2 Mayıs 1935 Tarihli Tan Gazetesi Sayfa 11

2 Mayıs 1935 tarihli Tan Gazetesi Sayfa 11
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Yeni başlıyanlar için: 10 AA AĞA L Mor Dün bricin oyun kısmını an- latmış ve arttırma neticesind. bir renk taahhüt eden oyuncu- nun karşısındaki arkadaşımın kâğıtlarını açacağını söylemiş- tik, Kâğıtları açan mor yani ölü- dür, İsminden de anlaşılacağı Üzere, onun oyuna müdahaleye, hakkı yoktur. Onun kâğıtları- nı arkadaşı idare eder. Morun vaziyeti (beynelmilel briç nizamnamesi) nin on do- kuzunacuı maddesile şöyle tesbit edilmiştir *“Mor ne bir kelime ve ne de bir hareketle, arkadaşına şu v.- ya bu kâğıdı oynamasını ilham edemez.” Butna mukabil ellinci madde de der ki: “Hüğer mor gerek elile bir kâ- fıda dokunarak ve gerek diğer herhangi bir tarzda arkadaşına Şu 'veya bu kâğıdı oynamasını ilham ederse: Morun solundaki oyuncu, g kâğıdın oynanıp oynanmama- sını icbara haklıdır. Meğer ki, © kâğıdın oynanması bir Rönon- 6'a meydan versin..." İlk sayrlarımızda verdiğimiz briç tabirlerinde rönonsun ne- ye delâlet ettiğini göstermistik, Unutulmuş olması ihtimaline karşı tekrar edelim: Rönons, oynanan renkten elde variren başka bir renkten kâğıt vermek demektir. Ön dokuzuncu maddeye dö- nelim: “Mor ne yapılan bir rönonsa, ne hasımlardan birinin sırası değil iken kâğıt oynamış olma- Sina ve ne de hasımlardan biri- nin bir kâğıt göstermiş olması- ma arkadaşının nazarı dikkatini TP “Mor bundan başka ,sıra k?n- disinde değil iken elinden oynı- yan arkadaşına bu yanlışı ha- ber veremez. Ne de arkadaşına, kimin oynaması lâzım geldiği- ni bildiremez. Ancak kimin oy- nryacağı kendisinden sorulursa cevap verebilir.” Buna mukabil elli birinci tmadde de der ki: “1 — Eğer Mor, ne tarzda o- lursa olsun arkadaşına elin kimde olduğunu gösterirse veya arkadaşı yanlış taraftan oynar- ken menederse, Morun solunda- ki oyuncu kâğıdın elden veya Mordan — oynanmasını icbara hakkı vardır. “2 — Eğer mor hakkı olma- yan diğer herhangi bir yanlışlı- &t haber verirse, arkadaşma, bu yanlışı düzeltebilmek hakkını kaybettirir.” Ön dokuzuncu maddeye ge- lelim: “Yukarda sayılan memnul- yetler haricinde, Mor, diğer o- Yuncuların sahip olduğu hakla- Ta maliktir.” Silenler için W o1058 PYLELİ 15 41T03 Kâğıdı (S) vermiştir. £S) üç sanzatu taahhüt et- Miztir, Oyuna (-, karo damını oy- hamakla başlar. Mor bunu rua © alır ve kör da imiı oynar. ). rua ile aldıktan sonra ka- TO valesini oynar, (S) karo ası ile alır, (S) nin üç kör, karonun as ve , trefl ası, pik as ve ruası üzere sekiz löve yapma- & muhakkaktır. Dokuzuncu 1ö- Kulübü tarafından cezalandırılan Cevat, Libeıaz kaptanının Yazık Ola Pire iken deve yapılan şu ma- hud (Libertas hâdisesinden!) sonra,Fenerbahçe kulübü gazete ler vasıtasile bir tebliğ neşretti ve bu tebliğde vaziyeti asıl ha- kikat çerçevesi içinde anlatmak la kalmadı, maçta sırf nezaket- siz hareketlerde — bulundukları için iki futbolcüsünü cezalandı- racağını da bildirdi. Kulüb sözünde durdu ve iki o- yuncusunu cezalandırdı. Bu iki futbolcü yarın Ölimpiyakos gi- bi kuvvetli bir rakib karşısında Fenerbahçe takımında yer ala- mıyacaklardır. Umumi Merkez- de, Fenerbahçenin kendi futbol- cülerine verdiği cezayı kâfi gö dü ve bunun üzerinedir ki, bir aralık gürültülü neşriyatım u - yandırdığı asabiyet neticesi menedilmiş olan Ölimpiyakos maçlarına da izin verdi. Daha ne isteriz değil mi?. Ha yır, bu kadar değil... Normal za- manlarda i« görehilmekteki ar, Zini, anormal zamanlarda gelişi güzel kararlarla güya varlık göstererek örtmek yolunu, öte- qcnberi, kendine program ya- pan İstanbul Futbol heyeti, ge- ne faaliyete geçti. Öğreniyoruz ki, İstanbul fut. bol heyeti, Fenerbahçenin mu - ayyen müddetler için takımın - dan çıkarmak suretile cezalan - dırdığı — futbolcülerden birine müebbed, diğerine de muvakkat —e veyi, eğer renk taksim olmuşsa ya mordaki dördüncü pik veya trefl damı ile yapabilir. (S) işe Piklerin nasıl taksim olduğunu anlamağa çalışmakla haşlar, E- li kör onlusu ile mora geçirir ve oradan ufak bir pik oynar, Ni- yeti elinden pik onlusumu koy- maktır. Fakat (E) pikvalesini oynayınca pik ruası ile eli alır, (Ö) pik sekizlisini verir. (E) nin pik valesini - ynaması, pik damının da kendisinde olduğu- nu gösterir. (S) yeniden pik ay- nar ve (Ö) pik dokuzlusunu ve rince (Ö) cde pikin bitmiş olma- sı yüzde doksan dokuzdur, (S) bu vaziyette mordaki dördüncü piki yapmak imkânı olmadığını anlaymca trefl empasından vaz geçmek mecburiyetindedir. Bi- naenaleyh elinden oynadığı pi- ki mordan as ile alır ve morda- ki iki sağlam körü yaptıktan sonra eli karodan (Ö )ya verir. (Ö) bu suretle iki karo yapar â- ma sonra trefl oynamak mecbüt- riyetindedir. Bunun neticesğn- de (S) trefl damını da yapmış olur, Prensip: Eğer oynayan oyun- cunumn taahhüdünü yorine geti- rebilmesi herhangi bir empasa lüzum gösteriyorsa, bunüu an- cak, diğer düşünceleri mavaffa- kıyetsizliğe uğradıktan -sonra yapması lâzımdır. Sanzatuda, as ve dam elde iken empastan kaçınmak yolu, (Ö) da diğer iki rengi bitirdikten sonra (O) nun oyuna başlarken ilk oynadığı renkten eli (Ö) ya geçirmektir. elini sıkarken cak Ama. boykot vermeğe kalkmış,... Anlayamıyoruz: 1 — Umumi merkez; bu fut - bolcüler hakkmda, kuli verdiği cezayı kâfi görmüş İstanbul Futbol heyetine ne o- luyor? 2 — Kulüpleri tarafından ce- zalandırılan futbolcülerden bi - de kendisini yere dilşüiren has- mın uzattığı eli ssamamak gibi hoşumuza gitmeyen ve nezake- te sığmayan hareketlerde bu - funmuşlardır. Fakat bu hususta Futbol heyetine bir şikâyet e - den mi olmuştur? Yoksa bun - lar hakem raporunda yazılı mı- dır? Hayır, ne o ve ne de bu?. Şu halde bu futbolcüleri, kendi kulüpleri cezalandırmışken, Fut bol Heyeti de ayrıca niçin ve neye istinaden cezalandırmağa kalkıyor? Bir futbolcüyı a verilir ve bu 1 VETİT O UTDOMEYÜ K bü cezalandırmış. Uzatılan bir eli sıkmamak nezaketsizliğine bu ceza kâfi ve vafi değil mi? Ya maazallah Futbol Federas - yonu ile umumi merkezde, İs - tanbul Futbol heyeti gibi, ne aptığını bilmez heyetler olsa, onlar da bu futbolcülere ayrı ayrı cezalar vermeğe kalksa ne olacak? Kulüb,fenni heyet, federasyon ve umumi merkez; biribirine tâ- bi ve biribirini tamamlayan cü- zülerdir. Bunlar birleşip Türki- ye spor teşkilâtını meydana ge- tirmektedirler. Bunlardan biri - nin herhangi bir sporcuya vere- ceği ceza o teşkilât nammna ve- rilmiş demektir. Yoksa bir spor cuya, her cüzü ayrıayrı ce- za vermeğe kalkarsa, o ceza da ceza olmak haysiyet ve man- tıkı, ceza gören sporcuda da bu kadar cezaya dayanmak kabili- yeti kalır mı? Geçen gün bir Fenerbahçeli şikâyet ediyordu: r—ı ri hasmına toprak atmak, diğeri | MT ZT — Olimpiyakos Yarın Fenerbahçe İile Karşılaşıyor. Atina husust muhabirimizin dünkü telgrafında bildirdiği gi- bi salr akşamı Pireden hareket eden Yunanistanın Olimpiyakos takımı futbolcuları, bu sabah, şehrimize geleceklerdir. Bu suretle, memleket içinde ve dışında yapılmış sayısız te - şebbüslerle akim bıraktırılmak istenilen (Olimpiyakos) maçla- rının birincisi yarın — oynacak- ır, Yunanlılarla bu birinci maçı yapacak olan takımımız Fener - bahçedir. Maç yarın saat 16,30 da Kadıköyünde Fenerbahçe sta dında oynanacaktır. Fenerbahçe klübü, Libertas oyununda lüzumsuz bazı hare - ketlerde bulundukları için iki futbolcusunu cezalandırmış bu - lunmaktadır. Bu cezadan sonra Fenerbahçe takımının yeni bir şekilde çıkacağı anlaşılmakta - dır. Bu hususta malümat almak için Fenerbahçe kulübü erkânın dan birile görüştük. Öğrendiğimize göre Fener - bahçe takımının yarın dost Yu- nanlı futbolcular karşısına şu şekilde çıkması muhtemeldir, Bedii (veya Hüsamettin) Lebib Yaşar Esat Ali Riza Reşat Fikret Şeref Namık Şaban Naci Bu takımdan anlaşılacağı üze re, müdafaa hattından Fazıl, mu avin hattından Cevat, hücum hat tından da Niyazi eksiktir. Fazıl ile Cevat klüplerince cezalandırı lan oyunculardır. Niyazinin oy- | nayamaması ise Libertas maçın da sakatlanmış olmasından ileri gelmektedir. Takımın yukarıda yazdığımız — Geçmiş senelerde şampi - yamşldulı, Türkiye şampiyonu olduk, şu olduk, bu olduk. Bu şampiyonlukların mükâfatları | olan kupalar ve şildler hâlâ ve- rilmemiştir. Fakat cezaya gelin | c0 Evet, Fenerbahçelinin şikâ - yet ettiği gibi cezaya gelince... Evvelâ hatırımıza İstanbul Fut- bol heyeti geliyor. Çünkü nor - mal zamanlarda iş görebilmek - teki aczini, anormal zamanlar- da gelişi güzel ceza kararlarile güya örtmek yolunu tutan bu heyetin karakuşf icraatından bıtkık, usandık. Bıkmak usanmakta da ne ka- dar haklı olduğumuzu bugün - lerde bu heyetin bir senelik yan- lış ve gelişi güzel hareket ve ka- rarlarına tahsis edeceğimiz bir spor sayfasile isbat edeceğiz. Vakıa gazetemizin bu sayfa- sına yazık olacak ama, İstanbul futbolünü bu heyetin spora cid- den zarar veren rastgele icraa- tından kurtarırsak en hayırlı va zifeyi yapmış olacağız. Sadun Galib Savcı şekilde çıkarılması düşünü'mek le beraber, başka klüplerd: — Sir iki oyuncu alınarak daha ku. <- Hi bir hale sokulması da hesaba katılmaktadır. Meselâ bir - sol açık bulunsa Fikretin — merkez muavin, Ali Rizanın da sağ mu- avin mevkilerine getirilerek mü- dafaa ve hücumda takımın daha iyi bir şekle getirilmesi kabil - dir. Fakat ne çare ki, takımla - rımıza şöyle bir göz gezdirirsek Fikretin boşluğunu dolduracak bir oyuncuyu hemen bulmak bi raz güçtür, Bununla beraber, yu karıdaki şeklin, takım yarın sa- haya çıkıncaya kadar değişmesi ve bulunabilecek oyuncularla daha göz doyuran bir hale sokul ması her an beklenebilir. Yalnız şunu derhal işaret ede | lim ki, Fenerbahçe üç oyuncusu- nun eksikliğile biraz zaiflamış sa yılabilirse de gene olimpiyakos | karşısında iş görebilecek bir ta » kım olmaktan çıkmamıştır . Eğer Yaşar, fazla ileride oyna mazsa, Lebible belki de Fazıl - dan daha iyi anlaşabilir. Çünkü Lebib de Fazıl gibi sağlam bir çocuktur, vuruşları da kuvvetli ve uzundur. Binaecnaleyh Fener bahçe takımının bu müdafaa hat tı, pekâlâ, muvaffak olabilir. Muavin hattına gelince, Ceva dım yerine giren Reşadın yegâ - ne kusuru biraz ağır olmasıdır. Halbuki, bilindiği gibi, Olimpi- yakos futbolcuları bilhassa sü ratlerile tanınmışlardır. Bunun için yarmki maçta müdafi ve muavinlerin topu ayaklarında tutmayıp daima ileri ve bilhassa daima kendi mühacimlerine ve! meleri lâzımdır. Eğer bunu pabilirlerse hücum hattı, geri ye yüklenehilecek yolu çok a tacaktır. Bundan başka Reşa - dın tarafından Şaban ve Naci- nin oynaması çok iyidir.Çünkü bunların her ikisi de biraz gerile re giden ve topu ayaklarında fazla muhafaza edebilip gerideki arkadaşlarınım nefes — almasına yardım eden oyunculardır. Niyazinin oynamaması Fener bahçe hücum hattı için bir ek - siklik olmakla beraber, Nacinin de, sürat itibarile değilse bile, faydalr oyun cihetinden hücum hattını aksatmayacağına hük - medebiliriz. Niyazinin eksikliğini Nacinin az çok telâfi etmesine mukabil hücum hattının verimini arttı - ran Fikreti hesaba katmak lâ zırndır. Libertas maçında eksik liğini hissettiğimiz Fikretin ya | rın Yunanlılara karşı oynaya - cak olması, hücum hattı için mü him bir kuvvettir. Fenerbahçe futbolcuları, ma- çın ehemmiyeti gözönünde tu . tarak, bu hafta içinde kâfi dere cede hazırlanmışlardır. Yunanlılara gelince, Atina muhabirimizin dünkü telgrafın - da bildirilen isimlere göre bu tut bolculardan bir kısmının üç dört sene evvel şehrimize geldikleri ni biliyoruz. Fakat © zamandan beri ne vaziyette olduklarından malümatımız yoktur, Ancak, ge ne Atina muhabirimizin Olimpi yakosun Yunanistanda yaptığı son maç hakkında bir kaç gün evvel gazetemize göndermiş ol- duğu mektuptan anlayoruz ki, Olimpiyakos zevkli ve seri oy -« nayan, Yunanistandaki hasımla- rını kolaylıkla yenen kuvvetli bir takımdır. Hepsi atlet ve seri olan bu futbolcular arasında Ad rianopulos, Simeonidis, Vazos, Ragos, Kurantis Hrisafopulos gibi sekiz defadan yirmi beş de faya Yunan milli takımında yer almış, muvaffakiyet göstermis, kıymetli oyuncular vardır , Büyükadada bir saha Büyükada Halk Spor kulübü kendi idman ve maç ihtiyıçlın—' nı tatmin etmek üzere,mütevazi bir futbol sahası meydana getir miştir. Birakç aydanberi çalışı - larak meydana getirilen bu sa- hanım açılış resmi yarın yapıla- caktır. Bu merasime Adalar kay makamı, parti reisi ve azaları i- le birçok kimseler davet edilmiş tir. Sahanın — açılışından sonra Kartal birinci futbol takmı ile Büyükada Halkspor kulübünün genç takımı arasında bir maç yapıl bunu da yine kulüb bi rinci futbol takımının Süleyma« niye birinci futbol takımile ya- pacağı maç takib edecektir. — | İyi çalışarak Büyükadalıların spor ihtiyaçlarını karşılayacak bir sahayı meydana getirmeğe muvaffak olan Halkspor kulübü nü takdir eder, bundan böyle de ufak ta olsa, memleket aporuna hizmet yolunda muvaffakıyetle., rini dileriz. T — İki Romanyalı Tenisci geldi Romanyanın en maruf tenisçi lerinden Botez ile Hamburger dün şehrimize gelmişlerdir. Ön gün kadar şehrimizde kalacak olan bu tenisçilerin, bu hafta Ö- limpiyakos futbol maçları dola- yisile, gelecek hafta Fenerbah- çe ve Güneş tenisçileri ile bazı maçlar yapacakları haber veril- mektedir. Bu maçların hangi günler ve hangi tenisçiler ara « sında yapılacağını okuyucuları« mıza ayrıca bildireceğiz. B Bu sabah şehrimize gelecek ve İlk maçını yarın F. Bahçe ile yapacak olan Olimpiyakos takımı

Bu sayıdan diğer sayfalar: