4 Eylül 1932 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 3

4 Eylül 1932 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

SON POSTA Ve Sevmediğimiz İki Fransa * Bir ecnebi aşina, geçenlerde bize, ekseri Türk — matbuatının arasıra Fransaya karşı kullandığı lisandan şikâyet etti. Fransan.n başında M. Heriyo gibi sulh sever bir adam bulunduğunu, mensup olduğu Radikal Sosyalist Fırkasının ise Türkiye ve Türk- lüğe karşı olan prensibe müste- nit dostluğundan bahsetti. Bu ecnebi aşinanın söyledik- leri bizce tamamen malüm şey- lerdi. Kendisine lâzımgelen ce- vapları verdik. Burada tekrarla- makta da fayda tasavvur edi- yoruz: Bugünün siyasi Fransası, tabir enizse, ikl ayrı mektebe men- 1 — Puvankare ve onun muakkipleri olan Tardiyö, Laval Marenler Fransası; 2 — Radikal sosyalistlerden başlıyan ve ileriye doğru gi- den hakikt sol cenah fırkalarının Tansası, Hayati menfaatler mevzubahs olmadıkça bu İkinci zümre pir aşkına hariçte düşmanlıklar do- ğurmayı istemiyecek kadar selim düşüncelidir. Fakat buna mukabil birinci zümre büyük mali mües- seselere istinat eder. Bu mücsseseler, Türk D:yı- nu Umumiyesile fazla alâkadar- dır. Dayanıp istifade ettiği mü- esseseler hesabına Türk borçla- rının tahsili, o zümrenin Siyasl bir program mevzuudur. Sonra Türkiye hükümeti Sovyet Rusya- mın dostudur. Halbuki ayni mü- esseseler, — Çarlık Rusyasına ait olmak üzere bugünkü Bolşevik idaresinden 60 milyar frank ala- cak isterler. Daha sonra Türkiye hükümeti lâik — bir devlettir. Onlar ise Katolik Misyonerlerinin hâmisidirler. Ve bizzat reislerin- den bazıları koyu — dincidirler. Dindar olmyanları ise, mali mü- esseseler — hesabına bu davayı benimsemişlerdir. p Şu hale göre Türkiye ile Fransayı biribirinden ayıran ve biribirine — yaklaştıran — noktalar kendi kendine tebarlüz. — etmiş olür. Vaziyeti daha iyi aydınlatmak için 27 ağustos tarihli Je suis Partout gazetesinin “Fransa ve dünya,, isimli makalesinden şu parçaya hep beraber göz gez- direbiliriz: | — İktısatçılar der ki: Bir şeyin kıymeti nedretindedir. l 2 — Fakat dünyada öyle az şey- | vardır. ki bunlar başlıbaşına bir kıymet ifade etmezler. ler SON TELGRAF HABERLERİ | kânın yarattığı kabiliyetten doğar. 3 — Hakiki kiymet, — işliyen ze- Suriyede Açlık Var Şimali Suriyede 600 Köy Halkı Açlıktan Hicret Etti ve zürraa yardım etmek için çok çalışacağını beyan Halepten yazılıyor: Maliye Veziri Cemil Merdüm Bey şimalt Su- riyede — bir mıntakadaki teftiş teftişatından seyahatine gördüğü zaralardan çok müteessir olan Cemil Bey gazete- cilere intibalarını anlatırken köylerde susuzluk ve açlığın bir facia haline geldiğini söylemiştir. Yalnız Halep vilâyeti dahilinde 600 köy halkı açlık ve susuzluktan dolayı hicrete mecbur olmuş- lar. Maliye Veziri bu elim vaziyete bir çare bulmak etmiştir. Bir çıkmıştır. acı İbrahim Hannanoyu Vurdular Halep, 4 (A-A.) — Vatanilerin reislerinden İb- rahim Hannano bir çiftçi tarafından kurşunla ya- ralanmıştır. Vataniler mehafilinde şiddetli bir heye- can hüküm sürmektedir. (Son Posta: İbrahim Hannano yakında şehrimize gelecek ve Ankarayı ziyaret edecekti.) Müthiş Bir Rezalet! Erkekleri Tenasül Kudretinden Mah- rum Eden Bir Doktor Yakalandı Viyana, 3 — (A. A.) — Zabıta, yeni bir re- zalet daha meydana çıkarmıştır. Erkekleri akim bırakmak, tenasül kudretlerini mahvetmek ameliye- lerini tatbik eden bir muayenehane Yağmurlar Beyşehir Köyle—rinde Tah- ribata Sebep Oldu Beyşehir, (Hususi) — Burada dağlara devamlı ve şiddetli yağ- murlar yağmıştır. Üç koldan ge- len seller, Karabayat, Çandır, Yunuslar ve Çukurağıl — koyle- rinin harmanlarını hasara uğrat- ve kârgir Çandar - Ka miş, şoseyi Ha aa Sehlikeli işte bun: | köbrüsüsünü kismen tahrip et lardır. (1) ne derece — vahim miştir. olurlarsa olsunlar, siyasi muha- taralar karşısında bu tehlikeler | solda sıfırdırlar. Çünkü mevzubahs olan sadece para işleri değildir. Politika adamlarımızın şöhretleri fenadır. Buna rağmeun, Bolşevik tennetine bir an evvel kavuşmak için bava yolunu intihap eden M. İvon Debosun riyasntindeki heyete iş yapmaktan başka maksatlar atfetmek mebb uriyeti vıı—dı.r. Eşaş| sen daha evvel M. Heriyonun siysi bir misakla bazi ticaret iti- — v lâflarma ait kombinezonlar hazır- lamak üzere bulunduğunu haber vermiştik. Bu suretle Lehistanın arkasından yürümüş oluyoruz ve Romanyayı da sürüklüyoruz. Çün- | kü Romenlerin paraya okadar fazla ihtiyaçları vardır ki ister istemez bu hareketi takibe mec- burdurlar. Bu noktada, hayalin yüksek I şahikalarına varıyoruz: Aldatıcılık sahasında ehliyetlerini kifayetle ispat eden Türkleri unutmamak Şarlile Lehistan, Romanya, Fransa Rusyadan mürekkep — bir blok Vücut buluyor.,, * İ Bazı Tür gazetelerinde görü- || F e lüp te şikâyeti mucip olan lisan, a yukarıki tarzı beyanatın sadece bir mukabelesidir. Şu halde fik- rimizi hulâsa edebiliriz: Bizce iki Fransa vardır: 1 — Sevdiğimiz ve biri seven Fransa. 2 Sevmediğimiz ve bizi sev- miyen Fransa. (Y in müplem bir su Fransa da ge- SI itilâflara İSTER aynen yazıyorumt İSTER İNAN, İNAN, Tavşancıldan bir karilmiz yazıyor Köyümüzlün mahsulü sırf üzüm ve kirazdır. İstan- bulda Meyvahoşta üzüm 5- 6 kuruşa tarlılmakta, buna mukabil hariçte 25 - 30 kuruşa — satılmaktadır. Çiftçinin buğdayını Ziraat Bankası alıyor. Biz bağcılar için de böyle bir şekil bulunmalıdır. Her ne ise ben kabrımalların bir küfeden aldıkları komisyonu buraya olmakla — ittiham keşfetmiştir. | kikata faaliyetle Sinopta Bir İhtifal Sinop, 3 (A.A.) — Vazife ba- şında yaralanıp Sinop hastahane- sinde vefat eden iki bahriye as- kerinin hatırasını taziz için bugün lümanımıza gelen Peykişevket ve Berkisatvet torpitolarından kara- ya çıkarılan müfreze ile vali ve erkânı hükümet, bütün şehir halkı toplu olarak bahriyelilerin mezar- ları başında büyük bir ihtifal yapmışlardır. Filomuz Samsunda Samsun, 3 (A.A.) — Filomu- zun .S'::ııııııdı bulunuşu halkın çok beyeçanlı tezabüratına vesile vermektedir. Gemilerimiz. hergün binlerce kadın, erkek - tarafından ziyaret cdil_ııı_e[ıîî"—_ İzmir Zahire Borsasında İzmir, 3 (A A.) — Bugün borsada 11 kuruştan 35 kuruşa kadar 10,897 çuval üsrüm ve 8 kuruştan 22 kuruşa kadar 2.651 çuval incir ııhlınıştı_r. Kendisinin İtalyan olduğunu isminde birisi, birçok akamet ameliyeleri yapmış söyliyen Danüsis edilerek tevkif edilmiştir. Tah- devam olunmaktadır. Yeni Pğr_illfünun Henüz Tekarrür Etmiş Bir Şey Yoktur Silifke, 4 (Hususi) — Maarif Vekili Esat Bey şehrimize gelmiş, teftişatını yaptıktan sonra Mer- sine gitmiştir. Vekil Bey Mer- sinden Afyona ve oradan da An- karaya gidecektir. — Necdet Ceyhan, 4 (Hususi) — Maarif Vekili Esat Bey şehrimizi teftiş ettiği gün memleketin irfan vazi- yeti hakkında sorulan suallere şayanı dikkat cevaplar vermiştir. Vekil Bey ezcümle şunları söy- lemiştir. “— Fırsat 've imkân bulun- dukça memleketin darülfünun ade- dini çoğaltmak emelimizdir. Fakat şimdilik yeni darülfünun açmak hususunda tekarrür etmiş bir vazi- yet yoktur. Uğradığım yerlerde, lise ev — ortamektep — isteriz, diye Feryat eden halkın bu va- ziyeli beniçok memnun ve müte- hassis etmiştir., — D. U, Kuruş 80 — Komlsyon 83 B Hamaliye MÜY ü 6 — Ardiye KM İSTER İNANMA! Navlun ve oktruva ( köylüye ait ) İSTER İNANMAI! | ödemiş. Sİ Bir Gümrük Meselesi Ve Bir Hareket Şekli Pa geeti Elinde beyaz bir mendil, a- nında ter taneleri, Ada vapuru- nun güvertesinde üç kişinin ara- sında alçak bir undılyeîı düşen yorgun, harap bir adam! Ve bu adamın ağzından çıkan bir feryat: — Gördünüzmü başıma ge- lenleril! * Bu zati dert dökmiye sevke- | den sebep şudur: Altı ay evvel Avusturyadan getirtmiş ve parasını da “akat malını — derhal satamadığından çekmemiş, güm- rükte bırakmış. — Dün — bir müşteri bulunca hemen güm- rüğe koşmuş, resmini ödeyerek malını almak istemiş: — Olamaz, demişleri — Sebep? — Çünkü Avusturyaya döviz ihra- ©1 yasaktır.. Malın bedelini Devlet Bankasına yatırmanız lâzımdır. — Güzel, fakat ben bu malın be- delini altı ay ovvol ödedim. İşte 5e- notleri! Şimdi Avusturyaya para gön- dörecek — değilim ki, göndermeyipte Dövlet Bankasına yatırayım!.. Vesikalara bakmışlar, doğru- dur. Fakat emri kim tefsir ede- cek? İhtimal karşılaştığı zatler biraz da dostlarıdır, lâtife yap- mışlar: — Zarar yok, bir defa daha ver, sonra alırsın demişler | mal Ve hikâyoyi ikinci bir foryat takip etti : Jördünüzmü baştına gelenleri ! 1 dinliyenlerden biri sordu ıa nerede oturursun ? Öbürü bu saalin İradı sobeblul an- lunamakla borabor cevap verdit — Büyükadada ! — Kışın? — Maçkada ! Ve bir nasihat başladı: — Aziz dostum, şikâyet et- miye hakkın yok! Altı ay evvel ödediğin bir malın bedelini ikinci defa olarak istemelerinin sebebi sadece seni iktısada n ibarettir. Biliyorsun ki depo olarak bankaya yatıracağın para Âvus- turyaya gidecek değildir, banka- da kalacak, belki faiz getirecek, madamki alacaklın yoktur, sahibi çıkmıyacağına göre bir müddet sonra tekrar sana gelecektir. Amma bu parayı yatırırsan elin n, her- kesinki genişlikte değil ya, yahut bu parayı yatırırsan sermayen kalmıyacakmış, kalmasın, iş ya- pamıyacakmışsın, yapma ! Benim bildiğime göre kâfi derecede zenginsin! biraz da ra- hat et! Sözün kısası: Bir emri tefsir ederek tatbik etmenin de mah- zurları — vardır, tefsir etmeden tatbik etmenin de.. Mesele orta yolu bulmaktadır. Marmaris'te Büyük Bir Orman Beş Gündenberi Yanıyor Marmaris, 3 — (AÂ. A.) — v | Marmarisin Hisarönü ve Turgut mevkileri arasında büyük bir or- man yangını çıktı. Yangın beş ündür devam ediyor. Yangının bugün söndürülmesi muhtemeldir. İki Mahkümiyet Dün Ağırceza Mahkemesin- de, künunuevvelin —on yedinci günü — Nişantaşında Muharrem Beyi bıçakla öldüren ve Necati Beyi yaralıyan Hasan ve _ılılıı muhakemelerine bakıldı. Neticede Hasan 15 sene hapse ve 1000 lira tazminata, arkadaşı Halil da bir sene iki ay hapse ve 200 lire tazminata mahküm edildiler.

Bu sayıdan diğer sayfalar: