş» riyat, 2235, Virtüz piyana musikisi. Z5; Har berler. 2330: Musiki parçaları, 24 Hafif oc kostra konseri, isimli #keç, 20,40: Plâk, 21: Haberler. Zi,İ0: Radyo orkestra. 23: Habarlar. 25,20: Dans. 638 Kh. PRAG, 437m. 18; Kuartet konseri, 19: Sözler. 18,10: Ame le. 19,20; Almanca meşriyati haberler. 20,10: Romanı havaları, 20,30: o Dans 21; Kuartet 21.30, Sözler. 22: Jeremlas bandoru. 235; Haberler. 23,15: Plâk. — Rusça haberler. 802 Khz. MOSKOVA, (Stalin) 361 m. 17: Konser. 18,30: Çocuk neşriyatı 19301 Amele tarafından konser (Balaliyka konseri. ) 22, Dans ve karışık konser. 788 Khz LETPZIG, Söz m. 850 Küs. BRESLAU,316m. 17: Radyo orkestrmsu — Sözler, 204 Dis dersi Heiliyen Kösüye init ihrem Star, isimli noel oyunu. 20,40; Sözler. 21,10: Plik. (Kısa haberler.) 22101 Kuartet, 23,10: Haberler, 23; 35: Dans, 178 Kiz, MOSKOVA,IId m. 1730, Sözler, 18,30; Kısılerödu işle kombat 19/30: “YENİ TÜRKİYE, isimli konferans. 21: Çek muse 225 Muhtelif dillerle konfe- PARİS, (Kisa dalga) 18 m. 68 K. nakli, İsberler. 15,304 İm İN, 386 m, 17; Orkestra. — 19,30: Richard Stramssum inden yarkılar. 20: Mizah. 2040: Haber- 'Ein Hauptmann erobert das Buck, 'eni Alman besteleri, 23: Haberler, 25:301 Theodor Fontanesln hayatı m 845 Kh. BUDAPEŞTE,S30 18: Spor. 1840; Cimbal konseri 18.16: Stem mografi 18/40: Spor. 20: Gitar o musikisi, Zir Kos . 2130; Keman konseri, 22,15: Ha- barlar, öğ ide Opera orkestrası, 2üğm: Pil 1195 Ks. FRANKFURT, 281 m. 17: Hafif musiki, 194 Çocuk. — Sözler. 18, 50: Eğlenceli parçalar. 2i: Haberler. vesire. 21,40: Orkestra konsöri, 23: Haberler, 2,301 Spor. 24: Neyeli skeç. 1» öz Suttarattan. 574 Kb. STUTTGART, S2 öm, 17: Radyo orkestrası. 18/30: Şarkılar, 184 Sözler. 19,30: Dans plâklar. (1945 Sean, KE VEYA 807 m. 20: Hamberg'tan 23: Haberler, 21,18: Karışık 18,20: Amerikan o musikisi, 19,10: Spor. — | 22; Dana musikisi, 23: Haberler, 23,184 904 Khz. HAMBURG, 3iZm. 23,30: Plik. 24, Hamburgdan 1 « 3 gene 18,45: Çocuk. 19: çok acıkmıştı. Lokantalarılan birl- ne daldı. zler. — Haberler. 20; — > oğul a ği — diye bağırdı — Nasıl evlât te. nezzühünden memnunsun ya.. Ağzında bir kürdan elleri arlı- — Evet beybaba... sında, dalgm dalgm emini ne — Ooh oh.. çok güzel, şüphesiz geldiği zaman sokak kapısını ara- | istirahat istiyorsun, hakkın- İsk buldu. e girince ahçı kadı | dır yavrum.. nın sesini işitti Ve göz kırparak ilâ: li Nazmi Beyi kapıyı kapamayınız — Yeli ahit eee 7 “Neye? çe sa — Ayşe bakkala gitti. beyin mi- | © Misafirleri başile safirleri var. sonra üçüncü kata Nazmi, — Yaa... pekâlâ... odasma girerken, sesi Ahçı kadında bu gece yaltaklan-| hâla söyleniyordu. mak için fırsat bekliyen bir insan hali vardı. Diz çöktü. Gencin kun- duralarmı silmek istedi; — Mersi... bırak... bırak! — İstemez dedim a... Nazmi durmıyor, yürüyor, o da emekliyerek muttasıl bezi kundura- larma sürüyor ve söyleniyordu: lık var işte... bu çocuğa fazla düş | künüm. Zeki efendim, e Kapıyı kapadı. Elektriği yakm- ca ağzından, hiç istemediği halde sunturlu bir küfür fırladı. Masası- nm üstü allak bullak olmuştu. — a hir m mı? yüksek yer. ki., ir saman yağma ie ağzınıza lâyık... birer indi: yararak egeli sizi i . İ rer indirdi. Sonra z le çare ki yemek yedim ah. kâğıtları toplamağa başladı. Fakat henüiz bir sarı, bir kırmızı birde beyaz mektup kâğıdı almıştı ki; — Vay canıma! — dedi — bu ne benzeyiş! - Bitmedi — * —Vah vadi!. yarn yersin paşa. Babası iki üç misafirile, ikinci katl ofada ha babam ba çakar

Bu sayıdan diğer sayfalar: