18 Haziran 1938 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 11

18 Haziran 1938 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 11
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Farziran 18 Derb end ve İpsala cinayetlerinin esrarı nihayet aydınlandı (Baştarafı 1 inci sayıfada) tehdid ediyor. Bunun için çok müteyak- kız davranıyorum. Seninle bir alâkam kalmadığına, onu iknae çalışıyorum. de- Mektedir. Gene İpsala adliyesince yapılan tah - kikat neticesinde anlaşılmıştır ki Ali Ri- Za son hâdiseden 40 gün evvel, kendine Müfettiş süsü vererek İpsalaya gitmiş, Muhiddinle görüşmüş, bu mahallesinde Taşcılar sokağında otur- maktadır. Bu aile ihtiyar. bir ana ile bir erkek kardeşten mürekkebtir. Ya - nolanın kardeşi Vasil diyar ki: — Yanola Ali Rızaya kaçtığı gün bu kızın bütün elbise ve fotograflarını jm- ha ettik Ve evimizde onu hatırlatacak hiç bir şey bırakmadık. Onun için onu son defa 935 senesi Ali Rıza ile İstan- BON POSTA - Genevre komisyonu (Baş tarafı 1 inci sayfada) Araba, Ermeniye, Kürde göz açtırdıkları yoktur. Her tarafta Türkler, diğer Hatay- hılara hücum ediyorlar, Binlerce nüfus hicrete hazırlanıyorlar. Meşhur Musada- Ermeni köyleri büyük kafileler |halinde hicret teşebbüslerine girişmişler- dir. Hattâ gene bu gazetelerin yazdıkla- İrına göre, Hataydaki Milletler Cemiyeti relsi Türklerin birçok ahvalde diğer Ha- İtaylılara karşı mütemadi surette teca - |vüzde bulunduklarına dair beyanat yap- | mıştır. Hülâsa, Şamın hareket ve heyecan vazgeç -|bula geldiği zaman görebildik. Cevah- 'mınuruı devam ediyor. Hükümet er - Mesini, aksi halde kendisini öldüreceğini |sız kalacağını bildiği için, bize ne bir ]klnı dağılıp dağılıp toplanıyor; Vatani Söylemiştir. Bütün bunlar lesbit edilmiş-İmeklub yazmış, ne fotograf gönder - | kütlesi erkânı hükümetle birlikte top - tir, İpsala muhabirimizin telgrafları İstanbul adliyesi keyfiyetten bu şekfl- de haberdar edildiği gibi İpsala muha - birimiz de bize neticeyi dün gece çektiği bir telgrafla şöyle anlatmıştır: «Kaza sulh hâkimliğince yapılan tah- Kikat neticesinde, İpsaladaki esrarengiz tinayetin hakik! sebebi anlaşılmıştır. Hüdiseye sebeb Muhiddinin Ali Rızanın karısı Saadetle (Yanolanın ihlida ettik- ten sonra aldığı isimdir) uzun zamar - danberi alâkadar olmasıdır. Ali Rıza Mu- hiddinin bu işten vazgeçmesi için rica ve İhtarlarda bulunduğu halde, Muhiddin Alâkasını kesmemiştir. Bu suretle — de, hâdisşeye sebebiyet vermiştir. Şoför Lütfinin ölümüne sebeb de bir Vasıta temini ile Muhiddini öldürmek için İpsalaya bir an evvel gelebilmek ar- Zusudür'» | Faciaların böylece kıskançlık neticesi dişlendiği kanaatine varan İslanbul ad - liyesi tekrar Yanolanın izi üzerine düş - Müştür. Bu kadının elyevim — İstanbulda Bulunduğu şüpheleri üzerine evvelden - beri yapılan tahkiket derileştirilmiştir. Ayrıca birçok yerlere de telgrafia müra- '€aat edilerek Yanola hakkında malümat İstenmiştir. Bizim tahkikatımız İstanbul adliyesi Ile beraber «Son Pos- ta> muharirleri de ayni iz üzerinde yü - Tümiye başlamışlar ve Yanolanın Mu - hiddinle Adanada tanıştığını nazarı dik- kate alarak evvelâ Adana zabrtasına mü- Teaatla böyle bir kadın tanıyıp tanıma- üğını sormuşlardır. Yanolanın mazisine sid son yapraklar Adananın çok nazik ve vazifeperver Zabıtasının sualimize hemen birkaç da- kika içinde verdiği cevab şudur: Adanaya 1934, 1936 ve 1937 senelerinde Artist namı altında Saadet isimli dört Kkadın gelmiştir. Bunlardan birincisi Os- Man kızı Saadet Semihadır. İkincisi Hü- #eyin kızı Saadettir ve 1938 senesinde gel- Miştir. Üçüncüsü de Halil kızı Saadettir. Bu dâ 1936 senesinde gelmiştir. Bundan altı ay evvel de devlet de - Miryollarında tornacı Ali Rızanın ka - Tim Saadet gelmiş, barlarşla çalışmıştır. kadın zayıf, beyaz tenli bir kadındır. Biri beş, diğeri altı yaşında iki çocuğu Vardır. Fakat ahlâksızlığı yüzünden cür- Mü meşhud yapılmış, kendisi mahkeme- Ye verilmiştir. Buradan da Eskişehire git- Miştir. İzmit muhabirimizin tahkikatı Yanolanın son zamanlardaki vaziyetini bu süretle kismen öğrenmiş bulunuyo - Tuz. Gene bu mesele etrafında İzmit mu- babirimizden dün aldığımız bir telgraf Vâr ki garib bir tesadüf neticedi kadınızı sonraki hayatını tamam bu sal- başlıyarak anlatmaktadır. İşte af: İzmir 17 (Telgrafla) - Derbenâ ve İpsala tihayetleri etrafında burada yapılan ted- t şu neticeyi vermiştir: «Muhiddin dört ay evvel buraya ge- » Buradan doğruca Eskişehire gidi - Yor. Eskişehirde kalmıyor. Tekrar İpsa « dönüyor. Avdette İzmitten geçerken a sarışın, ince, uzun boylu bir ka- Üm vardır. Bu kadın Adanalıdır. Kadınla TMünasebeti ilerlemiş vaziyette olduğu Rörülüyor. Bu kadımı İstanbulda bırak - sonra İpsalaya gidiyor. Kadımın =İıhnbulüı bulunduğu zannedilmek- » Yanola'nın ailesi efradını bulduk — Yanola nerede? Bu suale cevab vereceklerden ha - ='l bulunanlar olsa olsa kadının ai - efradıdır. Dün bir taraflan kadının mazisini :;slır.rken diğer taraftan ailesi efra- B da sorup soruşturmaya — başladık hihayet kendilerini bulduk. Yano - a&ilasi Wumbamıda Teavramrnavne miştir. Âkibetinden kat'iyen malüma - tımız yok. Yanola öldürüldü mü? Yanola meydanda olmadığına ve a- randığı halde bulunamadığına göre iş ziyeler kurmağa kalıyor. «Son Posta» nm zabıta işlerinde mütehassıs muharririne bı - rakalım! Bu cinayette Yanola adında bir ka- dıinin ehemmiyetli bir rol oynadığını herkesten evvel biz iddia etmiştik. Hat tâ Yanolanın sade ismini değil, resmi- ni bile ortaya çıkarmak imkânını bu - labilmiştik. | — Şimdi ise, zabıta ve adliye ile bir - |likte, bütün refiklerimiz de bu kadın üzerinde duruyor, Fakat bir düzine gazete muhabiri, ve bütün İstanbul zabıtası, yüz küsur saattir, bu kadinin jizini bulamıyor. Bize kalırsa, dört, beş yaşında ço - cukların bile, olanca teferrilatile ezber- ledikleri bu hakiki cinayet romanın - dan, Yanolanın haberdar bulunmama- sı imkânsızdır. Bu cinayetten, kendi - sine terettüb edebilecek —en ufak bir mes'uliyet de mevcud değildir. Şu hal- de niçin bulunamıyor? Niçin meydana çıkmıyor? Yoksa, Ali Rızanın sözlerine bakıp da, Yanolanın Halebde — bulunduğuna mı inanacağız? Bizce, Yanolanın artık yaşamadığına inanmak, Halebde bu - lunduğuna inanabilmekten çok daha kolaydır: | — Çünkü eğer Yanola Halebde bulun- saydı, biris: İpsalada, diğeri İstanbulda İyaşayan iki erkek, uzak bir memleket- lte ne yaptığı belli olmıyan bir kadın i- çin birbirlerine girmezlerdi, Ali Rızanın, Halebde nasıl, kimler - le yaşadığı meçhul olan bir kadın için Mühiddine mektub yazıp da: «— Sen bu kadından vazgeç! diye - bileceğine inanmak, hâyli gülünç ol - maz mı? Farzede'im ki kadın Halebde değil, İstanbuldadır, Bu takdirde niçin mey - dana çıkmıyor? Bütün bu muhakemeler bizi, Yano- lanın da öldürülmüş bulunması ihti - malini kabul etmeye yanaştırıyor. Esasen kadın Muhiddine son yazdı- ği mektubda Ali Rızanın kendisini ö - Kimle tehdid ettiğini bildirdiğine göre bu ihtimal akla çok yakın gelmekte - dir.» Nehir geçidlerinden alınacak resim Ankara 17 (Hususi) — İskelelerin ne su- retle idare edileceğine dalr olan kanun mu- cibince nehir geçidlerinden alınacak müru- İriye resmi hakkında hazırlanan tarife Ve - killer Hey'etince tasdik edilmiştir. Bu tarifeye göre yolcu olanlardan büyük- lerden 5, on iki yaşından yukarı mekteb ta- Jebesi için 25, hayvanların — yavrularından 1, küçük — hayvanlardan 2, büyük hayvan İyavrularından 5, öküz, merkeb, mandadan 5, aftan 7,5, deveden 10 kuruş müruriye & - Hnacaktır. Bunlardan başka tek hayvanlı arabadan 30, çift hayvanlı arabadan — 40, otomobilden 15, kamyondan 100, eşyaların 30 ilâ 75 kilo- ya kadar 7 ve 76 - 200 kiloya kadar beher denginden 15 kuruş alınacaktır. 'Tarifenin umuml! hükümlerine göre 12 ya- şından aşağı Çocuklar, askerler, posta me - murları, göçmenler meveuden sevkolunan - lar, ziraat için geçen köy ahalisile posta ta- gıyan hayvanlar, askere ve göçmenlere ald hayvan ve eşyalar müruriye Gcretinden müs tesna tutulmuştur. Ölüm cezaları Ankara 17 (Hususi) — Çıldırın Candı- ra köyünden Bedel oğullarından Haydar oğlu Garib Demirkayanın ve Gaziantebin Yahni mahallesinden Muharrem oğlu Şöhretli Ahmed oğlu bostancı Osman Eflâtunun ölüm cezalarına çarptırılma - ları hakkındaki adliye encümeni mazba - laları Meclis ruznamesine alımdı. |lantılar yapıyor. Bu gazetelere bakılırsa |dünyanın yerinden oynamış olduğuna hükmedilebilir. Bütün bu hareketlerin manası, Hatayda Türk olmuyan herkesin hayatının tehlike altında bulunduğunu göstermeğe matuftur. Arablar, Erme - niler, Kürdler namına Milletler Cemiye- tine müracaat müracaat üstüne yapılı - |yor. 'Türkleri ve Türkiyeyi zulüm yapmak- la veyahud yapmıya hazırlanmakla it - ham o kadar ileri gitmiştir ki gazeteler, Dersimde Hatay meselesi dolayısile yeni bir isyan zuhur etmiş olduğunu ve Tür- kiyenin oraya yeniden askeri kuvvetler gönderip halkı ezmekle meşgul bulun- duğunu uydurup, uydurup yazıyorlar! Bu suretle şu saçmayı da öğzeniyoruz ki Dersim Kürdleri, Hatayda Türklerin yapmakta oldukları zulümdan dolayı ye- niden isyan etmişlerdir! Buradaki vaziyet bu kadar keskin bir hale gelmiş ve yaygara arlik ayyuka çık- miştir, * Müzakereler samimi hayva içinde Antakya 17 (AJA.) — Anadolu a - jansının husust muhabiri bildiriyor: Orgeneral Asım Gündüzün başkan- lığındaki hey'etimiz General Huntzin- ger'in başkanlığındaki Fransız askeri hey'etile müzakerelerine devam etmek tedir. Her gün öğleden evvel ve sonra iki toplantı yapılmakta ve müzakere- ler büyük bir vakar ve samimilik için- de cereyan eylemekledir. Hey'et boş zamanlarında tarihi yerleri ziyaret e - diyor, Örgeneral Asım Gündüz tara - fından dün akşam Huntzinger şerefine verilen dine güzel ve samimi olmuştur. Örgeneral bu akşam da Türk ileri gelenleri şerefine 80 kişilik bir ziyafet vermiş, ziyafette diğer cemaatlerden de davetliler bulunmuştur. Baş tercüman Beruta tayin edildi Antakya !7 (AA.) — Anadolu ajan- sının hususf muhabiri bildiriyor: Baş tercüman Jojef'in Hataydan a - lmarak Berut matbuat dairesine tayin edildiği haber verilmektedir. Bu tayin istihbarat dairelerinin — lâğvedileceği hakkında bazı şayialara yol açmıştır. | Kayıd muameleleri Antakya 17 (ALA.) — Anadolu a - jansının hususi muhabiri bildiriyor: Ordu ve Küseyir nahiyelerinde ka- yıd muamelesi bugün hbaşlamıştır. Komisyon Türk ekseriyetini baltalamak istiyor Antakya 17 (A.A.) — Dün tahrik ve tehdide nihayet verilmek Üzere hü- kümet bazı tedbirler almış ve bu ara - da şiddetli tahrikât yapan bir muhtarı da tevkif etmiştir. Bu tedbirler bu sa- bah Türk listesi üzerinde müsaid tesi - rini gösterince tahrikciler hiç yoktan dükkânları kapatmağa başlamışlar ve Büro Reisi esasen müretteb — olan bu vesileden istifade ederek, âsayiş mev - cud olmadığı beyanile kayıd muame - lesini tatil etmiştir. Halbuki büronun yarın mesâisine nihayet vermesi ka - rarlaştırılmış bulunuyordu. Bu vaziyet karşısında komisyonun Türk ekseriye - tini baltalamak için akla — gelebilecek her çareye baş vurduğuna hükmetme - mek imkânsızdır. Fransız Başvekilinin izahatı Paris 17 (A.A.) — Başvekil Dala - diye âyan meclisi-hariciye — encümeni reisi Beranje ileşgörüşmüştür. Beranje arkadaşlarından aldığı va - zifeye tevfikan, encümen arkadaşları nın İspanyol harbinde ademi müdaha - le siyasetinin sureti tatbikine ald endi- şelerile Suriye, Hatay ve Lübnan va - ziyeti hakkındaki görüşlerini bildirmiş ve bu meseleler etrafında — Başvekille sürilemilstür. Nafia Vekilimizin “Son Posta,, ya beyanatı (Baş tarafı 1 inci sayfada) lar, çiçekler ve çam dallarile süslenmiş bulunuyordu. Nafia, Vekili, Metro hanında, Elektrik şirketinin fabrika, depo ve fesisatının te- sellümle meşgul olan Nafia Vekâleti baş- müfettişi Şefiğin Triyasetindeki heyeti toplıyarak kendilerinden şimdiye kadar yapılan işler hakkında izahat almıştır. Ali Çetinkaya, dün kendisile görüşen bir muharririmizin sorduğu muhtelif su- üllere karşılık olarak gu beyanatta bu - lunmuştur: — Elektrik şirketinin satım alınması Meselesi ana prensiplerimizin icablarına uygün milli bir iş ve netice olarak husu- le gelmiştir. Türkiyenin yüksek siyasi mevkiini ve bugünkü benliğini gören, bilen ve takdir eden her vatandaşın bu neticeyi milli olduğu kadar şahsan da benimsiyeceği ve haz duyacağı şüphe - sizdir. Milli varlığımızın ve halkın re - fah Ve saadetine müntehi olacak olan bu neticeyi her ferd şüphesiz kendi şuuru ve benliği kadar duyacaktır. İşte Metro hanına olan bugünkü ziyaretim ve orada Böslerilen tezahürat bu duygunun bir ifa- desi olarak kabul edilmelidir. Müessese- nin varlığını burada bir defa gözucile görmüş oldum. Ay başında müesseseyi tamamen teslim aldıktan sonra, öaha ya- kından görüp tedkik edeceğim. Her hal- de, bu müessese medeni bir varlık ola - rak ıslah edilecek ve İstanbul halkının hayrına, menfaat ve emniyetine hizmet edecek daha iyi bir şekle konulmağa ça- hşılacaktır. Sureti umumiyede, şirketin bize terke- deceği teşkilâtı muhafaza edeceğiz ve sir- ket zamanında olduğu gibi müdürü umu- minin başkanlığı altında, daire reisle - rinden mürekkeb bir encümenle umumi hidemat ve vazileleri tedvir etmek usu- lünü takib edeceğiz. Elektrik idaresinin kadrosu esas iti - barile hazır! « Umumi müdürlüğe Nafia Vekâleti münakalât'reisi Kadrinin vekâleten tayini mukarrerdir. Umumi müdür muavinliğini de nafla şirketler baş müfettişi Süruri Devrimer deruhde ede- cektir. Fen heyeti müdürlüğüne İstanbul telefon müdür vekili Emin tayin olun - muştur. Tarife ve hususf mukaveleler ve istatistik dairelerinin idaresi ve maliye muhasebe dairesile idare servisinin reis- likleri ay başında tayin ve tesbit edilmiş olacaktır. Silâhtarağadaki fabrikanın müdürlüğü, balen fabrikanın müdür muavini olan Nectbe tevdi olunmuştur. Bunlardan baş- ka, yeni bir müşavere heyeti teşkil olu - nacaktır. Umumi kontrol relsiiği de bu- gün teşellüm heyetinin başında “ulunan nafla teftiş heyeti reisi Şefik tarafından idare olunacaktır. Şefik, icabında bura- da ve Ankarada bulunmak üÜzere bu va- zifeyi yapacaktır. Elektrik fiat ve tarifelerini tenzil et - mek şimdilik mevzuubahs değildir. Va- ziyeti tamamen elimize alıp işe hâkim ol- duktan sonra, diğer şirketlerden uldığı - mız işlerde olduğu gibi, önümüzde, ya- pılması zarur? olan islahatı da nazarı dik- kate alarak tarife işlerini de esasli su - rette tedkik edeceğiz. Hiç şüphe yok ki, şirket zamanında mevcud olan, elektrik istihsali, hat tesisi gibi bir tak'm müş - külâtı bertaraf edeceğiz. — İktısad Vekâletine bağlı olan Elek- trifikasyon bürosu, memlekette kurula- cak elektrik santrallarının tedkikile maş- guüldür. Kütahya ve Zonguldakta, linyit ve kömürle çalışacak iki büyük santral ile Ege havalisinde Nafla Vekâletinin kurmakta olduğu büyük Menderi3 suyu üzerinde ve Salihli civarında Valdavırık mıntakasında da su ile işliyecek birer santral tesisi için çalışılmakta olduğunu biliyorum. 'Yukarıda da söylediğim gibi, ana pret- sibin bir zarureti olarak İstanbulda ba- kiye kâlan tramvay. tünel, hava gazı gi- bi imtiyazlı şirketleri millfleştirmek iâ - mndırvıhlkîmüqıyıunnhuım zerinde de müzakerelere başlanacaktır. Bu arada, İzmir vilâyetindeki elek - trik, tramvay ve su işleri için de yakın- da satınalma müzakerelerine başlamak füzere alâkadar şirketlerden cevab aldı- Bimizı İlâve etmek isterim. İki Üç gün sonra, Suriye hattı le tale- fon mühaberesi başlıyacaktır. Irak ve İ- rana doğru olan telefon tesisaına da de- vam edilmektedir. İzmir hinterlândında ki vilâyetleri de, bu sene içind> satın al- dğımız İzmir telefonuna basbıyacağız. Umumiyetle, telefon, elektrik, tramvay vesaire gibi modern işler, terakki ve ine kişaf yolunu tutmuş olan memleketin zae rüri olarak yapacağı ve halkın hurur ve refahı bakımından müsmir kılmağa çalığ şacağı işlerden olduğu için Nefla Vekâe leti bu gibi işleri esaslı bir vazife telâke ki ederek çalışmaktadır ve çalışacaklır. Yeni demiryollarımız Sivastan Erzuruma doğru uzanan de« miryolunun Divrikiden Erzincana k.daf olan kısmı bu senenin cumhtütiyet haya Tamında açılacaktır. Gelecek sene de, Erzuruma kadar olan kısmıa ikmaliie &e çılması için tam bir faaliyetle çalışılmak- tadır. Diyarbakırdan itibaren başlamış olan yeni hatlarımızın inşasına da devam e « dilmektedir. Bu sene Silrd civarında bir noktaya kadar olan kısım da ihale edile miş olacaktır. Bu noktadan itibaren Van istikametinde olan demiryolu İnşaatına devam olunacaktır. Devlet hava yollarına gelince: İzmmre ve Adanaya kadar olan hatlar yakımda işlemiye açılacaktır. Diyarbakıra kadar 6« Tan kısım için dahi icab eden iayyarelerin satın alınması için muktazi tahsisat ta bü seneki büdcemize konulmuştur. Radyo istasyonlarımız İki ay sonra Ankarada radyo stüdyosu ve radyo Divizyon merkezini açacağız. İstanbulda da ayrıca bir radyo santralı vücüde getirilmesi musammemdir. Şime di İstanbulda mevcud bulunan tesisatı © zamana kadar kullanmakta devam ede- ceğiz. İstanbul - Edirne asfaltı İstanbul - Edirne asfaltının Lülebur « gazdan sonraki kısmının insası için bir milyon HHra tahsisat ahındı. Bu sene, bu tahsisatla, işe devam edeceğiz. Gelecek sene alınacak bir milyon tebsisat ile de bu yol tamamlanmış olacaktır. Nafla Vekili, dün elektrik şirketini zis yaret ettikten sonra evine giderek — bir müddet istirahat etmiştir. Öğle yemeğin- den sonra Savarona yatına gitmiş, Atas türk tarafından kabul olunmuştur, Kahraman tayyarecimiz Gökçen Belyradda (Baştarafı 1 inci sayfada) neşriyat yapmakta, bu kahraman Türk kızının tercümel halinden, hamaset ve fezailinden bahsetmektedirler, Ezcümle Vreme gazetesi yazdığı hararetli bir yae zıda Gökçenin dünyanın ilk kadın aske- ri pilotu olduğunu, haremin kâranlığın « dan göklere yükselen Türk kadınlığının sembolü olduğunu tebarüz ettirmekte - dir. Gazete, Gökçenin meslek aşkından da sitayişle bahsetmektedir. Ercümend Ekrem Talu Sofyada Sofya 17 (A.A.) — Anadolu ajansının hususf muhabiri bildiriyor: Bayan Gökçen, Selânikten saat 17,15 de Bolyaya nuvasalat etmiştir. Muvasalat- larında Bulgar hükümeti namına proto- kol umum müdürü ve şehir namıma da belediye reis muavini tayyare zabitleri, Türk elçisi Şevki Berker ve elçilik me - murları taraflarından istikbal edilmiş - lerdir. Tayyare meydanından şehre geldik « lerinde saraya giderek defteri mahsusa yazılmışlar ve ondan sonra elçiliği teşrif etmişlerdir. Elçilikte şereflerine — tertib edilen çay ziyafetinde nazırlar, saray na« zırı, bir çok meb'uslar, cenebi sefirler ve ataşemiliterleri, erkânıharbiye reisi, kü- mandanlar, tayyare zabitleri, matbua: mü Messilleri ve memleket ricali bulunmuş- lardır. Davetliler kendilerile konuşmuş - lar ve haklarında büyük bir takdir ve hayranlık hisleri izhar etmişlerdir. Zi » yafet pek neşeli ve samimi geçmiştir. Sa- yın Bayan Gökçen bu geceyi elçiliğimiz- de geçirecekler ve yarın sabüh Belgrada hareket edeceklerdir. Balkanların en cesur kadını Atina 17 (A.A.) — Atina ajansı bildi- riyor: Gazeteler, tayyareci Sabiha Gökçene uzun sütunlar tahsis etmekte ve «Balkan- ların en cesur kadın tayyarecisi> ni ha- raret ve heyecanla selâmlamaktadır. B - Ten efkânı umumiyesi, Reisicumhu: Ata - türkün telefonla ve B, Sabiha Gökçen lvıııudk Elen milletine yolladığı selâm- 4

Bu sayıdan diğer sayfalar: