18 Haziran 1938 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 3
18 Haziran İtalya ve Balkan devletleri TELGRAF HABERLERİ BON POSTA Kont Ciano yakında Atina, Ankara, Bükreş ve Belgradı ziyaret edecek Fransız gazeteleri Venedikte Yugoslav Bışvei(ıîlı ile Kont Ciano arasında cereyan eden müzakerelere büyük ehemmiyet atfediyorlar Paris 17 (Hususi) — Venedikte bulunan Yugoslav başve- küi Stoyadinoviç, bu sabah ve öğleden sonra İtalya hariciye Hazırı Kont Ciano ile uzun boylu görüşmüştür. İtalyan ve Yugoslav mütehassıslarının da iştirak ettikleri bu gürüşmeler esnasında, bilhassa anşlusdan kanlardaki iktısadi vaziyet tedkik edilmiş ve iki devlel ara- sındaki iktisadi bağların takviyesi imkânları araştırılmıştır. Romadaki siyasi mahfellerin kanaatine göre, iki nazır ara- sında cereyan eden müzakereler sırf iktısadi sahaya mün- hasır kalmıyarak, beynelmilel siyast vaziyetin vedkikine de vesile olmuştur. Fransızca Tan gezetesinin Rama muhabirine nazaran, Bal- kan devletlerile yakından alâkadar olan İtalya, geçen sene mek arzusundadır. kereler bilhassa bu sonra Bal -| Olduğu gibi, bütün Yugoslavya ile akdettiği iktısadi anlaşmayı daha genişlet- Kont Ciano ile Stoyadinoviç arasında cereyan eden müza- gayeye matuftur. İtalya, Yugoslavya İle Balkan Antantı devletlerile de iktısadi anlaşmalar yapmağa hazırdır. Bu hususun tahakkuku için Stoyadinoviçin tavassutu istenmektedir, Venedik müzakerelerinin akebinde na, Ankara, Bükreş ve Belgradı ziyareti çok muhtemeldir. İtalya, Balkan devletlerile dostluk münasebatına büyük bir kıymet vermektedir. Könt Cianonun Ati- Kont Ciano, bü gece Venedikte, Stoyadinoviç şerefine bir dönecektir. ziyafet vermiştir. Yugoslav başvekili yarın memleketine Fransız parlâmentosunda meb'uslar dövüştüler Ayııı meclisi milletin harb halinde teşkilâtlandırılması hakkındaki kanunu ittifakla kabul etti Paris 17 (AA.) — Dün sağ cenaha|lan teklif üzerine iktısadi ve mali kal - Mmensub — bazı meb'uslarla — komünist kınma işini itmam etmeğe matuf tedbir- meb'uslar arasında vukua gelen dövüş-|lerin heyeti umumiyesini kabul etmiştir. meden sonra parlâmento bu sabah saat 9,30 da gerginliği zail olan bir hava için- de yeniden toplanmıştır. B. Tiksler Vin- Yakur ademi müdahale siyaseti hakkın- daki komünist teklifinin reddedilmesini teminen reye konulmasına dair olan tak- ririn! geri almışlır. Çünkü komünistlerin teklifleri bu mesole hakkında bugün öğ- leden sonra raporunu vermesine imkân olmuyan hariciye encümenine havale e- dilmiştir. Yeni mali tedbirler Paris 17 (A.A.) — Nazırlar bu sabah lize sarayında — reisircumhur Löbrönün riyasetinde toplanmışlardır. Meclis, baş- vekil ve maliye nazırı tarafınadn yapı- Bu tedbirlerle bilhassa fiatların tesbiti ve milli gelirin ıslahı için istihsalâtın ve mübadelenin arttırılması istihdaf edil - mektedir. Paris 17 (A.A.) — Âyân meclisi bu sa- bah milletin harb halinde teşkilâtlandı- rılması hakkındaki kanun İlüyihasını mevcud 297 Âzanın ittifakile kabul et - miştir, Meclis tatil edildi Paris 17 (A.A.) — Meb'usan mecli- sinin bugün öğleden sonra yaptığı top- lantıda Başvekil Daladiye parlamento- nun şimdiki içtima devresinin nihayet bulduğuna dair olan Riyaseticumhur tezkeresini okumuştur. Ağır cezalı meşhud suçlar da seri muhakeme usulüne tabi tutulacak Meşhud suçlar kanununun birinci maddesini değiştiren lâyiha Meclis ruznamesine alındı Ankara 17 (Hususi) — Meşhud suçla - Tn muhakeme usulüne dair kanunun bi- tinci maddesinin değiştirilmesi hakkın - daki kanun lâyihası Meclis ruznamesine alınmıştır. Meşhud suçlar kanununun iki seneyi bulan tatbiki esnasında alınan neticeler Pek müsald olduğu cihetle bu lâyiha ile Winumi hükümlere göre takib edilmesini ri kılacak sebebler mevcud olmıyan Ağır cezalı meşhud suçların da bu seri Muhakeme usülüne tâbi tutulması teklif #lunmaktadır. Lâyihadaki bir hükümle bundan başka Meşhud olarak işlenen suçlarda zabıta - nın yapabileceği vazifelerin, ağır cezalı işlerde münhasıran cumhuriyet müddei- umumisi tarafından yapılmasına ve mah- kemeye de lüzum gördüğü takdirde işi umumi hükümler dairesinde takib edil- mek üzere müddelumumiye iade etmek hususunda takdir hakkı verilmektedir. Ancak cumhuriyet müddeiumumisinin meşhud olarak işlenilen ağır sezalı işleri ayni günde mahkemeye vermesinin çok defa imkânsızlığı düşünülerek müddelu- mMuminin delilleri tamamen tesbit ve tah- kikatı noksansız olarak yapabilmesi için Üç günü geçmemek üzere bir müddet tesbit olunmuştur. Valensiyanın bombardımanı Londra 17 (Hususi) — Franko tay- Yareleri bugün tekrar Valansiya, Bar - Selon ve Alikanteyi bombardıman et - Mişlerdir. İki defa bombardıman edilen Valan- Siya üzerine yüzden fazla bomba atıl- Mıştır, Bir çok evler harab olmuştur. ân zaylatının mikdarı da hayli bü - üktür. Frankonun kara kuvvetleri de gerek _l_çâ.îıellon, gerek Pirene mıntakasında İlerlemektedirler. Madrid 17 (AA.) — Estramadure Cephesinde Cordone eyaletinde Franko MÜaları bir taarruz hareketine başla - hışlardır. Bu küvvetler Blaskuez'i ge- Tide bırakarak 8 kilometre kadar iler- znişlerdir. Mecliste kabul edilen kanunlar Ankara 17 (Hususi) — Meclisin bugünkü toplantısında Vakıflar memurlarile tahsil - darlara ve fen memurlarına verilecek aidat ücret ye yevmiyeler, inşaat ve lamirat me - zuniyet derecelerine ald kanun lüyihası müs- taceliyet kararile kabul edilmiş ve gümrük- ler tarifesi kanununa bir pozisyon ilâvesine ve Türkiye - Bövyet ticaret ve tediye anlaş- masına bağlı ilstedeki ve 754 tarife pozlsyo- nu karşısındak! harfler arasında — değişiklik ald kanun lâyihalarının da 1 - kinci müzakereleri yapılmıştır. Almanyanın yeni Denizaltı filoları Berlin 17 (A.A.) — Almanya bu sene Bir köylü kadın kocasını yatakta balta ile öldürdü Bursa 17 (Telefonla) — Bursaya tübi Misi köyünde geçimsizlik yüzünden tüy- ler ürpertici bir alle faciası olmuştur. Fa- cla etrafında aldığım malümatı bildiriyo- rTum: Misi köyünde sekiz senedenberi evli ve iki çocukları bulunan Fatma ile Halil a- rasında evvelki akşam geçimsizlik ve kıskançlık neticesi kavga çıkmıştır. Ağız 'kavgası gittikçe şiddetlenmiş, bu arada Balil karısı Fatmaya birkaç tokat ve tek- | me atmıştır. Tokatları bir türüü hazme- demiyen Fatma şakin bir tavırla kocası- mı yaltağa yatırmış ve uyumasını bekle- miştir. Fatma, kocasının tamamen uyu * duğuna kani olduktan sonra odun balta- sını eline almış ve yatağın yanıbaşına ge- lerek bütün kuvvetile kocasının başına indirmişlir, Kafası balta darbelerile par- çalanan Halil derhâl ölmüştür. Katil karı derhal yakalanmıştır. Tah - kikata devam edilmektedir. Çinde 500 bin kişi meske&iz kaldı Çin kıtaatı Nankine doğru ilerliyor Pekin 17 (AA) — Barınehrin suları Şeng- 80 ile Talifeng arasında açılan 400 metrelik bir gedikten akmazta ve Kalfeng'in 80 ki - lömetre çenubuna kadar yayılmaktadır. Şim di 500.000 den fazla insan meskensiz kalmiş- tir, Bir çok kimseler boğulmuşlardır. Bin - iemce ev ve Çiftlik sular altında — kalmıştır. Takriben 16 kilometre genişliğinde — bir su kütlesi Honan ovasından Yangtze istikame- ünde ilerlemektedir. Sular şimdi Japon kıt'alarının İşgali al - tında bulunan Kaifeng şehrine altı kilomet- reden az bir mesafeye kadar — gelmişlerdir. Bu mintakada muharebeye nihayet veril - miştir. Çinliler ilerliyor Hankov 17 (AA.) — Şark cephesinde Çin kıtaatı sür'atle Nankin üzerine ilerlemekte- dir. Çin İleri karakolları şehrin kırk —kilo - metre cenabuna kadar ilerlemişlerdir. Hankov 17 — Çin orduları baş kumanda- ni General Çan - Kay - Şek, Çinin Japon - yaya karşı yapmakta olduğu müdafaa harbi hakkında kendisini 2iyaret eden ecnebl ga- zetecilere şunları söylemiştir: «Muhasematın başladığı geçen — yazdan beri Çin ordusunun hacrb kabiliyeti bir miş- linden fazla artmıştır. Gerek milletimiz gerek ordumuz nihai za- ferin bizde olacağına iman etmiştir. Bursa civarına yağmurla karışık kurbağa yağdı Bursa 17 (Hususi) — Dün Seğmen kö- Tıb âleminin yeni bir mucizesi Çelik ciğerli adam “Hapis- hanesinden,, çıktı, 6 yıl sonra normal bir şekilde yaşayabilecek Fred Smit Nevyork 17 (Kablo ile) — Bütün dün- , YSİDE © Milletler Cemiyeti delegeleri Hatayda bitaraf vaziyetten ayrılıyorlar Fasumı Belin Büca EEĞE irçok meselelerde olduğu gibi Hatay işinde de Cemiyeti Alk« vamın yaratmakta olduğu bir inkisar ile| karşı karşıyayız. Bir müddettenberi Ane, takya ve İskenderundan gelen haberler, | seçim kayıd muamelesini tanzim ve bu hususa nezaretle mükellef olan Milletlet Cemiyeti delegelerinin bitaraflıkla telif kabul etmiyen bir takım hareketlerinin müşahede olunduğunu öğrenmekle hem mütehayyir. hem de müteessir oluyoruz, Bunu bir tefahür vesilesi olarak söyle. miyorum: Fakat naçiz şahsıma, bizzat ben, bu kurumun yalnız faydasızlığını değil, hattâ milletler arası havayı bozas bilecek istidadda olduğuna bundan bir kaç sene evvel işaret etmiştim. Bugün, bu hükmümün isabetini görmekle sadeot hüzün duyuyorum, O gün, bugün hâdiseler birbirini takili yada çelik ciğerli adam lâkabile tanın -| etti. Birçok milletler bu kurumdan çe- makta olan Fred Smit kendisini 26 ay-| kilmek lüzumunu duydu. Çünkü Millet. danberi hapseden makineden diri olarak | ler Cemiyeti denilen teşekkülden bekle- çıkmıştır. t diği bitaraf ve tam âdil hükmü istihsal Mucize tahakkuk etmiş, makinenin bu| edememişlerdi. İş bununla da kalmadı. kadar uzun müddet zorla yaptırttığı te -| Açıkça bazı haksızlık hareketleri de gö neffüs itiyad saikasile tabil vukua gel -| şe çarptı. Bütün bunlar, Türkiyenin Mil- miştir. Fakat iyileşme henüz kat'i değil-| letler Cemiyetine karşı olan itimadını &- | yucularımızın hatırlarında olga gerektir. dir. Delikanlı makinenin dışında her gün ancak 20 dakika kalabilecektir. Fakat doktorların tahminlerine göre 6 yıl sonra makinesiz olarak yaşaması, bü- tün diğer insanların arasına karışması mümkün olacaktır. Fred Smit'in geçirdiği facia Yukarıdaki telgraf, iyileşmiye yüz tuttuğu bildirilen delikanlının geçirdiği facia bu sütunlarda anlatıldığı için oku - Fred Smit bir Amerikalı milyarderin oğlu idi. Çinde seyahat ederken ciğerleri nefes alıp verme kabiliyetini kaybetmiş- ti Delikanlıyı zorla nefes alıp verdiren bir cihazın içine koymuşlardı. Fakat ilâ- nihaye orada kalması mümkün değildi. Yeişle çılgına dönen babası bütün dünya- nın mütehassıslarını bir yere topladı. Ye- ni bir makine yaptırttı. Fakat biçareyi birinci makineden çıkarıp ikinci makı - neye koymak bir meseleydi. Filhakika birinci makinenin hareketten kalıp, ikin- cisinin işlemiye başlaması arasında geçen 3 dakika içinde delfkanlı ölümle kazşı - laştı. Bereket versin hayat tekrar gale - be etti ve biçare bu Ikinci makine içinde Amerikaya nakledilerek tam 26 ay bu |şekilde yaşadı. Fakat kemikleri yumu - şuyordu. Ölüm tedricen gene geliyordu, ©o zaman doktorlar delikanlıyı tabil şekil- de teneffüs ettirmenin imkânlarını ara- dilar. Evvelâ günde bir dakika makfhe « den çıkardılar. Bu şekil aylarca sürdü, sonra dışarıda kalma müddeti 2 dakika- ya çıkarıldı ve yukarıdaki telgraftan an- liyoruz ki şimdi adam 20 dakıka ciğerle- rinin tabli kuvveti ile nefes alıp vermek- tedi Sabahtan Sabaha: Yolun ortasını rahmetli bey pederinin bâs bahçesi görüp ağır aksak, fistıki makam salına salına tenezzüh eden serçe beyinlilerle yan kaldırımı safa kıraathanesi zannedip eşi dostu ile çene çalan dudu akıllılar ceblerinde birkaç lira olmadan evlerinden çıkmasınlar. Çünkü şehrin seyrüsefer eme niyeti için yapılmış talimatname artık nakil vasıtaları hakkında gibi piyadeler için de tatbik edilecek tir, Talimatnameye göre sağını bırakı p solundan giden, büyük meydanlarda ulu orta dolaşan piyadeler tıpkı yasak yollardan geçen, sür'atli giden, seyrü- sefer nizamlarıma riayetsizlik eden şoförler gibi cezaya çırpılıuklırd_ığ İki ay evvel otomobiller hakkında verilen anf ve tatbiki muhal kararlar - dan bahsederken emir vermeden verilen emrin tatbik kabiliyetini ölçmek muvafık olur, demiştim. Kanaatime ve tecrübeme göre o günlerdeki şiddetli tedbirler mücssir ve makul bir intizam temin edemiyecekti. Çünkü menfi ve zecri tedbirler bir taraflı idi. Nakil vasıtaları yol nizamlarına ne kadar rlayet etseler piyadeler de kendilerine teveccüh eden kaidelere uymadıkça müsbet netice elde edilemezdi. Nitekim öyle oldu. Şimdi genç ve çalışkan emniyet müdürü Salih Kılıç İstanbulun seyrüsefer derdine daha esaslı bir noktadan temas etmiş oldu. Yol nizamlarının yayalara tahmil ettiği vazik feler de müstemirren tatbik edilecektir. Karşıdan karşıya ulu orta geçenler. den, yolun sağını bırakıp solundan gidenlerden ceza alacaktır. Tedbir çok saslı bir surette sarsmadı. Onu, en pü- rüzlü davalarında hakem sayacak kadar hüviyetinin ulviyetine inandı. Milletler arası ihfilâflarda Akvam Cemiyetinin her zaman faydalı rol alabileceğini dü- | şündü. Bu düşüncesine bir iman sada - | kati gösterdi. Hakemlik meselesinde, bu davanın şampiyonları arasına katıldı. Çok defa kendi vazı ve mevkiin dokuna- bilecek Cenevre kararlarını bile, seş çıs karmadan ve büyük bir sadakatle yerina getirdi ve bütün bunların mükâüfatı ola« rak, şimdi, ayni kurumun delegelerile Hatayda karşı karşıya geldi. Onlardan anlayışlı bir alâka sudur edebileceğini sandı. Mukabilinde alâkasızlık gördü, Bundan da anlaşılıyor ki Milletler Cemle yeti denilen heyulâ, münhasıran mahs dud memleketlerin menfaatini koruya« bilecek bir teşekküldür. Esasen maksadi wücudü de odur. Eğer bu, böyle olmasaya dı, mütemadi şikâyetlere, bugün bizzat şahidi olduğumuz vukuat tekevvün ei mezdi. Milletler Cemiyeti, Hatayda, bizl hareketlerile cidden mütcessir eden de- legelerinin bu tarzı hareketini tasvib e- der mi, etmez mi? Bilmem, Fakat ben, kendi hesabıma bu cemiyetin bir defa daha ipliğini pazarda görmekle vaktile edinmiş olduğum bir kanaatin tahakku- kuna şahid oluyorum. Bütün olan biten- Jerden sonra kaydettiğimiz bu son vazl. yet karşısında Milletler Cemiyeti ile hü« Vâ bir alâka muhafaza etmekte fayda görenler varsa hayret ederim. (Kendi hesabıma, ben, bu kurumdan sıdkımı ÜRARe SA ARRATEKRE NK NKKK LA e ke aA SabakarAmE KARE KankARACAA SA ereererEmERA enen, çoktan sıyırmıştım. — Selim Raçıp Emeg Şimdi tamam olduğu |deniz cüzütamları kadrosunda derpiş e-| yü ile Marmaracık köyü arasında yirmi ldll:n üç denizaltı filosunu vücude ge - dakika süren yağmurla karışık kurbağa | tirecektir, n İ yağmıştır. yerindedir. Müsbet neticeler pek çabuk kendini gösterecektir. - Bir şartla: Bıkmadan, usanmadan takib etmek! Bürhan Cahid
