25 Eylül 1934 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 8

25 Eylül 1934 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 8
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Resimli Büyük Militf Roman TOMBUL MİRASYEDİ Yazanı Sermet Muhtar 25 - 0 . 084 Hammlar Çarşı Cevelânına Çıkmışlardı Faruki Beyin şekline gelince: Kaşlar biaynihi keman, gözler d biaynihi badem. Kirpikleri sorma, kıvır kıvır biribirine girift olmuş; © abu ahu baltışa can dayanmıyor. Endam, biçim, çeviklik dersen, hiç uzağa gitme, tam tamamına Ferhat... Sanki şirinin aşkına ©o koca dağı yarmaş, kasabaya çağlıyanı akıtmış, kollarımı kabarta kabara gelmiş. Bu genç te pek temiz pâk ve şık. Dalma arkasında kabuk gibi siyah redingot; mermer beyazlı- ğında piko yelek; şakşukalı altın saat köstek; siyah haneli pantalon. Edep ve nezaketine de söz yok. Bu kadarını söyledikten sonra bilmem fazlasına hacet var mı? « Kul kusursuz olmaz» mese- Hni kim uydurduysa haltetme- miş mi? İşte kusursuz kull.. Üçüz hanımlar, bu iki dükkân- da hayli hoş beşten sonra, çey- rekler, saatler dakika sür'atile geçip te farkedilmeden, memnun, şadan, haydi — dışarı... — Sırasile öbür dükkânlar... Evelâ, basmacı Yeprem. Yeprem, gayet Iri boylu, ense kelleli, pehlivan cüsseli... Sanki köy düğününden dönmüş; kispeti atıp hamama girmiş; biraz evvel tezgâhının başına gelmiş. Öyle çiçeği burnunda delikan- lılardan değil; yaşı kırkı atlam'ş amma civanlar yanında sandal olabilir mi? Başında bir tanecik — olsun edvlet tüyü yok; yanaklarından kan — fışkırıyor; — teninin — be- yazlığı — gömleğinden — farksız... Gözleri açık elâ; bıyıkları gayet ufak ve kısa... O zamanın hür- metli ve halâvetli bıyıklarından aykırı amma çehresine ne yaraş- miş... Yeprem Efendi, boyposça bu kadar dağ, çehrece bu kadar yalabuk olmasına rağmen tabiat hususunda limon? mi limonl.. Aman efendim aman, ne asık surat, ne gülmez yüz.. Gülmeyi bırakalım, tebesslimden de vaz- geçelim, bir mülâyim — bakışını görürsen öp te başına koy! Mağrur, kibirli, azametli.. Saniyen, ağzını açar açmaz, hemen tabanları yağla, durma, oradan kaç. Öyle sert bir dili var ki... Üstelik, sağırla — konuşu- yor gibi.. Kat ları, Mmegal ları, zo! ları gür gür gürleterek kulak zarlarını hurdehaş ediyor. Yepremin dükkânında da iyice çene yarıştırıp, mevsimine göre, ince basma, tüylü pazen kestir- dikten sonra —on on beş adım aşağıdaki Karakaşın dükkânı. Karakaşın adı üstünde. Ka- rakaşlı, — karagözlü, şikşirin bir makul kefere. ç Fazlaca esmer amma iİnsana yakın ve kani pek sıcak. Boyca da boylu, fakat - irilikte beriki gibi değil; biraz mahif. Dili de fazla kubat olmadığı ğgibi çok mültefit ve neş'eliş daha açıkçası, hatırı Baytlır derecede sırnaşık, Sönki boyuna — gidikliyorlar- mış gibi, ne kahkaha, ne kah- kaha... Her lâfa, her kelimeye kah- kaha... — Şu penbe dallı Tastikotin topunu mu — indireyim — hanımcı: gım?... Kah kah kah kah!... O “Alk yeşilli yazlık basmayı mı PYT TU A AA e T CA g N Zinnün Ef. nin evinin bulunduğu semi - beğendin elmasım!... Kah kah kah kah!... Hırkalık mı olacak, yoksa entarilik mi güzelim?.. Kah kah kah kahl... Karakaştan sonra — meşhur kavaf İbrahim Efendinin dükkânı, İbrahim Efendiyi ziyarette, bap- |- ka maksat yok; - sırf alış veriş ihtiyacı, Zira yaşlı başlı, saçlı sakallı, kendi halinde bir adam- cığıı. Ağır işittiğinden kulağında bir borusu da var. Bu hazretin de, çehresi abüs, Tasviri cihan, mahbubu zaman gelse gözünü kaldırıp bakmaz. Bu hammların burada ne işi var, o kadar kavaflar içinde bir yüzüne bakılırı yok mu, diyecek olursanız, İbrahim Efendinin dük- kânı çarşının — içinde bir tane. Ondaki — Vidala, — keçi derisi, rugan ayakkabılarının Üstüne yok; hele böcek kabuğu iskarpinleri- nin eşini başka hiçbir yerde bu- lamazsın. Çok pahacıdır, gıp şıp terlige bile babasının nikâhını ister amma Allah için sağlam ve temiz mal satar, Çârnaçar oraya gideceksin. Önde Melek Hadım, peşinde Perver ve Mahmure Hanımlar, Kalpakçılarbaşını nihayete erdir- dikten sonra doğru, Kuyumcu çarşısı; Şahbazın dükkânı... Şahbazın bir adı da Kuyumcu güzeli. İki keçeli yüzlerce dükkânın içinde, bunca kuyumcunun, gü- müşçünün, mıblayıcının, lehimcinin arasında, var mı Şahbaz, yok mu Şahbaz... Koca çarşının hem Şahbazı, hem şahı... 27, 28 yaşlarında, çok yak- şikh, etli canlı, pembe beyaz bir genç... İnan olsun, bu delikanlı da ermeni değildir. Soyu değilse mutlaka sütü, Almanla veya İn- gilizle karışıktır. Ya müşteri karşılayışı, ağırla- yışı; terbiyesi, muamelesi.. Ya elinin açıklığı, cömertliği... Dükkânına birl gelir gelmez ne ikramlar, ne izzetleri... Dakika geçirmeden kahveler, limonatalar, gazozlar 1smarlama- lar... Kapının önünden geçen şer- betçileri, dondurmacıları, yemiş- | çileri çağırmalar... Vakit öğle suları ise: — Ramazanda değiliz ki oruç moruç diye mahane bulalım. Gözünün bebeğinden agncorum düpedüzü açsın; karnının içi (ben boşum! ) diye banğır bağıroor... Nüsaade et, sana Kapamacılar- daki menşur tükkândan (*| her birl gülle kadar Izmir köftesi ( Tokatlıyanın öeki lokanlası S t Mıîsîlesı ( Baştarafı 1 inci uylıdı) (800) u sütçüler cemiyetine da- hildir. Gerl kalan kısım, ruhsat- sız dolaşan ve halis satmıyan kı- sımdır. Müstahsillerin fenni ahır- lardan temiz ve halis olarak ucu- za çıkardıkları sütlerin bozulması keyfiyeti, satıcının eline geçtikten sonra vuku bulur. Binaenaleyh, seyyar satıcıları dalm! şekilda kontrol altında tutmak gerektir. Belediye, birçok san'at erbabı gibi sütçüleri de sıki teftiş ve murakabe altına alırsa, msele kökünden halledilmiş olur. Böylelikle, müstahsillerin son teşebbüsleri de kolayca — tatbik edilebilir, " Diğer taraftan, Trakya mın- —a takasından İstanbula temiz süt getirilmiye başlandığı yolundaki haberler de tzerinde durulmıya değer bir mevzudur. Belediye; süt- lerin temiz ve sıhhi olması için fenmi abhırlar yapılması gibi birçok müeyyede koymuştı. Buhususta bir bakımdan azami İtina olduğunu kabul etmek İâzımdır. Halbuki, Trakyadan İstanbula getirilecek sütler, muayeneye tabi tutulamı” yacağı cihetle sıhhate katiyen muzırdır. Ve bu sütlerin burada satılması belediyenin — koyduğu takayyüdatı sarsacak — mahiyelt- tedir. Derme çatma ahırlarda beslenen ineklerden gayri fenni şekilde alınmış sütlerin satılma- sına manl olmık gerektir.,, İstihlâk Vergisi Ve Bir Goruş Farkı ( Baştarafı 1 inci sayfada ) getirttireyim de parmaklarını da (50) kadar toptancı İcra memur- beraber ye... Peşinden, bol ve kıymalı keşkek; ardından Üs- tüne kaya gibi buzlar oturmuş vişne kompostosu... Ayrık gayrık mı var ciğerim ki bunda teklifli- ” lik tutacaksın? Öyle hent huylar- dan mn.mı tabiyatlardan vazgeç oğlum... Önüne ne gelirse eyvallahı bas; sağlıcakla yemene bak... Bağını sorma, üzümünü gövdeye at. Bal şeker olsun... Şahbazda da kahveler limonata- lar İçildikten, kalıp cıgaraları tüttürüldükten sonra, yine Melek Hanım önde, kafadarları arkada, kuyumculardan çıkılıp Dökmeci- lerden Nuruosmaniye kapısına girildikten sonra, Çarşı boyu bir daha yürünerek Balmumucular.. Beyazıttan, Kâğıtçılar ve Mü- rekkepçiler önünden, Vezneciler.. Direklerarasından — Şehzadebaşı; udi Cemil Beyin şekerci dükkânı. Cemil Boy de bir Cemil Beydi. Vâkıâ cüssece ufak tefek, hattâ sakalı da var. Çekemeyen- ler istedikleri kadar Hacivada benzetsinler; Gâbıpâke ne zarar vakvakai kurbağadan?. (Arkam var) İş Bürosu Müdürlüğü Ankara, 24 (Hususi) — Türk Ofis merkez reislerinden Halük Bey iktısat vekilliği Iş bürosu mü- | dlıldınne tayin ıdllmı;dr Bir Resim Sergisi Kendi görgüsü ve kendi ka- biliyetile 16 yaşında ilk resim sergisini kurmağa muvalfak olan Suzan Âdil isimli genç bir kızı- mız, yarın Beyoğlunda Sebah Jualye fotoğrafhanesi salonlarında sergisini açmış olacaktır. Sergi on gün devam edecek ve herkes gldebılocaktu DABCOVİCH ve Şürekâsı Teh 44708 - 7- 41220 Avrupa ve Şark limanları - arasında muntazam posta. Anvere, Botterdam, Hamburg ve Tekandinavya limanları için yakında hareket edecek vapurları ve dünyanın başlıca Timanlarında transbor demen Yakında gelecek vapurlar Norburg vap. 6 T. evvole doğru. Hansburg vapuru T. övvel sonuna' doğru. Yakında hareket edecek vapurlar Norburg vap. 12 'T. evvole doğru, Hansburg vaptru * 8-5 doğru. Fazla tüfsilât için Galata, Frenkyan han umuml acenteliğine müraoaat Tel. 44707/8 - 41920 (2183) 'T. Baniye yağlı | larına bu şekilde tehiri icra ka- rarı getirmişlerdir. Yalnız maliye tahsil müdürleri bu hususta Ad- liyenin mudahale hakkı almadığını ileri sürerek mahkemelere itiraz etmişlerdir. Maliyecilerin iddiala-- rına göre her vergi, kendi kanunun- da temyiz, İtiraz ve tetkik mer- ellerini ayrı ayrı göstermiştir. ıııcılı bu mercilere yapmalari lâzımdır. Mahkemeler ancak hac- zedilen malların ve eşyanin baş- ka sahipleri çıktığı takdirde yani istihkak davalarında tehiri icra kararı verebilirler. Maliye tahsil müdürlükleri bu hususta Maliye Vekâletine müracaat etmişlerdir, Adliye ise bu fikirde değil- dir ve adalet kapısının her va- tandaşa her süretle açık olduğu Vergi mükelleflerinin, itirazlarını, k ı.ıuııdedır GÜZEL ve ŞAKRAK musiki sever misiniz ? Şen - eğlencell ve sevimli bir mevzu görmek ister misiniz ? Hayatınızda izlerini unutamıyacağınız bir film görmek ister misiniz ? O HALDE YARIN AKŞAM MELER Siremasında SANA TAPIYORUM filmini mutlak görmelisiniz | oynuyanlar WiLLY FORST - MAGDA 90""!'0!" İlâve olarak : PATHE dünya havadisleri gazetesi Morrocastle vapur kazası bütün tafsilâtı Biletler bugünden itibaren temin edilebilir. Tölefon : 40868 (2876) SUMER (ÇEski Artistik) Sİnemasında Yarin akşam için; bütün kederlerinizi unutturacak olan ve sarışın küçük yıldz ANINY . ONDER A” a büyük bir AŞT bir cerbeze ile dans ıd LAR ÖT ELi lllnıııl nkd.lnı ediyor. Şimdiden görmeğe lıııırlııııııı. (UNİTED ARTIST ) in Şehzadebaşı HiLÂL Sinemasında SEFiLLER Fransızca sözlü — şarkılı büyük roman filmi Birinci devre iki gtin daha gösterilecektir. — — Bu iki günden istifade edinir. İkinci ve son devresi Perşembe günün- den itibaren gösterilmeğe başlanacaktır. İki devrenin birlikte gösterilmesinin imkânı yoktur. « (2861) PRENSESİN ÇILGINLIKLARI MARİiE BELL ALBERT PREJEAN-ARMAND BERNARD (2878) İstanbul İkinci İhâs Meomur- luğundanmnı Müflin Mehmet Emin Beye ait Saksonya soba ve bir ayna ve bir dolap açık arttırma | suretile satılacaktır. — İsteyenlerin 30 Eylül 934 pazar günü saat on birde Ülu köyde (Meydanlıkta | hazır. bulunma- Tarı ilân olunur, (2382) Fransızca sözlü Aşk, kin, entrika ve ihtiras filmi olan BÜYÜK KATERİNA ııııux ve ıııııı Oynıyanlar : ELISABETH BERGNER ve DOUGLAS FAİRBANKS oğlu Bu Perşembe akşamı S AR A Y Sinemasında Hâveten ! FOX JURNAL <a (2880) Denizyolları ' İŞLETMESİ Asenteleri “: Karaköy Köprü Tet 42362 — Sirkeoi Mühürdarmeda Han Te 22740 Trabzon Yolu ANKARA — Yepani 25 Salı 20 de Galata rihtimin- dan kalkacak. Gidişte Zongul- dak, İnebolu, Sinop, Samsun, Fatsa, Gireson, Vakfikebir, Trabzon, Rize'ye, Dönüşte bun- lara ilâveton Sürmene, Ordu'ya uğrayacaktır. *6003,, Ayvalık Yolu ANTALYA — vapıru 26 Çarşamba 19 da Sirkeci rıltımından kalkacaktır. "6063,,

Bu sayıdan diğer sayfalar: