18 Haziran 1935 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 7

18 Haziran 1935 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 7
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Fennt Bahisler A | Ruzgârları Durdurmak Mümkün Mü? Amerika gazetelerinde >oku- Yoruz ki bugün orada günün en Mmühim meselesi “Rüzgârları Dur- durmak,, — imkânlarını — araştır- Maktır. Biliyorsumuz ki ruzgâr: Soğul hava ilâ sıcak hava arasındaki kovalamaca oyanudur. İşte bu #sası göz önünde tutan genç bir fizik mütehassisi, rürgür estiği tsnada havaya soğuk veya sıcak hava püskürmek - suretile, o esen Tüzgârı —durdurmanın. mümkün olup olmadığını araştırmaktadır. Eğer bu araştırma müsbet bir keşf ile neticelenecek olursa fen Ve bilhasaa ziraat sahasında çok Mühim Inkılâplar kendini göste- tecektir. Çünkü rüzgür, tabiat zengin- n en esash varlıklarından biridir. Yağmuru yağdıran, bu türetle nehirlere bol su temin eden ve netice itibarlle tarlaların tulanmasına yardım eden hep tüzgürdır. Esen rüzgürm — durdurulması Mmümkün olunca fazla yağan yağ- Mmuru da dindirmek imkân dahili- he girecek demektir. Şunu da söyliyelim ki Amerikalı genç lizikçi bu keşfinde muvaffak Olursa bunu milyarların bile ifade #demiyeceği çok dolgun bir servet Mmukabilinde satacaktır. Bu da Başka Almanyada maruf diş hekimle- rinden - birisi, fizyoloji âleminde gok mühim bir inkılâp yapmıya #melmiştir. Son gelen Alman gazetele- rinde okuduğumuza göre bu diş hekimi sun't diş yerine tabil diş İkame edebilmek imkânlarını araş- tırıyor. Maksadı şudur: Insanların ağızlarında en soan Olarak yirmi yaşımda diş çıkar. Yirmi yaş dişinden sonra ağıı- tuzdaki dişlerin sayısı 31 olur. Bundan sonrada dökülen dişlerin Yerine diş çıkmaz. Biz dişçilere gideriz, ağzımızda türüyen veya dökülen dişlerin yerl- he sun'i diş taktırtırız. Halbuk bu Alman hekimi, insan ağıında vü- tudümn muayyen maddelerle bes- lenmesi neticesi olarak yeniden fabil diş çıkmasının mümkün olup Olmadığını aramaktadır. Bu İlim adamının İddiasına Köre, yaplığı tecrübeler, nazariye Olarak iyl neticeler vermek isti- dadındadır. Fakat ortada henüz Müsbet bir şey yoktur. Yaeni Bir Çelik Tngilz âlimleri iki senedenberl Yaptık'arı tecrübeler met.cesinde hihayet yeni birçelik hmal etmeye Muvaf'ak olmuşlardır. — Bu yeni Kelik eskisinden iki misli kuvvetli Olduğu gibi manılmıyacak derece- de tiy kadar hefi'tir. Mütehassıslar pek yakında bu Ribi madenin bütün çelik İi 'şaa- fında çeliğin — yerini tutacağımnı Töylerrektedir. Meselâ ber uzl iki kadem uzunluğunda tek gözlü rüler yapılabilecektir. Bugün D00 ton gelen ve tekmesinde 2000 toz çelik bulunan vapurlar yevi madenle inşa — edi'diği fakdirde hem daha" hafif, hemde a masrafsız olab lecekleri gibi ton daha fazla hanula ala- eklerdir. Yaşattığı SON POSTA Tarihi Müsahahe Gelip Geçici Cılız Hakikatle Ölmez Hayal Karşı Karşıya|Kız Enstitüsü Eski Ve Yeni Apollonlar Hikin “ gelip geçici cıhz ha- kikat ,, dediğim şeyi anlatayım. Bü, içinda yaşadığımı 1935 yılının Apollonudur. Onu bulup ulusal âleme tanıtan da Pariste çıkan gündelik Oto gazetesidir. Oto, ea biçimli, en olgun atleti seçmek için bir yarış açmıştı. Sınaç şeklindeki bu yarışa girecek atletlerde aramlan biçim Belve- döre'in Apollonuna uygun veya benzer oluştün ibaretti. Birçok atlet Oto'nun yarışma girdi, İnce bir sınaç geçirdi ve sonunda resmini şu sütunlara koyduğumuz genç, birinciliği kazandı ve 1935 yılının Apollonu olmak şerefini kazandı. Şimdi Belvedorun Apollonunu tanıyalım. Bu, bir heykeldir, Vatikan müzesinde bulunmaktadır. En büyük münekkitler! onu anla- firken şu — satırları yazıyorlar: Antika, sitatoların en ünlüsü, belki de en mükemmelidir. Sert ve dinç bir yapı, bir biçim içinde yüz veten çizgilerindeki haşmetli zarafet göz kamaştırır. Heykel, plâstik güzelliğin eşsir nümune- sidir. , Sıra Apollon'un kendini tam- mıya geldi. Mitolojik devirlerin | en önde yer almış ilâhlarından biri olan Apollon, Zevs diye de anilagelen Jüpiter'in “Latone,, adlı dişi Allahtan doğurttuğu uydurma | Tanridır, Latone gebe kalınca Jüpiterin öbür karısı Junon kıs- | kandı etmek içim bir yılan yarattı. ve onu Üzmek, rahatsız Bu zehirli hayvan, geba kadının dört | yanında dolaşır ve onu Üzüm üzüm Üzüyordu. Kudretli Tan- rılardan — cehennem — egemenl Pluton — ona - acıdı, — denizin altından Dölce adasım çıkardı, gebe ilâheyi oraya yolladı. Yılan, denizi aşıp adaya — gidemediğir- den Laton rahat rahat doğurmak bmkânını elde atti ve Apollonla kız kardaşi “Diane ,, yi ikiz ola- rak dünyaya getirdi. Jüpiter, bu yeni oğlunu he dilliğin (belâgatin | tanrısı yaptı. Diyanada ormanların ve avların Allahlığını verdi. Diysa, anasının kendini doğururken çektiği acıla- H, sancıları öğrendiğinden evlen- mek istemiyordu, erkek - tanrilar- dan iğreniyordu. Babasına'da bu duygusunu açtı. PBekâr kalmak ve doğuran kadınlara yardım etmek için izin aldı ve bir yanlışlığa uğrayıpta ana olmamak kaygusi- le yalnız başma ormanlarda do- laşmıya, avla uğraşmıya koyuldu. Jüpiter ocun emrine altmış peri vermişti ve bunlar da| evlenmemi- ye ant içmişlerdi. Fakat Diyan, ne erkeklere nefretini koruya bil- di, ne antını taltu, Bir gün “An- dimyon ,, la sevişli, kadınlık zev- kini sürdü, bu Hâhe çok güzel yüzlü, iri ve uzun boylu bir kız saretinde temsil olunur. Arkasım- da bir sadak | ok torbası| ve elin- de bir yay bulucur. Apollor, u: durma tanrılar ara- sında çarçabuk Öönemli bir yer alıcışlı, kendini tanıtmıştı, kuyvetl! roller oynuyordu, oğlu Üskülabı da başlı başına hekimlik tanrısı Güzel melekler Apollona hizmet ediyorlar Belvederin Apollonu gapınıştı. Bu genç tanrı ölen İm- sanları diriltmiye başladı. Jüpiter ise Bbu iİşe canı sıkıldı. Günkü ölümün oztadan kalkması, yahut ölülerin dirilmesi dünyanın düze- nini bozacaktı. Ölüm olmaymca korku olmıyacakt, herkes diledi- ğini yaçmektan çekinmiyecekti, Insanları çalıştıran da ölümdü.ÖL- miyeceğini veya ölür ölmez diri- leceğimi bilen bir adamım yorul- maya, alın teri dökmiye dayanma- sı mümkün değildi. Bundan do- layı Jüpiter kızdı, Apollonu yane na çağırıp oğluna öğüt vermesini ve ölüleri dirilimekten vaz geçirt- mesi ( söyledi. Apollon aldırmadı, Bunun üzerine Jüpiter, eline bir yıldırım aldı, Üskülabim yüreğine yapıştırdı ve bu tanrıyı kömüre çevirip öldürdü. Kızmak sırası Apollona geh | mişti, babasına gücü yetmed ği ı içfa hımcını yıldırım yapan peri- Tere çevirdi. Bunlar pek korkunç ] vepek çirkin mablüklardı. Alınlı - mımın ortasında birer gözleri vardı. — Etma yanardağında — otorurlard. Tanrılardan “Vulcain,İr emri altır. da yıldırım yapmakla uğraşırlardı. | Sidiiya adasımn ilk halkı işte işte Syclopes denilen bu perilerdi. Eski Yunan dramcılarından Euri- pide Syclepe'ler hakkrada alaylı bir pliyes yazmıştır. Apollon, sevgili oğlunun öldü- | rülmesi içir Jüpitere silâh veren | Sikloplardan öcalmayı emel edindi ve bir fırsatımı bulup onları orta- dan kaldırdı. Babası da keadi saltanatının en gerekli unsurlarını yok eden oğluna gücenerek gök- teki tahtım bıraktı, tam dokuz yıl başka bir âlemde yaşadı. Apllan da, bütüm öbür tanrılar gibi sayısız aşk maceraları geçir- miştir. Çok güzel ve çok kuvvetli olduğu için ne gökte, ne yerde onun aşkını geri çeviren dişi yok- tu. Kime elini uzatsa çileden çıkarıp deliye çeviriyordu. Heykel yapan san'atkârlar, insanlar hak- kında çok şefkatli davrandığı söy- lenen bu uydurma tanrıyı sakalsız ve uzun saçları bir kurdele ile bağlı olarak temsil etmişlerdir. Bir elinde daima yayla ok, öbür atların ve kültürün hâmisi sayılıp Museler diye anılan dokuz peri de onun emri altında iş görürlerdi. Sayın okuyucularım, çok eski ssırlarda kuruntulu kafalar tara- fından yaratılmış ve san'atkârla- rın dehasile — ölmezleşmiş olan Apoltonla (1935) te aranıp taranıp ortaya çıkarılan yeni Apollonu, şu yazıyı okuyarak ve resimlerine bakarak, — kaşılaşlırınca hayalin hakikatten ne kadar üstün oldu- ğunu anlıyacaklardır. O yüzden- dir ki ben, bugünün Apolloauna gelip geçici ve cılız dedim, beri- kini ise ölmez buldum. M. T. Tan * | tahsil | Eransızca, Almanca da öğretilir. | bir san'ate başlamak, Hangi Mektebe Gireceksiniz ? San'atin 'smet Paşa Moktep, — Ankaradadır. Kız Enstitüsü, Meslek Muallim Mek- tebi, Akşam Kız San'at Mektebi olmak Üüzere üç kısımdır. Enstitü, ilk tahsili bitirenler için orta ftahsil ile beraber ka- dınların istidatları ve ihtiyaçları dahilindeki — san'atleri — öğretir. Beş sınıflıdır. Mezunları — orla derecesindedir. — Ingilizce, Meslek muallim kısmı, orta mekteplerle, kız san'at mektepleri ve enstitülerine muallim yetiştirir. Üç sınıftır. Iki sene okuyanlar ortamekteplere — sınıf — muallimi olurlar. Üçüncü sınıf ihtisas sım- fadır. Bu snıf ta meslek mektep- lerine muallim yetiştirir. Bu kısma girmek için kız. san'at mektebi veyahut enstitl. mezunu olmak şarttır. Buraya leyli meccanl ta- lebe de alınır. Ancak kız san'at veya enstitl mezunları arasında yapılacak müsabakada kazanmak Vâazıradır. Meccani leyli girecekler Üç sene vekâletin — göstereceği yerde muallimlik yapmıya mec- burdur. Nehari devam edenlerle Ücretli pansiyon talebesi — için böyle bir şart yoktur. Akşam Kız San'at kısmı, yaş ve İşlerinin icabı ilibarile gündüz mekteplerine giremiyenler içindir. lsmi “Akşam,, olmakla beraber dersleri sabahtan başlar. 16 ya- şından 40 yaşına kadar taleba alınır ekseri aile kadınları bura- da haftanın muhtelif ve kendi işlerine uygun saatlerinde dikiş, biçki, gapka, çiçek, ev idareel, çamağır, riyaziye, resim, pastacılık, llsan dersleri alırları Bu kısma girmek için okuyup yazma bilmek elinde kitare bulunur. Güzel san'- | kâfidir. Ismet Paşa Kız Enstitüsü ta- lebesinden mektepte yatmak iste- yenler için bir pavyon açılmıştır. Senelik Üücreti 225 liradır. Bu para üç taka.tte alınır. Maaşı 55 liraya kadar olan memür çocuk- larından yüzde 10, Ücretli tahsik- de birden fazla çocuğu olanların ikisinden de yüzde 15 tenzilât yapılır. Okuyucularıma Cevaplarım Beyoğla, Tarlabaşı, — Altınbakkal sokak No, 4dÖ'ta H. Nâmret — Yaşınız dolmuş, orta tah- siliniz yok. Bu vaziyette hava mekteplerinden birine giremez- siniz. Yapacağınız şey, mutlaka ve çalış- malarınızı tuttuğunuz san'ate ve- rerek, ameli bir işçi yetişmektir. Cebzede K. Demire: — Size tavsiyemiz, ortamek- tebi mutlaka bitirmektir. Bu suretle hayatınIzı iyi bir şekilde tanzim eder ve iyi bir meslek | gabibi olarak| yetişirsiniz. Yoksa, böyle liseyi bitirmeden yetişmek imkân haricindedir. Gedikli De- niz Küçük Zabit Mektebi kayıt ve kabul şartlarını yakında neş- redeceğiz. İ ooyçe ÖRENT BANK Dresdner Bank Şubasi Merkezi: Barlın Türkiyedeki şubeleri: Galata - İstanbul - izmir Deposu: İat. Lütün Gümrüğü * Her türlü banka işi *«

Bu sayıdan diğer sayfalar: