30 Eylül 1932 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 1

30 Eylül 1932 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 1
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

ÜZALKIN GÖZÜ HALKIN>KULAĞI HALKIN DİLİ Son Posta 30 İEyIM l Yazı işleri telefona İstanbul « 20203 Seııı 3—No 785 Tdare işleel telefenm İstanbut — 20203 —— Fiıdöhrı Kurultay Müzakeresi Ha- raretli Bır Mahiyet Aldı Dün En Mühim Dil Meseleleri Üzerınde Konferanslar Verildi Büyük Dil Kurulîıyı dün dür- düncü içtimamı yine Kâzım Pa- şanın riyasetinde olarak Dolma- bahçe sarayı salonunda yaptı. Evvelâ yeni gelen yüzlerce teb- rik telgrafları olundu. Sonra Ragıp Hulüsi Bey Türkçenin Orta Asya di rasındaki mevklini ve muh- ilimlerin tasniflerini bulâsa ile konferansına başladı. Yalnız Altayca değil, ondan daha evvel- ve yalnız Hint - Avrupai deşil diğer Sami sair dil ailelelerinin de anası olan türkçe olduğunu söylemiş, e ile diğer Orta Asya di- arasındaki karabete temas stmiştir. Fransız âlimi Pelliot'un liği gibi türkçe ile Mogolca asındaki karabet asli değildir. elki uzun zaman süren bir neticesinde — vücuda gelmiş bir medeniyet iştiraki mahsulüdür. Türk Tarihi Tetkik Cemiyetinin ortaya koyduğu tari- hi hakikatler de ispat etmektedir. Ragıp Hulüsi Bey bündan —“soürc türkçenin eskiden yeniye doğru devir devir leri ve çomşuluk bunu tabakalanması şeklini tasnif ede- rek en eski ve dahu eski Türkçe devri, orta türkçe devri, yeni z — —aammanan aa ve daha yeni türkçe devri diye kısımlara ayırmış, bütün bu devir- lere dahil olan Türk lehçelerinde dilin yapısını kuran unsurlâr yani ses, şekil ve nahvl tertip itiba- rile — karşılaştırmalar — yaparak ayrı ayrı tek seslerin, kısa ve uzun seslerin, şekliyatın ve nahiv unsurlarının tahavvül ve inkişaf- larını tetkik etmiştir. Bundan sonra Samih Rifat Bey söz aldı ve Türk dilinin in- kişafı yanında Türk edebiyatımın inkişafını da tetkil diğini ve Karahan Türkleri ede- biyatımı tetkik edeceğini söyliye- rek hulâsaten dedi ki: *“Bir devrin edebiyatı, ya ken- disinden evvelki asırların, yahut milli ihtilâtların tesiri altında mü- talen edilebilir.. Halbuki Avrupa müellifleri bu kaideyi Karahanlı- lar edebiyatı aleyhinde kullan- mışlardır.. Şark — Türkistanının islâmiyetten sonraki — eserlerini tetkik edenler on birinci asır ede- biyatını kısmon İran tesiri altında görmek ve göstermek istemişler- dir. Kodatkobilik 1070 senesinde yazılmıştır. Şehname ise bundan yarım asır evvel bitmiştir. kisi arasında üslüpça bir benzerlik olmadığı gibi san'at, fikir ve duygu itibarile de en (Devamı 8 inci sayfada ) İzmirde Bir Gencı Diri Diri Yakmak Istedıler Adamcagızı Gece Yarısı Karyolaya Bağladılar, Sonra Eve Ateş Verdiler İzmir, 29 (Hususi) — Şehrk mizde Karşıyakanın Soğukkuyu mahallesinde Meşrutiye — soka- ğında garip bir hödise « maştur, Bu sokakta 25 numaralı evde İkamet eden Âdil B. isminde bir genç, evin bahçe kısmındaki | da üç kişinin taarruzuna uğra- mıştır. Hüviyetlerinin — tesbitine imkân bulunamıyan bu şahıslar Âdil Beyin yüzünü, gözlerini ve ellerini sımsıkı bağlamışlar, ay- rica karyolaya da — bağlıyarak odaya ateş vermişlerdir. Bundan sonra bu Üç şahıstan ikisi oda- dan çıkmış; içeride son kalan şahıs Âdil Beye hitaben: “İnti- kaın böyle alınır!,, Diye bağırmış | ve çıkıp gitmiştir. Bu adamlar gittikten sonra Âdil B. bi a odasına yatmak için girdiği sıra- | a e Birya, Ce Glr miya başlamış; pederi Nazmi B. bu feryat ve iniltileri işiderek yetişmiş ve Âdil Beyi kurtar- mıştır. Şüphe üzerine iki kişi yakalanmıştır. Müddei umumi Muavini Şevki B. tarafından tah- kikat yapılmaktadır. — Adnan eimek idde- | Büyük Dil Kurultayına iştirak etmek üzere Kütahya köylülerinden bir heyet şehrimize gelmiş ve dün.u -çumıd. hazır bulunmuştur. İkl kadın ve ikl erkekten mürıkkın olan bu heyeti burada görüyorsunuz. Pariste Kaybolan Hikmet Beyin Esrarengiz Macerası Sait Hikmet Bey Haziranın On Beşinde Ölmüştür, Fakat Sebebi Meçhul! Mahmut Muhtar Paşanın üvey babası Hikmet Beyin Parisle İs- | viçre Aarasında esrarnengiz bir 1 surette kayboluşuna — dair son |gelen malümat, vaziyeti tenvir eder mahiyettedir Sait Hikmet. Beyin son defa mayısın 25 inde Cenevrede görüldüğü ve o gün bugün ara- dan dört ay zaman geçtiği na- zarı dikkate alınırsa birkaç ihti- mal nazarı dikkate alınmak icap ediyordu: | — Sait Hikmet Bey, miras ihtilâfları yüzünden ve alâkadar- lar tarafından bir pusuya düşü- rülmüş olabilir. (Bu ihtimal Fran- sız gazetelerine nazaran Fransız zabıtasının hatırına — gelen — bir | tahmindir. ) 2 — Parasına tamaan ve pa- rası olduğunu etrafında görenler tarafından yok idilebilir. 3 — Bir kazaya uğrayabilir. 4 — Sık, sık hafızasi ken sini aldattığı için kendisini kay- | bedip bir hastaneye yatırılmış olabilir. Fakat son gelen malümat bu ihtimalleri bertaraf etmiş, Sait Hikmet Beyin başka şekilde öl- düğü ve gömüldüğü anlaşılmıştır. Anlatalım: Dün Pıriıle bulunan Mısırlı ş S : : Ölümünün sebebi henüz meç- hul bultunan Salt Hikmet Mehmet Ali Şevki Paşadan Sait Hikmet B. le refikası Duhter ha- nımın ve Mahmut Muhtar Pş.nın vekilleri avukat Alâeddin Beye gelen bir. telgraf, Sait Hikmet Beyin — vefat c!liğiııi evv:lki günkü Fransız gazetelerinin yaz« dıklarını bildirmiştir. Bu telgraf, aynen şöyledir “Hikmet B. in gazetelere gö- re Liyonda 15 haziranda vefat ettiği anlaşılıyor. Haremine taziyet | lerimi söyleyiniz.,, Bunu müyyit olmak Paristeki bir avukattan se deki bir avukata da şu lelgraf üzere miz- | gelmiştir: Hikmet B. haziranın 15 inde Liyonda defnedilmiştir. Ailesini haberdar ediniz.,, Fakat bu telgraflar Sait Hik- met Beyin nasıl ve neşekilde öldüğünü göstermemekte, hâdi- senin bu tarafını meçhul bırak- maktadır. Fakat bugün ve yarın gelecek olan Fransız gazetelerinde bu hususta tafsilât bulacağımızı zam- nediyoruz Miras Düşmanlığı Var Mı? Bundan evvelki nüshalarımızda demiştik ki Sait Hikmet Bey bir bahriye zabitidir. Gedikli sınıfın- dan — yetişmiştir.. Gazi Ahmet | Muhtar Paşanın yaverliğine tayin | olunmuş, Paşanın vefatından son- | ra da zevcesi Duhter H.la evlen- miştir. Duhter H. bir Çerkez kızı- ( Devamı 9uncu sayfada ) Zorba Bir Delikanlı Babasını Tüfekle Vurup Öldürdü Ceyhan, 29 (Hususi) — köyünde oturan Mustafa isminde şerir bir öldürmüştür. ile birleşerek Karsli Hatice isminde bir alüfteyi köy haricine müşler ve eğlentiye başlamışlardır. Bir aralık sar- hoş olan Mustafa bir taarruza uğradıkları takdirde müdafaa için silâhları olmadığını tevehhüm etmiş ve köye dönerek evdeki mavzeri almak istemiştir, yetmiş yaşındaki babasını cinayet gecesi iki arkadaşı Bu civarda Adatepe evlât, Mustafa | ötür | Dan Mustafa, götür- | üzerine kapıyı | fakat babası mavzeri | gitmesine de müsaade etmemiştir. olan Mustafa, mavzeri kaptığı gibi babası Raşit Ağanın üzerine boşaltmış ve öldürmüştür. mavzeri, | atmadığını, babası kilitlediğini, kilidi kırıp çıkmak için silâh attığını, fakat kur- şunların bu esnada dışarıda iubeklu öldürdüğünü söylemektedir. vermediği gibi kendisinin undan muğber Yakala- babasını öldürmek kastile çıkmaması kurşunlarile kendisinin evden mavzer bulunan babasına

Bu sayıdan diğer sayfalar: