16 Ağustos 1935 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 3

16 Ağustos 1935 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

' B (9 Abntas Hergün Müstemlekeler Paylaşılıyor © Tasfiye Müstemlekeler Paylaşılıyor Italya- Habeş anlaşamamazlığı Artık bir Avrupa meselesi oldu. Uluslar kurumu İşl sırtından attı, Meseleyi Avrupanın üç büyük imperyalist devleti ele aldı. Bu İşI onlar kendi aralarında kotarıp içinden çıkıverecekler. Uluslar kurumu, kendi Azâsın- dan birinin imperyalist devletler tarafından paylaşılması İşine de- lâlet etmek suretile de, hem vazifesini İnkâr etmiş, hem de Otoritesini kaybetmiş oluyor. Şimdi Fransa, İngiltere ve Rtalya Pariste toplanıp Habeşis- tamı paylaşma müzakereleri ya- orlar. WFıkıt konuşma burada bit miyor. Habeş meselesi - vesilesi İle dünya müstemlekelerinin ye- Biden paylaşılması ortaya çıkmış bulunuyor. Bu suretle Habeş me- Belesi bir Avrupa mesolesi gek- lini alıyor. Iş bu safhaya girdikten sonra da yeni bir vaziyet hasıl oluyor. fındaki menfaat t bütün çıplaklığile ortaya atmış bulunuyor. Cihan harbini bu — menfaat Ççarpışması doğurmuştu. Almanya, #vvelce paylaşılan müstemlekeler- den pay istiyordu. Bulamayınca Bağına soluna saldırmağa kalkıştı. Nihayet bildiğimiz felâket baş- Bösterdi. Bugfin de tamamen ona ben- ter bir vaziyet karşısındayız. İtak ya yenl müstemleke İstiyor. Ingil- tere Italyanın bu kafa tutmasın: dan kuşkulanıyor. Onu susturmak Için dünya müstemlekelerini yeni- den taksim etmeği teklif ediyor. Fakat bu defa işe Almanya da karışırsa, o da pay isterse o va- kit ne olacak? Işte bundan dolayı üçler kon- feransının — vereceği — kararların #hemmiyetl vardır. * Tasfiye Ali Çetinkaya, ecnebi şirkete lerl tasfiye işine — metodik bir tarzda devam ediyor. Anadolu- daki demiryollarını elinde bulun- duran ecnebi şirketler birer birer İşten uzaklaştırıldılar. Şimdi —Istanbuldaki — ecnebi ŞHirketleri llkide etmekle meşgul, Telefon şirketi devletin eline ge- Çiyor. Şark demiryolları kumpanya» Bının da satın alınmasına karar verilmiş bulunuyor. Sıra elektrik ve tramvay şir- ketine gelmiş bulunuyor. Ana- dolu yakasındaki — tramvayallık Yecrübesi, bu İşi bizim de ecne- biler kadar, belki de — onlardan daha muvaffakıyetle başarabildi- Ülmizi ispat etmiştir. Ecnebi şirketler müstakil Tür- kiyonin sırtında birer tufeyli mü- #ssesedir. Her tufeyli mahlük Bibi, onlar da iktısadi istiklâlimizi kemiren mızır teşekklllerdir. Bu tufeyli mücaseseleri bir an #vvel tasfiye, Istiklâlimizin zarur! bir neticesidir. Yardımcı Kitaplar Ünivorsitede, kitapsızlık talebe İçin en büyük derdi teşkil etti- ğinden ve talebe lâboratuvar ça- alarında bu yüzden — sıkıntı tektiğinden bazı — dersler için, bu dere yılı başına kadar - yar« Gimcı kitaplar - hazırlanacaktır. Paylaşamıyor! N Neyi? Parayı mı? Gü- zeli mi? Refahi mı? Ha., yır. — Paylaşamadıkları şey, sadi çıdır. Zenginin, yağlan mış adamın en büyük SON POSTA zevki, iyi hazırlane bir. yemektir. midesini dl.yüıir- ler, Onun için ha- yatın manası mide- İi den ibarettir. Bir bakımdan da onun için en kıymetli “ İnsan, İyi yemek pişiren bir ahçıdır. O karısından bunu bek- ler, bunun İçinahçı tu- tar, Pszar pazar dola- #p erzakın — eniyisini seçer, Böyle kimseler, dün- yanın en manasız insanlarıdır. İasan yağlandıktan ve gözü sofradan dışarısını göremeyecek kadarak rardıktan sonra © adamdan hayır yoktur. ( DAaRHİLİ HABERLER ikmal imtihanları Yaklaşıyor Bir Kısım Derslerin Sualleri Kültür Bakanlığı Tarafından Gönderilecek Dün, lise ve orta okul direk- törlükleri, öğleden sonra, Kültür Direktörlüğünde ve Mehmet Emi- nin başkanlığında — toplanarak, Kültür. Bakanlığının, mezuniyet ve iIkmal imtihanları — hakkında dün gelen tebliği etrafında gö- rüşmüşlerdir. Kültür Bakanlığının - tebliğine göre, talebe yazma, yoklama ve dera başlama günleri şunlardır: Orta okullarla, liselerin dokuzun- cu ve onuncüu sınıflarının ikmal imtihanları 2 Eylülden 16 Eylüle, liso olgunluk imtihanları da 11 Eylülden 21 Eylüle kadar devam edecektir. Bu yıl, parasız talebe için açılacak imtihan 23 Eylülden 25 Eylüle kadardır. Orta okul ve liselerde dersler 30 Eylül Pazartesi günü başlıya- coktır. Liselerin mozuniyet imtihan- larında, riyaziye, tarih cografya ve yurtbilgisi gruplarının soruları Kültür Bakanlığından günderile- cek, diğer gruplarınkl ise Imtihan heyetleri tarafından tertip edile- cektir. Lise ve orta okullara talebe yazımı 30 Ağustosta — bitirilmiş olacak ve her sınıfa kaç talebe alındığı aynı günde bakanlığa bildirllecektir. Yine Yakalandı Kumarcılıktan — dolayı birkaç kere yakalanan sabıkalı kumar- baz Rahmi, Beyoğlunda Şen Yuva Isimli bir yerde Mehmet, Sadık ve Halil adındaki arkadaşlarile birlikte yine kumar — oynarken yakalanmıştır. Yeniköy Cinayeti Bulgar Trikofu Öldüren Rum Tutuldu Evvelki akşam Yeniköyde bir cinayet işlenmiş, Trikof adında bir Bulgar, Yeniköyde Kırkbostan caddesinde oturan balıkçı Dimit- rinin kızına sataşmış, kızın bağır« ması Üzerine kardeşi Koço taban- casını cekerek Trikofu kafasından yaralamış ve öldürmüştür. Koço yakalanmış, adliyeye verilmiştir. Denizyollarına Yeni Alına- cak Vapurlar Denizyollarına yeni alınacak vapurlar için fabrikalardan göne derilen — şartnameleri incelemek üzere dün şehrimizde Denizyolları direktörünün başkanlığında eko- nomi bakanlığı fen heyetinin de Iştirakile bir toplantı yapılarak incelemelere başlanmıştır. Bu incelemeler, bir ay kadar sürecektir. İntikam Almak İstemiş ! Geçende İşlenen Kanlı Ci- nayetin HesabıGörülüyor Suçluş yirmi yaşında Rizeli Maksad, Suçu cinayet. Sokak ortasında tabanca ile Ibrahim adında bir genci öldür- müş. Ibrahimla kardeşi - vaktile bu Maksudun kardeşi Memişi öldürmüş, Maksud da Reşidin kardeşi Ibrahimden intikam almı- ya karar vermiş ve memleketl olan Rizeden kalkarak bu kanlı maksadını tatbik için —buraya gelmiş. Maksud buraya gelince Ibrahimin — yolunu beklemiyo başlar. Akşama doğru, Mahmudiye caddesinin bir köşesinden Ibrahim çıkar, Maksud bunu görür görmez derhal karşısına dikilir; — Senin kardeşin benim kar- deşimi öldürdü hal. Bak ben insan nasıl öldürülür göstereyim.. El cebe dalar, tabanca çıkar, Ibrahim kaçmaya başlar. Maksud da düşer arkasına. Hem de tabanca boşaltarak.. Tabancadan fırlayan kurşunlar dükkân önle- > rinde alışverişle uğraşan İki kişiyl yaralayarak yere yıkar, Ibrahim can korkusile bir işkembeci dükkânına dalarak bir köşeye büzülür. Maksud da Ibra: himi bu dükkân köşesinde sıkış- tırır ve İnsafsız bir soğuk kanlı- hıkla tabancasını üç kere boşaltır: Şimdi hâkim suçluya soruyor: — Nasıl yaptın oğlum bu Işi? — Bilmiyorum ki|, — Nasıl bilmiyorsun? Bütün bir çarşı halkının gözleri önünde yapılan bir iş bilinmez mi? — Efendim, onlar bizim düş- manımız iİdiler, Kerdeşimi öldür- düler. Düydum ki sıra bana gek miş. O gün İbrahim bana rastla- yınca üzerime bücum etti. Kork- tum, şaşırdım, ne yapacağımı bllemedim. Yanımda tabancam varmış, sonra ne olduğunu hatır- Tamıyorum, — Ne olacak; bir. ölü, iki yaralıl.. Duruşma gerl bırakılmıştır. e eee SD İ STER İNAN Başbakan İsmet İnönünün biten Şark seyahatı Bakanlar çağırıldılar, Burada İsmet İnönü seyahatte gördüklerini anlatacak. Birçok yenli tedbirler alınacak. — Meselâ yüksek mekteplerden çıkanların bir. müddet Şark vilâyetlerinde staj yapmaları mucbur! olacak ve diğdr meyvalarını vermeğe — başladı. Bir taraftan da İsmet İnönü gezdiği yerlerde gör- İSTER toplantıya İNANMA! düğü noksanları derhal düzeltmiş. Meselâ Zonguldakta elektrik flatımı pahalı bulmuş. Belediye derhal elekti- riğin kilovatını 10 kuruştan $ kuruşa İndirmiş. Kilovatı 5 kuruşa satılabilecek olan elektriğin bu fiata indi- rtilebilmesi için Başbakanın Zonguldağa gitmesi âzım gelmiş. Demak İsmet İnönü bu seyahati yapmasaydı, Zonguldaklılar daha senölerce elektrik için kilovat başına 10 kuruş Ödemekte devam edeceklerdi. İSTER İNAN İSTER İNANMA! - Sav'a 3 — Sözün Kısası Süsle Savaş Ek -Ta “ Son Posta ,, nın haber ver- , bazı genç bayanla- da ve tuvalet düşman: diyle bir cemiyet kurup, nin süs düşkünlüğüne a girişeceklermiş. ri duyar duymaz, hiç- bir muhakemeye girişmeden, bir- denbire alkışlamıya — koyulacak pek çok aile reisleri bulunacaktır. Fakat, biraz düşününce, alkışla- rıcı yarıda bırakacak ve İlk heye- canlarından nedamet gösterecek erkekler de şüphesiz ki pek çoklur. Hrat dereceye varan süs ipti- lâsı fena bir şey olabilir. Tuvaleti uğruna evini, barkını, çocuklarını, kocasını İhmal eden, hattâ yine bu uğura ismetini kurban eden kadınlara karşı böyle bir savaş yerinde olur. Fakat işi iHrata vardırıp da alelitlâk süse karşı bir cihad açmak, biz erkeklerin de ize gelmez. Bizi ihmal eden kadından şikâyet ettiğimiz gibi, kendinl kapıp — koyveren dından da höşnut olmayız. Kadını bakımlı, süslü İsteriz. Gözümüzle gönlümüz ancak böylesiyle oyalanır. Manl kürlü tırnağı, yumuşatılmış eli, hafif boyanmış dudağı, arada bir burunun ve çenenin parlaklığını gideren pudra bulutunu, munta- zam oöndüle edilmiş saçı, zarif, giyimi, inceliğine itina edilen endamı bid'atten saymayız. Kadın bunları ihmal ettiği gün gözümüzden düşer. Aile düzenini korumak — hususunda, kadınla erkeğin kendIlerine bakıp tuvaletlerine tina etmeleri, ahlâki prensipler ve güzel an'aneler ka- dar ve bazan belki de daha <1- yade önemlidir. Sun'i güzelleşme vasıtalarından variste kulabllecek kadınların sa- yısı, maalesef çok azdır. Bir ka- dın kendini ne kadar beğenmiş olursa olsun, biraz da başkalarına beğendirmeğe mecburdur. Yoksa, sokakta rastladığımız zaman, Ce- mal Nadirin muvaffak olmuş bir karikatörünü seyreder gibi, gi- lümsiyerek yüzlerine baka kaldı- ğimiz, Amerikalı seyyah kadın- larına döner. Süs kadın için, nefes almak, su içmek, uyumak gibi, hayati bir ihtiyaçtır. Onu bu ihtiyaçtan mahrum etmeğe kalkışmak çık- maz bir yoldur. Zira bu bahiste, kadın, ilk defa olarak, erkeklerle müttefi- kan kendini müdafaa edecektir, “Modern Türkiye Baraj ve su İşlerinde büyük ihtisası olan İsviçreli Dr. Groner, Konya ilbayının çağırışı Üzerine 20 gün kadar evvel ülkemize gelerek Konyaya gitmiş ve orada lâzım gelen baraj etüdlerini yap- tıktan sonra İlk aja ait muka- veli — mütehassıs, — memleketine dönmek üzere hareketinden evvel, Türkiye hakkındaki duyuşlarını şöyle anlatmıştır: “— Memleketinize evvelce de gelmiştim. Bu defa Konyayı, Ereğliyi Ankarayı ve şehrinizl gördüm. Bir ulusun yaşamak ve ilerle- mek hususundaki dölenini (azmini) anlamak için Ankarayı görmek yeter. Modern bir şehrin bu kadar az vakitte yerden fışkırır. gibi yaratılması bir harikadır. Buna birçok harikalar yaratan büyük şefiniz, Arsıulusal muazzam bir şahsiyettir ki, bugün bütün dünya * içinde bulunduğu ©n - sıkıntılı devrede bile - onun yarattığı ha- rikalarla meşgul ve ona hayrandır. Ben de vücude getirilen büyük ve değeri ölçülmez eserleri, şah- sen derin bir hayranlıkla çördüm. Tasanlık, tarihi, Türk — vivsunu tebrik ediyor.,, — 4, A.

Bu sayıdan diğer sayfalar: