13 Ağustos 1934 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 4

13 Ağustos 1934 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 4
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

İ Yosun . . Gübresi İstanbul ve civarında bahçe- ler, bağlar ve fidanlıklar için aranılan hayvan gübreleri çok bahalıdır.. Her bahçe sahibi sahçesinin senelik gübre ihtiya- cını temin etmek için büyük masraflar yapmak mecburiyetinde kalmaktadır. Bahçeler için dört nevi gübre kullanılmak usulden- dir. Bu gübrelerin en iyisi fışkı dediğimiz at ve beygir gübresidir. Bilhassa kışın kullamılan bu gübre en sıcak ve en kuvvetli bir güb- redir. Bunun yanmış, yani birkaç sene havaya maruz kalarak ta- hammür etmiş ve eskimiş olması lâzımdır. Taze olarak kullanılması zararlıdır. Havanın tesirile kızışır ve mahsulâtı yakabilir. Bu kızış- ma bittikten sonra gübreyi kul- lanmak muvafıktır. Yaz ve ilkba- harda kullanılan koyun gübresidir. Kuvvet itibarile 2nci derecededir. Üçüncü olarak inek gübresi gelir. Bu gübreyi tarlada veya bahçede ancak suyun İçine karıştırarak kullanmalıdır. Zira inek gübresi ekseriya danaburnu böceklerine yataklık eder ve bu gübre ile gübrelenmiş bahçeler bu — çok zararlı böceklerden zor kurtarılır. Yine şerbet halinde yani suyun içine karıştırıp kullanılmak üzere en iyi bir gübre de tavuk, güver- cin gibi kuş gübreleridir. Bilhassa çiçekler için bu gübre pek iyidir. Memleketin bazı yerlerinde gübre ucuzdur. Köylerde, askeri nakliye, topçu, süvari kıt'alarının bulun- duğu mıntakalarda ucuz beygir gübresi bulunabilir. Fakat İstan- bulda beş küfeden — ibaret bir araba gübreyi dört yüz elli ku- ruştan — aşağı almak mümktn değildir. — Bu itibarla ya fenni gübre dediğimiz madeni gübre kullanmak veya ne kadar pahalı olursa — olursa — olsun — hayvan gübresi — almak lâzımgelir , Fenni gübre kumlu — ve işlenmiş hafif toprakların gübrelenmesi için çok iyi ve ucuz bir kilo Fenni gübre, terkibi itibarile bir araba hayvan gübresine muadil- dir, Kilosu cinsine göre 15 - 25 kuruşa olan bu gübre şerbet hâ- linde çiçeklere, sebzelere pek faydalıdır. Ağaç ve fidanlara da aynı faydası dokanır. Deniz ke- narlarında bağı ve bahçesi olanlar * için tecrübelerini yaptığımız çok güzel bir gübre daha vardır. Bu denizde yaşıyan ve Varek denilen nebatların, yosunların dalgalarla sahillere kopup gelen yaprakla- tıdır. Bunları deniz kenarlarında toplatıp düz ve mahsulâttan uzak- ça bir yere üst üste yığmalı ve küme küme hazırladıktan sonra kışın olduğu yerde birakmalıdır. Yağmurların tesirile, bu nebatla- rın. Üzerinde kalan ve güneşin tesirile kuruyan toz zerreleri ya- vaş yavaş eriyerek kümelerin dibine ve su ile birlikte toprağa geçer. Bu suretle bir kış açıkta ka- lan bu nebatlar tozunu kaybetmiş olurlar ve ayni zamanda kısmen çürürler. İşte bu yosun gübresi çiçekler, sebzeler için çok faydalı bir gübre olur. Bunu bahçede çiçek ve sebze tarhlarına yaymalı çapa ile toprağa karıştırmalıdır. Yosun gübresinin üzerinde pek az toz kalsa bile zararı yoktur Toprağa fayda bile verir. Yosun gübresi için bu nebatları ilkba- harda veyâ yazın — toplatmalıdır. Terkiplerrinde çiçek ve sebzelerin sek sevdiği maddelerden potas vardır. Potas hem yapraklar hem Lı’——_——mfr. d Manisa Daima Orijinal Bir Köy Vasfını Taşımaktadır Manisa, (Husuıı) — Kilomet- | relerce sarısı renginde, üzüm tarlaların- daki canlı ve alâkalı çalışmayı görenler, bir müddet sonra ma- mur bir şehrin, bağ aralarında olduğu kadar canlı ve gürültülü hayatile karşı karşıya kalacağını anlıyor, çok ileri görüşlü, ileri düşünüşlü köy — kızlarile, köy kadınlarının uzun gün kızgm güneş altında, azami randıman almak — hususunda — sarfettikleri enerji, İnsanm göğsünü gururla kabartıyor. Bağ aralarındaki çardak alt- larında, başlarını ipekli şarpalarla sıkarak Ööğle uykusu çeken sıh- hatli köy kızlarile köy kadınlarına sık, sık tesadüf ediliyor. Topra- ğına bel bağlıyan ve varını top- raktan bekleyen bir memleketin çocukları için en büyük mazhari- yetlerden biri de bu toprak sev- gisi değilmidir? Bağ yollarının bitim noktasın- da, yüksek bir dağın eteklerine serilen çok dağınık ve geniş bir şehir önünüze seriliyor. Şimdi Ma- nisada, Avrupanın en uzak köşe- lerinde bile nefis üzümlerile şöh- ret kazanan Türkiyenin en verimli Somada Tütünler Geçen Seneye Nisbetle Daha Nefis Soma ( Hususi ) — Istanbulda intişar eden bir gazetede bu sene Soma tütünlerinin hastalıklı olduğu — yazılmıştır. Bu habeber asılsızdır ve tütün ekicilerini müte- essir etmiştir. Tütünlerimiz en seneye nispetle ufaktır, fakat hastalık olmak şöyle dursun geçen sene- ki mahsule nispetle nefaset iti- barile çok mütefevviktir. Ve bu cihet ziraat fen —memurlarının, eksperlerin tetkikatı ile da te- eyyüt etmiştir. Hekediseese eee eee ada d keLeRA SeReSAAcecerenEArReeeLene de çiçekler için müessir bir gıda meddesidir. Bağlara bile yosun gübresini kullanmak çok faydalı- dır. Üzümler potaslı gübreden hoşlanırlar.. Meyva — ağaçlarına, fidanlara da yosun gübresi iyi tesirler yapmıştır., Bizim tecrübemiz gayet iyi neticeler verdi. Okuyucularımızda tecrübe ederler ve neticesini bize bildirirlerse memnun oluruz. Lütfi Arif €) Ziraat — hususundaki — müşküllerinlel serunuz. Son Postanın (Ziraat mü- tehasssı aize cevap verecektir. Resimli 1—Eskişehrin Alpu köyünde âmü Hafız Mehmet ef, 10 çocuk babasıdir. Çoçuklarının hepsi Efendinin torunları da vardır. 2 — Antalyada in mal edilmek üzeredir. Parkta güzel bir getirilmektedir. Parkta denize inilmek diven yapılmıştır. Resim Gazi parkına ulaşan Gazi bulva- rını göstermektedir. uzayıp giden kehribar | © edilmekte olan Gazi parla ik- Manisada Ulu cami bağ mıntakasınm merkezindesiniz. Senede yirmi bin ton üzüm, beş milyon kilo nefis tütün har- cayan, afyonile, zeytinile şöhret kazanan meşhur Manîınyı muhitte «Duranşehir» ismini veriyorlar, En büyük inkılâpları benimseyen bir şehrin halkının yaşadığı ve bağlandiğe bir yere “duran bir şehir,, dcmek belki de hakikatin İzmir Limanınin Ihracat Mukayesesi Izmir, 12 (ALA.) — Şehrimiz ticaret odasının tanzim ettiği bir rapora göre, mevsim başlan- gıcından 31/7/934 tarihine kadar İzmir borsasında 51,885,500 Hlo üzüm satılmıştır. Bu miktar ge sene ayni tarihte 55,982,147 ldlo âdi. Keza bu müddet içinde izmir limanından muhtelif ecnebi mem- leketlerine vaki ihracat 62,509,664 kilodur. Bu miktar geçen sene 61,119,260 kilo idi Mevsim baş- langıcından 31/7/934 - tarihine ka- dar İzmir borsasından 22,670,660 kilo incir satılmıştır. Geçen sene ayni tarihte bu miktar 15,418,818 kilo idi. Geçen mevsimiptidasın- dan 31/7/834 tarihine kadar İzmir Himanından muhtelif ecnebi menr leketlere 22,333,287 - kilo arpa, 12,792,518 kilo bakla 29,810,359 kilo palamut ve 7,049,687 - kilo palamut hulâsası, — 1,063,052 kilo pamuk, 151,164 kilo afyon ve 2,563,657 kilo zeytin yağı sevk- olunmuştur. Bu miktarlar. geçen ir I tam bir ifadesi olamaz. Gerek coğrafi vaziyeti ve gerekse iktısadi verimleri çok İ | Üstün olan bir mıntakanın mer- kezindeki cansızlık, şehrin imar işlerile uğraşanlarım yaralıcı bir enerji sarfetmelerinden ileri geli- yor; denilebilir. Belediye dar bir bütçe ile faaliyet göstermiye çalışıyor. Dokuz sene içinde şehre yalnız &1 getirmekle büyük bir hayati meseleyi halledebilen bu bele- | diye için çalışacak ve faaliyet sarfedecek sahalar pek çoktur. Alâka, hareket ve enerji isteyan bu şekirde çok fa'al bir gençlik kütlesi mevcattur. Fakat yalnız #por sahasından, o da madut bir şekilde faaliyet göstermiye çalı- Şiyor mevcut Gç kulüp arasındaki ahenksizlik, sporcu gençliğin da- ha fa'al olmasına mani oluyor; denilebilir. Halkevini idare eden'er çok bilgili ve çalışkan idarecilerdir. Manisayı “duran bir şehir,, manzarasından uzak bulundurmak için daha fa'al bir çalışmaya lüzum vardır. Aksi takdirde bu verimli mıntaka, daima orijinal bir köy vasfını taşıyacaktır. A. Adnan Bozüyükte Bir Buğday Arabası Tutuştu Bozüyük, ( Husust) — Tekke mahallesinden Ahmet Ağa har- manına tarladan buğday demeti taşırken mahalle arasında arabası birdenbire tutuşmuştur. Ahmet Ağa arabasının tutuş- tuğunu ancak ateş elbisesine sirayet ettiği zaman fark etmiş, arabadan atlayarak kendini kur- tarmıştır. Hayvanlar ateşten Ürke- roek kaçmışlarsa da biraz ileride ahali tarafından tutularak araba- dan çözülmüşlerdir. Ateş ahalinin gayretile söndürülmüştür. İnegölde Bir Yangın İnegöl (Hususi) — Kemalpaşa mahallesinde — Abdüsselâm — ve Cafer Efendilerin sandalya fabri- kasında yangın zuhur etmiş, bina kâmilen yandığı halde söndürü- ml!şlnr sene 8, 6I4.090'lnlu arpa, 7,607,607 kilo bakla, 29,867,000 kilo pala- mut ile, 5,808,445 kilo palamut hulasası, 207,273 kilo afyon ve 2;299,081 kilo zeytinyağı idi. Memleket Haberleri sağdır. Mehmet gazino da vücude üzere bir de mer« lerce kişi yıkanmaktadır. akşam serinliğinden islifade Resimde Marmara havuzu görülmektedir. 3 — Sıcak yaz günlerinde Ankaralıların — serinliğe kavuştukları yer Gari çiftliğindeki Marmara ve Karadeniz havurlarıdır. Karadeniz havuru İstanbulun en kalaba- hk plâjları kadar rağbet bulmakta, burada her gün yüz- Marmara bavuzunun kenarları edenlerle — dolmaktadır. Sürenler Zaro ağanm ölümü münase betile Taymis gazetesi uzun bir fıkra neşretmişti, merhumun bizce bilinmeyen birtakım hususiyetler rinden, yemekte ve uyumakta iltizam ettiği imsakten filân bah- sederek — okuyucularını — tenvire çalşmıştı. Bir Fransız gazetesi de bu mevzu Üüzerine fenni den lecek bir makale yazdı. Her iki yazıda açıkça değilse bile dolayısile Zaronun uzun ya- şamakta rekor kırdığı anlatılmak isteniliyor. Ben bu iddiayı doğru bulmadım, şöyle bir araştırdım, birtakım malümat kırıntıları elde ettim. Zaro ağaya da rahmet vesilesi olur diye onların bif kısmını İşte yazıyorum: “Pol- Serten,, adlı bir Macar, 185 sene yaşamıştı. Bu adamın 1539 da doğup 1724 te öldüğü muhakkaktır. Kıral birinci Şarlin ( 1649 - 1600 ) çağdaşlarından “ Tomas - Bar,, adlı bir İngiliz 160 sene ömür sürmüş ve Kıralın lâtufkârlığı yüzünden ölmüştür İ Evet; yirmi yaşında bir delikanlıi gibi güçlü, kuvvetli bir adam olan Tomas- Barı Kral Şari, sarayına almış, kendi yemeklerinden yedir” mek suüretile ikramına mazhaf etmişti. Fakat ©o yemekler, yüz atmışlık ihtiyar için zehir yerine geçti, berifi göçürdü. 1896 yılında Amerikada kır” mızı derili ve Kânem adlı bif adam vardı, iki yüz yaşında bulunduğunu — iddia — ediyordu. Kânem, yirmi beş kerre evlen mişti, yüz yirmi beş evlât sahibi olmuştu, ömrünün son gününde torunlarının sayısı ( 872 ) yi buk muştu. Kânem, 172 yaşında iketi İngilizce öğrenmişti. Çok zengindi. On bin sığırı, beş bin beygiri, on altı bin koyunu,; mükemmel bir köşkü, çok büyük bir balçesi vardı. Zaro ağamıaz da böyle zengis olup ta 167 yaşında ölüverseydi gözü mutlaka açık giderdi. Bere* ket versin ki başını arkaya çevir” tecek malı, mülkü yoktu da rahâ rahat dünyasım — değiştirebilı Allah rahmet eylesin. — M. T Kızılcahamamda Gö rülmemiş Bir Hâd Kızılcahamam (Hususi) — Sot yağmurlar esnasında garip vt semavi — bir hâdiseye — tesa edilmiş, bazı köylerde dört, bef kilo sikletinde ve tıpkı fabrika” dan çıkmış gibi dörk Löze bi parçaları düşmüştür. Şandiye ka' dar görülmeyen bu hal köylüyü korkutmuştur. Hasıl olan sel bir” çok çakal, tilki ve bu kabil ormanlarda yaşayan hayvanlar! sürükleyip getirmiştir. Bazı değif” menler de sele kapılmış, yerler! bile belirsiz. bir hale gelmiştif: Hamdcolsun mahsulâtta zarar * kadar ehemmiyeti haiz değildir. İnegölde İmamlar Elbiseterini Çıkardılar Megöl (Hususi ) — Kazamif” da mevcut imam, hatip, yülk efendiler kendi aralarında vef” dikleri karar Hzerine ilmi lus: lerini temamen çıkarmışlar medeni kıyafetle iye b de mışlardır. Dünden — itibarep dö Müftü Hasan Fehmi efendi ilmi kisvesini çıkarmıştır. kisve yahuz dini vazife esnasındi giyilmektedir.

Bu sayıdan diğer sayfalar: