28 Ağustos 1939 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 12

28 Ağustos 1939 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 12
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

“Son Posta, nın Hikâyesi Talihi varmış RE AA a. Çeniren : H. Alaz Şimdi size anlatacağım şu garib vak'a, tamdıklarımdan veznedar Arkadi Bori. seviçin başma geldi. İcab ederse, bizset Arkadi Boriseviçin de bu anlatacakları- mı tasdik edeceğinden kat'iyen eminim.. neyse, lâfı uzatımıyalam. Doğrudan doğ. ruya hikâyemize başlayalım. Bir gün Arkadi Boriseviç elbiselerini gözden geçirirken bunların iyice eski. diklerini farketti: Ceketi, solmuş, sarar. muş, âdeta bir inek tarafından saatlarca çiğnenmiş gibi bumburuşuk, kıpkısacık bir Ohal almıştı, (OPantalonlara gelince, bunları burada tasvir etmek bile müm- kün değildir; dört bir tarafı leke içinde âki soba borusu veyabud bumburuşuk kirli bir çuval bunların halini belki, kıs. men anlatmağa yarar. Arkadi Boriseviç züppe bir adam de. ğildi; fakat buna rağmen elbisesini tamir ettirmek fhtiyacını hissetmekten de ken. dini alamadı, Hava eıcak olduğu için ce. ket giymeğe lüzum görmedi. Sırtına açık yakah bir gömlek, ayağına kilot panta- Bonlarını geçirdi; elbiselerini bir paket yaparak «Elbise tamir tröstüs ne yol tandı. «Elbise tamir tröstüs nde Arkadi Bo. riseviçin külüstür elbiselerini iyier göz. den geçirdiler. Bütün yırtık ve sökük - lerini tesbit ettiler; elbisenin hazır ola- tağı günü tayin ederek eline bir makbuz butuşturdular, © Tayin edilen müddet çeatıp gelince, Arkadi Boriseviç «Ribise tamir tröstü. ne yollandı. Tamir edilmiş elbiselerin ve. rldiği daireye girerek elindeki makbu. zu uzattı. Bu İşle alikadar memur, Ar. kadi Boriseviçin uzattığı makbuza bir göz attıktan sonra, tamir edilmiş elbise. berin durduğu dolabı açarak veznedarın elbisesini aramağa başladı. © Memur, beş dakika kadar, hiç nefes simadan elbiseleri aradı; bulamadı. On üskika oldu, gene elbiseler yok.. Arkadi Boriseviç dokuz doğuruyordu. Nihayet kendini tutamıyarak: — Yahu, on dakikadır bekliyorum, bu ne bulunmaz elbise şmiş, dedi. Paraları peşin peşin şıp diye alıyorsunuz, beklet- meğe gelince, saatlerce bekletiyorsunuz!, Darılmayın amma, bu sizinkisi düpedüz edebsizliktir. * Arkadi Boriseviçin bu sözleri, «Elbise tamir tröstüs nün memurunu fena halde Binirlendindi: —Arkadaş, biraz sabırlı ol, diye çıkış. Mağa başladı. Dün bir müşteri ayağında. ği pantalonları çıkarıp bize teslim etti; biz de ona tamir ettiklerimizi verecek. bik. Adamcağız tam bir ssat don paça © beklediği halde senin kadar gürültü yap. .mâdı. Halbuki sizm ayağınızda pantalon o var; buna rağmen dünyayı ayağa kaldı- — Fiyorsunuz!, Memur bu sözleri söyledikten sonra gene sibise taharriyatma daldı. Aradan on beş dakika daha geçti, fakat elbise. - lerden ses soda yoktu. Arkadi Boriseviç “kendini tutamadı; — Artık bu kadarı da fazla, diye gür. © İedi. Sizi derhal mahkemeye vereceğimi, © Şikâyet defteriniz nerede?, © Memur soğukkanlılıkla onu Şalıştı v teğkine Arkadaş, biraz sabırlı ol! OÖfkele. necek, bağırıp çağıracak ne var?, Senin elbiseleri tamir eden ustayı devamsızlığı ve sarhoşluğu yüzünden dün işinden çı. kardık. Herhalde o herif elbiselerinizi bir tarafa atmış olacak!, Ümidinizi kay- © betmekte ne mana var?. Yarın teşrif e. © diniz!, Herhalde bulmağa çalışırız. © (o Arkadi Boriseviç ertesi gün sabah o. Yur olmaz «Elbise tamir tröstü> ne dam. oldı. Bu defa onu bizzat tröstün direktö. © rü karşıladı. Dostça koluna girerek onu — hususi odalardan birine götürdü ve kim- rağ duymasın diye, kulağına eğile. — Aziz dostum, dedi, Allah geride ka. anlara uzun ömürler ihsan etsin!, Darıl. “ «mayını amma, sizin elbiseler rahmeti rah. * mana kavuşmuş.! Kusurumuzun a , rica ederiz., tabii biz bu zararınızı tejâfi edeceğiz; fakat gürültü etmemenizi bil- hassa Tica ederim. Çünkü olan olmuştur; — gürültüden, patırlıdan hiçbir fayda hâ. Mü olmazi, Veznedar bir aslan gibi gökredi: biseler nasıl kaybolurmuş? nerede görülmüş? Tröstün direktörü korkudan sapsarı kesilerek ıslık çalar gibi bir sesle: | Allah aşkına bağırmayın, diye yal. vardı. Biz size bedava olarak yepyeni bir kostüm dikeriz; yeter k! siz bağırma. yınızl, Veznedar bir türlü yumuşamıyordu: — Bu düpedüz dolandınıcılıktır. Siri mahkemeye vereceğim!.. Allem ettiler, kallem ettiler, vezneda- ri kandırdılar. Adamcağız ağrım kapaya. rek kuzu gibi evine döndü. Arkadi Boriseviç beş gün #onra «Elbi. se tamir tröstü; ne gittiği zaman, löci, verd üzerine güzel bir kostümü hazır buldu. Arkadi Boriseviçin elbise giyme merasiminde bizzat tröst direktörü hazır bulundu. Veznedar, sırlında yepyeni, gıcır gıcır lâciverd kostüm olduğu halde #ynanın önünde duruyor. aynadaki ba. Yalini tatlı tatlı ve sevinçle seyrediyor- du. Ustaya dönerek, lâf olsun diye: — Sol kolu biraz uzunca olmuşl, Bu rezalet ye| | İşte tam bu sırada odaya, alı al, moru! mor, tröstün memurlarından biri girdi.! Adeta tıkanarak: İ — Aman yeni kostümü çıkarınız, dedi. Eski kostümler bulundu. — Nasıl bulundu? | — Sarhoşluğundan ötürü koğulan us.| ta, meğer kostümü tamir ederek masa.! nın akına ativermiş!, : Arkadi Boriseviç, sırtındaki (elbiseyi! doya doya seyretmeğe vaki? bulmadan onlardan ayrılmak mecburiyetinde köl, yordu. Tabi bu arada itiraz etmekten "kendini alamadı. Fakat onun bu itirazına kulek asan olmadı. Tröstün direktörü, bambaşka bir tonla; — Açıkgözlüğün lüzumu yok, dedi. Kendi külüstür elbiselerine karşılık yep. yeni kostümlere konmak tabii işine ge- Tir?, Üstelik bir de bizi mahkema ile teh. dide kalkıyorsun!. Hey Berezkin, şu 8. damm külüstür, kokmuş elbiselerini ça. buk ütüleyip sahibine verini: — İnsaf yahu, siz onları ütüleyinciye kadar ben don paçı mi oturayım? Bari sırtıma bir kaput veriniz! — Hayhay, bir kaput verebiliriz! Be. rezkin, arkadaşa bir kaput ver! 'Takriben bir çeyrek saat sonra Arka- di Boriseviçin eski elbiselerin, ütülen. miş bir halde getirdiler. Veznedar, de. rin bir iç çekişle ve jstemiyerek eski el. biselerini eline aldı. Tam pantalonları a. yağma geçirmek üzere iken, sevincinden tietir titredi: Pantalonların oarkasında, sol tarafta kocaman, sapsarı bir delik gö- ze çarpıyordu. Herhalde bu, ütü yanığı olsa gerekti. Vemedar, sevi rek: — Mahkemeye gidiyoruru,. diye hay. kırdı. Alayınızı mahkemeye vereceğim! Bu ne rezalet, bu ne kepazelik!, Direktör deliği görünce sapsarı kesil di ve yalvarmağa başiadı. — Allah aşkına yavaş konuş'. Dünya. da hata yapmıyan kim var”. Berezkin, koş efendinin yeni kostümlerini getiri, Eskilerini saralım mı?, Veznedar azametle: — İlkönce ütü yanığını tamir ediniz, sonra da sarıniz! - Emredersiniz efendim!, Bu hidiseden sonra Arkadi Boriseviç ne zaman «Elbise tamir tröstün ne küfre- dildiğini işitse, esrarengiz bir surette gü. Yümser: — Bu müessese zannettiğiniz kadar fe. na değil, derdi. Meşelâ ben şahsan bu müessescden o kadar da müşteki değilim!, inden tirtir titnye. Kırklareli ve civarında imar faaliyeti arttı (Baştarafı 5 inci sayfada) Yollar: Bir sene içerisinde 8700 metre murabibaı kaldırım inşaatı yapılmıştır ve| birçok yollarda muntazam ve programlı bir çekilde yapılmaktadır. | Kerklareli Nümune fidanlığı ve yeni lânşa edilmekte olan aşım durağı kayda şayandır, Umumi helâ: Meydan civarında bay ve bayanlar için modem ve sıhhi bir vu. mumi held yapılmaktadır. I Parke koruluk tanzimi: Şehidlik kar-| şısında yeniden koruluk ve park tanzi.| mine başlanmış. üç yüze yakın dut ve a.| kazya dikilmiştir. Tarhların otaksimine başlanmıştır. Yeni inşa edilmekte olan İ Halkevi inşaatı önünde park Halkevinin şeklile bir ahenk teşkil etmektedir. Ay. rıca şık ve kübik betonarme âçık bir bü. fe yapılmıştır. Şehirde ağaçlama işi faa- liyetle devam etmektedir. İtfaiye teşkilâtı: Dar kadrosuna rağ. İmen ateşli ve fedakâr itfaiye teşkilâtı! bütün yangınları daha başlangıcında ve en kısa bir zamanda bastırmakta ve hal. kın takdirini kazanmaktadır. Vize kazasında Halkevi inşaatı; (Keşif bedeli 20,000 lira, inşaat zemin kat seviyesinde olup halkın da yardımlarile devam etmekte, dir.) Kaymakam evi inşaatı (İnşaat ikmal: Baş, Diş, Nezie, Nevralji, kırıklık ve bütün icabında günde 3 ki Jedilmiş, doğrama ve sıvaları yapılmakta. dır.) Babaeski kazasmda Halkevi inşaatı: (Keşif bedeli 20,000 lira, inşaat ikmal edilmiştir ve mefruşatı yapılmaktadır.) Elektrik santral binası: (Keşif bedeli 5300 lira, inşaat ikmal edilmiştir.) Elektrik motör lokomobii ve şehir şe- bekesi tesisatı: (25,000 liraya müteahhi, dine verilmiş, 940 yılı başında tesisat ik. mal edilecek ve şehir nura kavuşacaktır.) Belediye önünde Atatürk anıtı: (İnşa. at ikmal edilmiştir.) Cümhuriyet meydanı tanzim Ve tesvi. yesi inşaatı devam etmektedir. Mezbaha inşaatının proje ve keşifna- meleri tanzim edilmiş, müteâhhidine iha le edilecektir, Lüleburgaz kazasında Belediye otel ve gazinosu: (Keşif be. deli (30,000) lira. inşaatı ikmal edilmiş, elektrik tesisatı yapılmaktadır.) Orta mekteb: (Plân ve keşifnameleri tanzim edilmiş, halkın da büyük yardıma ile inşaatına yakında başlanacaktır.) Pınarhisar ve Vize fidanlıkları Trakya mıntakası için bol ve güzel fidanlar ye. tiştirmektedir. Vize ve Pınarhisavda asri ve sıhbi İki mezbaha inşa edilmiştir. Lüleburgazda muhtelif yerlerde üç srteziyen açılmış ve iyi evsafta sular bu. kurmuştur. Daha dört arteziyen açılması için faaliyete girişilmiştir. ağrılarınızı derhal keser alınabilir. — Mükemmel iş doğrusu!, Koskoca ez. | MENNAN CEMMNM GENE ONA GAME gmmman gyma Kadınlar diyorlar ki (Baştarafı 8 inel sayfada) İlk öne: bir konağa girerek aşçılık elmişi ben! mutfakta yaptığı bir salıncağı yatırır ve işini görürmüş, sonra burada biraz para edinince İstanbuldan yakın köylere giderek yağ falan toplar İstanbula getirir, İstanbul- dan oraya eski götürür satarmış. Ben beş alti yaşıma gelinceye kadar didim, didim didinerek çalışmış nihayet ben altı yaşıma gelince beni alarak meklebe verdi. Ben bü- tün tahsilimi bitirinceye kadar kâh dadı gibi, kâh aşçı gibi, kâh hastane hademesi gibi çalıştı. Ben! hali vakti yerinde bütün çocuklar gibi yetiştirdi. Mektebte arkadaş- İlarımdan geri ıyayım, utanmıyayım di- İye üstüme basıma sengin evlâdı gibi bakar, İCebimden harelığımı eksik etmezdi. Mühen- dis didum. Müsabakaya girdim. Avrupaya tahsile gittim. Bunların hepsini annemin sayesinde kazandım. Annem bir gün ken - İdini düşünmedi, bir gün genç olduğunu ha- İbrlamadı; beni yetiştirmek için benim Lstik- balim için bir makine gibi çalıştı. Kendi ha- yatından kendi hesabına biraz istifade et - medi, Buna mukabil, bu yaşa geldim, babamın hayatta olup olmadığını hâlâ bilmiyorum. İşle kadınla erkek arasındaki farkı gös- teren en mühim İşaret. Hayır, biz erkekler ne kadar Iyi olsak. Bir kadının Iyi olduğu zamanki seviyeye bir ka- dının ulaşacağı fedakârlık mertebesine ula- şamayız. Biz çok daha egolst çok daha kendi nefsi- mizin İleaatına tabi insanlarız. RADYO Ankara Radyosu DALGA UZUNLUĞU — 1048 m. 182 Kes, TAG. 19,14 m. 15195 Kes, TAP. 31/70 m. 9485 Kes 12) Kx. 0 Ew. 10 Ke, PAZARTESİ 28/8/39 1230: Program. 1235: Türk müziği - Pi) 13: Memleket saat Ayarı, ajans ve meteoro - 10ji haberleri 1315 - i4 Müzik (Senfonik müzik - P1.) 19: Program. 19.05: Müzik (Dans müziği - PI) 1930: Türk müziği: (İncesaz faslı.) 20.15: Konuşma. 20,30: Memleket &a- at Ayarı, ajans ve meteoroloji (o baberleri, 2050: Türk müziği: Okuyanlar: Muzaffer İlkar. Çalanlar: Vecihe Daryal, Reşat Erer, Ruşen Kam, Cevdet Koran. 1 — Rauf Yek- ta bey - Mahur peşrevi, 2 — LAtIf ağn - Ma- hür şarkı: CTarif o edebilsem) 3 — Rahmi bey - Mahur şarkı: (Servinazım seyret çık» miş oyuna.) 4 — Şükrü Şenozan - Mahur garkı: (Busevdanetatlıyalan) $—.... - Kanun taksimi, 6 — Kâzım Uz - Hümam sarkı: (Bensemezsin kimseye) 7 — Yesari - Hüzzam şarkı: (Bir gül bulamam.) 8 — Le- mi - Karciğar şarkı: (Güzel tavrından bel- Ildir. 9 — » - Muhayyer türkü: (Dama bulgur sererler.) 10 — Halk türküsü - (Ka- ranfll olacaksın.) 2130: Konuşma, 7145: jNeşeli plâklar - R. 3150: Müzik (Operetler.) 22: Müzik (Küçük Orkestra, Şef: Necib Aş- ,Kın.) 1 — Franz Lehar - Eva o operetinin valsleri, 2 — Bruno Hartmann - Parlak gü- neş ışiğında dans - İnterm. 3 — Frans La - ihar - Çareviç operetinden potpuri 4 — Ts- Kadın, iyi kadın bulunmaz bir hazinedir. ralarında bazı xötüler çıkıyor, diye hep- sine birden lâne: etmek bizim erkeldiğimier jyani erkeklikte esas olması lâzım gelen hak- perestliğe yaraşmaz. Suad Derviş Erkekler diyorlar ki (Basfarafı 8 inci sayfada) Birinci ve ikinçi haller, kızın kurnazlığı - na, erkeğin budalalığına göre (kolayca kw le) atlatılabilir. Üçüncü ve sonuncu va « ölyet ise: Kız, erlendiği, gayesine erdiği 1 « çin, korkusu yoktur. Artık yavaş yavaş an kat larafları, püf noktaları meydana çık - meğa başlar. İşte bu müddet de 3-5 aydır, Erkeklerin karılarına 3-5 ay dellop düşkün olmaları onlarin bu müddet sarfında ancak karlarının hakiki masilerine nüfuz edebii- melerinden dolayıdır, Erkek karısını daima nezih görmek ister, Ben öyle evli kadınlar tanırım (Oi, on beş senelik evli olduğu halde dün evlenmiş gis bidirler. Fakat kaç tanedir böylesi!. Kırlarımızı böyle görmek, yuva kurarken bunun ebedi saadetini garanli etmek ite — Fiz. Lâkin kızlarımız başka (o havadadırlar. Kadın, o kadındır ki, aradan yirmi beş yü da geçse kocasını, üç aylık gibi işinden evi- ne koşturur. O kadın lüzumlu lüzumsuz ko- casile kavga etmez, eziyet etmez, bürmet - sizlik etmez. Erkeğin maddi gücünün dı - şında taleblerde bulunmaz. Fakat (nerede © kadın?» Nusret Safa Ceşkun Bizm yıldızlarımız (Bastarafı 7 nci sayfada) lerin oturduğu yerden yüksektedir. İşte tiyatroda sar'atkâr da daima böyle seyir. cisinden yüksekte (Okalmalı ve kendis dalma yükselerek seyircisini de - amma daima kendisinden biraz aşağıda olarak. yükseltmeye bakmalıdır. Halbuki bizdi bunun aksi, san'atkâr seyircinin seviye, sine iniyor, onunla iâübeli oluyor. — Peki tiyatromuzu islâh çareleri? — Devletin esaslı yardımı lâzımdır Sonra ecnebi san'atkârlara kapılarımız açmalıyız, Bu suretle bizimkilere iyi ör. nekler göstermiş oluruz. Fakat bu kadar ihmalden sonra tiyatromuzu ıslah. bu oldukça müşkül ve çetin bir iştir. Bu aralık salon kalabalıklaşmış, diğer artistler toplanmışlardı. İ Kıymetli san'atkârımızı daha fazla İmeşgul etmek ve diğer sar'atkârları bekletmemek için müsaade istedim. A. deta müteessir Maksim salonunu terket- tim. ı P.C, ——ğ. chalkowsky - Hazin şarkı (Op. No.2)5—4 Birauss - Ritter Pasman - Komik operasının balesi, 8 — Hans Behnelder - Meşhur Tef - renlerden (potpurl) 23: Son ajans haber - leri, esbam ve tahvlât, Okambiyo - sukut borsası -(fiat.) 23.20: Müzik (Cnaband - Pi) 2855 - 24: Yarınki program, m a amma Manisada Üzüm bayramından iki intıba l kürştla kutlulandığnı ve bayramda Ticaret Vekili Cezmi Erçin ile meb'us. lar ve İzmir Valisinin hazır bulundu - ğunu telgraf haberi olarak yazmıştık. Grip, Romatizma | Masisda üzün bayramının teza -| Üzüm sergisi büyükler © tarafdan çok takdir olunmuştur. Resimler il züm bayramına iştirak eden yavrula. rı ve üzüm sembolünü göstermekte « dir.

Bu sayıdan diğer sayfalar: