19 Mart 1932 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 6

19 Mart 1932 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 6
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Ky NA m PM e MN e gm Şİ vx ys. Şaş, AŞ e YAN ey, ÇA Ya e e Ye AE A Ey d e AR Şem pe” MM ŞA şi A gere SON POSTA Iş Kanunu Nasıl Olmalıdır? İş Kanunu memleketimizde işi tanzim ve emekçilerle iş verem lerin münasebetlerini tayin ede- cek ilk kanundur. Şimdiye kadar işin muhafaza ve tanzimini istib- daf edecek böyle bir kanunun bulunmaması yüzünden ekserisi ecnebi sermayedarlarından teşek- kül eden iş verenlerin yani pat- ronların Oelinde Türk işçileri ağır şerait altında nafakalarını bazana bilmektedirler. İşçinin iş saati, Ücretin oasgarisi hafta tatilleri hayat ve sıhhatini mu- hafazaya yarıyan tedbirler si- gortalar yardım sandıkları tayin ve tahdit edilmemişti. Türk O inemleketinde — Türk işçisinin alınterile meydana gelen servet ecnebi ellerine toplanıyor ve ekseriya memlekette dahi kalmıyarak yabancı memleketlere akıyordu. Reji İdaresi, Rıbtım Şirketleri, Terkos belâsı, imtiyazlı demiryollar ve maden havzaları- nın büyük istismarları bu hususta en bariz misallerdir. z Kanaatımızca İş Kanunu aşı- idaki milli, içtimal umdelere İs- tinat etmelidir. 1 — İşçi kuvveti, milli serve- timiz olduğundan © kuvvetin israf edilmemesi için hükümet teftiş ve murakaba hakkını haiz olmalıdır. 2 — Türk unsurunun zaaf ve tereddisine sebep olabilecek iş şeraiti izale edilmelidir. 3 — İşçinin sıhhi, milli, barsi ihtiyaçları temin olunmalıdır. 4 — İş verenlerin meşru hak- ları muhafaza edilerek sermaye- nin memlekette tezayiidüne me- vani ihdas edilmemelidir. Bu münasebetle şunu beyan etmek İsterim ki bu gibi içtima kanunların o memleketin normal hayatını muhafazada büyük hiz- metleri vardır ve buna misal olarak Almanyayı gösterebilirim. Alman amelesinin şarktan ge len fırtınalara ber türlü yok- suzluk (içerisinde Obucalamasına rağmen gösterdiği mukavemet hiç şüpbe yok ki bu içtimai kanun- ların sayesinde mümkün olabil- miştir, Hükümetimizin o pek mühim olan böyle içtimai bir meseleyi halle kalkışması Böyük Millet Meclisinin meseleye ehemmiyetile mütenasip bir kıymet vermesi ve gazetenizin bu hususta ciddi bir mesai sarletmesi irfanı millimiz namına şayan, iftihardır. İçtimal inki, hizmet eden Büyük Millet Meclisini ve (gazetenizi canı yürekten kutlularım. Şirket atelyesinde SUNGUR Tavukpazarının Pisliği Belediye bir parça Nuruos- maniye ve Tavukpazarın temiz- lese her halde çok iyi olur, Yağmurlu havalarda buralardan paçaları o sıvıyarak © geçmekten başka çare yoktur. Bilhassa ec- >nebilerin daimi ziyaretgâhı olan Nurosmaniye himmet bekliyor. Tavukpazarı sakinleri Cevaplarımız Soma İ. Hakkı Beye: Şiiriniz güzel, şiir neşretme- diğimiz için maalesef dercede- miyeceğiz. İhtigar Mareşal Almanya çetin bir İmtihan daha geçiriyor. Yedi senedenberi bir muvazene ve ihtiyat âmili olan ihtiyar Mareşal Hindenbur- gun yerine yeni bir reisiciümhur intihap etmektedir. Bu işin ilk safhası muvsffakıyetsizlikle neti- celendi. Çünki mücadelede isim- leri ileri sörülen dört rakipten hiçbiri kazanamadı. Bu rakipler şunlardır: Mareşal (o Hindenburg, müfrit milliyetperver Hitler, ko- münist (Telman, milliyetperver ve çelik omiğferliler (onamzeti Kaymakam Düsterberg. Mareşal Hindenburg, seksen yaşını geçkindir. İhtiyarlığı bhase- bile Riyaseticümhur makamı için namzetliğini koymak istemiyordu. Fakat Hitlerin ve Hitler taraftar- larının son dereceye varan taş- kınlıkları, Almanyanın vaziyetini tehlikeye (o sokmak (o—oistidadını gösteriyordu. Hükümetin, muha- fazakârların, mutedillerin ısrarile tekrar © namzetliğini (o koymıya muvafakat etti. Çünkü, Hindenburg Almanyada Alman ( darendişliğinin, sikinet ve namuskârlığının bir timsali sayılır. Bu münasebetle hayatını burada mevzubahs etmeyi faydalı buluyoruz : Hindenburg, 1870 deki Fransız Alman muharebesi başladığı za- man henüz mülâzim tayin edil- mişti, İki sene süren bu harple ciddiyet ve liyakatle vazifesini yaptı. Pariste, Alman ittihadı ilân edildiği zaman alayı namına bu merasime murahhas olarak iştirak etmişti. Harp bitti, o da garnizon hayatına avdet etti. Ondan sonra askeri hayatında dikkate değer bir bâdise olmadı. Muhtelif rütbeleri kıdem sırasile kazandı ve harpten birkaç sene | evvel tekaüt oldu. Fakat Hinden- | burg ordudan çekilmek istemi- © yordu. Onun bu arzusuzluğunu, | Alman büyük erkânı harbiyesin- İden bir zata yönderdiği bir mektupta sorduğu şu sualden anlayabiliriz. “Acaba bir gün hizmetimden | yine istifade etmek isterler mi dersiniz?,, : “ 21 z dl | : Karbi müteakıp Başkumandan kıyafetile alınmış resmi 1914 de umum! barp ilân edildiği zaman “ Jeneral , Hin denburg Hanovradaki küçük ve beyaz boyalı köşkünde oturu- yordu. . Seferberlik (hakkındaki şayiaları duyar duymaz derhal şu telgrafı çekti: “Hazırım!,, Bu telgraf 1914 ağustosunun ortalarma doğru gönderilmişti. Fakat birkaç gün cevap alamadı. Nihayet ayın yirmisine doğru şöyle bir emir aldı: “Münih garında Erkâpi har- biye reisiniz Ludendorfa mülâki olunuz. ,, O, bu emre itaat etmek için yola çıkmak üzere iken ikinci bir emir geld. Bu emir, önu Şark — cephesi okumandanlığına tayin ediyordu. Erkânı harbiye reisi yine Lu- dendorf'tu. Ağustosun tam yirmi üçüncü (günü bu cepbenin ku- mandasını filen ele almıştı. 261n- cisgünü akşamı meşbur Tanen berg zaferini kazanıyor, onu, 90 bin Rus askerinin © bataklıklar. da boğulmasını. iutaç eden Ma- zürya muvaffakıyeti *yordu. Bu büyük zafar, Hindenburgu tâkip edi- Hindenburgun Hayatı merosimde şarap İçiyer lm günün adamı yaptı. Ak manyada herkes onun İsmile sar- boş oluyor, onu, bir ilâh gibi takdis ediyordu. Birgün, bir merasimde maruf bir heykeltraş kendisine şu sör- leri söylemişti: — Mareşal, ( heykelbraşiye pek ziyade uygun çehre hatları- Dz vari İhtiyar Mareşal gülerek şu cevabı vermiştir: — Allah, Allah; balbuki Tanen- bergten evvel hiç kimse bunum farkına varmamıştı. Hindenburg, umumi harpte Şarki Prusyayı Rus istilâsından kurtaran meşhur Mazürya batak- lıklarının dâbisidir. Vaktile Alman hükümeti, bu bataklıkları kurut- mak ve araziyi ekilip biçilecek bir bale getirmek istediği zaman Hindenburg, çekildiği üzlet kö- şesinden derhal itiraz etmiş ve bundan vazgeçilmesini istemişti. Almanya, bu sözü dinledi ve umum! harpte, bu bataklıklar, Çar ordularının mezarı oldu. Umumi harbin sonuna doğru Fransız cephesinde tesis ettiği meşhur Hindenburg battı, düş- man ordularmın Alman toprağını çiğnemesine mani olan yegâne hail olmuştur. O, dürüst, namuskâr ve ancak vazifesini bilen bir adamdır. Geçen defa Reisicümhur intihap edildiği zaman kendisine ettiri- len ve muayyen bir şekli ihtiva eden sadakat yeminine şu cüm- leyi ilâve etmiştir: “Allah müsaade ederse|, Hayatını harfi harfine tarif ettiğimiz bu büyük adam, şimdi Hitler gibi bir şarlatanın karşı- | sında Cümhur reisliği intihabr nn ilk safhasını okazanamadı. Muazzam bir rey yekönü alma- sına rağmen ekseriyet temin olunamadı. Şimdi tekrar 23 ni- sanda rey toplanması beklenile- cek. Fakat bu defa onun kaza nacağından hiç kimse o şüpbe etmiyor. Mahkemede Danseden Çıplak Kadın! Berlin — Son zamanlarda, Alman mahkemelerinde sık sık hâdiseler olmakta ve rezilâne sahneler husule gelmektedir. Bu sahnelerin tevali etmesi umumi bir tesir ve asabiyet uyandırmıştır. Meselâ dün, bir mağazanın camekânindan bazı eşya çalmakla maznun olan genç bir kadın, hâkim huzurunda iken gayet garip bir harekette bulun- muştur. Bu kadın, gardiyanların dikkatsizliğ nden bilistifade, sır- tından mantosunu atmış ve için- de, vücudünün çırçıplak olduğu görülmüştür. Ortaya fırlıyan çıp- lak kadın dansetmiye başlamıştır. Kadın, güçlükle zaptedilmiş ve üç sene hapse mahküm olmuştur. Madam Lüdendorfun kitabı Jeneral Lüdendorfun refikası madam Matilt Lüdendorfun bir çok Alman gazete ve mecmuala- rında makaleleri neşredilir. Bu #on ay zarfında “ Cezaların gör- miyen katiller , isminde bir eser daha neşretmiştir. Eserin mevzuu şudur: Lüteri, Mozarı, Şilleri öldürenler Mason- lardır. Lüteri, Melankton zehirle- miştir. Mozarı, Saliyeri isminde bir İtalyan katletmiştir. ve Şilleri en aziz ve en iyi dostu olan Göte öldürmüştür. Alman mason locaları bu cinayeti (daima gizlemişlerdir. Bu eser otuz bin basılmış ve birkaç gün içinde o satılarak ikinci tabına başlanmıştır. Meşhur Alman şairi Götenin yüzüncü seneyi devriyesi şenlik- leri yapıldığı bir zamanda, Jene- ral Lüdendorfun refikasının bu eseri büyük dedikodulara sebep olmuştur. İsveçte Müthiş Bir Vak'a Oslo — İsveç hükümetinin Cenevredeki beynelmilel mesai bürosu murahbası M. Haylmar fon Sidav, geçen gün evinin bir odasında öldürülmüş olarak bu- Tunmuştur. İsveçin maruf bir siması olan bu zatin apartımanı yanında, evin iki kadın hizmetçisi yine öldürül- müş olarak bulunmuşlardır. İlk tahkikat, zabıtaya cinayeti örten esrar perdesi hakkında bir fikir vermemiştir. Fakat elde edilen bazı deliller cinayetin saiki va cani hakkında şayan: hayret bir netice doğurmuştur. Meğer bu zati öldüren kendi oğlu imiş. Katil, hukuk tahsil eden bir talebedir. Bu genç, babası ile karısı arasında gizli bir münase- betten şüphe etmekte ve bu şüp- benin tesiri ile bir deli gibi ha- raket etmekte idi. Hadiseden sonra bir otele çekilmişti. Az sonra odasma girmiş ve karısını öldürmüştür. Katil pencereden kaçmıştır. Yeni Neşriyat lik Aşk İvan Turgeniyef'in (o meşhur eserini Haydar Rifat Bey (İlk aşk ) ismi altında (tercüme ve neşretmiştir. Tercümede muvaf- fakıyet ve selâset, eserin edebi kiymetini bir kat daha arttıracak kadar kuvvetlidir. £ Kafilerimize “İ hararetle tavsiye ederiz.

Bu sayıdan diğer sayfalar: