16 Mart 1938 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 6

Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

€ Savfa Hâdiseler Karşısında e KİN İmam telkin verecekti; bağırdı: — Ya Fatma bint Ayşe! Cenazenin akrabalarından biri sokul- du: — Benim dayızâademdir. Onu da ilâve edin, adım Hüsameddindir. Filân yerde müdürüm. İmam tekrarladı: — Filân yerde müdür olan Bay Hüsa- meddinin dayızadesi... İki büklüm bir ihtiyar imama doğru yürüdü: — Ben merhumenin büyük peder: olu- rum. Mirmiran rütbesinde Âli paşayım. İmam tekrarladı: — Mirmiran rütbesinde Alji paaşa haz- retlerinin hafideleri... Bir kadın imamı kolundan yakaladı: — Benim süt kardeşim olur.. adım Na- ciye, soyadım Süzgündür. Kocam şimen- diferlerde kontrolör Bay Necatidir. Ba- bam da Abdülhamidin —mabeyncilerin- dendi: İmam tekrarladı: — Abdülhamidin mabeyncilerinden bi- rinin kerimesi, şımendiferlerde kontrolör Bay Necatinin zevcesi Bayan Naciye Süz- günün süd kardeşi ya Fatma bint Ayşel!.. * Cehaletime hükmediyorsunuz!: — Haydi, diyorsunuz, dini âdetleri bil- miyorsun.. ömründe bir defa cenazeye de gitmedin mi? Telkin verilirken, öle- 'nin adile anasının adından başka bir şey söylenilmez. Haklısınız.. ama ben de pek haksız de- ğilim.. «Filân yerde müdür olan Bay Hüsa- |meddinin dayızadesi, Ali paşa hazretleri- nin hafideleri, Abdülhamidin mabeynci- lerinden birinin kerimesi şimendiferler- de kontrolör Bay Necatinin zevcesi Bü- yan Naciye Süzgünün süd kardeşi Bayan | Fatma #rtihali darıbaka eylemiştir.. Tarzında yazılmış ölüm ilânlarını siz de benim gibi gazetelerde okuyorsunuz- dür. Lâalettayin bir Fatmanıan ölümünü vesile edip gazetelere isimlerini yazdı- ran; eş dost, yakın uzak akraba hiç me- zar başında isimlerinin ilânı fırsatını ka- çırırlar mı? Görmedisek bile göreceği- miz gün yakındır. İsmet Hulüsi — Bınları biliy or mu idiniz? — | Her üç saniyede üç adam ölür ve beş çocuk doğar En son beynel- milel nüfus ista- — ... , tistiklerine — göre a. Ü 'dünyada, — senede (36,000,000) adam ölmekte ve ayni 'müddet — zarfında (52,000,000) çocuk doğmaktadır. Da- ha sarih bir fikir verebilmiş olmak için diyebiliriz ki her üç saniyede bir, üç a- dam ölmekte ve ayni müddet zarfında beş çocuk doğmaktadır. * Bir tütün tiryakisinin garib tasiyeti YÇ Wle rib tütün tiryakisi dalı Van Keaes'in edenlere birer pa- miş ve merasim devam ettiği müddetçe davetlilerin ağzından sigaraları düşme- Dünyanın en ga- olarak geçenlerde vefat eden Holan- ismini zikrediyor- lar. Bu adamın va- siyeti — mucibince cenazesine iştirak ket sigara dağıtıl- Dünya yüzünün cehennemi Meksikadadır Dünya yüzünün cehennemi deni « lebilecek yer, Mek sika hududu ci « varında ve Âme « rikanın Kolora « do eyaletinde kâin * — —— bir. — mıntakadır Burada bir göl vardır. Civardan gelen bir çok tuzlu sular taşıyan nehirler, bu göle akarlar ve sular göle düşer düşmez der- hal gölün üzerinde on, on beş santim ka- lınlığında bir tuz tabakası hâsıl olur. Bu mintakada, insan ancax bir kaç sene ya- şıyabilir ve bu göle gözle bakmak müm- €. C_._ | kün değildir. Göl sularından havaya yükselen tuz tozları ınsana öyle bir ha- raret verir ki bu harareti teskin etmek mümkün değildir. Bu sebeble, bu mın - takaya, dünya cehennemi adı verilmiş - tir. * Dünyanın en küçük kilisesi Dünyanın en küçük kilisesi İngilterenin Güernesey adasındadır. Bu kilisenin otu- rarak ibadet edilebilecek yeri ancak dörl kişiliktir. Okuyucularıma Cevablarım /— Amnkara A, D: — Oğlum, sanırım ki çok gençsiniz. Çocuklukdan gençliğe yeni geçmiş olacaksınız. Bir *istihale devresinde- &iniz. Bu sizi sersemletmiş, şuurunuzu yere vurmuş, yapacağınızı bilmiyecek hale getirmiş. Gençlikte bu hal umumlyetlı ken- dini gösterir. Fakat mükavemet dere- cesi ile müsbet veya menfi bir iz bı- rakır. Kendinizi ürkek, korkak, bece- riksiz görüyorsunuz, açılamıyorsunuz, bir genç kızı seviyorsunuz, fakat ü nunla karşılaşınca kalbinizde büyük bir çarpıntı, bacaklarınızda derman- gızlık, sinirlerinizde donukluk hisse- diyorsunuz. Bu hal sizi zayıf, Ürkek - bir hale getiriyor, buraya kadar ben her şeyi tabit görüyorum, fakat bun- dan sonrası fena... Yani bu haller iki genedenberi devam ediyor ve siz git- tikçe daha çok Zebun kalıyorsunuz. E- ğer bu zâftan kurtulamazsanız, haya- tınızın sonuna kadar her işde müvaf- fakiyetsizliğe uğrarsınız. Kendinizi yalnızlıktan, melânkoli- — Mı-.ı-ni_r. den kurtarınız. Okuyunuz, fikirlerini- gi açmağa, beslemeğe çalışınız. * İstanbul M. R: — Merhamet kadında şefkat ismini alır ve fena şey değildir kızım, Sizin bütün kudretiniz ve güzelliğiniz ihti- mal ki, bu kuvvetten geliyor. Bu fazla şefkat yüzünden zarar gördüğünüzü sanıyorsanız, aldanıyorsunuz, şefkat insanları, bilhassa kadınları melek hâ- line getirir ve hiçbir insan bu meleğe karşı fena bir his duyamaz. Sizi sevdi. ğini söylediğiniz genç ise, sanıyorum ki, zannettiğiniz kadar fena bir sahib değildir. Olsa olsa, size açılamaması, sizin ile konuşamaması yüzünden gay- Ti ihtiyari olarak gözünüze hoş görün- miyen birkaç harekette bulunmuştur. Maamafih sizde nefret hâsıl olmağa başladığı için artık gönlünüzle değil, şuurunuzla hareket etmeğe çalışınız. Siz ki, temiz bir genç kızsınız. Böyle mübhem, karışık hâdiselere karşı dai- ma temkinli olunuz, müşkül bir vazi- yete girdiğiniz zaman çok kolay sıy- rılamıyacağınızı zannettiğimden size böyle makül bir yol tavsiye ediyorum. SON POSTA KADIN Çocuk bakımı: 6 aylık bebeklerde nelere dikkat etmeli” Altı aylık bebekte görülen en büyük değişiklik dişlerinin sürmesidir. Bu ayın nihayetine doğru damaklar”sertleşir. İlk diş ya hemen, yahud bir kaç hafta içinde görünüverir. Altı aylık çocukların bir kısmı yardımsız oturabilir. Bir kısmı an- cak emekler. Bu yaştaki bebeğin neşvüneması aldığı yiyeceği hazmetmek kabiliyetine çok bağlıdır. Çünkü yediğini ne kadar iyi hazmederse yapıcı maddelerden o kadar almış olur. Bir çok bebeklere bu türlü gı- dalar lüzumu kadar verildiği halde icab ettiği kadar büyümedikleri görülür. Bun- ların, hazım cihazları ya tembel, ya da zayıftır. Büyümenin gecikmesindeki bir sebeb de hareketsizliktir. Sıkı şeyler giydiri - len bebeklerle, saatlerle ayni vaziyette tutulanlar vücudlerini lâzım geldiği şe- kilde kımıldatamadıklarından gelişemez- ler, Bunun için bebeği her gün bir zaman için olsun serbest bırakmalı, Kolunu, 8- yağını istediği gibi oynatmasına müsaa- de etmelidir. Hattâ daha çocuk başını yastığından kaldırmıya özendiği ilk günden itibaren günde bir çeyrek, yarım saat, arka üstü sert bir şeyin meselâ yere yayılı bir be « zin veya örtülü bir masanın üzerine ya « tırmalı. Orada yatıp kalkmasına yardım etmelidir. Bu hareketler çocuğun ilk ek- zersizleridir. Adaleleri bu sayede kuv - vetlenir, büyür ve ileride yürürken, otu- rürken, ayakta dururken kemiklerine bi- rer destek olur. Altı aylık çocuklara dörder saat fasıla ile mama verilmelidir. 6-6,30 da yatırıl « malı, ertesi sabaha kadar rahatça uyu « masına dikkat etmelidir. Bazılarına gece saat onda bir mama daha verilir. Fakat bir çokları onsuz da durabilirler. Sabahları, ilk mamasını yer yemez her halde biraz oyuncaklarile oynamalıdır. Saat onda bir mama daha yedirilir, sonra iki saatlik bir gündüz üyküsuna yatırılır. Her kadın bilmelidir: -Halılar nasıl muhafaza edilir ? Her sene bu mevsim halıların büyük temizlik zamanıdır. Bütün kış sadece sü- pürülmekle ve belki biraz su ile silin « mekle kalan halılar epeyce kirlenmişler- dir, renklerinin parlaklığı azalmıştır; Bu- nun için bahar gelir gelmez onları daha derinden temizlemek lâzımdır. -Bu, zor bir iş değildir. Kaynar su içine bir kaşık amonyakla bir kaşık terebantin katılır. Temiz, beyaz bir bez bu suya batırılıp halının her yeri iyice oğulur. Sonra baş- ka bir beyaz bez duru, soğuk suya batırı- hp evvelce silinen - yerlerin üstünden ikinci defa geçilir, İyice kuruyuncıya ka- dar o gün halının üstünde gezilmez, Bu usulle temizlenen halılar şaşılacak kadar yenüenir ve parlır Antakyalı katil Tevfik tekrar kaçmak istedi Katil mahkemece : “Bigunah olarak muhakeme ediliyorum. Fırsat buldukça kaçacağım,, dedi Antakyada gmcasını öldürerek, Ağırceza. da tahtı muhakemeye alınan Tevfik, bun - dan bir müddet evvel Galata postanesi vez- nedarının katil! Abdullahla beraber tevkif- haneden kaçmıştı. Yakalandıktan sonra her ikisinin de fl - rar suçundan Asliye 8 üncü cezada muha - kemelerine başlanılmıştı. Daha bu dava karara bağlanmadan, suç- lu Tevfik ikinci bir kaçma teşebbüsünde da- ha bulunmuştur. Dün Ağırcefzada muhakemesi olan suçlu, duruşmanın sonunda mahkeme relsine: — Ben, katil değilim, bizünah olarak mu- hakeme ediliyorum. Fırsat buldukça kaça - cağım demiş ve mahkemeden çıkarken mev- kufların mevklinden bir hamlede atlıyarak, arka merdivenlerden kaçmağa — başlamıştır. Bundan sonra alt kata inmiş ve müddelu - mumilik daijresinin önünden geçerken, icra reisliğinin mübaşiri bir çelme atarak, Tev - fiği yere yuvarlamıştır. Derhal yetişen and - llye polisi Refik Evci ile kapıaltı jandarma karakol komutanı Kamber onbaşı suçluyu yakalamışlardır. Derhal cürmü meşhud mahkemesine ve. İrlilen Toevfiğin, dün öğleden sonra — asliye 4 Üüncü ceznda duruşması yapılmıştır. Buç - lu, mahkemede: — Ben, masumum. Buriyeden istinabe yo- Hle dinlenen şahidler aleyhimde şahadette bulunuyorlar. Bu hale tahammül edemiyo - rum, demiştir. - Yapılan durusşma sonunda suçu tam te- şebbüs halinle görülen Tevfik 20 gün hapse mahküm edilmiştir. Bu hâdiseden sonra ad- liyede daha sıkı tedbirler alınmıştır. Jan - darmalar mecvkulfları götürürken tüfekleri - ne süngü takmaktadırlar. Bir sahtekârlık suçlusu ağırcezaya ver İdi Müddelnumumilikçe bir sahtekârlık suç - Tosu hakkınmda yapılmakta olan tahkikat ne- ticelenmiş'ir. Asıl) ismi Osman oğlu Şükrü olan suçlu, bir müddârt evvel tahsilde bulunduğu Har - biye meklebinden tardedilmiştir. Açıkgöz de- Hkanlı bn hâdiseyi müteakib Bartınlı Hüse- yin Bahasddin Ertan İsminde birine ald sah te bir nüfus tezkeresi elde etmiş ve bu is - mi takınmıştır. Bonra da. Kayseri lişeşinden mezun oldu. ğuna dair sahte bir tasdikname tanzim et- miştir. Fakat, İş bununlu da bltmemlnlr Bııçlıı ayrıca Mareşal Fevzi Çakmağın kartvizltini takliıd etmiş ve bir de tavsiye mektubu tan- zim ederek, Maltepe askeri lisesine müracaat etmiştir. Şükrü, bu suretle mektebin son smifina girince bu kartvizit nazarı dikkati celbet - miş, İş meydana çıktığı sırada, firar etmiş- tir. Fakat bilâhare Yenikapıda Nazlı isminde bh' kızı da dolandn*maıı lılkın Şükrü, ya- Katil Tevfik, firara teşebBüs hüdisesini müteakip yakalandıktan sonra cürmü meşhud mahkemesinde kalanınca difer suçlarından da )ıM takibat icrasına başlanılmıştır. Kendisi de tevkif edilmiştir. Buçlu, ifadesinde ikrar ederek: j — Bana bu sahte evraki Şeref isminde bİ* ri verdi. Askerliğe çok hevesim vardı. BU * — | nun İçin kullandım bunları... demiştir. Fâkat talıkikat neticesinde Şerefin ını" hum bir adam olduğu anlaşılmıştır. Hâdisenin tahkikatı sorgu ıın.ıımnıınl' ikmal edilerek, süuçlüu Şükrü tecziyesi tale * bile Ağırcozaya gönderilmiştir. Muhakemi” sine yakında başlanacaktır. Cüce Simonun muhakemesi Hayri Isminde birini tabanca ile kaza€li yaralıyan cüce BSimonun — muhak Beyoğlu 2 İnci sulh ceza mahkemesinde düll de bakılmıştır. Davacı Hayri hâdise Simonun, korktuğu zaman kaçabileceğini 1d dia etmistir. Simonun vekili de Simona "* velce bazı tecavüzler olduğunu söylemiş V© beraetini istemiştir. Müdafaa şahldleri celbi için duruşma talik edilmiştir. Müddiumumiliğe davet C. Müddelumumiliğinden! İstanbula ge diği anlaşılan Salihli icra memuru İzzet Ş& nel'in derhal memuriyetimize müracaati. Poliste : Kasımpaşada bu' çocuk lıı;lınâl Kasımpaşada Haciıhüsrev ııahın Süleymanin 3 yaşındaki oğlu Fikret oda İ * — | çinde oynarken mangal üstünde ç su tenceresi devrilmiş ve küçük Fikret ı“* mış, hmaneye kaldırilmiştir. Bir adama kamyon çarptı Yüklü olarak Beşiktaşdan gitmekte olan 3799 sayılı kamyon 59 yaşilr da Manomata adında bir şahsâa Başından ve göğsünden ağır surette yarü “ lanan Manomata tedavi edilmek üzere Bef" oğlu hastanesine kaldırılmış, şoför :ıluııf fer yakalanmıştır. İki yangın başlangıcı Fatihde Fevzipaşa caddesinde Riıdvanbüf apartımanının üst katında Şakirin dalre « | sinden, Teşvikiyede Ali Ferdi apartımanım “ da kalorifer bacasından yangın çıkmış, fâ“ - — kat her ikisi de büyümeden söndürülmüş * tür. Beşiktaş Halkevi konferanslari Beşiktaş Halkevi 1938 yılı birinci altı AYİ için bir konferans serisi hazırlamıştır. Kolü” feransları Doktor Salâhaddin Yakal, Dok * tor Etem Akif, Doktor Fahreddin, muhar * — rir Selâmi İzzet ve Nurullah Ata, M Uyanık, Doçent Enver Ziya, Döçent Muzaffer German, Sabri Esad, İstanbul irad ve masraf müdürü Profesör Mustafa Şekib, Kerim Konak Ve z receklerdir. Konferanslar Cumartesi ılll" ları mt 8,30 da vernecektır llelekG”"

Bu sayıdan diğer sayfalar: