14 Mayıs 1936 Tarihli Servetifunun (Uyanış) Dergisi Sayfa 6

14 Mayıs 1936 tarihli Servetifunun (Uyanış) Dergisi Sayfa 6
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

ii Tetkik : SERVETİFÜNUN No. 4975—388 AN DIEZLE: GIDE: Hayatı ve Eserleri Kardeşim Vecihi Görk'e Andre Gide, son nesil düuya edebiyatının en mühim simalarından biridir. Onun kıymeti, eserle- rinde kendişini şimdiye kadar kimsenin yapmadığı ve yapamıyacağı bir tarzda, çırılçıplak teşhir et- miş olmasındandır. Tercüme ettiğim « Les Nourritu- ren 'Terrestres — tinya Nimetleri» Gide'in en mühim eserlerinden biridir, Ru eser, diğerlerine nis- beten çok daha mudil ve karanlıktır. Bunları izale için, ilk evvel Gide'in hüzünlü, fırtınalı geçen haya- tmdan — çünkü onun eseri, hayatıdır, - bahsetmeyi hayırlı buldum Gide, 22 ikinci teşrin 1869 senesinde Pariste doğ- du. Ailesi protestan idi. Ru dinin sonraları onun hayatı üzerine çok büyük tesirleri dokunmuştur. Gide, ilk tahsilini Alsas mektebinde yaptı. Fakat, kendisinde zamansız doğan bir zevk neticesi biti- remedi; mektepten kovuldu. On bir yaşlarında iken babasını kaybetti. Yetim kalan Gide anbesi, e ve akrabalarından bir kadın yanında büyüdü. Bu üç kadın arasında geçen hayat yeknesak ve ni Charleş Gide (1) amöası idi. Gide'i severdi fakat, yetişmesine hiç bir yardımı dokunmamıştır. Tahsili ilk alâkadar olan yalnız anvesi idi. O, Gide'i tekrar mektebe vermek istiyor fakat, Gide gitmek istemiyor, ağlıyor, tepiniyordu. Bu yüzden buhranlar bile geçirmeğe başlamıştı. Annesi tedavi için onu Lamalou ve Gerardmer'e götürüyor; çocuk orada tabiatla kargı kayşıya kalıyor; tavşanların kaçışını, kırlangıçların uçuşunu, yağmurları seyrediyor. Orada kendisine bir çok musiki muallimleri tutuluyor; Gi- de her nevi musiki aletini çalmasını öğreniyor. Bütün bu eğlencelere rağmen Gide &on derece mutaassıp bir 4 ip gk büyüyor; her gittiği ak- rabasının evinde ne bir İncil çıkarılıyor. Gide, birçok kitaplar ağ fakat okuduklarının hemen hepsi evdeki kadınların sansüründen geçiyordu. Gide, birçok şairleri okuyordu: Hugo, Beaudelaire. Ruhunu en fazla Kütübü Mukaddes ve Binbir Gece masalla- rile doyuruyordu. Gide, onaltı yaşlarına gelince hakiki bir «asoğte» hayatı yaşamağa başlıyor. Tarlalarda, tahtalarda yu- tıyor, vücudunu buzlu sularda yıkıyor, kendisinde aşk denilen şeyin yetişmesine imkân vermiyordu. Mamafih ilk eseri olan «Andr& Walterin defterlerinde» amcazadesi Emmanuel R... derin fakat, gizli bir aşk beslediğini yazıyor. Bunları yazmak için «Annecy» civarına çekilmiş- ti. Orada sabahtan akşama kadar yazıyor, sun derece yoruluyordu. Yorgunluğunu gidermek için ekseriya penceresine Ne ve önüde uzanan tabiat güzel- liklerini sevrederd. dese bu alişalire benaer bir akşam, yorgunlu- (4) Econemie Föliligne : « siyasal iktisat müellifi. Yazan : Avni İnsel ğunu gidermek için penceresine yaklaştığı zaman, ii ir uyuyan, daha doğrusu yetiştiği muhitin, nnesi ve akrabalarının boğdukları hisler uyanıyor, Gideri in alt şuurunda fırtınalar koparıyordu. Bu vak'adan sonra Gide, Avare bir hayat yaşama- ga başlıyor; hayatın her nevi şeklini tatmağa çalı- şıyor. «Evet dudaklar üzerinde beliren her tebersümü mi yanaklardaki kanı, gözlerdeki yaşları içmek ste Vaktile boğmak istenilen arzular şimdi onu bo- guyordu. Bunları «Andrö Walterin defterleri» nde yazıyordu. Gide bu eserini tabettirdi fakat, hiç bir muvaffakıyet kazanmadı. Kendilerine eserini yolladı- ğı bir kaç muharrir ve şair, ki bunlar meyanında Maeterlinek, Regnier, Mallarm& vardı, onu cegaret- lendirdiler ve az çok edipler diyarına soktular. Gide, bir çok muharrir ve şairler tanıdı fakat, bunların içinde en fazla eski mektep arkadaşı Pierre Louys, Mallarmö6 ve Valery'ye bağlı kaldı. Gide girdiği yerde sıkılıyordu; mahçuptu. Bütün gençliğinde elinden düşürmediği İncili yine yanında taşıyor İakat, bazan alaylara maruz kalacağını anla yınca onu cebine gaklıyordu. Gide, 1893 senesine uoğru Oscar Wilde'i tanıyor. Wilde onun üzerinde pejmürde hayatının tesirini göstermekte gecikmiyor; ona ruhunun bir az daha &vere olmasını öğretiyor. Buna rağmen Gide &ıkılı- yordu. Buderuni işkenceler neticesi, artık : «Evamiri İlâhiye hudutlarınızı nereye kadar daraltacaksınız». diye bağırma zamanı gelmişti, ki bu hâl üilesine, eski rabıtalarına, mazisine bir nevi isyandı. Bu isyan neticesi o bütün ği uzaklaşmak, kaçmak, gitmek istedi ve gitti 1893 senesinde silsleği Albert Lgurens ile bir- likte - «onu da sergüzeştler aşkı kavuruyordür - Tunusa hareket etti. Bu hareket bir nevi mahçu- biyeti yıkmak ve yeni bir şahsiyet aramak gibi oldu. Gide, Cezayirde hayatı sonsuz bir şevkle sevdi. Eski puriten aile bağından sıyrıldı, «Nathanağl, artık ünaha inanmıyorum» nebatlam, güneşi, suları, ça- yırları, vahaları sonsuz bir ateşinlikle sevdi; her ne- vi zevk ve eğlenceden tattı. Binbir gece maaalları diyarında iki sene kaldı. Orada geçen bu senelerde Gide'in en büyük <ILyrismex» ine şahit oluyoruz. Gide, bir zaman her nevi yürüyüş ve eğlenceyi kesti - kendini hasta zannediyordu, ve Biskraya yer- leşti. Onun nekahet devri burada başlar. Doktorların tedavisi onu iyi edememişti. Gide, kurtuluşu «fazla beşeriyet benimsemekter aradı ve tekrar yaşamağa başladı; <hayata, onu kaybedecekmiş gibi ifratla sarıldı.» Gide, birkaç zaman sonra Parise döndü; fakat, s1- kıldı. ieiöbi bir Cezayir seyahatine çıktı. Bu seyahati egnasında, Lord Douglas yüzünde mahküm olup 8€-

Bu sayıdan diğer sayfalar: