26 Aralık 1940 Tarihli Servetifunun (Uyanış) Dergisi Sayfa 8

26 Aralık 1940 tarihli Servetifunun (Uyanış) Dergisi Sayfa 8
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

1! Meraklı Şeyler BİNBİR ACAYİIPLİIK İnsanı hakikatı söylemeye iobar eden tlâç: Edinburglu bir doktar insana hakikatı söyletmeğe icbar eden bir ilâç buimuştur, uzun tecrübelerden sonra adliye karşısında itirafı ko- laylaştıran bu ilâcın faydası anla- gılmıştır. Bu ilâç ayni zamanda prikologlar tarafından tahteşşuur sahasında kullanılmaktadır. Iskoçyalı doktora tedaviye *getirilen hastalar, normal olduk- ları zamanlarda inkâr ettikleri şeyleri baygın bir hâlde itirat edi- yorlardı. 'Tabif ki bu yeni icat, trapeou- tie ve cinayi meseleler için çok ehemmiyeti hâiz bir şeydir. Bir karp gemisi neye mal oluyor? Bir harp gemisinin, neye mal olduğu “bilinmez. Bunun inşası bir kaç sene d&vam eder ve bütçeden ayrılan para taksitle ödenir, Umumiyetle, harp gemileri hakkında pek çok şeyler bilinmez. Fakat Büyük Britanya İmps- ratorlağu bu ananeyide kırdı çünki gerek Avam ve gereksede Lord kamaralarında zırhlı ve denizaltı- ların fiyatları münakaşa edildi. Böylece 1918 - de inşa edilen bir harp gemisinin fiyatı 300.000 iken bügün 900.000 İngiliz liram- dır. * İnsan ağzındaki altın Diş sirürjisinde kullanılan altın mikdarı dünyada dolaşan stokun yanında bir hiç gibi görünür, Fakat H. Berge'in bir istatis- tlğine göre bu pekte böyle değildir. 66 — Servetifünun — 2314 Yalnız Almanyada, 900 milyon kronluk altın insanların sğrında bulunmaktadır. Almanya dünya nüfusunun ancak 35 kısmından bi- ri olduğu için, dünyadaki bütün ağızların içinde bulunan âltın mik- tarını bir düşünmeli, w Cezalandırılan #ldklar. Afrikalı zencilerin bazıları iste- diklerini ilâhlardan dua ile elde edemedikleri zaman ilğhların hey- keilerini dövüyorlarmış. Congo'da iş daha feci imiş, memnun olmıyanlar ilâhın odun vüondunu çivilerle delik deşik edip yakıyorlarmiğ. Bu basit insanlar zannediyor- lar ki, ilâhlar kendileri gibi fizik acıları duyup korumaları icabet- tiklerini korumaya geleceklerdir. Misal olarak bunların bir baş ka intişar şeklini de anlatabiliriz. Yeğmursuxz. devirlerde, ilâhın heykeli güneşin en cok ve kızgın vurduğu yere getirilip susuzluktan yansın diye günlerce orada bırakı- lırmış. w» Kısaca: Çinin Honan mıntakasında «U> adlı bir şehir vardır, > İnsanlar tarafından toprağa ya- pılan en derin delik Celifornianın Son Eveguin kasabasındadır. Bu kuyu 4500 metre derinliğindedir. # Danimarkanın yegâne mtüstem- lekesi Greonlandadır. Fakat bunun arazisi Danimarkadun 60 defa da- ha büyüktür. ” Himada doktorlar çok acayip bir adamı etüd etmektedirlerler: Bu güneşte tiril tiril titriyor, İriji- derde terler döküyor imiş. > Kendi seslerini duyan hayranlar: Hayvanların kendi aralarında * nasıl anlaştığını insan daima me- rak etmiştir, Bu bususta bir çok eserler ya- gıimış ve neticede hayvanların ara- larında lisanları olduğu ve bu- nu bizim anlıyamadığımız ortaya çıkmıştır. Bunlerın etüd edilebilmeleri İçin bu pratik vasıtaya müracasi edilerek bunlar plâklara alınmıştır. Bu sahada hayvanat âlimi Ladwig Koch bir çok muvatfaki- yetler elde etmiğtir. Fakat hayvanları aralarında « konuşurken > rastlamak mese ledir. eo Dinlediklerini (osezdikleri takdirde bunlar tek hareket yap- mazlar. Böylece bu âlim gözetle- diği arslanı duyabilmek için 23 saat beklemiştir. Bağırmasile meşhur bir rinoçer yanı başına bir mikrofon konduk- tan sonra çıt çıkarmamış. Ve kurt- larda her akşam konser verdikle- ri hâlde mikrofonu görürken daha dilsiz gibi kalmışlar. Hayvanların kendı eslerini plâklarda duymaları yine entere- sandır. Böylece bir hayvanat babçesin- de seslerini plâktan duyan arslan- lar birbirine girip ıırmıya başla- mışlardır.

Bu sayıdan diğer sayfalar: