17 Kasım 1934 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 4

17 Kasım 1934 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 4
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

ı Kırkkavak Köyünün Tarihi Uzunköprü ( Hususi ) — Man- sabı Ergene nehri olmak Üzere önenden bir dere akan Kırkkavak köyü su ve hava ve ağaçlıklarile şöhret bulmuş bir köydür. Leta- feti civar halkımı teshir olduğundan Uzunköprü ile köylü halkın mesiresidir. Orada Hızır- İlyasın birinci, ikinci, üçüncü haf- taları her taraftan toplanan halk baharın feyizdar letafetinden isti- fade ederler. Kırkkavak köyü “ Jül Polos ,, isminde bir derebeyinin makberi idi. Burada bir şehir ve bir kale vardı. Jül Polos şimdi ihtisaren okunan Harala kalesinin sahibi Bizanslı. Haralambosun — küçük oğlu, ve zulmile de Neronu andıran bir sima idi. Birinci Murat zama- nında buraya uğrayan Ahiler Türkleri — ümerasından Durmuş Bey ve müfreze kumandanların- dan Malkoç, Seymen, ve Savacı Beyler idaresindeki kuvvetler bu kaleyi de açtılar. Sağ kalan Jül Polos ile kale halkı ihtida ettiler. (Demirkapı) höyüklerinde ge- celeri yakılan meşalelerle zafer | bu | şenlikleri yapıldı. Askerler meşalelere küçük kandil manasını vermek için ( kandilka ) dediler. Bu höyükler hâlâ mevcut clup ( kandilka ) mamile — meşhardur. Harp sahaları gayet kumlu idi. Kumlu olduğunu küçük göstermek maksadile (Kumluca) dediler. Bu yer hâlâ ( Kumluca ) denilmekla maruftur. Son zamanlarda mena- fiumumiye — namına yetiştirilip korunan büyük ve istifadeli bir orman vardır. Bu ormana (Kum- ksca ormanı) derler. Bu muvaffakıyet üzerine Birinci Murat ordasu buraya geldi. Şim- diki köyün bulundağu yerde or- duügâh kurdu. Birinci Muradın çadırı etrafında bazı kavak ağaç- ları vardı. Kumandanlar da ça- dırları etrafına kavak fidanları diktiler. Adedi kırka baliğ ol- muştu. Bu harp karargâhına Kırk kavak ismi verildi ve hâlâ Kırk- kavak okunmaktadır. Ordu Kırkkavakta bir buçuk sene kaldı. Burası adeta bir şehir şeklini almıştı. Şimdi burada bir cami ile Haralambos kalesinden yaralı dönen Gazi Turhanın teyidi hatırası namına yapılmış harap bir türbeden başka eser kalma- mıştır. Yalnız — son zamanlarda toprak altında kalan hamamın tatlı suyu bulunmuştur. Malkaraya giden umumi yol üÜzerinde bu sudan bir çeşme yapılmak suretile taribi hatıradan bir nebze can- landırılmıştır. Kırkkavak köyü tarih yaşamış bir beldedir. Trakyanın bereketli ve kıymetli bucaklardandır. Nürettin Fileri Adapazarında Su Mütehassısı Adapazarı ( Husust ) — Şehri- mizin su işleri hakkında tetkikat | yapmak ve projeler hazırlamak üzere bir su mütehassısı gelmiştir. | Mütehassıs Sabanca gölünde ve civardaki -membalarda yapmaktadır. Adapazarı Baytarlığı Adapeazarı, (Hususi) — Kara- mız baytarı Fuat Bey Bolu vilâ- yeti baytarlığına tayin edilmiştir. Baytar Fuat B>yden inbilâl eden baytarlığa İstanbul baytarlarından Fahri B. tayın olunarak şehrimize gelm $ ve vazifesine başlamışlır. etmiş | tetkikat | Zaframboluda Sıhhat işleri Zafranbolu (Hu- — » susi) — Zafran- p boluda — sıhhat | işleri çok düz- gündür. Kazanın Bağlar yolu Üze- rinde en mükem- mel tesisatı haiz güzel bir hasta- hane vardır. (305) yılın da teft'ş | maksadile Kas- tamonu — Valisi Abdürrahman Pş. Zafranboluya geldiği zaman şehri gezerken Gümüş köprüsü Üzerin- de biçare bir adamın perişan bir halde yatmakta ve inlemekte olduğunu görmüş, bu adamcağızın hasta olduğunu antlayınca maiye- tindeki zevata: Burada — hastahane yok mu? Diye sormuştur. Paşaya kazanın hastanesi ol- madığı cevabı. verilmiş, bunun Üzerine Abdürrahman Pş. derhal Amasyada Dokumacılık İnkişaf Ediyor Amasya, ( Hususi ) — Burada dokmacılık gün geçtikçe inkişaf etmektedir. Hemon her evde bir dokuma tezgâhı mevcultur. Bu tezgâhlarda saf yünden ve yün ile karışık kıldan Depme denilen kumaşlar dokunmaktadır. Bütün köylüler de bu Depme denilen kumaşları giymektedirler. Amasya köyleri çok güzel ve insana şir ilkam eden yerlere kurulmuştur, fakat kurulş pek ipti- daldir. Evlerin önünde, arkasında veya yanındaki gübre yıgınları zaten sıhhi şartları haiz olmıyan evlerde oturan köylülerin sıhhat- leri üzerine fena tesirler yapmak- tadır. Mektebi ve muallimi olmıyan köylere Halkevi tarafından birer irşat kolu gönderilerek köylüye sıhhi öğütler verilmesi ve sıhhati- ne engel olan gübreliklerin evleri önünden kaldırılmasının öğretil- mesi her halde çok faydalı neti- celer verecektir. Şehir dahilinde halka meccani muayeneler tertip etmek uluvvüce- nabını gösteren doktorlarımızın arasıra köylere de uğrıyarak köy- lünün sıhhati ile alâkadar olma- ları ve Halkevinin köylüleri benim- semesi çok temenniye şayandır. Çok Düzgündür Zaframbolu hastanesı ve başhekim muavini Ali Rr a B. efrenciye ve İn- taniye için kadın ve erkeklere mah- sus — pavyonları havi bulunmak- tadır. Hastanenin ön ve arka — bah- çeleri çam dok durulmuştur. Bu geniş bina mev- cut fpavyonlarile halihazırda (100) yatak istiap ede- bilirse de resmen bir hastahane yaptırılmasını em- / cabul edilen yatak kadrosu(25)tir. retmiştir. Abdürrahman Pş. ver- diği emrin infazını temin için kaza belediyesinin müteneffizanı zimmetinde kalan yüzlerce lira alacağının da derhal — tahsilile hastanenin inşa masrafının karşı- lanmasını da temin etmiştir. Hastane iki kat üzerine ku- rulmuş olup geniş ve muazzam bir bahçeyi ihtiva etmekte oldu- ğa gibi bina haricinde emrazı Adapazır Ada;ararı, ( Husust) — Halk evi dil, tarih ve edebiyat şubesi komitesi intihabı yapılmış, reisliğe Nüzhet, azalıklara avukat Eşref, Ortamektep muallimi Sırrı beyler seçilmişlerdir. | | Zafranboluda bu hastaneden başka sıhhat İşleri ile ugııın Ali Yaver ve Ali Riza Beyler iaminde iki doktor daha vardır. Bundan başka hükümetin bu mıntaka dahilinde sureti mahsu- sada gezdirdiği firengi mücadele heyeti de vardır. Her yıl hastaneye (600- 700) kişi girip çıkmaktadır. M. Envor âpazarı H;lkevindç Halkevi bisiklet takımı Ev spor ve temsil şubeleri fevkalâde mesal sarfetmektedirler. Spor şubesinde bir futbol, bir de bisiklet takımı teşkil edilmiştir. Neşriyat ve kütüphane şubesinde bir kötüphane vücuda getirilmiştir. Kızılcahamamda Bir Delikanlı Tehlikeli Surette Yaralandı Kızılcahamam (Hususi) — Çek tikçi nahiyesine bağlı (Başağaç) köyünden Baba oğlan oğlu 18 yaşlarında Hüseyin isminde bir delikanlı gece eğlenmek üzere iki arkadaşile henüz bozulmıyan üzüm bağlarına giderken aymı köyden Nuri oğlu Seyit efendi. gecenin karanlığında bunların karartısını 1 muzir hayvan sanarak - üzerlerine çiftesini boşaltınış, ve çıkan saç- malar Hüseynin müteaddit yerle- rine isabetle tehlikeli — surette yaralamlştır. Carih — yakalanmış mecruh ta Ankara Nümune has- tanesine gönderilmiştir. Müddeiw- mum! Vehbi Bey tahkikata vaz'ıyet etmiştir. Bodrum Himayei Etfalinin giydirdiği çocukları Giyindirilmeden evvel ve sonra Bodrum (Hususi) — Himayei Etfal şubesi çocuk bakimı etrafında cidden verimli çalışmalar yapmak- tadır. Her sene kasabanın kimsesiz yavrularını giyindirip kuşandırarak sevindiren cemiyet bu sene de 40 tane öksüz yavruyu sevindirmiştir. Cemiyet çocuklara çorap, ayakkapı, elbiseler çocukların mektep formalarına da muvafıktır. elbise ve kasket vermiştir. Bu 'Yeni Bir Cönk Nurullah Ata “İnanç,, adında yeni bir aylık cönk (mecmua) çıkmıya başladı, Onu bir aydanberi birçok umut, biraz da korku ile bekliyordum. Hlk sayısına bakmca umutlarımın boşa gidip korkumun doğru çık- tığımı söylemeğe borçlu olacağım. Ancak kisi gönlünün tath istek- lerinden öyle çabuk çabuk vazge- çemiyor, hiç olmazsa: “Bir sürçen atm başı kesilmez,, sözünü anıp olandan gözünü çevirmek, birdene bire işleri düzelten bir kapımn açılacağına imnanmak İstiyor. “İnanç,,1 çıkaran Fevzi Muhip'i tanırım; çalışkan, düşünür, ken- disinden iyi, temiz, büyük işler beklenebilir. bir genç diye tam- nm, Bunun içindir ki çıkaracağı cönge benden de yazı İstemesine sevinmiştim; onu bir gün okuyu- cularıma da tat duyarak ellerine alacakları bir çalışma yemişi ola- rak tamtacağımı sanıyordum. Yu- karıda 'da yarı- söylediğim gibi ik sayı beni şaşırtıverdi. Hayır, beklediğim bu değildi; gözlerime inanamıyacağım geliyor. Bu cönk kötü mü? Kötü diye kesip atmak ta doğru olmaz. Belki kendisinden önce, kerdisi ile birlikte çıkan arkadaşlarından aşağı olmadığı ileri sürülebilir. An« cak bu da iyi olmadığını dolam« baçlı bir yolla söylemekten başka nedir ki? Hem yeni çıkan bir cönk için, ortada bulunanlardan üstün olmamak altta kalmakla bir değil midir? “İnanç,,1 niçin beğenmedim ? Içindki yazılar arasında İyi olan- ları var. Üniversite rektörünün okutma yılımı açarken — söylediği sözler ile Profesörlerden Fuat Beyin açış dersini bütün alarak koymuş. Birtakım yazılar daha var; kimi bilgi, kimi duygu göe- teriyor. Yalnız... Yalnız... Beni sinirlendiren başka bir yeri var. Niçin çıktığını anlatamıyor; bunun için yalnız duyguya başvuruyor, artık okuya okuya hepimizin ezbere bildiğimiz, öyle pek te bir içi olmıyan söze leri biçimlerini biraz değiştirerek yeniden öne sürüyor. Hele “İnançın prensiplerinden bazıları ,, başlığını taşıyan yazıya bir bakın!.. Prensip — diye her gönderilen yazıları basacaklarımı, sorgulara — karşılık - vereceklerini baskı işlerini üstlerine alacakla- rını söylüyorlar. Bu kadar karr şıklık olur mu? Bunlara prensip denir mi? Ben ise onların ger- çekten prensipler bildireceklerini, onlar göz önünde bulundurularak çalışacakları umuyordum. Ne yapalım, genç bir yazıcıyı ilk adımlarında kırmıyalın va *Tnanç,şın bu ilk sayısını çıkmamış sayıp onu yine umutla bekliyelim. Sındırıgda Tütün Piyasası Sındırgı (Hususi) — Bir hal'a evvel tütün piyasası açılmışlır. kumpanyaları 130 bin kilo kadar tütün mübayaa etmiş- lerdir. Piyasa 85 kuruştur. Tütün ekiciler vaziyetten memnundurlar. Afyonda Yağmur on (Hususi ) — Şebrim're üç İ eri dovımlıŞ.ıunltı yağmur yağmaktadır. Bu ya; $ ekim için faydalı olduğun dan çiftçiler sevinmektedir.

Bu sayıdan diğer sayfalar: