31 Ağustos 1935 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 8

31 Ağustos 1935 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 8
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Meselâ Fala baktıları — Başınıza bir felâket gele- cek, kıymetli bir şeyinizi kaybe- deceksiniz; meselâ karınızı... — Karım Üç yıl evel öldü. — Öyle ise başka bir şeydir, meselâ mendilinizi kaybedebilir- #iniz! Bir Daha Doat, dostundan özür diledi: — Affet kardeşim, düğününe çağırdın ama ben, gelemedim, — Zarar yok, bir daha sefer- kine gelirsin! Cesaret Kadın kocasına kızmıştı: — Korkak adamsın, bir kere bile cesaretine şahit olmadım. — Seninle evlendiğimi unu- tuyorsun! Vecizeler ı Talihimizin ip- liğini — kendimiz bükeriz. x» Mes'ut — oldü« ğuna İnanan in- san, mes'ut İne sandır. * * Akıl arar, kalı bulur. * Kusursuz dost arıyan, — dostsuz kalır. * Yalan — söyle- mek — kolaydır, söylenen yalanı unutmamalı | * Yalanın çiçeği açar amma mey- vası olmaz. SereseesAsALAAAAALALAAAEAAAAAAAAAAAAAAA AAA AAAĞADAA: Evet Acemi söyledi: — Benim kö- peğim çok ze- kidir, Usta avcı tas- dik etti: — Evet, ben- de gördüm, sen tüfenk — atarken hep ağaç arka- sına saklanıyor- du. avcı SON POSTA © da sırtından atmak İstiyor. Akıllının ağzı kalbinde, aptalın kalbi ağzındadır. * Sabırsız adam, yağsız — kandile benzer. * Insanlar, hey- kelier gibidirler, hepsini yerlerine yerleştirmeli! * Şimendiferde dost yok, kapı- lacak yör vardır. * Hâtra, kalbin ak saçıdır. x Ağlamamış göz, görmeyen gözdür. — Peşlerinden koştuklarını şimdi anladım. Güzel Fıkralar Dakika, Metelik — Senin için beş yüz sene nedir? — Bir dakika! — Peki beş yüz lira nedir? — Bir metelik! — Öyle ise bana bir metelile borç ver! — Bir dakika bekle veririm! Nereye Çocuk bağırdı: — Anne, anne, bana bir çe kolata daha ver; demin verdiğinli düşürdüm. — Nereye düşürdün? — Ağzımal İnanmazsanız Komiser karşısındaki adamın yüzüne baktı: — İnkâr etme, otomobili ça. lan sensin.. — Ben değilim, inanmazsanıst eeplerimi arayınız! arsaas aa sessama seeasece Doğru Anne oğlunu döğüyordu: — Sen ken- dinden — küçük kardeşini utan- madan döversin hal.. Çocuk bağırdu — Anne ben- de senden küe çüğüml! nıçin Mikrop Yüz yaşındakine sordular: — Hiç hastalanmazdın mı? — Hayır! — İnsana bir. mikrop gelir, hâastalanabilir! — Mikrop mu, ben dünyaya | zaman mikrobun ne | geldiğim olduğu daha keşfedilmemişti! Şaşırdı Acele ile bir mağazaya girdi; mağaza sahibi kasada oturuyordu: Siz. mağazadan gidince kasaya ben otururum, olmaz mı? Mağaza sahibi şaşırdı: — Ben mağazadan gidecek değilim ki! — Şey karınızı biraz - evel | bir otomobil çiğnedi de... bkCSTANLEASLDAVALEITLLACE Fakat Alacaklı bel- ki eli defa a- partunanın altın- © katına çıktı, kapıyı çaldı. Ka- pi açıldı: — Sizden ala- cağım parayı is- temek için he- men hergün bu altı kat merdi- veni çıkıyorum! — Bu sonun- cudur, bir daha çıkmıyacaksınız? — Borçları ö- düyor musunuz? — Hayır fa- kat yarın alt ka- la taşınıyorum, bir yabancı,. — Memleketteki Te EZ Şaşıyorum Güzeller hep meydanda bu zamanda yaşıyorum. » Ne çok buldum, ne azı, Alaımda buymuş yazı.. Bu işe bazı bazı; Coşuyor, taşıyorum.. x Yeş geçti hem otuzu, Yıl basler uğursuzu; Me'eyip kuzu kuzu.. Kafamı kaşıyorum. Mizahçı güzellikleri görmiye gelmiş — Benimle tanıştırsana | — Resmimin, bana benzeme- mesini çok isterim, — Sesli fotoğraf daha icat edilmedi, SS l Eğlenceli Yazılar l Ötsün Bir köy otelinde otelciye: — Beni erken uyandır! Dedi, otelci: Horoz, dedi, öter sizi uyan: dırır. — Öyle ise ona söyle saat altıda ötsün. Olmaz Mı Terzi müşterisiyle pazarlık edi- yordu: — Size bu elbiseyi kırk liraya bırakmakla beş lira hediye etmiş oluyorum. — Bana elden iki buçuk lira verseniz de öteki ikli buçuk lira da, elbise de size kalsa olmaz mı? yatacaktı, KA ÇARY ei SA Plâj Plüjin . adı varmış. Adı da sanı da var, Na da hoş tadi varmış. Cini de canı da var. * Biraz fazla çakılı, Kollar kola takılı; Baştan alır akılış Çok tenha bir yamı var. * Giden pişman gitmeyen, Pişmandır gittim diyen, Partayı odür yiyen, Keseye ziyanı var, Mizahçı eee — Kalbimdekilerini | okumak sun ? — Mâcerâ romanlartndan hiç hoşlanmam | || Ev sahibi —— Ne Bulmuştu Muallim, taleye sordu: — Arşimed kamamdan nt diye fırlamıştı. — Buldum diye! Muallim yine sordu: Arşimed ne bulmuştu. Talebe düşündü: — Sabun, Bay muallim! Bu Da Ziyafette birl piyano çalıyordu. yanındaki — misafire sordu: — Nasıl buluyorsunuz? — Meşhur Karuzo gibil — Ama Karuzo piyano çak masını bilmezdi. — Bu da öyle! 000500sLCLRVLAREDARE Bulur — Benim bir arkadaşım — var, öyle güzel kör pek taklidi ya- par ki; o köpelk gibi — bağırıncâ bütün mahalle- nin — köpekleri toplanır. — Bu bir şey değil benim bir arkadaşım — varı öyle güzel tavak taklidi yaparki her gıtgıdak d ye — bağrışındâ,; cebinde bir yü* murta bulur! İstemiyor — mu- ASAi gea A TÜ D eee 2 z? 4: e Düit ae di D KDA lll eli Ü ee d e ĞÜĞ

Bu sayıdan diğer sayfalar: