Aboneler yüksek görüntüleme limiti, sayfa indirme ve diğer özel özelliklerden yararlanır.
—.. BÖK L a) y v ği aala i. < v a. H l 4 V Üf Posta kutuüsu: 741 İstanbul Telgraf :Sonposta ' Telefon :20203 — Arabistandak Yazan : & * Filhakika öyle olması lâzımdır, fakat her nedense Mister Filbi ile M. Van Depol pek dostturlar, Sinyor Delikata'ya galince; onun fikrinde İtalyan otomobilleri, Ye- men çöllerinde yapılan tecrübe- lerle sabit olmuştur ki bütün diğer markalara faiktir. Bu — faikiyeti etrafa anlatmak lâzımdır. Bu se- beple o, ötekilerle selâmlaşır, yolda tesadüf ederlerse görüşür- ler, fakat bu münasebetlerin dost- luk derecesini bulduğu hiç görül- memiştir. Mister Filbi makarnayı hiç sevmediğinden, Van Depol ise Napoli şarkılarına tahammül ede- mediğinden bahseder. Bu üç yeni müslüman avuç İçi kadar bir şehircikte otururlar da işte böyle uyuşamazlar. Neden mi? bilmem ki... Bu üç yeni müslüman dedim, filhakika koca Hicazda bunların bir dördüncüsü yoktur. Ancak tamamen hakikata ter- cüman olabilmek için bir ( eski müslüman ) dan da bahsetmek icap eder. Bu da Ciddede mukim İbrahim Debevidir. Bu zat Fransızdır, bu zat anasıl müslüman ana babadan doğmuş halis muhlis bir müslüman olduğunu söyler, hattâ Cezairin en asil sülâlelerinden birine men- sup ve daha ileri giderek seyyit olduğunu da iddia ederdi. Yerli Araplar, bilhassa eşraf İbrahim Debevinin yarım yamalak bildiği arapçayı bile bir frenk şivesile konuştuğunu söylerler. Vakıa onun sakalı Hicazın en büyük sakalıdır, bundan dolayi ona ( İbrahim Ebu Digin ) derler, o, sakalını öyle bir sıvazlar ki, o ande büyük bir lazarit papazı- nın gözünüzün önüne gelmemesi imkânsızdır. Arapça kitap okumak adeti değildir, fransız gazetelerini ve kitaplarını okur, belki muzip- lik olsun diye “ona Cezairden bah- sedenlerin lâkırdılarını ağızlarında bırakır. Hele aslını neslin/, men- sup olduğu büyük ve asil Cezair sülâlesinin adını sanını soranlara kızarak — birşeyler uydurduğunu BEPUUCUSTUYUUANA CO KAKUDAA ’ PEeDR S Fi SEİRE NL K Ci n CŞ Son Posta Yevmi, alyasi, Havadis ve Halk gazetesi Baki Zabtiye, Çatalçeşme sokağı, 25 İSTANBUL Gazetemizde - çıkan — yazı ve resimlerin bütün hakları mahfuz ve gazetemize aittir. ABONE FiATLARI ' gRder, a 1 6 3 1 ÂAy | Ay K'ı K'. Sene Kr. TÜRKİYE 1400 | 750| 400 | 150 YUNANİSTAN | 2340 | 1220 | 710 | 270 ECNEBİ 2700 |1400| 800 İ300 Abone bedeli peşindir. Adres değiştirmek 25 kurüştur. e ÇA B Ay Kr Gelen evrak geri verilmez, ilânlardan mes'uliyet alınmaz. Cevap için mektuplara 10 kuruşluk pul ilâvesi lâzımdır. Z TÜNTRARAN NNN MAS i Gizli Kuvvetlerin İçyüzü —e L A üf Vdi vani — Ğ — Cezairi karış karış bilen oralı bir zengin anlatırdı. Onun Adaplığını Cezairliliğini meslümanlılığını ispat eden bir hâli vardı: Tunustan getirttiği aşçısına iki üç ayda bir nefis kuskus pilâvı ve aside yaptırır. ve dinine ima- nına inanmıyanlara ikram ederdi. İbrahim Debevi Şerif Hüseyini sevmez, amma bütün umumi harp senelerini onun yanında geçirmiştir. şimdi olduğu gibi ©o vakit te oturduğu eve hep Fransız bayrağı çekermiş. O zaman Medineyi mu- hasara eden Emir Feysal - vefat eden İrak kıralı Feysal Hz. - ka- rargâhında uzun zaman kalmış, şonra tahliye ettiğimiz Medineye Fransız heyetinin başında girmiş ve oradan bütün Arabistanı do- laştıktan sonra tekrar Mekkeye, Ciddeye gelmiş.. Zayıftır, hastadır amma bir türlü Hicazdan ayrıla- maz. Araplığını, Müslümanlığını is- pat için kuskus pilâvı ve aside pişirttiğinden bahsetmiştim, onun bir de hemşiresi vardı ve hemşi- resi ile Ciddede beraber oturur- lardı. Fakat hiç kimse bu kadın- cağızın yüzünü — görememiştir. Haydi erkeklere namahremdir de ondan görünmüordu — diyelim, fakat yerli, eşraf aileleri acaba erkek kardeşine benziyor mu diye okadar merak ederlerdi de yine bir türlü Debevi'nin bu hemşire- sini göremezlerdi. Muamma mı ? Hayır, muamma değil, sade bu kadıncağız İnzivayı severmiş te ondan. Debevi bir gün ağzından şu sözü kaçırmış: — Kadın bu, olur ki bir ge- vezelik eder, otursun oturduğu yerde, daha iyi! Fakat nedense Seyit İbrahim Debevinin İbnissuutla arası bir türlü düzgün değildi. — Aramızı bozan var. Derdi. İbnissuut ise onun için: * — Ötekiler burada gözümün önünde müslüman oldular, bu ise ezelden beri müslüman olduğunu iddia ediyor, beni aldatmak isti- yor, bir de (Seyitlik) sevdasında. Bu sebeple bu adama bir türlü kanım ısınamıyor, dermiş, Debevi Seyitliğine, müslüman- lığına toz kondürmamak için içki de, sigara da kullanmazdı - Vahabiler sigarayı günah sa- yarlar - ekseriya entarı ve daima agel kefiye ile gezerdi, bütün bunlara dikkat ederdi amma,, Bir gece Ciddede birdenbire Milan operasının sesi düyuldu. O ana kadar radyo nedir bilmiyen şehirde ertesi gün Möz- yö İbrahimin gümrükten bir radyo makinesini nasıl geçirebildiğini anlata anlata bitiremiyorlardı. İbnissuut bu şeytan işi maki- neyi merak etti, istetti ve bir daha Mösyö İbrahime iade etmedi. M. Ibrahim de pek az sonra | Ciddeden gitti ve bir daha avdet etmedi. Bu hal Fransızların iyi bir müstemlekeci olmadıklarını iddia edenlere hak verdirebilir. Fakat şunu da düşünmek 1lâzımdır ki Fransanın ne Hicazda, ne de Yemende gözü yoktur. Fransanın bu iki kıtada oraları ' S İ — sümdüla ü eei d aKĞK | öi SAamf Gnzlk . — Bökeemiee G DA TÜ A lli l benimsemiş olanlarla beyhude bir d A LRAkİ Za FK 5 24-7.934 rekabete girişmeyi manasız ve lüzumsuz bulduğu muhakkaktır. Hattâ Cidde önünden geçen Fransız vapurları bile bu limana uğramazlar. Onlar da meydanı İngiliz ve Italyan vapurlarına bıs rakmışlardır. (Arkası var) yapılacaktır. Pancar Çiftçilerinin Orduya Hediyesi Ankara, 23 (A.A.) — Trakya şeker pancarı müstahsilleri Al- pullu şeker fabrikasına sattıkları pancarlardan ayırdıkları iane ile ordumuza bir tayyare — hediye etmeğe muvaffak olmuşlardır. - Âlpullu şeker fabrikası, müs- tahsillerinin bu isteklerine müza- heret etmiş ve bu vatani arzunun tahakkukuna gerek manen ve gerek maddeten yardımda bulun- muştur. Satın alınan tayyarenin isim konma merasimi 30 ağustos zafer ve tayyare bayramı günü Resmi Gazete Güer Yugoslavya ile Ticaret an- laşması — Türkiye — Yugoslavya hükümetleri arasında yapılan ve 20 Temmuz tarihinden itibaren mer'iyet mevkiine bonulan ticaret anlaşması metni, buna bağlı A ve B listeleri ile ayni tarihte mer'iyete giren Türkiye, Yugoslavya Kliring — mukavelesi ve mütemmim protokol 21 Temmuz ta- | rihli ve 2757 numaralı resmi gazete- de çıkmıştır. Kontenjan — Kontenjan listesine yapılan ilâveler ve kontenjana bak- maksızın bazı ihtiyaçları karşılamak üzere yapılabilecek ithalâtın İisteleri bu işe ait kararname ile bereber 19 | tarihli resmi gazetede çıkmıştır. bebliba A aocaermam l, Meyva Ve Sebze Fiatleri 1 inci | 2 inci İstanbul Kilo | Kilo 23-7-934 18 6 Şeftali iz 10 Armut samanlı Akç — 5-4 » — Kiıymeti r — 4-3 » — ÂAdıyaman 10 B » Kaızıl 5 4 » — Kantar topu 6 5 » — Edremit 22 15 Vişne 6-5 -— Erik 12 6 Üzüm — çekideksiz İzmir | Sebzeler 4 3 Ayşe kadın fasulye yer 7 6 Çalı fasulye — 2 Kabak 25 22 Bamya yerli 14-12 | 10 » — İzmir 7 5 Dolmalık biber yörli 4 - a » İzmir 3 a. Sivri biber yerli 2,5 |1-20 Pr.| Patlıcan (tanesi) LA “Yeni Neşriyatı — Verem ve alikolizm — Hapis- hane baş doktoru İbrahim Zati Bey bu isimde yeni bir ilmi etüt neşret«. miştir. İbrahim Zati Beyin inanmış bir Yeşil Hilâlci olduğunu bilenler, onün alkole karşı duyduğu nefretin derecesi hakkında kâfi bir fikir edinmiş olur- lar. Zati Bey, alkolizmin binbir tahri- batı arasında bilhassa (659) kişiyi dört grupa ayırarak — bunların çocukları üzerinde — verem — tetkikatı yapan Bung'uün vardığı şu neticeler üzerinde duruyor: İçki kullanmıyanların nesillerinde verem yüzde 7,8 içkiyi mutedil kul- lananların nesillerinde verem yüzde 10,7 oldukça içkiye meyilli olanların nesillerinde — yüzde 16,7 — ayyaşların nesillerinde yüzde 21,7. Bu küçük eser mutlaka okunmalı- dır. Çünkü mühim bir ihtiyaca muka« bele ediyor. | | rında M eZ ; AUADA — r ühim Maç| Sayı İle Oyuna ( Dünkü maçtan bir başka intiba ) Viyananın W. A. C, takımı geçen cuma Fenerle yaptığı maçı (2 - 1) kazandıktan sonra dün de Beşiktaşla karşılaştı. W. A. C. (Viyana atletik kulüp'okuyunuz)un bir Fener - Beşiktaş muhteliti ile oynaması mevzuubaheti. Fakat Beşiktaş böyle bir teklifi kabul etmedi. Çünkü Istanbul şampiyonu sıfatile şehrin en kuvvetli kulübü olduğu kanaatinde idi. Binaena- leyh (2 - 1) gibi az bir farkla Feneri yenebilen bu kulübe karşı kendi esas kadrosile çıkmakta hiç bir mahzur görmedi. Onun içindir ki dün (W. A, C.) ile karşılaşacak olan takım hakkında gazeteler — mütenakız — haberler yazdılar ve kısmen Fener - Be- şiktaş muhteliti, kısmen de yalnız Beşiktaşın maç yapacağını bil- dirdiler. Çünkü işin içinde yine futbol âli siyaseti vardı — ve anlaşma pazarlığı bitmediğinden kat'i vaziyet tebellür etmemişti. Bu mukaddemeden sonra maçın tafsilâtına gelebiliriz: Saat altıya çeyrek kala evvelâ Viyanalılar sonra Beşiktaşlılar sahaya çıktılar. Beşiktaş takımı merkez muha- cimine Nâzım yerine Bambinoyu alarak şu şekilde çıktı: Mehmet Ali - Adnan, Hüsnü - Nuri, Feyzi, Fahri - Hayati, Hakkı, Bambino, Şeref, Eşref. Hakem Suphi Beyin idaresin- de başlıyan oyunun ilk dakikala- Beşiktaş muhacimleri çok ümit verici bir oyun çıkarmıya muvaffak oldular. Hatta merkez muhacimi ile yer değiştirerek oy- nayan Hakkının birkaç defalar, o meşhur Viyana müdafii Sestayı şaşırttığı oldu. Beşiktaşın Birinci Golü Beşiktaş hücum hattının taz- yiki devam ettiği sıralarda, maçın dördüncü dakikasında, Viyana müdaflinin başından inen top Beşiktaş sol içinin ayağına düştü. Şeref bu fırsatı seri bir vuruşla göle tahvil etti. Oyunun daha dördüncü daki- kasında kaydedilen bu golle Viyana takımının, mağlâbiyetini ümit edenler çoğalmıştı. Fakat A vusturyalıların kuvvel maneviye- leri bu sayı ile bozulmamıştı. Çok geçmeden mukabil akınlara baş- ladılar. n Viyananın Golü Sekizinci dakikada, sağ mua- vinin ortaladığı topu kafa ile alan Viyana sağ içi beraberlik sayısını yaptı. Bu goölden sonra iki taraf ta müsavi bir oyunla maça devam ettiler. Yirminci dakikaya doğru Viyanalıların hâkimiyeti — daha fazlalaştı. Viyanalıların İkinci Golü Viyana sağ müdafüi sağaçık- | PN indik aü A d A Gz —a g— a Te L Beşiktaş T';kımı 3, Viyana Takı ni Nihayet Verdile larma kadar uzayan bir pas verdi. Sağaçık sağ içe Sağiçleri güzel bir şütle sayıyı kaydetti. | Beşiktaşlılar;takımlarında tadi yaptılar, kalecilerini değiştirdil! Viyananın Üçüncü Gollü Otuz altıncı dakikada, sağdi pas alan Viyana soliçi kafa ! kaleye attı. Kaleci tuttuğu balf ? elinden kaçırarak Viyanalıli Üçüncü gollerine sebep oldu. — Viyananın Dördüncü Go! Kuvveimaneviyeleri pek sar? lan Beşiktaşlılar vaziyeti Viyati hlara —tamamen — bırakmıştılâ Devrenin bitmesina beş dakik? — kala Viyana merkez muhacimil? soliçi beslemesi ve onun da 5€ bir vuruşu ile dördüncü Viyall golü de oldu. 1 Birinci devre böylece 447 Viyanalıların galibiyeti ile netit* lendi. B | | p1 | | | İkinci Devre | İkinci devreye üç gol farkik çıkan Beşiktaşlılar iki dakikâ — içinde biri Şerefin ayağı, ikinci* Bambinonun kafasile biribirl Üf tüne iki gol çıkardı. Â Vaziyet hiç beklenmediği b? zamanda 4-3 haline gelmişt! Beşiktaşlıların ümitleri, seyircilef' arzuları yine coşmuştu. Fakâ? ümitlerimiz çok devam edemedi — Yedinci dakikada Viyanalılâ? sol açıklarile hücuma geçtiler' Sol açık sürüp sürüp kaley? yaklaştırdığı topu pek sıkı bi? — şütle içeri çekti, beşinci go kaydetti. r ıİ Bu golden sonra hâkimiye” - tamamen kendi taraflarına alâ" misafirlerimiz. sahada istedikler gibi oynamaya başladılar. Pef ağır bir tazyıkın ifadesi olan !" çok şütler çektiler.| Uzaktan ç& kilen şütlerin ekserisi kısa far4” larla dışarı gitti. 'Za Viyanalıların altıncı ve —— - yedinci golleri Kırkıncı dakikaya doğru sol « açıklarının ortalâadığı bir topâ isabetli vuran merkez m leri altıncı golü de atmış oldu: Bundan iki dakika sonra yif* solaçıklarının indirdiği bir hücum'! — merkez muhacimleri yedinci 8” 'İ;; şelinde neticelendirdi. : Müessif Kaza !ı Oyunun neticesine iki dakikâ a kala Avusturya milli takımı oy!'” — cularından Çizar Fahri ile çarpif” — tığı sırada kolu fena halde kırıldı. -— Dün soliçte çok müvaffak * | bu kıymetli Viyana oyuncll'““'_ | başına gelen müessif k“'::_ i dolayı seyirciler teessür duyd : 4 * Fenere Yapılan Bir '“"# çi Evvelce şehrimize gelmiş olan çeli | “caristanın Boçkay kulübü kendi (Devamı 11 inci sayfada *