27 Eylül 1934 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 13

27 Eylül 1934 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 13
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

İTTİHAT ve TERAKKİ No. 70 S inci kram Her hakkı mahfuzdur. : L Enver (Paşa) Muazzam Bir Mısır Seferinin Hayalile Sermestti.. Almanlar, Ihgilizlere müthiş bir darbe vurmayı düşünüyorlar; bunun için de Süveyş kanalımı ve bil- hassa Mısırı ele geçirerek Hin- distan Avusturalya kapamak istiyorlardı. Batırlık bir yazı dusunun harp - plânını tanzim et- miş clan (Alman Erkânı harbiye kaymakamı Fon Kres), Ingiliz lerin kanal ve Mısırdaki kuvvet- pek zayıf olduğunu ileri sürüyor; b a fazla toplanmadae seri ve yolunu Üç beş ile ier'nin kuvvet evvel evvelâ kanalın ve sonra rın kolayca Teklif Enver Paşaya cazip gelmişti. Ce- surane bir. hamle ile çölleri aşı- verecek olan Ordu (Mısır) 1 fethe- derse, şerefi ebediyen unutulm- yâcak bir ele geçecekti. Bu emsalsiz zafer, hiç şüphesiz ki bütün islâm âlemini de galeyana artık — İsgilterenin © muazzam şevket ve kudreti, bir anda hiçe iniverecekti. Enver Paşa, Sekizinci Kolordu kümandanı Miralay Mersinli Ce- mal Beye, - bu azim sefer ve Zafere- hazırlanmak — için emir vermişti. Bu işin başına da biz- zat (Fon Kres) geçecekti... Fakat Dördüncü ordu kumandanı Zeki Paşayı, bu muazzam — işi - bütün teferrüatile idare edecek dercede kuvvetli görmiyor; bâhusus, bir hayli zamandaaberi (Arap ihti- lâlcileri) nin körüklemek - istedik- leri — fesat birdenbire receğini iddia eyliyordu... zaler getirecek ve ateş'nin, Suryede bir alev husule getirme- | sinden endişe ediyordu. Dördüncü orduya bir kuman- dan lâzımdı, Öyle bir kumandan ki: zekâsile, cerbezesile, icabında kullanacağı demir pençeşile Sur- yenin inzibat ve bir Mavzer makanizması gibi kavrasın ve.. Kullensın... Enver Paşa fikrini evvelâ AL- manlara söylemiş, bu evsafı haiz emniyetini kumandanın, ancak bahriye nazırı | Cemal Paşa olabileceğini de ilâve etmişti. Almanlar, hak vermişler; bu mühim - şahsi- yetln, büyük işlerde bir âmil ve müessir olabileceğini kabul eylemi * osırada ayağındaki bir çıbandan Mustarip olduğu için sarayından çıkamayan - Enver Paşa, Cemal Paşayı davet etmiş; dördüncü ordu kumandanlığının kabulünü rica eylemişti. Cemal Paşa ancak şu şerait dahilinde bu kumandanlığı kabul edebileceğini söylemişt : 1 — Babhriye nezareti, —kema- kân— ühdesinde kalmak. 2— Ordu — kumandanlarının kanunen haiz oldukları serbestiye hiç kimşe tarafından mümanaat olunmamak. 3 — Umuru mülkiye ve aske- riyede * icabı haliüde - (salâhiyet mutlaka malik olmak. Dördüncü ordu mın! akasında, adeta ( muhtariyet ) « yakın bir mana ifade eden son madde biraz ağır ve pek (Vasi şumullü) ol makla beraber Enver Paşa bu teklifleri derhal kabul etmiş.. Ve en son şart olmak üzere de, ( Tahsisatı mestureden 7 milyon ile Enver - Paşaya gi—ri'ılıcek rdi. Bunun üzerine Osmanlı or- | bir ta- | zaptedilive- | 10 milyon altin lira) arasında bir paranın emrine müheyya olduğunu ilâve eylemişti. Kafkas dağlarında binlerce Türk evlâdının karlar altına gö- müldügü esnada çöl kahramanlığına ve Suriyenin manevi hükümdarlığına namzet olan Cemal Paşa | 330 senesi Teşrinisanisinin 21 inci günü | şahane bir debdebe İle Haydarpaşa istasyonundan Suri- yeye müteveccihen hareket eder- ken müecssir nutuklar söyleniyor, ( müstakbel Mısır fatihi) ne: — Bu bekliyoruz. Deniliyordu... Cemal Paşanın zeki gözleri, bu heyecanlı nutuk- zaferi, ancak senden — Müsterih olunuz.. Vazile- min büyüklüğünü ve müşkülâtını takdir ediyorum. Ben, ve maiye- time verilen kahramanlar.. Kanalı geçeceğiz ve Mısıra gireceğiz. Eğer bu hücumda muvaffak ola- mazsak, kanalın sularında ceset- lerimizden bir köprü vücude geti- receğiz. Arkamızda kalan kahra- Talât Beg ve arkadaşları (Bir, Adı larla bir kat daha kıvılcımlanıyor; | Nasıl Doğdu?.. Nasıl Yaşadı?, Nasıl Öldü? AMT intisinde) manlar, bizim cesetlerimizin Özerine basarak Mısıra girecekler.. Ve bu kıymettar Ülkeyi İngilizlerin tesallütundan istirdat eyleyecekler. Diye cevap veriyordu, Bu sözler, hiç şüphesiz ki her vatanperverin kalbinde yaşayan hisleri ifade ediyordu. Onun için- dir ki cihan harbinin en korkunç | küvvetini teşkil eden İngilizlerin kahir bir darbe altında ezilmesini istiyenlerin bütün ümitleri, - işte bugünden İtibaren - Cemal Paşa- nın şahsında Kuplaıııvoxdu Huzur ve zevk içinde 100 defa tıraş olmak, ancak HASAN Tıraş bıçağı ile mümkündür. Markaya — dikkat, | ulusların elçileri | rilmesi | BudunlarBirliğiKürültayı Silâh Işı, Günün İleri Gelen Konuşması Oldu ( Baştarafı 1 incl saylada ) dır. savaştan — sonra beklenen beliksizlenme emeğine güleryüz. göstermemişlerdir. Çün- kü korkmaktadırlar. Şu var ki bundan umut kes- mek gerekmez. Herne yapıp 1914 te patlakveren savaşın bir ikinci- sinin oluşuna engel olacak her el- den gelenden geri kalmamalıdır. (Uzun Alkışlar) Hak — Evet, budun- lara berlik verilmelidir. Ancak antlaşmalarla beliklerinden ayrık- mış olan budünların yeniden be- liklenmeleri Arasıra budunlar arası derlik, düzenlik (sulh) dernekleri kendilerinden türe koyuşlarını yeter görmüştür. Suç- | Biz bu yi- | luyu gösterememiştir. gitliği gösterec Çünkü biz z. Uluslar, bütün | güçlerile düzen İstiyorlar. Çünkü büyük yas ve üzüntülerle savaşın akçesini ulus ödeyor. M. Perren bundan sonra 58- zünü uçaklarına çevirmiş, büyük korkunun bu iş üstünde — toplandığını — söylemiş, sözünü şöyle uzatmıştır : — Büyük Budunların yaptık- ları manevralar bu bombardıman uçak filosunun yolunun - kapana- maz olduğunu göstermiştir. bombardıman buna bir tek yol vardır: Kaçmak. | Şu var ki boğucu gaz bomba- ması ne kadar korkunç bir - şey- dir. Bununla beraber işimizin 'en kolay olduğu alan ( saha ) yine budur. — Çünkü — beliksizlenme kurultayı; bu işte çok göz çekme anlaşma türelerine varmıştır. Savaş — uçaklarının büsbütün kaldırılması ve sivil oçakların bu- dunlar arası bir bakiım altına ve- de düşünülebilir. Şu var ki bunda beylik kuruluşlar (mü- essese) çekingen davranmışlardır. Bu işi yeniden ele almak ve bi- tirmek, dernekler birliğinin üstü- ne düşmektedir. Sözcü (hatip) , sivil uçakların- dan da şöyle koııuımu tur: Birtakımları ise son büyük | Hüresine dönülemez. | ları altında çoluk çocuğun kaç- | TÜ denemesi — Bombardıman uçaklarını yasak etmek çok iyidir. Ancak bu, başarılsa bile sivil uçakçılık gibi - yürüyecektir. — Sivil uçaklar kolayca korku veren bir makine biçimine sokulabilir. Bili- yorsunuz ki alış, veris gök filosu çok büyük olan bir budun son aylar içinde Amerikaya epey uçak ısmarlamıştır. Bunların savaş uçağı biçimine sokulması bayık (muhakkakj)tır. Bu da çok kolaydır. M. Perren bunun üzerine bütün ulusların elçilerine dönmüş, bu yolda çalışmalarını istemiş, sözle- rini şöyle bitirmiştir: Koyuş ( karar ) değiştirmeden benimsemenizi yak varıyorum, Yine bu toplantıda Türk kolunur genel yazıcısı Zeki Mes'ut Bey de bir aydış okumuş, budunlar arası yaşayışının bugünkü realitelerinden doğan karışık gidişin beliksizlenme eskisi taslağın! | ve güvenme bilmeceleri arasında bir bağ yaratmıştır, demiş ve sözünü şöyle uzatmıştır: — Belikler bırakılmadıkça dü- zen kurulamaz. Hiç olmazsa azal- tılmadıkça, Bu iş askeri ve teknik değil, siyasi ve piskolojiktir. Zeki Mesut Beyin şunlar da vardır: Siyasi alanda (saha) iki ulaş- yapılmıştır: — Biri 1923 de karşılıklı yardım projesi. Sonra 1924 te Cenevre protokolu ile siyasi guven kurmaya çalışık- mış, elle tutar birşey alınamayınca yer yer anlaşmalara baş vurulmuştur Zeki Mes'ut Beyin sözleri şöyle sıralanmıştır: — Biz bu son biçim anlaşma- ların güvenini benimsiyoruz. de- miş ve sözünü şöyle bitirmiştir: — “Hükümeti ile ayni fikir ve gayeyi takip eden parlâmen- tolar birliği Türk grupu da bey-« nelmilel hayatın sulh ve nizami için çalışanlar arasında bulunmayı kendisi için bir vazife ve şeref telâkki ıdu " sözlerinde Kilosu Beş Kuruşa Süt Olur Mu? ( Baştarafı 1 inci sayfada ) Mühim Bir Mesele Daha.. Süt bahsı eşildikçe altından hakikaten mübim mevzular çıkı- yer: Dün, <alâkadarlar yaptığımız temaslar nazarlarımızı aynı derdin bir başka şekli üze- rino çeldi. Bazı resmi müesseselerin ve bu arada bilhassa hastahanelerin ihtiyacı olan süt ve yoğurt, müte- ahhitlere verilmek suretile toptan temin olunmaktadır. Salâhiyettar ağızlardan duy- duğumuza göre; bazı hastahane- lere verilen sütlerin kilosu beş kuruşa kadar mal edilmekte imiş! Aynı zamanda kilosu 12 kuruştan yoğurt temin edilen mülesseseler yarmış. Deniliyor ki : * — Toptan bile olsa kilosu beş kuruştan halis ve temiz süt satabilmek imkânsız birşeydir. Sütün bir kilosu müstahsile vasati 8 kuruşa mal olur. 8 kuruş maliyet fiatı olan bir maddenin halis olarak S kuruşa arasında | | | İ satılması pı;xlacak şey değil midir? Ayni şekilde halis yoğurdun kilo- sunu 12 kuruştan temin etmek te imkânsızdır. Kreması alınmamış sütlerden yapılan iyi yoğurdun sermayesi asgarl 15 kuruşa gelir, Müstahsillerin, başladıkları hare» hete bu bakımdan da hız verme« leri hayırlıdı VAPURCULUK TÜRK ANONİM ŞİRKETİ İstanbul Acentalığı Liman Han, Telefon: 22925 İzmir Sür'at Yolu SAKARYA vapuru Her Perşembe sünü saat 16 da Galata rıhtımından kalkar. Doğru İrmire gider. Bu vapur HER PAZAR günü anat 16'da İzmirden kalkıp doğru - İstanbula gelir. Vö ramaaaaaaaraA TTT |

Bu sayıdan diğer sayfalar: