4 Kasım 1931 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 5

4 Kasım 1931 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

l Siyaset Âlemi ' İngiliz Düşüyor Dolar Ç'ıkıyor__ Selim Ragıp İngiliz intihabatında Milli Hü- kümet mühim bir zafer kazandı. Bu muvaffakıyetin ilk tesiri ister- ling üzerinde görülmek ve lı_ıgılıı lirası yükselmek lâzımgelirken bilâkis düşmiye başladı. Filvaki lngiliı Hükümeti, intihabatın ne- licesinden çıkan manaya uygun kararlar alabilecek bir zaman elde edemedi. Fakat İngiliz lira- sının böyle mütemadi — surette düşmesini icap ettirecek endişe verici bir harekette de bulunradı. Şu halde, İngiliz teşkilâtı, kendi - parasını kurtaracak bir vaziyet ihdas etmeden başkasının yardı- - mını bekleyemez. Zira onu, bu- gün, bu müşküle sokan baricin - İtimatsızlığı olmuştur. İngiliz lirası düşerken onu Amerikan dolarının takip edeceği- ni söyliyenler pek çoktu. Fakat dolar, İngiliz Tirasını takip etmek göyle dursun bilâkis hafif surette yükseldi. Umumiyetle iktısatçıları şaşırtan ve 1lahminlerini yalana çıkaran bu yükselişin sebebini şöyle izah ediyorlar: Bugün muhtelif Amerikan mü- esseselerinde mevcut (600) milyon dolarlık Fransız sermayesi vardır. Bu muazzam sermiye, son za- manda Amerikan Rezerv Bank- ta toplanmış bulunuyor. Fransa- pın siyasi ve iktısadi menfaatleri aleyhinde kullanılmamak - şartile bu #ermayenin Amerikada kal- ması için alâkadarlar arasında itilâf edilmişlir. Doların yüksel- mesi bu itilâfın (tabit bir netice- sidir. Aksi takdirde Fransa bu parayı Amerikadan çekebilir ve dolar da İngiliz lirasi gibi bundan mütcessir olurdu. * Fransanım dünya Iktısadiya- H üzerindeki büyük tesirini bu hâdise kadar canlandırabilecek başka bir misal aramıya lüzum yoktur. Mak Donald Gandi İle Görüştü Londra 3 — M. Mak Donald Gandi ile görüşmüştür. Bu mülâ- [ : Kaybetti - SON PSOTA İngiliz Belediye İntihabatını da Amele -Çin Japon Meselesi Mançuride, Japonlar Çin kıt'alarını Bombardiman ediyorlar Japon - Çin İhtilâfı Tokyo 2: Ayın 26 ve 28 inci günleri (200 ) kişilik Çin müfre- zesi Şiyen - Şan istasyonunu ele geçirerek yakmışlardır. Üç Ja- pon polisi yaralanmıştır. Ayın (27) incif günü akşamı da bir müsademe olmuş, bir Japon yüz- başısı ile iki nefer ölmüşlerdir. Son günlerde birçok Çin askeri sivil kıyafetle Mukdene girmiye muvaffak — olmuşlardır. — Japonla- rın gece sokaklarda gezmeleri menedilmiştir. Japon Kumandanının Bir İhtarı Tokyo 3 - Mançurideki K.IİW ve Hay-Lung-Kıyang eyaletinde dahili hy.;hi idare eden Çin ceneralı Mak-Han-Şan ile Şang Hay-Peng'e şiddetli bir ihbarna- me göndermiştir. Bu ihbarname- de, söz verdikleri halde harap olan bir köprüyü tamir etmedik- lerini ve şimdi Japon askeri va- sıtasile bu köprünün yaptırılaca- ğını, bir ihtilâf çıkmamak - üzere askerlerini (10) kilometre geriye çekmelerini bildirmiştir. Nankin Kantonla Anlaşamadı Nankin 3 — Şimdiye kadar ihtilâf — halinde bulunan Çinin katta yuvarlak masa konferansı | Nankin ve Kanton hükümetleri meselesi mevzuu bahsolmuştur. itilâf edememişlerdir. Şan-Kay- <—< “SON POSTA, nın Millt Tefrikası : 10 AH, MİNEL AŞK! e Hıngîlim durıı.. İsterse- hiz benimle gelebilirsiniz. — Memnun olurum. — Ben hızla çıkıyorum. Âr- kamdan yetişebilirseniz âlâ- Bek- liyemem. — Derhal. Hanın merdivenlerinde foh_' yetiştim. Beraber otomobile b"'fhk — Sinema sever misniz? diye tordu. — Oldukça. Siz? — Dünyada bu kadar sevdi- ğim ve nefret ettiğim birşey tur. — Neden? — Sinemaya girelim de anla- Otomobilden inince bak ne ol- MUHARRİRİ : SERVER BEDİ du. Benpara vermek için davran- dım. Birdenbire elimi tuttu: — olmaz, dedi, ben vireceğim. — Nasıl olur? Olur. İtiraz yok. ı Fakat... — İtiraz yok. — Peki. l Sinema gişesine de benden evvel gitli ve biletimi aldı. — Fakat bu olinaz, dedim. — Ben paradan nefret ede- rim. Sokağa çıkınca en büyük zevklerimden bir.l !!0 para har- çamaktır. Halbuki siz parayı çok ğ uZ. “"!_m;:n mi? diye sordum. — Evet. On yedi sunle ver- giğiniz — cevaplardan > anlaşılıyor. İngiltere Belediye İntihabati Londra ? — Belediye aza in- tihabatıma sabahleyin başlanmış, saat yirmide kapanmıştır. En ziyade merak ile beklenen netice Poplar mahllesine aitti. Çünkü buraya ait (42) azalıktan (36) sı amele fırkasına aitti. Londra- da intihabat umumi olmuş, taş- rada azanın üçte biri değişmiş- tir. Muhafazakârlar (562), ame- le fırkası (205), diğer fırkalar (10) azalık temin etmişlerdir. Amele fırkasiı (92) azBlık kay- betmiştir. Amelenin taşrada da mağlüp oldukları haber' veriliyor. Ber- mingam'da —amele tek bir aza- hık alamamıştır. Çek Kantonlu reislerin hattı ha- reketini şiddetle tenkit — etmiştir. Kantonluların hükümet fırkasın- da tensik yapılması teklifinin ka- bul — edilemiyeceğini - kaydetmiş ve: ö * Kantonlular samimi olsalardı, bir taslaktan başka bir şey olmıyan hükümetlerini bırakıp Nankine giderlerdi! de- T areşal, Çin davasında Kan- tonun zarar veremiyeceğini ve Çi nin tensiki için devletlerin yar« dımda — devam eyleyeceklerini beyan eylemiştir. Silâhların Tahdidi Cenevre 2 — Sovyet Rusya- nin iktısadi ademi tecavüz misa- kına dair vermiş olduğu proje Cemiyeti Akvam hususi komite- sinde tetkik edilmiye başlanmış- tır. Davet edilen 26 devlet A- merika, Avustralya ve Kanada hariç, diğerleri mümessil gönder- mişlerdir. İtalya mümessil riya- sete intihap edilmiştir. Mösyö Litvinofa bazı sualler sorulmuştur. Meselâ temyiz, teb- liğden kastettiği mana, misakın ziyade mazharı müsait ve mil- let mefhumile kabili telif olup olmıyacağını anlatması istenmiştir. Almanyanın Vaziyeti Berlin 2 — Almanyanın işsiz adedi en az ve iktısadi vaziyeti en sağlam hükümeti Vürtemberg- dir. Bütün Almanyada, kendi yağile kavrulma temayülleri her gün bir parça daha artmaktadır. Maamafih eski hantratik şehirler arasındaki rekabet — mücadelesi devam ediyor. Meselâ Bremen Hmanı en asri teçhizata malik olduğu halde Şröder Bankasile yük — konsorsiyomunun - uğradığı akıbetten çok müteessir olmuştur. Hayret içinde kalmıştım. Ne diyeceğimi p!'fd:lll- İtiraz ede- medim. Sinemaya girdik, yerimize oturduk. Filim gazetesini — sey- rettik. Asıl filim başladı, Üç dakika ya geçti, ya — geçmedi, — Narin kalktı. —- Ben gidiyvrum: siz ister- seniz oturunuz ! — dedi. , arkasından — koştum. Hemen e Di İti V Na 'yer? Ne oldumuz ? dedim. e Gayet sakin, tabii bir. halde cevap verdi : — Ben böyleyim. Sinemaya girerim. Filim başlar. İlk saçma- lığı görünciye kadar büyük bir zevkle seyrederim, sonra çıkarım. Benim bir filmi sonuna kadar seyretmem için hiç saçma olma- ması lâzımdır ve bu da pek na- dirdir. Saatine baktı: — Haydi biraz çabuk gidelim de başka bir sinemaya yetişelim. | Adımlarımızı sıklaştırdık. Tazı gi- | bi koşuyordu. Gene benim sine- ma paramı verdi : —Olur mu bu, olur mu ?.. di- ye itiraz etmek istedim, sesini çıkarmadı, israfını tenkit ettim: — Siz her gün böylemisiniz ? diye sordum. Sinemada yerimize oturuyorduk. Sert bir sesle : — Bir daha bana bundan bah- setmeyiniz ! emrini verdi. Filim henüz başlamıştı. Mevzu : anlaşılıyordu. Bütün dikkatile per- deye bakmaya başladı. Filmi sey- retmesi de garipti: Avvçlarını kol- tuğun iki yanlarına kenetlemiş, vüdudunu germiş, hiç kımıldama- madan, gözlerini kırpmadan, yal- nız sık sık nefes alarak fikmi sey- rediyordu. Mevzu evlenmeye da- irdi. (Arkası var) Fedakârlığın Hududu Nereye Kadardır? Muharrirler : roman kitaplarına mevzu bulmak için düşünüp durure lar. Hayat baştanbaşa dolu iken | bu kafa yormıya ne lüzum var? Evin içinde, komşuda, mahallede memlekette her insanın bhayalı bir mevzudur. Herkes kendi ro- manını yazsa, edebiyat tarihi muharrir Beylerin pabucunu çar- çabuk dama atardi. S. Muallâ Hanım bu mevzı- lardan — birinin — kahramanıdır. Büyükadada — yaşaıdığımı — söyli- yen bu hanımın “aşkı mem- nu,, & benziyen bir macerası var. Anne ve babasını — küçükten kaybettiği için ağabeyinin yanında büyümüştür. Ağabeyinin gayet güzel bir üç te çocuğu vardır. Ağaheyinin arkadaşlarından Necip B. bu evin müdavimidir. Muallâ H. çirkindir. Buna rağmen Ne- cip B. kendisine âşıktır. Evleni« yorlar. Muallâ H. bunu bir mere hamet izdivacı telâkki ediyor. Muztariptir. Meğer mesele öyle değilmiş. Necip B. yenge Hanıma aşıkmış. Muallâ Hanım arada bir vasıtadır. Bu çıplak hakikatle bir gün karşı karşıya geliyorlar. Bu defa azabı daha büyük- tür. Fakat bir çıkmazın içinde- dir. Bu hakikati ağabeyisi duyma« malıdır. Karısınının ihanetini duy- duğu gün bu adamm intihar etmesi — mnhtemeldir. — İntihar etmezse bile, karısını boşaması muhakkaktır. Bir aile bozulacak, çocuklar sefil, kardeşi bedbaht olcaktır. Bu evden ayrılıp diğer bi eve gitmek mümkün değildir. Cünki Necip Bey işsizdir. Bu defa istatükoyu muhafaza, Mual- lâ Hanımın tahammül edemiye- ceği bir azaptır. Kocasından bo- şanmak, bu, iki sevgilinin sevgilisine kavuşmasını teshil edecektir. Bu muammayı nasıl çözmeli?.. Ya Muallâ Hanım nefsini fe- da ederek bu evde bir kurban gibi yaşıyacak, yahut iki kardeş, çocuklar hep birden bedbaht olacaklar... Hangisi?. Bunu bana soruyor. İnsanların — fedakârlık kabili- yetlerinin hududu yoktur, Fakat kalp çok hodgâmdır, © hududun en sonuna gelir, ve yine dünyae yı ateşe verir. Dünyada en az inandığım şey kalp meselesinde- ki fedakârlıktır. Muallâ Hanım kalbini imtihana çeker, bakalım hududun neresine kadar gelebilir. Belki hududu da geçer... Kalp denen şey bazan pamuk kadar yumşak — bazan demir kadar serttir. Hanımteyze Aleni Teşekkir Ecnebi diyarında şehit olan Talât Paşa merhumun hemşiresi Kâmile hanımın cenazesine iştirak lütfunda bulunan veya kart gön- dermek süretile beyanı taziyet eden arkadaşlarıma ayrı ayrı te- gekkür etmeğe tesasürüm müni ol- duğundan ceridei feridenirle nle- ven Leşekkür etmaği vezife blırim, hamail U

Bu sayıdan diğer sayfalar: