May 1, 1935 Tarihli Tan Gazetesi Sayfa 3

May 1, 1935 tarihli Tan Gazetesi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

A (| KültürBakanıU .Müfettişoluyor B Parti Grupunda İç ve Dış İşleri Bakanları İzahat Verdiler nkara, 30 (Hususi muhabirimiz bildiriyor) — Parti gru- A pu bugün toplandı, İki saat kadar müzakerede .hnlundu. Dış İşler Bakanı Tevfik Rüştü Aras, son seyahati hakkın- da grup azasına izahat verdi. Bundan başka İç İşler Bakanı da muhacirlerin iskânı hakkında sorulan suallere cevap verdi. Ankara, 30. (A.A.— Cumhuriyet Halk Partisi Kamutay gru- pu b*ün - salı - saat 15 de Antalya saylavı Cemal Tuncanın baş- kanlığı altında toplandı. - ğ 1 — Bulgaristandan yurdumuza gelen bazı göçmenlerin hay- vanlarının hudutlarda alıkonulduğu hakkında Edirne saylavı Şe- ref Aykut ve arkadaşlarının yaptıkları sorguya Iç Bakanı cevap verdi. Bulgar hükümetinin Sofya elçimizin müracaatına karşılık ola- rak Türk göcmenlerinin hayvan ve eşyalarına mümanaat edil- miyeceği hakkında verdiği teminatı Partiye bildirdi. Bakanın bu izahı soranlarca yeter görüldü. 2 — Edirne saylavı Şeref Aykut'un Kotranya çiftliği, Azadlı baruthanesi ve çayırı ile Vezir çayırı ve Menekşe çiftliklerinin çevrelerindeki köylüye niçin dağıtılmadığı hakkında yaptığı soru ya İç Bakanı Şükrü Kaya safhalarile cevap verdi. Ve bu fır- satla hükümetin göcmen nüfusu, ve göçmenlerin ve topraksız köylülerin toprak sahibi olmaları hakkında güttüğü siyasayı ve memlekette arazi ve toprak rejimini anlattıktan sonra bu rejimin ıslahına ve agrer siyasasının takibi ve tatbiki lüzumuna İsaret ederek bu önemli ve acele işin Partice bir esasa ve cabuk bir halle bağlanmasını ve bunun için de gruptan seçilecek bir komisyonda konuşularak sonuclanmasını öne sürdü. K Şeref Aykut meseleyi izah ve bu lüzumu pekleştirdi. Bu teklif Parti grupunca kabul edildi. 'Toplantı sonunda Dış Bakanı Dr. 'Tevfik Rüştü Aras Türkiye ve arsrulusal siyasa durumunu anlattı. Ve deyevi grupca büyük İlgi ile dinlendi ve onandı. ; 90 Bayındırlık Bakanlığı Yapacak Ankara, 30 (Hususi muhabirimiz bildiriyor) — Bayındırlık Bakanlığı yeni bir kanun projesi hazırlamıştır. Bu projeye göre, devlete ait bütün inşaat ve tamirat Bayındırlık Bakanlığı tara: fından yapılacaktır. Bu hususun temini için de İç Bakanlık, Kül- tür Bakanlığı ve diğer resmi dairelerin insaat ve tamirat için bütçelerinde bulunan tahsisatları ve kadroları Bayındırlık Ba- kanlığına devredilecektir. Bakanlık, memleketin her tarafında devlete ait insaat ve ta- miratı başarabilmek için vilâyetlerde fen heyetleri teşkil edecek ve merkezde de ayrıca teşkilât yapacaktır. ı.kııkırı.ıso (Hususi muhabirimiz bildiriyor) — Şark vilâyet. leri umumi müfettişliğine Kültür Bakanı Abidin Özmenin tayi- niriden bahsedilmektedir. o a 0 Sovyet Artistlerinin Konseri Ankara, 30 (Hususi muhabirimiz bildiriyor) — Sovyet artist- leri, dün akşam Halkevinde son könserlerini verdiler. Salon çok kalabalıktı. Başbakan, Dahiliye, Hariciye Bakanları, diğer bü- yükler bulundular, Artistler çok alkışlandı. şııgün dört buçükta Halkevi tarafından artistler şerefine bir veca çayı verilmiştir. Artistler yarın İzmire gidiyorlar. Sonıyes artistleri beraberlerinde getirdikleri 200 kadar nota ile seyyar tiyatro sergisini Ankara Halkevine hediye etmişlerdir. 0 oe Buğdayı Koruma kanununa Ek Ankara, 30 (Husüsi muhabirmiz bildiriyor) — Buğday kanu- nuna yapılacak ek hakkındaki lâyıhanım encümenlerde müzake- resi bitmiştir. Perşemhbe günü Kamutayda görüşülecektir. Yapr lacak ek makarna, şehriye ve bisküvi fabrikalarından almacak buğdayı koruma vergisi, fabrikaların bir yılda yaptıklarına ba- kılarak, toptan vergiye bağlanmaları için Maliye vekâletine salâ- hiyet verilecektir. Bu lâyıhanın Kamutayda müzakeresi esnasın- da münakaşalar olacağı anlaşılmaktadır. 6 o Ankara Tozdan Kurtuluyor Ankara, 30 (Hususi muhabirimiz bildiriyor) — Ankara şehir yollarının bu sene tamamen yapılması için gerek vilâyet gerek belediye, çalışmalarına başlamıştır. Şehrin bütün caddeleri as- falt olarak yapılacak, ikinrileri parke olacaktır. Bunlar yapılınca şehrin vaziyeti tamamen değişecek ve şehir tozdan tamamen kurtulmuş olacaktır. 4 : 9 0 o Dul ve Yetim Maaşları Ankara, 30 (Hususi muhabirimiz bildiriyor) — Yeniden bağ- lanan tekaüt, dul ve yetim maaşlarının eski senelerden toplan- mış istihkaklarından ancak beş seneliği tediye ediliyordu. Mali- ye Bakanlığı Kamutayca konan bir kararla badema beş seneden evvelki zamanlara ait tekaüt, dul ve yetim maaşlarını da verebi. lecektir. Bakanlık bugünlerde vaziyeti valiliklere bildirecektir. ——— — —— a * Ankara, 30 (Tan) — Bütçe * Ankara, 30 (Tan) — İç Ba- encümeni, bugünkü toplantısın * | kanlığı Bilecik vilâyetinin kal- da muhtelif maddelerden alına- h gak istihlâk vergisini müzakere dırılması hakkında tetkikat yap etmiştir. | maktadır, Vergi verenlere Kolaylık yapılacak (AnkaraHusust Mu- habir.miz Bildiriyor:) Ankara, 30 — Maliye Bakan- lığı teşkilât kanün projesi ha - zırlanmıştır. Bugün Maliye müs teşarı Faik'in de iştirakile Ma- liye Tetkik bürosu, yeni proje esaslarına göre, Maliyenin mer- kez ve Taşra teşkilâtı kadrola- rını hazırlamağa başlamıştır. Haber verildiğine göre Mali- ye Bakanlığında Maliye ve Ha- zine müsteşarlıkları kurulması kararlaşmıştır. Proje ile mükelleflerin şikâ yetlerine yer verilmiyecektir. Mükelleflere, vergilerinin ta - hakkuk tarz ve — cibayetinde mümkün olduğu kadar kolaylık: lar göstermek üzere varidat u- mum müdürlüğünün merkez ve taşra teşkiltâr genişletilecekti. Ankarada, İstanbulda ve bazı mühim vilâyet merkezlerimizde tatbik edilmekte olan yeni mali- ye teşkilâtı diğer vilâyetlere de teşmil edilecektir. Bakanlıkta mvcut bütçe müdürlüğünün de umum müdürlüğe kalbi takar: rür etmiştir, Kamutay'da Görüşülecek işler Ankara, 30 (Hususi muhabi- rimiz bildiriyor) — Meclisin Perşembe toplantısında İnhisar lar Koruma Sandığı, iktısadi buhran vergisi kanununun ge - rek tahakkuk ve gerekse ciba - yeti notkai nazarından ita emir- lerinin mes'ul olduklarına ait lâyiha ile vasrtasız vergiler munzam kesirlerin tevhid ve kesirlerin tadiline dair olan ka- nunun altıncı maddesinin tefsi ri, Hudud Sahilleri müdürlüğ ne eklenecek kadro lâyihası gö- rüşülecektir. Anbara niicü Bisikletcileri Ankara, 30 (A.A.) — Ankara gücü bisikletçilerinden bir grub Mayıs ayı ortalarına doğru An- karadan çıkarak, günde vasati 150 kilometreden aşağı düşme - moök üzere Afyon, Denizli, Ay- dın, İzmir, Akhisar, Balıkesir, Canakakle, Gelibolu, Edirne, İstanbul, İzmit, Karamürsel, Bursa, Eskişehir, Ankara yolla rı üzerinden teşvik yürüyüşü ya pacaklardır. Ankaragücü uğra - dıkları her durakta bisikletçile- riyle mahalli koşucular arasın - da yarışlar tertib edilmesini fe- derasyon vasıtasiyle vilâyetler- den rica etmiştir. ANKARA KÜÇÜK HABERLERİ ,* Ankara, 3 0(Tan) — Bele- diye meclisimiz bu devre mesa- isini bitirdi. Vali ve belediye re- isi Nevzadın hastalığından do- layt hatırının sorulmasına karar verilmiştir. * Ankara, 30 (Tan) — Bu - rada yapılmakta olan stadyo - mun bir an evvel bitirilmesine çalışılıyor. Bütün tesisat eylül- de bitecek ve teşrinievvelde Cumhuriyet bayramında mera - simle açılacaktır. - * Ankara, 30 (Tan) — Ber- linde çıkan “Baş Türkistan,, mecmuası tarafından - çıkarılı Pahta hocalığı ıdmdzkş bir k:n tabın Türkiyeye sokulmaması Bakanlar heyetince onanmıştır. * Ankara, 30 (Tan) — İstan- bul ve İzmir liman müdürlükle- Ti 1935 senesi bütçe ve kadrola- r N_l:_lıye Bakanlığınca gözden gecirilmektedir. — Önümüzdeki hjfla içerisinde Bakanlar heye- tine verilecektir. * Ankara, 30 (Tan) — Cum- hunye_t Halk Partisi Ankara vi- lâyet idare heyeti ve belediye meclisi üyelerinden Halim Kü: t:ıkçh bugün vefat etmiştir. Mil- K mücadeledeki hizmetlerile ta: nınmış bu kıiymetli Ankara ço- cuğunun ölümü derin bir acile karşılanmıştır, * ah Lehistan Örsle Çekiç Arasında Fransız - İngiliz — teklifinin müuhtevi olduğu başlıca mesele- lerden biri; Şark Paktı idi. İn- giliz Bakanlarından Eden'in Varşova'dı topladığı intibalar- dan sonra, bunün tahakkuku, imkânsızlık derecesine çıkmış sayıldı. Lehistan razı olmuyor- du; bu çeşit diplomatik bir akta imzasını kuymağı kendi hesabı- na faydasız, belki zararlı görü yordu. Bunu Eden'e açıkça söy- lediler: iz, Leh'ler, dediler, örs ile çekiç arasındayız. Surkımızda: 180 milyon'uk Sovyet Rusyanın ezici mecdanesi; garbımızda: dünya tekni üstatlarından, disiplinli 70 milyonluk, vüksek bir Cermen kütlesi var. Bugün- kü teknikle, yalnız havadan de- gil, karadan da topla Alman hu- dudundan Varşova'y: bombardı- man etmek mümkündür. Biz, ne Rusların husumetini, ne de Almanların düşmaulığını ka- zanmak isteriz. Her iki büyük komşumuzla yaptığımız ademi tecavüz misakları, şark ve garp hudutlarımızın emniyetini kâ- fildir. Herkesle dostuz. Dost- Tuklarımız ve ittifaklarımız bi- ze emniyet veren sağlam bir si- yasal şebekedir. Bunu bozmak istemeyiz. Biricik amacımız; sulh için- de yaşamaktan, komşularımız arasında bir ihtilâf çıktığı za- man, bitaraf kalmaktan ibaret- tir.,, Lehistan'ın, pe' tabif olarak söylediği bu sözler ve dış siya- sada kullandığı müstakil tavır, Fransada şaşkınlık ve telâş u- yandırdı, Zlmanya ile bir ade- mi tecavüz misakı imza ettiği gündenberi, Lehistan Fransa- nın tekdirlerinden bir turlü kurtulamıyor. Hem ne kadar haksız tekdirler! Fransızlar, Lehistanın yeniden büyük bir ÜCVİCi Üldiak Uuğgulaslila — yeı- dım ettiklerini, her vesilede Lehlerin kafasına vurarak di- yorlar ki: *Nankörlüğün bu derecesini beklemiyorduk. Lehlerle ittifa- kımız var, Polonva, Almanya ile ademi tecavüz misakı imza etmekle, Cermenliği, şark hu- dutlarında emniyet altına koy- du. Almanyanın dayanma gücü- aü arttırdı. Bununla Almanya bir kat daha kuvvet buldu.” Bu itham haksızdır. Lehista- mın Rüsya ve Almanyaz ile yap- tığı paktlar, Şarki Avrupa sul- hünü sağlamlaştıran uğurlu ve- sikalardandır. Anıaşılan, Fran- sızlar, Lehlerin kendilerine kö- tü körüne uymasını, reşit olma- mış, bir çocuk gibi vesayet al- tında yaşamasını istiyorlardı. Bu da, yeni Lehistanı, yeni Leh ruhunu, yeni Leh birliğini anla- mamış blmalarından ileri geli- yordu. Fransızlar. bütün ince- — —— Paraşütle Atlama tecrübesi Ankara, 30 (Hususi muhabi- rimiz bildiriyor) — Türk koşu sahasının Cuma günü saat 3 de açılması için hazırlıkları yapılı- yor. Bu akşam saat beşte uçuş sahasında paraşütle atlama tec- rübeleri yapılmış, Tayyare Ce- miyeti Reisi Fuad ve Tayyare Cemiyeti erkânı bulunmuşlar - dır. Evvelce gelen iki tayyare- den başka bugün de üç büyük motörsüz tayyare gelmiş, mon- tajına başlanmıştır. Cuma #ünü yapılacak tecrü - belerde Atatürk, Ismet İnönü ve diğer büyüklerim zin de bu- lunacağı tahmin olunuyor, AO gün pâraşütle atlama tec- rîıbelen yapılacağı gibi motör- süz ş_ıyyarelır de uçacaklardır. Fğotorıîız tayyareler, motörlü bir tayyareye bağlanarak motör lü tayyare vasıtasile uçacaklar- | dır. t liklerine rağmen, romantik dü- şüncelerden, realite ile münase- beti olmayan bir takım hayal- lerden kurtulamıyor, bugünkü gerçek vaziyeti gö.müyorlar. Meselâ Lehleri, iki asır evvel- | ki hayal sever, ince ruhlu fakat tefrikacı, birleşme kuvvetinden mahrum, zayıf ve âciz bir mil- let sarıryorlar. Yüz yillık bir e- gsaretin verdisi derin İradeyi, sarsılmaz ve- bükülmez imanı, yeni devrin ve yeni terbiyenin icaplarile yuğrulmuş yeni nesil- leri görmek istemiyorlar. Bu- günkü Lehistan eski Polonya değildir. Anlatalım. Bugünkü Po'onya Önuncu asırda tarih sahası- na giren Polonya, parlak geç- mişine, yüksek med.niyetine, halkının kahramanlık ve civan- mertliğine rağmen 1795 te Rus- ya, Prusya ve Avusturya ara- sında parçalanmak gibi bir fe- lâkete uğramıştı. İnsanlık tari- hini lekeliyen hâdiselerden biri budur. Ancak, uluslar ölmez: uluslar, istiklâl ve muhtariyet hakkını kaybetmez. Netekim 1917 yılının 12 eylülünde, Al- manya ve Avusturya orduları- nın parlak zaferleri, yeni Polon- yayı vücuda getirdi. 1918 de ye- ni devlet Pilsudski'nin idaresi- ne geçti. Versailles Muahedesi Polonyanın istiklâlini tasdik et- ti. Lehistan; Galiçyada Rut hen'lerle, Silezyada Çeklerle ve 1920 yaz mevsiminde Varşova kapılarına kadar gelen Bolşe- viklerle çarpıştı. Kati hudutla- © ancak 1923 te tesbil edildi. 33 milyon nüfusu olan Lehis- tan, türlü unsurlardan ve ırklar- dan mürekep büyük bir devlet- tir. Burada altı milyon Ukray- kın Lituanyalı, Rus, Çek ve 'Türk vardır. Demek kı, halkın ancak Üçte'ikisı Lehtir. Öbür WidUR Yai , süLÜLNİyet bakımından Lehlerden aşağı de- ve kültür letin idaresinde yasamış ve bu- ile kıyas edilemez. Siyasal hâ- diselerin tahlilinde bu nokta u- nutulmamalıdır. Leh Cümhuriyeti, 1921 de ya- pılmış ve 1926 da tadil edilmiş olan teşkilâtı esasiye kanununa dayanır. Teşrit kuvvetini 444 saylavlı Diyet yahut Se'im Mec- Hisi teşkil eder. 111 azalı nı da vardır. Cümhurrcisi 7 yıl için seçilir. Lehistanın dış siyasası pek sarihtir . Polonya, Uluslar Kurumu azasıdır. Könseyde daimi azalı- ğı vardır. Bütün dış siyasası Kurumun paktındaki hüküm- lere dayanır. Romanya ve Fran sa ile ittifakı, Rusya ve Alman- ya ile ademi tecavüz mişakı vardır, Amacı sulhtür. Süngüye dayanan sulh! Yukarıki izahatı okurken Le- histanım yalnız, ahitlere ve im zalara dayandığı zannedilme Bilâkis, Polonya, Şarki Av- rTupada sayılı ve korkunç bir as- keri kuvvete maliktir. Askeri hizmet mecburidir. Silâh taşı- mağa elverişli her Lehli yirmi bl_r yaşından kırk yaşımna kadar hizmete tâbidir. Bunun iki yılı muvazzaftır. Hazeri kuvveti takriben 300.000 kişidir. Ön se kiz bin zabiti vardır. Hazeri or- du: 84 piyade alayından, 6 dağ avcı alayından, 1 harp arabası elayından, 40 süvari alayından, 44 topçu alayından mürekkep- tir. Bundan başka, 6 tayyare a- layı, 2 balon taburu, 10 jandar- ma grubu vardır. Bir taraftan kuvvetli ordusu- na, öteden de ittifak ve dost- luklarına dayanan Lehistan, ge- leceğe, emniyet ve sükün ile bakabiliyor. / nalı, iki milyon Yahudi, bir milyon Alman, bir — milyon Beyaz Rus, bir milyona ya- gildir. Bir asır, üç muhtelif dev- gün türlü unsurlarla karışık bir halde yeniden döğmüş bulunan Lehistanın, ruhu, eski Polonya Leh pglll’kası FŞ N n eeediliğnenlei BAY-BAYAN Istanbulda bir kadınlık kone gresi ertesinde çok enteresan sayılacak bir vaka oldu. Bir genç kız erkek kılığına irmiş.. Ve tanıştığı bir diğer genç kızı. anasından (Allahın emri, Peygamberin kavlile) is- temiş. Onlar da razı olmuş ve kızlarını bu biraz - narin gence nişanlamışlar. Derken - kolay mı erkeklik? - işin eni meydana çıkmış.. Arada ne olmuş, ne bit- miş pek belli değil, Ama mesele büyümüş olacak ki; ası) cinsi kan sahte erkek im- anlısını ölümle tehdit etmiş, beriki de adliyenin kapı- sını çalmış, Şimdi iş mahkeme- de, Doğrusu ben bunu bir taraf- tan bizim erkek soyunun bir-za- feri olarak sayarken diğer taraf- tan da kadınlığın cüretine şaş - tım. Genç kızcağız bilmem koca ağı istemekle biraz ileri git- ğini şimdi anlamış mıdır?. Bu işin yine şaşılacak taraf - larından biri de gerek davacı bayanın, gerekse onun ana baba sının hakiki erkekle sahtesini ayırt edemeyişleridir. Ben ama- tör kocanın yalnız gazetelerde çıkmış resmini gördüm. Ne de- receye kadar erkek kıbali aldığı- ni bilmiyorum ama, nc de olsa hele bir koca aranırken biraz dikkatli olmak gerekmez miy- | di? Kadınlar bizimle her yerde beraberlik iddia ediyorlardı. Ya- vaş yavaş, daha doğrusu Çabuk çabuk bu isteklerine vardılar. Once daktilo oldular, sonra me- mur, başkâtip, hâkim, avukat, Şehir Meclisi Azası ve nihayet Saylav. Bunların hepsine eyvallah! Lâkin şimdi bir de koca olmıya kalktılar. İtiraf etsinler ki bun- da biraz ileri gitmişlerdir. O 1ş göründüğü kadar kolay değil dir, Keşki kadınlardan bir bir kere koca olmanın zorluğunu deneseler de geriye dönüp hem- cinslerine anlatsalar. Vâkıa son günlerde Tepebaşı #iyatrosunda yapılan bir kadın- |tar mitinginde alt Amerikadan bayan b — Biz erkeklere o kadar mıh> taç olmamalı ve ekndi işimizi O kadar kendimiz yapmalıyız ki; ana olmak için bile onlardan müstağni kalmalıyız! Demişti. Lâkin bunu ciddiye almak icap etmezdi. Bu sözü o bayan bize takılmak için söylemişti. Yolrra: Vektile İngilterede hir safra- cet içtimamda kadının biri: — Erkeklerle bizim aramızda ki far” o kadar küçük.tür ki; bu- nu ihmal edebiliriz. & Sözünü orada bulunup dinli- yen bir Ingilizin o kadına cevap olarak: — Yaşasın, küçücük fark! de- diğini bilhassa ve buna benzer hâdisede hatırlamıya ve hatır « latmıya mecbur kalırız. Her şeyin sahtesini, kalpınt görmüştük. Şimdiki kocanın da sahtesi çıktı.. Bereket.....! Ne ise işte o kadar. Â .. Bu yine bir şey değil. Bakın şüna: Geçende bir frenk gazete,in- de okudum. Biraz yolsuzca bir genç kızı Fransada kızlar ıslah- hanesine koymuşlar.. Bir #tüd: det sonra oradaki kızların bir kaçında gayri tabii bir şişmanlık görülmiye başlamış ve muayene neticesinde bunların yeni gelen kızdan gebe kaldıkları ve kızın da erkek olduğu anlaşılmış... Şayanı teessüf yanlışlık ama bir kere olmuş. Almışlar delikan « lıyı gençlerin ıslahhanesine gön dermişler. Bu sefer de delikan- lıda gayri tabil bir şişmanlık görülmüş, Muayene... Gehe... Ve anlaşılmış ki bu ne diyelim adama hem kız, hem erkek imiş.. İşte böyleleri çoğalırsa iş fena- laşır, yoksa bu bizdeki vaka ni- hayet bir kılık ve bir dikkat me- selesidir. Erbabı baksa idi der- hal onun ne cins olduğunu keş- feder. iş mahkemeye ve dile düş mezdi, B. FELEK ç j | | ü 4

Bu sayıdan diğer sayfalar: