18 Ağustos 1937 Tarihli Son Telgraf Gazetesi Sayfa 4

18 Ağustos 1937 tarihli Son Telgraf Gazetesi Sayfa 4
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

SONTELGR A P — 18 Ağustos 1927 Akademideki Büyük SergiAmerika- Güzin Feyhman Duranın “ tarihte Kara?oz » sergi Alİ Hâdinin Gemlikteki Atatürk âbi eT desi, Afiş isinden bir tip, heykeltraş muallimi Mitat Ozarın sergisinden bir Afiş —— — — Tezyin? san'atlar sergisinden Turakeş İsmali Hakkının bir eseri, ressam Nazmi Ziyenin teşhir ettiği 300 parça eserden Diri Artık âbidelerimizi Türk heykeltraşlarına yaptıralım ün güzel San'âtler Akademisinde | (5) sergi açıldı. 1 — Elli senelik Türk Heykeltraşi Sergisi, 2 — Ressam Nazmi Ziyanın Ser- gisi, 3 — Tezyini San'atler Sergis 4—M: at Özarın afiş sergisi 5 — Güzin Fahiman Duran'ın «Ka-| Tagöz> Sergisi, 1 — Heykel Sergisi, bu sergi biz- de elli senelik mazisi olan Türk hey- keltraşlığının eserlerini bir araya ge- | tiren sergidir. Burada Akademi Hey- kel muallimi Mahir, Müzeler Ho keltraşı Zühtü Müridoğlu, Adana â- bidesini yapan-Ali Hadi; Nermin Ne- jat, Sabiha Rüştü, ve Menemen âbi- Gesini yapan Ratip Âşir'in eserlerini görüyoruz. Bunların hepsi ilk Türk heykeltraşı İhsan'ın talebeleridir. ve bizde en eski Türk heykeltraşı ve bugün de koca bir nesil yetiştirmiş olan heykeltraş İhsan, bu sergi ile 'Türk heykeltraşisine en büyük âbi- desini vermiş oluyor. İnkılâptan sonra Türk diyarının en hücra köşelerine kadar dikilmiş olan we bizden sonraki nesillere T kılâbını anlatmak i m âbi. Mizi şimdiy leri » kadar maalesef ecnebi dük. «Biz- hükmüne Tüşdünü elmiş bir Türk heykeltra n mevcut ol- duğunu son derece beliğ bif lisanla yaptırıyı yoktur.> Vanlatmış bulunuyor. Geçen sene Türk ve ğundan şikâ g |büne elli senelik Türk resmini koya- rak bugün bize bir (Türk Resim Mü- zesi) kazandıran Akademi, bugün de heykelin Türkiyede nasıl bir istik- bale namzet olduğunu izah etmiş bu- lunuyor, demektir. Bu hususta hummalı bir faaliyet» le çalışan Akademinin genç ve Ci - rayetli Müdürü Burhan Toprağı can- |dan tebrik etmek hakiki bir kadi: naslık olur. 2 — İkipci sergi, Ressam Nazmi Zi- yanın sergisidir. Nazmi Ziya, bu » günkü ressam neslini yetiştirmiş olan |Bocalardan Çallı İbrahimle beraber, artist olarak gösterilebilecek yegâ- İne ressamdır. Çallı ile Nazmi Ziya, İtesmin 'bir kafa ve kültür işi, deru- |at bir âlemin akisleri olduğunu en Viyi anlamış oldukları içindir ki, kene (di neslindeki arkadaşlarından büyük hususiyetlerle hemen ayrıliverirler, Nazmi Ziya, resmin ve renklerin şöâiridir. Peyzajlarında son derece yerli ve şairanedir. Onun eserlerinde sabahlar ve akşamlar terennüm eder, |Çamlıca konuşur. Sergisinde hi F ptığı eserlerin (300) nü toplamış ve İ|dolâ ea |daşlı İti ç olan y da ispat eden beliğ bir şahitti Üçüncü sergi, Tezyini San'at- ada eski yazıların ş kırması gibi en zel nümunelerini görmiye gid Reisülhattatin Hacı Kâmil'in eser « leri, tuğrakeş İsmail Hakkınım ya- zıları, tuğraları, Necmettin ile Baha-, nın tezhipleri ve ebrulü kâğıtlar, hâk san'atinin en ince hârikalı işleri te- vazula yerleşmiştir. 4 — Mithat Özarın Sergisi. Mithat Özar Akademinin Afiş şubesi mual- limidir ve on senelik mesaisini bura- da teşhir ediyor. Akademinin sera- mik ve marangozluk gibi diğer şube- lerinin faaliyetsizliği yanında ve ka- dar aşkla, ne kadar anlayışla ve çok çalıştığını isbat etmiş olan bu sergi sinde bize gösterdiği eserler bü muvaffakiyetinin birer remzidirler. 5 — Beşinci sergi, (Tarihte Kara- göz) unvanı altı a Güzin Fahima « tun çalış vücude gelmiş bir Burada Güzin Fahiman bir eserlerden, el yazması kitaplar- Karagözcülerden topladığı Ka- râgöz nümunelerini ronkli desc lerle aslına gayet sadıkane bir şekil- de bize nakletmektedir. Akademideki sergi -on beş Müddetle ümuma bedava olarak açık saktır. Kârilerimize gez- Bir maymun ordusu Habeşistandan İtalyaya Napoli şehrine getirlidi Napoli (Hususi) — İki gündür Na poli halkı adeta ayak üstünde.. se - bebi de Habeşistanda yakalanmış o- lan 150 maymundan mürekkep bir maymun ordusunun Napoli'ye geti- rilmesidir. Napolide bu hayvanlar üzerinde etüd yapmak isteyen profesör, may- munlar için büyük bir bahçe hazır- latmış ve buraya 4 metreden eksik |clmamak üzere sun'i ağaçlar dikti: rilmiştir. Mayrnunlar kalabalık karşisındâ birdenbire heyecanlandıkları için bu- |lundukları kafeslerin parmaklıkları- ni kırmıya teşebbüs etmişler ve hele şempanzeler, yanlarında —bulunan bekçilere hücum etmişlerdir. Zorla hayvanat bahçesine gö n maymunlar, bahçeye salıverilir lverilmez derhal ağaçlara fırlamış- lar ve çil yavrusu gibi ormanın içi- ne dağılarak kaybolmuşlardı rofesör, hayvanların kaçmak ih- at iki günlük fzaliy sinde maymunların ancak İzilebilir. Bu sergi her iki iddismızı İgeçmiştir. lılar göç | meraklısı Eve gelen görücüler Yazan : Reşat Feyzi Şimdi tekerlekli evler Çıkarıp dolaşıyorlar Bu suretle seyyar ev sahibi yüz binlerce insan var merikalılar seyahate bayıl, An'anelere karşı alan Amerikalıların iklim değiştir mek kadar sevdikleri bir şey yok- tur, denilebilir. Amerikalılar nerede olursa olsun gittikleri memleketin kolaylıkla iklimine alışırlar, Bizim için bir aile faclası teşkil eden şu güç iş Amerikada her gün tesadüf edilen bir hâdisedir. Her sene apartman de- ğiştiren kimseler vardır. Onlar bu- nu hiç bir sebep olmadan, de; ler, Hattâ İka hiç bi de vardır. İşte bu tti da yeni bir şe çıkmıştır. Bu da ar atlarında otelden başe Tde oturmiyan kimseler et- lerin tekerlekli ku- lübeleri zannetmeyiniz. Rulot son zamanlarda asrın her türlü könlfor- larını cemeden bir ahat v olra alar bir otom suretle istenilen yerı Otomobil; Tokomotif, götürülebili k li le r m: ber İginler & kimseleri şAmerikada dtima şarktan g yahat etmek tİndi lar, Şarkın ından c kaçacak fh:ı:lmmkı ıliık havayı teneffüs et- mek istiyen orta ile seyahâte | Rul, loldukları yegâ Bu lonların evi, y ları toprağa |bağlıyan bir rapt noktasıdır. Bir çok ailelerin rulotlarından başka ikamet- İgâhları yoktur. Bunların adresleri de |bankalardır. Mektuplarını bti bane kalar vanmtasile âlırlar.. rülot ile gezenlerin hiç durup dinletime - er rulot Amerikalıların meşhuür sey- yar evlerinden ikisi; Rulot den seyahat ettiklerini zannetmeyi- niz. Bazan beğendikleri bir y e u- zun zaman kalırlar.. Sön zamanlarda Birleşik Ameri » da rulotlardan mürekkep k: İlar türemiştir. Bir arazide ayda |25 sent yani, 5-16 frank mukabi İrulot'un durabilmesi için bir iki metre murabbalık toprağı ki- ralamak kabildir. Burada su, elek - trik, kalorifer tesisatı ve radyo hul- mak kabildir. Hattâ yüzme havuzu ve banyolar da vardır. Kampın yakınında bir çamaşırha- ne, berber dükkânı bülunur. Hert sa- |bah yakında bulunan dükkâncı ve lesnaf, bu kamplara gelerek şipariş- Herini alırlar ve bir kaç saat sonra müşterilerin istedikleri eşyayı geli- rip teslim ederler, Rulotlarda çocuklar da civardaki mektebe gönderilir. Baba işi ile meş. gul ölürken karısı da ev işlerile uğ- raşır, Akşam üzeri bütün aile radyo başında toplanırlar, Burası âdeta bir açık hava köyüdür. Son zamanlarda npları © kadar çoğalınıştır ız Floridada 360 kamp oldu- | Amerikalılar, şimdi muhacir kuş- klit ederek, rüzgâra ve mev- ne tâbi yer değiştirmektedirler. Bu- beraber rulat bugün artıkbir ları ev olmuştur. alılar için eks görmek Bu erini değiş- tirmektedir. Amerikada 235 bin ru- ee E ei 56 z D L b ismetle olmayınca, ne yapılsa | K boş.. Alın yazısını kim bozabi- lir?, İşte Vedianın da kısmeti bir türlü çıkmıyordu. Halbuki baba- sı zengindi. Kız güzeldi, yaşı da pek fazla değildi. Bu patlıcan mevsjmi, yirmi ikisine basmıştı. Ara sıra bazı istiyenler olu Fakat, ya Vedia h İde, babasının gö: tutmuyordu. Her |delikanlıya - bir kulp bulunuyardu. Halbuki, şimdiki z yle iste- nildiği gibi ?. Çöpsüz ü- züm kızmı Artık baht işi rın evine bir mi- |niz, daha de — Hayır.. kısı 4 pek gözümüz tutmuy Kot | m tanıdığım gençler var. Ve İdlayı kendi kızım gibi severim.. Ben bu hayırlı işe delâlet etmek iste: İşim gücüm ne?.. Bu yavrunun yu- vasını yapmak da benim vazifem ol- sun.. Öyle ya, kız artık küçük mü? Yaş geldi yirmi ikiye, Bay Kenan o gün çıktı, gitti. Evin içinde, bu muhterem ihtiyara karşı Adeta bir hürmet düyülüyordü. Bay |Kenan uzun seneler Anadoluda ger- miş, Bay Ahmetle, belki ön beş se- yredir görüşmüyorlardı. |- Bay Ahmeti | — Yahu, dedi, bizim Kenan ge iyi adam olmuş. Dostluk, ahbaplı İkadar olur, doğrusu... Bizim |kendi işi gibi telâkki ediyo ordu. Eğer göz ederse, Bay dost olmazdı. Ah Bay K 'orum, de- mda müs- m size gel: takbel damadınız da var.Ya İseliyoruz. | Evin içini, bir telâş aldı. Bir sevinç görücü tirecekti?., Misafirleri ağırlamak erlesi gün sabahtân hazirliklar baş- ladı. Yemekler pişti, dolmalar dol- duruldu.. içkiler soğutuldu. Akşam, çat kapı, Bay kenan geld Yanında genç bir adam v: miz giyinmiş, yakışıklı, terbiyeli bir delikânlı.. Oturuldu, hoş beş edildi. |Yemekler yendi. Havadan sudan ko- nuşuldu.. Geç vakit görücüler gitti- |ler, Ertesi günü Bây Kenan erkenden eve damladı. Bay Ahmede: akşam getirdiğim genç, İş Bankasında muhasebecidir, İstiki parlak bir çocuk.. Vediayı beğ Bakalım, iki gün sonra, bana son sözünü söyliyecek.. İki gün beklendi.. Bay Kenandan bir haber çıkmadı. Evdekiler beye- can içinde.. geceleri gözl. ku girmiyordu. Nih: ra, Bay Kenan çıkağeldi ne uy- ir hafta son- hüfus da 700 bi diye kac terakkiler sinde rulot' ne çıkaca, dır. Şim- r bu elde edilen 400 bi- bunlar İçinde oturan - tahmin edilmektedir. e-de idin?. Se " yetiştirdi.. Aradan bir hafta geçti. Bir aksam | Bay Kenan, Bay Ahmede - telefon kapladı.. Bay Kenan acaba kimi ge- | i levlâdı. Gün görm ların da bir buçuk milyonu bulacağı | — Bu iş olmadı, dedi, çocuk İzmire deki annesine mektup yazmış.. ce- vap geldi. Annesi kat'iyyen razı öle muyor. Oğluna, İzmirli ve akrabala- rından bir kız alacakmış.. Ne ise kıse met değilmiş.. Fakat |ba. ben bu meseleyi j r, yapar, Vediayı evlendiririm.. 'nim şimdi işim gücüm bhöy- yırlı ve sevap işler görmek.. Kaç alâkadan ikinti müsta Bu gençi llimi Vdi İnce, cuktu. Çöpsüz ü v halkı lek gibi bir sturuldu. ordu. Nihi di. Heyecan ve telüş içinde i — Ah, dedi, di amı uk, piyano ç Halbuki, Vedia pl- nt bilmi; değil |Bunu kendisine süylediğim *Ah.. Bay Kenan,dedi, kiza gö |meş Fakat ne ça Piyano çalmasını bilmiyormuş, buki, a en büyük emelim, pi- yano çalan bir kadınla evlenip, w ut bir yuva kuri Bay Kenan kahvesini içerken Jatıyı Fakat, bunda bir beis yok.. Siz üzülmeyin.. — Vediayı mutlaka ben evlendireceğim. Fakat bell o |bazı kızlar zor kıismetli olur.. sabır sabrın sonu selâmettir. O. al- mazsa, öteki.. delikanlı kıt ran girmedi ya.. Kız güzel.. siz de siniz. Allah versin Ne aç, çır ar mi, sığınmak pen alır v buldi .H de böy het e kızla m zengit r dri olmuyor.. her birin bir kusuru var. Bazılarını Vedia | 1 da Bay Ahmet be - âsa olmuyor.. Bu bal yor. Vedia iç- 'ar.. Bay Kenan, haftada bir, iki defa gelip onları teselli ediyor.. mut- laka bu işin olacağını söy or. Are | 3 aile efradı araz İsına girdi gibi bir şey.. Ekseri ake İşamları orada yemek yiyor.. Son defa, Bay Kenan, bir genç da« ha getirmişti. Ertosi gün, Bay Kenan koşa koşa geldi: | — Müjde, müjde, dedi. Bu oldu işte.. Çocuk hemen nişanlanalım, di- ye acele ediyor.. Geç oldu amma, tes |miz oldu.. Pırlanta gibi damat.. Alın | başınızın üstüne koyun.. asli bir atle tahsili, ter » biyesi yerinde.. Bir şirkette müdür muavini., yaşı küçük, ahlâkı mazbut.. Haydi bakalım, hayırlısı.. O gece, evin içi bir bayram man- zarası arzediyordu. Bay Kenan şere- fine mükellef bir ziyafet verildi. |radyo çalındı. mes'ut saatler geçis rildi. Uzun zamandır evin içini kap- hyan sıkıntılı hava kaybolmuştu. .. Ahmet, erkenden 'e düşündü. Evden çık; ğun çalıştığı şirköte gidecekti. Te- (Devamı 6 not sıfu daa)

Bu sayıdan diğer sayfalar: