18 Mayıs 1933 Tarihli Servetifunun (Uyanış) Dergisi Sayfa 19

18 Mayıs 1933 tarihli Servetifunun (Uyanış) Dergisi Sayfa 19
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

SERVET'FÜNUN No.1918—233 LI. Pirandello: IV Hanri Tercüme eden: Şemsi Palip ÜÇ PERDELİK FACIA İKİNCİ PERDE BELCREDİ (Sağdaki kapının deliğinden 'bir müddet dişarısını gözetlediklen sonra) İşte, işte! Gelmeğe hazırlanıyorla... z DI NOLLI Geliyorlar mı 1... BELCREDİ Galiba o da beraber gelmek istiyor.. işte oda... Evet, evet, DI NOLLI Öyleyse biz çekilelim! Hemen gidelim! (Cukmadan emel Bertoldo'ya dönerek) siz burada kalın! BERTOLDO Kalayım mı? a cevap vermeden Di Nohii, Frida ve Belcredi dipteki ka- pıdan aceleyle çıkarlar, Bertoldo'yu şaşkın bir halde bitalırlar. Sağdaki kapı açılır ve evvelâ LANDOLFO girer, derhal bir reve- ranş yapar, sonra DONNA MATILDE birinci perdede oldğu gibi mantosunu giymiş ve başında taç olduğu halde görünür, DOK- TOR da Cluny Başrahibi kıyafetindedir; IV HANRİ fonlarım ara- sındadır. imperator elbisesi giymiştir; nihayet ORDULFO ve ARI- ALDO girerler. IV HANRİ (Taht salonuda başlamış olduğu farzedilen birmü- nakaşaya devam ederek) Size sorarım: ben nasıl kur- naz olabilirim ? Herkes beni inatçı zannediyor... DOKTOR Hayır, hayır, ne inatçısı ? Asla, asla! IV HANRİ (memnun, tebessüm ederek) O halde, size göre, hakikaten kurnazım, öyle mi? DOKTOR Hayır, hayır, ne inatçı, ne de kurnazsınız! IV HANRİ (durur ve, nezaketle fakat ayni zamanda istihza öle, bu iki şeyin beraber bulumamıyacakları ima eder bir suretle, yüksek sesle) Monsinyor | Şayet, size göre, inatçılık, kurnazlıkla beraber bulunabilecek bir kusur değilse, öyle ümit ediyordum ki, henim inatçı olmadığımı söylemekle, hiç olmazsa biraz kurnaz olduğumu kabul edecektiniz. Sizi temin ederim ki buna çok ihtiyacım var ! Fakat, kur- nazlığı tamamile kendinize almak istiyorsanız... DOKTOR Oo! Nasıl! Ben mi? Beni kurnaz mı zannediyor- sunuz ? IV HANRİ Hayır, Monsinyor ! Ne diyorsunuz ! Hiç te öyle gö- rünmüyorsunuz! (Donna Matilde Je konuşmak için sözü keserek) müsaade eder misiniz, burada, ayrılmadan evvel Düşes Hazretlerine bir kelime söyliyeyim. (Onu ark bir kenara çekır ti çok gizli birşey söylüyormuş gibi endişeyle ona sorar) Kızınız sizin için hakikaten çok mu kiymetlidir ? DONNA MATILDE (şaşırarak Elbette, tabii... IV HANRİ Ona karşı yapmış olduğum kabahatleri bütün aş- kımla bütün sadakatimle unutturmamı ister misiniz ? Yeter ki, düşmanlarımın bana isnat ettikleri fena şey- lere inanmış olmayasınız DONNA MATILDE Hayır, hayır : ben bunlara hiç inanmıyorum: hiç inanmıyorum... IV HANRİ Peki, öyleyse, istiyor musunuz ? DONNA MATILDE (ayni tarzda) Neyi ? IV HANRİ Kızınız tekrar sevmemi. (Ona bakar ve ayni zaman, da bir tenbih ve korku ifade edenn bir sesle, derhal üldve eder), Toscan Markizinin dostu olmayın, onun dostu olmayın | DONNA MATILDE Fakat sizi temin ederim ki sizi affetmesi için o da bizden az yalvarmadı.... IV HANRİ (derhal, yavaşca, heyecanla) Bunu söylemeyin ! Bunu söylemeyin! Benim üze- yaptığı tesiri görmüyor musunuz, Madonna ? DONNA MATILDE (ona bakar, ronra çok hafif bir sesle, gizlice) Onu hâlâ seviyor musunuz? IV HANRİ (telâşla) Hâlâ mı? Ne söylüyorsunuz? Siz bunu biliyor- sunuz ? Hiç kimse bilmiyor! Hiç kimse bunu bilme- melidir, DONNA MATILDE Fakat, belki o, bunu biliyor: sizin için okadar yal- vardı ki... IV HANRİ (ona biraz baktıktan somra): Demek kızmızı sevi- yorsunuz! (Bir saniye süküt. Doktora dönerek «layet bir tavarla) Ah! Monsinyor; hakikaten ben, onun ka- rim olduğunu sonradan anladım, geç, geç... Şimdi de: evet, benim karımdır; buna şöphe yok — faket yemin

Bu sayıdan diğer sayfalar: