4 Ağustos 1932 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 4

4 Ağustos 1932 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 4
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

SON POSTA Rutubetten Başka Geçenlerde bir arkadaşın evi- ni soymuşlar. Amma nasıl biliyor musunuz ? Koca evi — tamtakır yapmışlar, elektrik tellerine varın- e.ya kadar söküp yötürmüşler. Arkadaş beni görünce alı al, moru mor dert yandı: — Sorma birader, soyuldum. Öyle bir soyuldum ki, hırsızlar evdeki tozları bile süDürüp gö- türmüşler. Ben cevap verdim: — Desene ki senin rutubetten başka bir şey kal- mamış | .Çivi Fiatleri Aramızda toplanmış, çene ça- hyorduk. Bilmem, nasıl bir mü- nasebet düştü de çivi fiatlerinin fırladığından bahis açıldı. Birisi dedi kit — Merak etmeyin, kışın fiat- ler düşer! Sorduk: — Kışın çivi ile alâkası?.. — Allah, Allah... dedi, anla- madınız mı canım.. Odun kömür hakgetire... Bu kadar insan, ayaz- da bol bol çivi keseceğiz! Fiat- ler düşmez de ne ya; Sütsüzler Bugünlerde mısırdan bol bir şey yok.. Adım başında bir mısır kazanı.. Her sokağın içinde üstü mısır dolu bir mangal: — Haydi kebabı efendim .. Seyyar mısırcının mangalı et- rafına toplananlar arasından bir müşteri sordu: — Nasıl mısırların, sütlü mü? Herif, keskin bir —Arnavut şivesile cevap verdi: — Vallahi — efenzim - hepisi sutlu... Müşteri gevrek gevrek güldü: — İnanacağım gelmiyor! — Niçin efenzım ? — İçimizde sütsüzler pek ço- ğaldı da... evde yeni 'or İzmğde Zengin Altın Madenleri Meydana Çıkarılmış İzmir gazeteleri yazıyor : Ege iktısadi mıntakasına dahil olan vilâyetler dahilinde kıymetli maden aramakta olan maden mühendislerinden mürekkep bir heyet mesaisini ikmal etmiştir. Bu heyet; Ega mıntakasının bir- çok yerlerinde altın madenleri bulmuştur. Bu madenlerden mühim bir kısmı da İzmirde Burnava civa- rında bulunmaktadır. Toplanan maden nümuneleri dört sandığa konulmuş ve İktısat Vekâletine gönderilmiştir. Madenler mahlüt vaziyettedir, bunların işlenmesi ve meydana çıkarılması mühim bir meseledir. Büyük tesisata ih- tiyaç vardır. Hazırlanan - rapor- da bu hususta da izahat veril- miştir. Bir Muhtar Mahkemede Sındırgının İşiklar köyü sabık muhtarı Ahmet çavuş - irtikâp meselesinden — dolayı — Adliyeye verilmiştir. Sındırgı müstantikliği | Ahmet çavuşun mevkufen muha- kemesine lüzum görmüştür. | karşılıklı Fotbul müsabakaları ya- | Güzel Bir İrfan Yuvası İzmirdeki Buca İjeyî; Ortamektebi Bir Cennet Köşesi Gibidir İzmir (Hususi)- Şehrimizde irfan ve tahsil haya- tından — bahse- derken Buca Orta mektebinin akla gelmemesi mümkün değil- dir. İzmirin yir- mi dakika öte- sinde olan bu güzel sayfiye | köyü, denizin se- viesinden seksen sekiz merte yük- sekte kurulmuş çok şirin ve ca- na yakın bir kö- şeciktir. Buradaki ley- li Ortamektep, Bucanın — hakikaten — görülecek müesseselerinden biri ve bina da cidden güzel ve süslü bir yapıdır. Mektep vaktile İngiliz mimari tarzında yapılmıştır. Geniş bir çam korusunun ortasındadır. Bu korudan İçeriye ayak bastığım zaman mektebin Müdürü Faik B. beni nezaketle kabul etti ve her tarafı gezdirdi. Müdür Faik Beyle beraber | mektebin çıçek ve sebze bıhçe- Keşanda Belediye Bir Spor Sahası Yaptırıyor Keşan (I'ıııııl) — Kasaba- | mızda Belediye tarafından bir spor sahası yaptırılmaktadır. Genç- | lerimizde spora karşı büyük bir heves ve arzu vardır. Esasen Belediyenin gençler “lehine giriş- | Zonguldîkia lerile bağın ve zeytinliğini dolaş- tık. Mektebin — dershane yatakhane kısımları ayrı ayrı binalardadır. Yatakhanenin etrafı çok muntazam çiçek yollarile | çevrilmiştir. Buraları birçok hey- keller ve fiskiyeli — havurlarla süslüdür. Talebe günler ısınınca öğle ve akşam yemeklerini bah- çede, çam ağaçları altında ye- mektedir. Talebe muntaram bir prog- Seyahat |Hazırlıkları Zonguldak, (Hususi) — Halk Evi tarafından tertip edilecek olan Yalova seyahati hazırlıkları ilerlemektedir. Halk Evi İdare Heyeti bu seyahat için Seyrisefa- in ve bazı hususi vapur şirket- lerile muhabere etmektedir. Se- yahat, en müsait teklifte bulunan tiği faaliyet te bu candan arzunun bir tecellisidir. Yeni spor sahamızın küşat | resmi on beş güne kadar yapıla- caktır. Bu münasebetle burada parlak ve eğlenceli bir gün ya- şanacaktır. Çünki küşat merasimi günü kasabalarımızdaki gençler gelecekler ve civar buraya pılacaktır. Belediye Reisi Ah- met B. gençlik ve spor hususun- da büyük bir alâka ile müceh- hezdir. — R. Sındıîgıda Esrarengiz Ve Feci Bir Cinayet İşlendi Balıkesir kazalarından Sındır- gn Kertil köyü civarında yol | üzerinde ölü bir şahıs bulunmuş- tur. 24-25 yaşlarında — olduğu tahmin — edilen ve başında ol- dukça büyük bir taş yarası bulunan bu şahsin hüviyeti henüz tespit edilememiştir. Maktulün Simav köylerinden | olduğu, arkadaşı veyahut diğer bir şahıs tarafından parasına tamaan öldürüldüğü zannediliyor. Üçüncü Bursa Tayyaresi Bursa halkının aldığı üçüncü tayyareye 30 ağustosta isim ko- nacaktır. müessesenin vapurile yapılacaktır. Yalovaya gidecek olan heyet, | Gazi Hz. ne Zonguldaklılar na- | mına arzı tazimat edecek ve vi- lâyetimizi şereflendirmeleri istir- hamında bulunacaktır. Halk Evi, Yalova seyahatin- den evvel, kendi mensuplarından müteşekkil bir kafilenin Amasra ve Ereğliyi ziyaretlerini temin edecektir. Amasraya gidecek olan heyet bu şirin kasabamızdaki tarihi kalelerde tetkikat yapacaktır. Ereğli — ziyareti, — Ereğlideki “Gülüç,, ırmağına kurulacak köp- rünün temel atma merasimine rastlayacaktır. — Ahmel Karaburunda Bir Tecavüz İzmir (Hususi) — Karaburun kazasında çok garip bir hâdise oldu. Evvelki gün tarlasına git- | mekte olan 72 yaşlarında gülsüm H. namında ihtiyar bir kadın yolda 23 yaşında Osman namın- da bir gencin taarruzuna uğradı. Karaburun zabıtası mütecavi- zi yakalayarak İzmire gönderdi. Osman şehrimiz ağırceza mah- kemesinde muhakeme edilecektir, — Adnan ramla spor ya- pıyar ve geniş havuzda da gün- de iki defa ban- yo alıyor. Mek- tebin ayrıca vo- Teybol, basket- bol, futbol ve tenis sahaları da vardır. Kız — talebe, dikiş ve nakış derslerinde — bir sene zarfında vü- cude — getirdik- leri eserleri gü- zel bir sergi hâlinde teşhir et- miştir. Bu eserler Buca Ortamektebinden bir manzara (Köşede: Müdür Faik Bey ) talebenin muvaf- fak olduğuna ciddi bir işarettir. Maarif Vekâleti Türkiyede tahsilde bulunan bütün efganlı talebeleri bu şirin müessesede toplamıştır. İstanbulumuz da dahil olduğu hal- de, bütün memleket mektepleri arasında Buca mektebinin, hava, su ve manzara itibarile en güzel —olduğunu — söyliyebilirim. Bu mektepte talebe teşekkül, teşebbüs ve irade halindedir. Etem Alp — Elâzizde Havalar Hem Sıcak, Hem Serindir Elâziz (Husnsi) — Geçenlerde sıcakların çok şiddetli gittiğini bildirmiştim. Fakat bu sıcaklara mukabil memlekette hem serinlik ve hem ce eğlence mahalli olmak üzere birtakım parklar vardır. Belediye, bükümet ve askeri parklarını bu meyanda zikre- | debilirim. — Belediye itfaiyesi bu sıcaklara karşı on - beş | dakikalık mesafeden su getirerek şehrin en işlek caddelerini sulu- yor ve bu ihtiyacı da bir dere- ceye kadar tatmin ediyor. x4 Dün akşam buraya bir saat mesafede bulunan Vertetil köyünde saat sekiz sıralarında bir yangın —olmuş, — hâdiseyi haber alan Belediye itfaiyesi derhal yangın yerine koşmuş ve havanın fırtınalı olmasına rağmen yangını söndürmüştür. — Mustala Malatyada Bir Kaçakçı Para Cezasına Mahküm Edildi Malatya ( Husust ) — Şehri- miz Adli İhtisas Mahemesinde şayanı dikkat bir kaçakçılık da- vası rü'yet edilmiş verilmiştir. Davanın maznunu Adıyaman kazasının Musalla mahallesinde oturan Alemdar zade Gani oğlu Mehmet Efendidir. Yapılan mu- hakeme neticesinde maznun Meh- met Ef. kibrit kaçakçılığından 26.100, sigara küğıdı kaçakçılı- gından 11.2600, ceket kaçakçılı- gından 309 bin kuruş para ceza- sına mahküm edilmiştir. — M. İ. | ve hüküm | İstidat Ve Kültür Nurullah Ata İnsanlarda, hattâ en hakimle- rinde, en kuvvetli ihtiyaç belki mucizelere şahit olmak ihtiyacıdır. Eşyanın tabiati, nizamı fevkinde biçbir kuvvet tanımıyanlar bile, o tabinte ve ©o nizama tama- mile nüfuz edemiyeceğimizi ileri sürerek, bilinen kanunlar hilâ- fında, etrafta hiçbir desteği gö- rülmiyen, Ffevkalâde hadiselerin vukuunu bekler, hiç olmazsa onu imkânsız görmezler. Herhangi neviden olursa olsun zaruretlere tam bir rıza gösteremiyoruz. Çocuklar arasında — dâhiler Ümit etmek; irfansız bir kimsenin de, sırf fıtrt kuvvelile, büyük ve güzel eserler yaratmasını kabil sanmak hep bu mucizeye İnli- zarın, zaruretlerin inkıyadını gör« mek emelinin mahsulleridir. Fıitri küvveti inkâr edemem; bir kimsenin kendi gibi büyümüş diğer bir kimseden daha akıllı olmasını izah için - şimdilik - ya “eşref saate,, ya fitri kuv« vete inanmaktan başka — çare yoktur. İtiraf edelim ki bu itikat- ların ikincisi de, daha serbest bir kafanın mahsulü gibi gö- zükmesine rağmen, birincisinden farklı değildir; çünkü o da isbat edilmiye mahtaçtır. İsbat edilmesi yani unsurlarının gösterilmesi, bi- naenaleyh inkâr edilmesi, atılması. Zekâ, istidat, - İster esref 1e- atin, ister herhangi başka bir anlaşılmaz kuvvetin mahsulü ok sun, inkâr edilemez bir surette mevcuttur; maamafih her ikisi de işlenmeğe muhtaçtır. ve işlenme- den hiçbir. şey veremezler. Bilmem dünyanın bugünkü hâlinde etrafımızda sırf tabiatin eseri olan, yeni hilkatine insanın da eli karışmamış bir şey gör- mek kabil midir? Yediğimiz yemişler aşıların, — okşadığımız hayvanlar da muhtelif cinslerin birleştirilmesinin — eseridir. — İyi mahsul vermesi için ağaç gibi, hayvan gibi, insanın da işlenmesi lâzımdır. Yalnız kendi kendisin- den bir şey çıkarmak istiyen, hiçbir şey veremez; yalnız kendi zamâni ve hattâ yalnız kendi milletile iktifa eden de yine kısıy kalmıya, mahkümdur. Bugünkü fikir âlemimizde is- tidatlı, zeki gençler görüldüğü inkâr edilemez. Hattâ bazılarında insanı çok Ümide düşüren haller yar. Fakat hepsi de çarçabuk sönüverecek — diye korkuyoruz. Zaten çoktanberi gençliklerinde *kendilerinden bahsettirip te bire denbire sönüverenlere alıştık. Düönya edebiyatında Shakes- peare davası vardır: ingilizcenin ve hristiyan Avrupa'nın en hari- kulâde eserlerini yazan şairin bir ispir olabileceğine — artık kimse inanmıyor; ouları yazan ya Shakespeare değildir, yahut Shakespeare yarı cahil bir ispir değil, iyice okumuş bir adamdır. Homiros'un şiirleri de, kendisin- den evvel büyük şairler, büyük medeniyetler bulunduğuna delil- dir. Homiros kültür sahibi bir şairdi;. çünkü — kültürsüz şair olmaz.

Bu sayıdan diğer sayfalar: