22 Temmuz 1934 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 3

22 Temmuz 1934 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

a — ——— M e Makale Hergün İkinci Kurultay Adres Vergisi Altı Senede —— Dil kurultayı gelecek ay içinde ikinci defa olarak toplanacak. kurultayda Türk dilinin zenginliği ve dilimizi özleştirmek için lâazım gelen imkânların dere- cesi üzerinde tezler okundu ve Körüşüldü. İlk kurultayın faydası $ oldu ki, tarihi bir hakikat olan Türk dilinin söz ve hars zenginliği, salahiyet sahibi ilim adamlarının derin tetkiklerile bir daha ısbat edildi. Önümüzdeki kurultayda yine bu şekilde tezler görüşme mev- zuu olacaktır. Fakat bu sefer, Türk dilinin özleştirilmesi yolun- da faaliyete geçilmesi ve geniş halk tabakaları arasında öz türk- çe için hararetli bir çalışmaya başlanması yolunda kararlar ve- rilmesi de çok muhtemeldir. Bu takdirde münevverlerimize esaslı vazifeler düşecektir. Fakat öyle bir vazife ki öz türkçeyi hem konuşmaları, hem de konuştur- # — Birinci maları lâzım gelecektir. Münevverlerimiz bu iki taraflı vazifeyi kısa bir zamanda başa- rabilmeleri için şimdiden hazır- lanmalıdırlar. * Dünkü gazetelerden biri “adres vergisi,, nden bah- sederken şöyle bir tavsiye ve ikaz cümlesi — kullanı- yor: “Mektuplarınızın zarfına nd- Tesinizi yazmayınız!,, Bu tavsiye ve bu ikaza sebep nedir? Arkadaşımız bunun sebe- bini de şöyle anlatıyor: “Bu ad- resi on para vergiye tâbi tut- muşlardır. ,, Vergü kanuni - bir mükellefiyettir. Eğer kanunda bir emir varsa © emri yerine getir- mek hepimizin vazifesidir. Yoksa, mükelleflere vergi vermekten kur- tulmak için çare ve yolları gös- termek hiç doğru değildir. Arka- | daşımız “adres yazmayınız. Çün- kü vergi alıyorlar,, demekle bu- nu yapmış oluyor. İhtimal ki ar- | daşımız adresten vergi — almayı | kanunsuz bulduğu için bu cümle- yi sâdece hayretini ifade etmek için yazmıştır. Adres ver- gisi ve bir tavsiyel! * Milli sanayi birliği yerli mal- Altı senede | lar sergisinin al- tıncısını da açtı. aşılan Yerli mal siyese- merhale | tinin geniş halk tabakaları — arasında — kuvvetle benimsendiği gözle — görülen bir hakikat olduğu için bu sahada fazla söz söylemeğe İüzum yok- tur. Yalnız şunu deyelim: Altı sene evvel ilk yerli mal- lar sergisine — (70) firma iştirak etmişti. Altıncı sergiye ise (180) firma iştirak ediyor. Yerli mal firmasının bu derece çoğalmasının iki mühim sebebi vardır. 1 — Hükümetin geniş hima- esi, R .IZ — Halkın rağbeti. Yerli mal firmaları, — halkın Ükümetle — birleşmesi — neticesi yapılan bu eyiliği hiç unutmama- hdırlar. — Ve fabrikacılarımız bu milli eyiliği daima ve yalnız milli alkınma için İstismar etmelidir- ler. Yalnız kendi kasasını düşü- Nen bir fabrikacının — yerli mal Siyasetinin düşmanı demek oldu- u unutmamak gerel Mide, Barsak ve Karaciğer rahatsızlıklarına AFYONKARAHİSAR MADENSUYU Resimli Ak akça kara gün için- lu hüküm, atalarımızın çok sözlerinden biridir. Para birçok etleri devirebilecek bir kudrete ir. Paranın deviremediği sefalet göçertemediği ıstırap, yıkama- dığı sefalet yoktür. Yeter ki biz parayı daima el altında bulun- duralım. Bu da ikl suret- çe le olur? Tasarruf. ve he- saplı hareket. SON TELGRAF HABERLERİ Paris Büyük Elçimiz Bir Fransız Gazetesinde İnkılâbımızg Anlatıyor Paris, 21 (A A.) — “Le Peti Pa- riziyen,, gazetesi, iklsl birinci sayfada olmak üzere, dört sütununu, Gazi Hz. nin sevk ve idaresinde vücude gelen Türk inkılâbı hakkında Paris büyük elçisi Suat Beyin vermiş ol. duğu beyanata tahsis etmektedir. Bu mülâkat casnasında — harici — siyaset mescleleri konuşulmamış, yalnır Tür- kiyenin siyasi ve harsl inkılâbından bahsolunmuştur. Gazete, beyanatın mukaddeme- | şayanı hayret hâdiselerindön birini teşkil eden Türk inkılâbının şahidi olmuş ve ona iştirak etmiştir. O Türk inkalâbı ki, on sene içinde on asra ihtiyaç gösteren bir eser meydana getiren hayretler uyandı- racak bir mucizedir.., dedikten sonra söyle bitirmektediri *Memleketlerimiz arasındaki suite- | fehhümler bugün i: edilmiş bulun« maktadır. Misali bulunmıyan bu inkılâp !.indef “Suat Bey, zamanımızın en | eserini vücude getiren Türkler, bazı avamil tesiri altında büyük harpte merkezi devletlere yardıma sürüklen- miş Türkler değildir. Vaktile Türk padişahı ile On Dördüncü Lâl birl. birlerine karşı müsavi muamele ya- pıyorlardı. Neden dolayı bu asırdide muhabbet rabıtalari, karşılıklı takdir edilmeşin ve mütekabil anlaşma esas- ları altında bugün garbin esi huriyeti — ile onun şarktaki genç kardeşi arasında devam etmesin., Dipburnunda Merasim Yapıldı Ankara, 21 (A. A.) — Bugün saat dokuzu otuzda İngiliz donan- masına mensup Gücen - elisabett- drinotu ile London ve Devonshiere kruvazörleri ve Türk donılnıı.ıı.ı:ı- mensup — Kocatepe — torpito "mluhrlbl Fı’)lduğu halde lgip- burnu önünde 14 temmuz müce- sif — hâdisesinde vefat —eden Ingiliz bahriye zabitinin l.ıli.rıhıtı' ruhu için tekarrür eden âyin ya- uştır. İ p.lmh'lşeraşimda İngiliz gemileri yerlerini alınca Kocatepe kuman- danının Türk donanması namına çelenk atılacağını bildiren mektu- | bunu İngiliz amiralının bindfğı gucen Elisabeth'e götüren yüz- başıyı — İngiliz — filosu — erkânı harp reisi kabul etmiş ve teessüre österilen semimi alâkaya teşek- Eür etmiştir. Merasime — saat 9,30 da boru —ile sancaklar yarıya indirilerek — başlanmış, zabitler — kılıçlı - ve mnrenei_ııt beyaz giymişlerdi. 12 dakika süren dini merasimden sora ha- vaya atılan Üç el yaylım tüfek ateşi arasında borular selâm ha- vası çalmış ve arkasından çelenk- ler atılmiştir. A 3 dakika süküttan sonra İngi- marşlarını ve müteakiben paydos havasını çalmışlardır. Bu suretle merasim bitince Devonshire kru- vazörü Kocatepeye kırk metro ar yaklaşarak geçerken Türk istiklâl marşının çalmıştır. İngiliz amirali motörle Ko- catepeye — gönderdiği kendi yaveri amiralır teşekklürünü şifa- hen söyledikten sonra amiralin izil h giliz a h- Maarif Âleminde 'Değişiklik Yok Ankara 21 (A.A.) — Maarif vekili Zeynelabidin Bey, şu be- yanatta bulunmuılı_rflır;' *934 senei tedrisiyesi esnasın- da Maarif vekâleti eski kadroyu, teşkilât ve sistemi muhafaza ede- cektir. Gazetelerde görülen bir- çok tebeddülât şayialarının tat- biki bu sene için mevzuubahs gildir. degıH" üç derecedeki — tahsil mesailinde — yapılacak — takviye, ıslah ve tadil önümürzdeki sene zarfında düşünülecek, — program haline vazedilecek ve bu progra- mın gelecek senelerde - tatbikine liz lımileqıpğçki _I?ınğoğır milli | geçilecektir. — İSTER İNAN İSTER Bir muharrir arkadaş şahadetname ile kazanç se- si arasında bir mukayese yaparken diyor ki: *Şahadetname hayatta para kazancının mikyası 'd_z- gildir. Ve hiçbir zaman da malümat vesikası para için viye ölçü olamamıştır. Kazancı künunu ifa tayin eden başka bir ölçü, malümat ye- de a şahadetname başka bir ölçüdür.,, İSTER INAN lısına gitmiş olan zabitimize ve- rilmek üzere Kocatepe kumanda- nına bırakmıştır. Merasim esnasında — Sisamın kadın ve erkekten — mürekkep halk kafilesi motörlerle İngiliz gemileri ve Kocatepe etrafında dolaşmışlar ve dostane alakalarını göstermişlerdir, Londra, 21 (A. A.) — Geçen cumartesi günü Türk sahillerinde Türk — nöbetçilerinin ateşile bir İngiliz zabitinin ölmesini intaç eden hâdise iki hükümet tarafın- dan dostane bir şekilde halle- dilmiştir. Bu hâdiseden dolayı esasen teessürlerini bildirmiş olan Türk hükümetiyle İngiliz zabitinin ölmüş olduğu noktada dini bir merasim yapılmasi için bir an- laşma hasıl olmuş ve dün bu merasim icra edilmiştir. Ingiliz. donanmasının Küvin Elizabet, Longon ve Devonşayr harp gemileri merasime iştirak etmiştir. Türkiye hükümeti de bir Türk torpido muhribinin orada hazır bulunarak merasime İştirak etme- sini emretmiştir. Türk gemisi de- nize, üzerinde Türkiye Bahriyesi- nin alâka ve teessürlerini bildiren bir yazı bulunan bir çelenk atmiştir. İNANMA! |) Biz de diyoruz ki, şahadetname belki bilginin ve kültürün resmi bir vesikasıdır. Fakat bilgisinden ce- miyete bir fayda kazandıramayan bir şahadetnamelinin cemiyetten fayda v& kazanç beklemesi boş bir. Ümit- tir. Ve öyle şahadetnameliler biliyoruz ki hayatta hiçbir işe yarayamamışlardır. ISTER İNANMA! Sözün Kısası Münderecatımızın çoklu- gundan dercedilememiş- tir. Bir Kız Kaçırıldı Soma, ( Hususi) — Kazamız köylerinden Musahoca köyü ile Kırkağaç arasında Taşköprüde bir kız. kaçırma hâdisesi olmuştur. Musahoca köylü dul Ayşe ile kar- deşi pazardan dönerlerken önle- rine Siledik köylü Kâzım ve Meh- met isminde iki kafadar çıkmış ve Ayşeyi at üstüne vurarak ka- çırmışlardır. Bu sı kız karde- şini kurtarmak n AÂyşenin kardeşi Mustafa da, mütecaviz- lerin attıkları kurşunlardan ağır | surette yaralanmıştır. Hâdise der- hal jandarmaya haber verilmiş, takibe çıkan müfreze 24 — saat içinde Kâzımla Mehmedi ya mış, Ayşeyi köyüne iade etmiştir. Otoraylar Ay Başından İtibaren İşlemiye Başlıyacak Ankara, 22 (Hususi) — Nafıa Vekili Ali B. refakatinde Devlet Demiryolları umum müdürü ol- duğu halde yeni alınan otoraylar- dan biri ile Kayaşa kadar bir seyahat yapmış, Devlet De- miryolları — fidanlığını — gezmiştir, Kayaşta Ali Beye buket takdim edilmiştir. Otoraylar önümüzdeki ayba- | şından itibaren işlemiye başlaya- | caktır. Başvekil Paşa Geldi Başvekil İsmet Pş. Hz. bu sa- bah Ankaradan şehrimize gelmiş- tir. Başvekil9ğPaşanın râkip olduk- ları trenle Tnhinrlır Vekili Ali Rana B. de İstanbula gelmiştir. İsmet Paşa Hz, Pendikte tren- den inmişler ve oradan yatla Yalovaya geçmişlerdir. Arnavutluk Kıralı Teşrinievvelde Ankarayı Ziyaret Edecekmiş Bükreşten gelen haberlere gö- re 28 Teşrinevvelde Ankarada Balkan hariciye nazırlarının akte- decekleri içtima esnasında Arnavute luk Kralı Zogu da Ankarayı ziyaret edecek ve bu ziyareti esnasında Arnavutluğun Balkan misakına iştirâk ettiğini resmen bildirecektir. Yerli Mallar Sergisinde Bir Hâdise Yerli Mallar sergisinde meş- rubat satan pavyonlardan birisinin sogutma makinesindeki amonyak borusu patlamış ve intişar eden Amonyak gazi ile pavyonda çalı« şan 4 kişi zehirlenmişlerdir. Zehirlenenler derhal Beyoğlu Zükür hastanesine kaldırılmışlar, tedavi altına alınmışlardır. Bun- lardav yalnız Melimet Ef. isminde birisinin — vaziyeti — tehlikelidir. Diğerlerinin — bugün hastaneden çıkacakları ümit edilmektedir. Bir Çocuk Boğuldu Azapkapıda Kürekçikapısında arkadaşlarile denize girip oyna- makta olan 9 yaşında Salamon yüzmek bilmediğinden boğulmuş- tur. Cesedi bulunamamıştır. Bir Gümrük Kaçakçılığı Öde n şehrimize gelen bir zatin zati eşyası meyanında ayak- kabıj derisi ve sadakor gibi bazı kaçak eşya çıkmıştır. Odesadan gelen diğer yolcu- ların eşyası meyanında da bazı kaçak eşya bulunmuştur. Bu iş müphem addedilmekte ve tahki- | katla bizzat gümrük müdürü Seyfi Bey meşgul olmaktadır. Bulgar Çetelerile Müsademe Atina, 22 (Hususi) — Bulga- ristandan gelen malümata na- zaran Bulgar çeteleri ile asker arasında müsademeler olmuş, ikl taraftan birçok kişi yaralanmıştır. 1

Bu sayıdan diğer sayfalar: