1 Mart 1938 Tarihli Son Telgraf Gazetesi Sayfa 6

1 Mart 1938 tarihli Son Telgraf Gazetesi Sayfa 6
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

6 - &SONTFLCOPAP — 1 Ull'l— 10*8 AKŞAMCILAR eee aei İ aa inemsrenmeni bi aai —104— ÇEsSki bir akşamcının defterinden Osman Cemal Kaycılı Baba Refet ; hem sahne emek- #tarlarındandı. Hemde rakı âlem lerinin tuzu biberi sayılırdı J. — Niçin elli değil de kırk! | Yedikule dışındaki havuzlu mey - — Elliye dâha on sene var! |banenin adı (Marul palas) dı. Biraz sonma Töt Göner, dolaşır, ede- — İşte'o Çok yarnan kaç akşammı WMa: bişata ve edebiyattan da Niuallâra lum, Refct, Durhan Pupa Eftime Nati ile Ahmet Mithat efendi vaka <| hi sına gelir. * Buba Refet söze kürişir: D aei aa Cindrdir t — Ben meweleyi gayot iyi bilimim, |kır takır gezincrek — üşümemek için Ben 0 yamacdar suhveye yent çıkıma- balıkçılar gibi kollarım çaprastlayuap ya baplarcıştım. dureyandu. Eftim burları göcünce — Semn ©0 maman kaç yaşmela gxh - Ssanki bar birimizin nelesimizden 1 — neyt çıkmaştın? sınır, bem dr bunlardan olsun bu ge- — Yizmi vandıra! |cecik bir kaç paracık alırımı! — Poki, yörmi vardım, © vulca edalı — Diye sevindi. da şimdi aşağı yukam kark sene 6l -| — Ooa, haş gelmişsiniz! muştur, n& eetâi? (Sonra elile tezgâh tarafımı göste - — Altmış! Tenek): — ';aln ddlâ dork yaşmedıran değil| — Geçin söyle, geçin söyle! di? Hi B Zavallı Rofotçik adallar ve çok va- k_nç"î"““ AA TRİUSEU SUU SÜNE ü BZ ar içindeydi. Mazlum Nocari: Zi geçtiği için Mazhıma çıkışır: | " Biiyi seçeağle vağa ” Bdi — Mazlum, haltetrar sonra ben aa Tni göRL AM ” sevi bozaram hat ” Alazlum kaşlarımı "çatıklığın gö -| < Vök yök, teagüh tarafı Gaha ai - TÜMce: — Şey... Madumcağum, sen falan| — P*ri bir mangal üleun yuksaydın! yerdeki paranı taramdle aldın mıy -| (Devamı var) dı? — Almadımydım! — Sen küç mnecak setme, ben yurın alessabah damlar, hepsini alır geti - BĞ zzi alır v iAkıllı mi 5 Biçane Reletçik, sühnenin tiyatro-| (8 inci sahifemizden devam) mun zavallı emektar ve vefakârı bu TCTece nazarı dikkatini celbetmiştir. ölemlerin adeta bir tuza, büberi saL| Karşısındaki genç şeför, meğer bir Mazlume Yesari ile Turhan aenunlu ne, büyük servetin sahibi ümüş... Fakat Yezan: alde &el *B Delimi Yazan : Cemal AYALI ŞEFiK eddin Server G, Saraylı (Hayal) sanatindeki cidden usta. Haklı olan kudretini, çok iyi takdir e- len arkadaşları, kadirşinaslik göste- gürler; vou: xŞefik ustale derlerdi. Çocukluğumdan beri gördüğüm, #kuduğum: (hayal lübiyatı) afişleri, yüstad Şefiki, 40 küsür sene, vhayalli şehir: Şefik Safi» diye tanıttı. | Semtinin (Şefik beyi), sanatinin fusta Sefikâ) çok halük bir insan ol- ması #tibarile de; (Şefik baba) diye tamnan gan' Şefiki : İstanbul, tam Gi seni Ölümünde evveline kadar İher gün biraz daha artan hastalığı- ma Tağmen hiç sönmiyen yevkile şulelerdirdi İhayal) ü (mutızı t İkudret makesi (Şeyh Küsteri) neslinin İstanbul ikütüğünde en sahih verisi ve sanat geceresinde &n son — evifidi olan üs tad, (Hlacı Evhad) Tle (çesmi siyah)ı, meydana sürünce; Perdeyi bezden sanan gefiller, hisse alır; | <Oynatan sultara gör; kurmuş mu- İhabbet perdesi» Mazmununun bülbüll. İrürlerdi. Onu, gocukluğumdan beri, belki jyüzlerce defa seve seve dinlemi iretmiştim. Ölümile ölen sanati, şamaktan usanmamış olsaydı: daha defa dinleyecektim | (Hayal) in mazbut tekniği dışın - İda tek bir şey ilive etmeden ayna - (zilli dinü gö - relere gilmemişler ve meler yapma - bU para Fransa haricinde bulunu - tan yegüne adamdı. Ben onu, mesle- mışlardı. Nedense Baba Refet Max < Yor, onu Franse'ya getinerek Şima - ğinde yalnız - iktidarı tahakkuk et- kumu bir çok köşilerden kıskandığı İ! Afrikada büyük işlerde işletmek müş - bir sanst üstadı dpğil; ehemmi- balde Yarhandan hiç kaskamımaz - ve Çarelerini bulmak lâzım geliyor! Fa- yetsir tahrif temayüllerine bile ta - Mazlumun yanında Tırtamı gördüğü Kat avukatın içine bir de şüphe düş- hammülü olmıyan sadık bir maha - zamanlar pek sevinir, pok neşelenir-! müştür: Hazakâr #larak tanırdım di. Çönkü Mazlum ona ne kodâr çef -| — Bu şoför acaba akilli mi? Yek-| İâadiye kadar okumuş; tahsil, ter- ketle mütanele ederse Turhan da bu'sa para ile, kazanç ile bozmuş — bir büye görmüş esnaflaşmamış (Çanak- Hayali Şefik, Hammamı zadenin (Emir Faysal) a benzettiği (Ak Arab) taklidinde tad Memduhdan #onra - (piri sani) si Tasvir sürüşleri, semai sonunda: |Hacivad, - sanat diline mahsus biri tecvidle - «bay bak!» dedirtmesi, Ka- İragöze iskirlak sektirmsei, köçek oy- natması, rakkaseye nazlı nazlı ger- “İdan kırdarırken: Karagözü, pencere- den hayran edip düşürmesi, cezbe i- Je taklak attırması, onun İşveli şive- İli titreyişlrine - hiç müstaid almıyan bodur cüssesile - tempo tutturması, (kaklı Nigâr) daki (Çet'amei nefise) mevilerini, «kavuk devrildi. nin ne- şat neçreden (neşati) Si gibi: ballan- dıra ballandıra sayıp dökmesi, «ta - dade devam ederken; - imrendiren İbir maharetle - ağız çapırdetıp par- maklarını da yer gibi yalayıp yut - İması, «şarkıcılar» muhaveresinin en- |fes tezadları, sanat dilinin <açmaz. İfa, Sefer Mehmed, Hacı Mehmed,| ” Hayri ve küçük Ali) gibi yaşryan ha-| - —| yalilerin, yalnız en eskisi değil; - Üs-| | Fenerbahçe Pazar günü niçin maça çıkmamış ? Zeki Riza, Ajan Abdullah ve maç hakemi Ahmed Adem bu hususta ne diyor ? Z. Rıza: Biz milli kümeden çekilmedik Pazar günü Beşiktaşla karşılaşacağız. Biz davamızd: haklıyız.. Diyor Fenerbahçe takımının pazar gün - T kü Üçok maçında sahaya çıkmaması ;ş ilk anda her tarafta bazı yanlış İl- kirlere yol açtı. Bilhassa bu büdise - nin bir kaç muvaffakıyetsiz. maçtan sonra oluşu bu fikirlere oldukça kuv İvet verdi . | —“Yalnız son dakikada üğrendiğimiz bir hakikat bizi ve Fenerbahçeyi se- venleri memnun edecek bir mahi - Fenerbahçe kulübünün bir p meselesi yüzünden bu mac Ooynamadığını ve fikstür mucibince < ğer bütün milli küme maçlarını yapa cağını Fenerbahçe spor kulü mi kaptanı Zeki Rıza bize miş bulur dır. Fenerbi 78 Hakem A. Aadem jgeliler, maçtan bir kaç gün evvel bi- e müracaat ederek maçın kendi sa- hasında oynatılması takdirde ta -İsahaya gelmiyeceklerini rafta bir çok dedikodular oluyar. İşin Biz de vaziyeti umumsi İiçyüzünü anlatır masmız? ber verdik. Cumartesi gi «— Hâdisede hiç bir gayri tabitlik( Üçok maçı oy ğ yoktur. Biz hareketimizde gayet hak- Merkezden bir tolgraf İh olduğumuza kanüz. Geçen sene ma- Terbahçe - Üçok maçının Taksi lüm olduğu üzere milli küme maçları|OYNAnması bildirildi. f,-knn hüdi: |pazar günleri her takımın kendi saha-le doğrudan doğruya federusyor: meş İsında yapılmıştı. Milli küme talımat - |Svldür,, ai J mamesinde sarih surette yazılı — olan HAKEM NE DiYOR? bu noktanın bu yıl da aynen tatbik e-| — Fenerbahçe - Üçok maçınını H kildiği hakkında her tarafta çi |vayetler üzerine kulübün on sı İtar rüknü Zeki Rızayı telefonla aradık, görüşmemiz şöyle oldu: « — Son bâdiseler üzerinde mi Ahmet Adem Göğdün de yaşlıca, cmoktara sanafkârın bir ke- zavallı mi? ... ikale) harbinde de ihtiyat Zabitliği dediği; açılmamış Çcinas) dar, <akır- TÜMESİ Tâzımdı. Biz hiç bir tebliğde re bile ufacıktan kalbini kırmamıştı. —Ü0 PAPA EFTİM'İN MEYHANESİ Bir gece yine, hem çok fena, azilı bit kış akşamı kar, bora, tipi, soğuk İstambulu tam anlamı ile hara- ca keserken Mazlum, Relet baba, Turhan Balıkpazarımda İmvozlu 'Pa - pa Eftmcin meyhanosine düşmüşler- di. Buraya Papa Eftimin meyhanesi denmezinin sebebi meylimnetinin &- dının Eftâim olmasından doluyı idi. Zaten Maztumla Turhtn akbab o -| lup birlikte içmeğe başlayalıdanberi meyhanelere ve meyhanecilerle gar - sonlara ne adlar takmmarsışlardı. Meselâ Papa Eftimin bir sokuk Üs- tündeki meyhanenin adı (Kanditli ) idi, Çünkü onlar bir gece geç vakit ovada içerlerken fhtiyar ve kabak ka falı meyihaneci bir aksırmış ve bur -) nundar tıpkı kandil şekfinde bir şey dudaklarına doğru uzanarak soğuk - tan heman era domup kalmıştı. Kalyoncudaki İstefonun meyhane- sinin adı (Vay kerata var) idi. Çün - kü şişman İstefo her gelen mü; böyle #ltifat ederdi: — Sen çoktandır gelmeesin bura - 'ya ha, vay kerata vay! Kerata sözü onun için vay çapkm vap! bir şaka idi. fel-rrrrr:0-,85 —— çok)| | şteriyejdir? üş Çefendi adam) olduğu için: H ve Abdi devrinin, istiğna do- çen para bir servet tertiin edecek yıbi Beran bayât (tilöat) derini, vir defa olmadığından başka omun hariçte po-|SİSUN decrübe zaafına düşmedi. 'Ter rası olsa vaziyeti bugün daha başka biyeden soyunmağa her müstaid in- olacaktır. — Hatıra gelmez l“'mı M ARNa İi YakslaağL Cü Avukat bu şüphölerle düşünür, &1 - Giliz nüktelerden (Btendi Şefik) bü- goper'e dikkatle bakarken genç şo- TÜN Ömrünce mefret otti. för gunu da Hüve etmiştir: | Sanat terbiyesinin tertemiz bir ör- — Lâkin dostum, bunun bir müma- sı da yoktur, benim için benim işi- mi takip edersen göreceksin hiç bir şayde kavga edecek, dava açacak de- iüsin. Her şey yolunda cereyan ede- 'cektir. Şoförün kazancı iyi idi, zengin kapı-) larında çalışıyordu Uslübuna susayanlar, bilmiyorum bu #susuzluğu, nasıl dindirebileceklerdir? | Ben (mushafı edeb) olan (safahat) jm bazı yerlerinde; Akifin içtimaiya- Avukat burları dinlerken —artik'esa Ğ’,î:;: k::,f_m R,ü; “ karşısındakinin gayri tobli bir hal “İmi, Osman Cemal, son çağlanda da 'Ge olduğuna şüphesi kalmamıştır. Fn- Münir Süleymanın, nesir sanatinde kat şeför Sigeper deli miydi? Yoksa? İkalemle yaptığını, eski (odeon) plük- avukatın aklına diğer bir Şüphe da-|larına, taklid sönati ile geçirmiş © - ha girmiştir: lan: (bayali şair Ömer) Jere, bhir oy- — Yoksa karanlik bir takım işlerelnattığını bir daha oynatmıyan fha -: karışmış, belki de para elde etmak|yal küpü Emin Ağa) lara, kâtib Sa- fiçin gayri meşru kazancını temin öt-|lihdere, 40 küsür kusuru, birden sü- Ynekte başkasının kanıta girmektejren (topsakal karagöz şeyb Fehmi) de tereddüt etmiyen bir adam mu -|lere, (zenne) &i ile de meşhar olan: (serçe) - veyahut - (pire) Mehmed-. Sigoper'in nasıl bir adam olduğu|lere, (tezgühçı) adile anılan devri - sonradan bir çok şüphelere yol açmış,|nin sayılı üstadlarından: diğer (Meh- tahkikat gitgide meraklı bir safha-|med Edendi) lere, yetişmedim. Fa - ya girmiştir. Alt tarafı yarmki (Sonjkat inanarak biliyar ve bilerek söy- Telmrafi ta vazircekter Hvorsm bi Üeteri Sefik, Tİrfan, daya çanak tutma» lar, birbirini ko- valayan o hesapsız «yuttarma» lar, İmüşanre) ler, yıllanmış sanatkârın yalnız seyircilerini değil; seyircileri Bibi seyârci bulmak istiyen sanat ar- (kadaşlarını bile hayranlığa garkeden harikalardandı | Karagöze verdiği istiğrab jestleri, lürkek, mütereddid pozlar, muhave- meği olarak göstermekte teneddüde 'çenin elfaz ve telâffuzuna uygun (te-| düşmeyeceğimiz Şefik beyin, mezih / masül) lor, Hactvadı, - jestik mizan-| sen diyeceğim - evza ilç hayatileştir- mesi, sakal titretmesi gibi harikulâ- detikleri, yalnız onda görürdüm. Tamamen edebi kültüre dayandı- İğı için hemen her hayaltnin ağzında tahrifsiz okunmıyan perde gazelle - zini, en az hatalı okuyanlardandı. Bunlardan bektaşi şairt: (Ali Raşid, 'Kemteri) nin, Karagözün mezar ta-| şında yazilı; «Nakşı sun'un, remzeder hüsmmün- de rüyet perdesir Misraile başlıyan meşhur gazeli, ve: «Şem'ai şüdi yanmca - cilvezadır perdeniz» LSı-vdıklçrlndmdL © (Devamı var) (9 Ba gazci, «Türk temaşasıs m- İdas Şemi şâdi yanınca... şeklinde ya- dahi bulunmadan bütün maçları Tak- simde oynamağa karar vermiş ve bu- 'nu alâkadar kulüplere danışmağı bile| ü görmemişti. Biz maçtan dü ibeş gün evvet spor kurumu İstanbul, rendik ve maçın Kadıküyünde yapıl - masmı, aksi takdirde, Taksimde ay - pamıyacağımızı bildirdik. Buntun üze- rine ayrıca umum! merkeze de mü-| racaat ettik, İlkönce müsait cevap ve) rir gibi oldudar. Fakat cumartesi gü-) | |çın muhakkak suretie Twaümde pılmasını büdirdiler. Biz de bu va ziyet üzerine gayet hakh olarak ta- kımımızı göndermedik. Hâdise hak - kında çıkarılan yanlış şayi İsızdır. Takımımızın milli dlarından çekileceği doj Fikstür mucibince diğer - maçlara deva mederek gelecek hafta Beşik -| taşa karşı Taksim stadında oynaya - İcağız. Ayni zamanda halkmrazı ar- (yarak lâzım gelen teşebbüslerde bu- İunmktan geri durmayacağız Şayet ddiğer pazar maçları da Ka- diköyünde yapılmarsa tabiatile on - lara da iştirak-etmiyereği İKİ TARAF DA ZARAR ZİYAN! İSTİYOR! Diğer taraftan babür aldığımıza göre Federasyon milli küme tali — matnamesi mucibince Üçok — maçımı Dü gönderdikleri bir telgrai ile ma -|7 hakkında fikirlerini şöyle hü miştir. « — Fenerbahçeliler, haklı veya haksız olabilirler. Kanzatimce, ma - maçı bölgesine müracaat edecek vuziyeti .—.-Ivynı_ı, iddia cttikderi hakkı san - 'va aramalı idiler. Bu, befk: dana dağ- ru bir hareket olurdu zeanederim . BİR YASHİH Dün spor sütunlarımızda maçların tafsilâtını verirken «Galata gençler - Karagümrüğe 15 gol attır denilmiş - Halbuki Anadeluhisar Doğanmpora 15 - 2 galip gelmiştir. Bir tertip ha- İtası olarak yalmş yazdan Galata |Gençler - Karagümrük maçı 3 -0 G. f Tehine bitmni deriz. Ü;şk mektubul!. ( üncü sahifeden devam) Bir sone humma ile beklediğim avdetinizden bu kadar muztarip ola- cağımı kim tasavvur vdendi Benden kaçmak - hususunda — öyle İmeharetiniz var ki size nasıl ve ne za- yaan gönlümdekileri söyliyebileciğimi bilemiyorum. Ve ıztırabımdan mom- İnunsunuz dyoceğim geliyor.. ONU KiM ÖLDÜRDÜ? Yazan: Noris Löblan — Çaocukça bir hakâükst! Bunim deri hal akisma gelen bir bakikat, — Gerdanlıklar boynuntiaa iken şari kı #öylemek istemeyen Elirabet Ör- nen sakan onları bir tarafa bırakrver- miş olmun? — Kabil değil! İnsan böyle muaz - zam ibir serveti Ününe gelenin geçe — bileceği bir yere bırakumar. — Hangi ününe gelemin geçebile - ceği yer? Pek alâ biliyordı ve siz de biliyordunuz ki, herkes şatonun ta-| Taçasında doplamımaştı. Eem — şatoda yabancı kimse var maydı ki? — Filhakika doğru.. O hulde, de < mek bu-elmasları bir tarafa haraktı -İ, Bırı iddia ediyorsunuz..? | — Öyle ya... Şarikı göyleyip bötür -| dikten sonra gelip tekrar almak ü -| zere. — Fakat cinayetten sonra her hal- de getir, bulurduk. İ YÜRÜK Nakleden:fa, — Niçin? Ya kimsenin güremiye ceği bir yere saklamışsa? — Nereye saklayabilirdi? — Meseti, hemencecik yanmda Gurdüğu şu iri vazonun İçine, yap - taklar arasına.. Şöylece uzatıvermek. 'Kâti.. İnsanın en evvel akhna gele - bilecek gizli bir yer. Hem de emin, çök emin bir yer!.. Okadar ki, kim - iseriön aklına gelmiyecek kadar emin. Aldlümür insan aptallarının gö - ! remiyeceği bir ver... Marki şaşırmaştı. Boğazı tücunacak' gibi aluyordu. Boğuk sesle sordu: — Ebediyen gizli. Diyorsunuz, ne “demak istiyarsanuz. — Şunu demek istiyoram ki, vazo- nun içindeki çiçekler büyüdükten| sonra, bakımsızlıktan — çürümüşler,, sulup dökülmüşlerdir. Bu suretle, va-) zonun toprağı, bir nevi yosun kapla- j Bu suretle orası, mükemmel ve çok/ — Marki mırildmdi emin bür mahfaza haline gelmiştir. | — Bir tame eksik... Altı gerdanlik Marki, Antenin. Raulün böyle mü- yardı! him bir iddimya bu derece sükünetle, üü i Sonra düşünerek y göyleyişine hayret ediyorlar Marki :| ” E:,,, biz ,__n:.:-v:_m;jm de — Ne kdar katiyetle söyliyorsu -| kendisine benim satın alıp hediye et-i muz? ; İtiğim gerdanlik eksik.. Tuhaf değil — Katiyetle söyliyoram, Zira bu - gi? Yoksa bu gerdanlık daha evvel-. na isbat etmek kalaydır. Bizzat ba - 'den mi çalınmıştı? irsiniz! kıthmü Marki bu suslleri — mırıldanarak Marki tereddüt etti. Rengi sapsarı| kendi kendine söylüyordu. Haddiza - kesilmişti. Fakat, ayakdarının ucuna ( d buna pök'de m niki ikalkmatak, on beş sene evvel sev -| ordu. Fakat jöre'nin ba- Götsinin yaptığı haröketi yaptı, elini| ' 0 Faket Razil ile Jorjöre'nin ba vazonun içine soksrak, nemli toprak Hisları karşılaştılar. Polis müfettişi - İları karıştırdı. Marki birdenbire tât-| "0 bakışında şunlar okunuyordu: a. Ve - Anlıyorum.. Bu gerdanlığı sen — Evet, diye fısıldadı, oradalar...| aHa evvelden gelip aldın.. Bu ger - Elimle hissediyorum.. Yarabbi!, Ya - danlıkların burada olduğunu evelden eabbil. biliyondun.. Geldin ve kendine pay Marki o kadar giddetli bir teessüre Slarak ayırdığını aldın... uğramaştı ki, kolumu bir türlü çeke -| — Raul ise gülümsiyecek bakışları ile| miyordu. Sonra, kendini toplayarak|şu cevabı veriyondu- gerdanlıkları birer birer çıkardı. Va-| — ÜÖyle dastum, ne yapatsıa.. Bi - zzonun âçinde beş gerdanlık vandı. — “zim de canımız var. Yaşamak Jâzım.. Taşlar, pek tabil olarak, hiç bo - Hem de başkalarını sevindirerek ve d zulmamışlardı. Valtız biraz çamur -|minnutlar etmek şartiyle yaşamak.. | anmaşlurdı. (Devamı var) l oymamadığı için Fenerbahçe kulü -| İzdivacınızdan evvel siz ne kadar büne protesto çekerek 250 lira zarar baçka, no kadar tatlı bir çocuktunuz. ziyan isteyecektir. Ayni zamanda Fe| Vakıa her zaman bu çekingen ha- nerbahçe kulübünün de, kendi sa -|liniz vardı ama bana istediğim gibi hasında yapılması lüzanm gelen — börjbakardınız. Yanan gözlerimden ba - İmaçı başka sahada oynatmağa kalk -'kışlarınızı çevirmezdiniz. ve küçük ması ve bu yüzden kulübür mddi ellerinizi avuçlarımda — bıraktığınız zararına sebebiyet vermesi dolayisi-|zamanlar olurdu. le federasyon aleyhine bazı teşeb -| büslere girişileceği söylenmektedir. FUTBOL AJANININ FİKRİ 'ANBULUN FETHİNDEN SONRA Zeki Rızadan sonra bu —hususta| Eminönü Halkevi metkez salonun - |kendisinden izahat istediğimiz Is -İda bu akşam saat (2030) da İstan - |tanbul bölgesi futbol ajanı Abdullah|bul Vilâyeti mektupçusu Bay Os - Jda şunlar söylemiştir: 'man Ergin tarafından umuma (Fet- | « — Biz milli küme maçları ile a -|hinden sonra İstanbulda iskân ve i- İlükadar değiliz. Yalnız organizseyo -|mar hareketleri) mevzulu bir kan - nu nezaretle mükellefiz. Fenerbah -!ferans verilecektir. (Sonu yaran) 'NEVROZİN Baş, diş, nezte, grip, romatizma, nevralji, kıriklık ve bütün ağrılarınızı derhal keser, icabında İvnde 38 lnıı ehnabilir.

Bu sayıdan diğer sayfalar: